
Necati Pilavcı’ya, “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 2” kitabı
09 Ekim 2021 Cumartesi / İşadamı Necati Pilavcı’ya, “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 2 ( 01 Ocak 2017-31.12.2019)” kitabı takdim edildi.
Bir şiirle yeni bir güne MERHABA… / Mehmed Veysî DÖRTBUDAK
Bir şiirle yeni bir güne MERHABA.../ Mehmed Veysî DÖRTBUDAK
Vefâsı yoğimiş yalan dünyanın
Bir garip gül idim yel kırdı beni.
Ne, nasıl demeye fırsat kalmadan
Gönlümü verdiğim el kırdı beni.
Muhabbet nazarlı gözdüm bir zaman
Aşkın ile yanan közdüm bir zaman,
Gül ilen bâdeyi süzdüm bir zaman,
Sevdama ses veren gül kırdı beni.
Nazlı yârin ben olmuştum hem-demi
Eylerdi yâreme merhemi, emi,
Gizli sırlarımın oldu mahremi
Râzımı söyleyen dil kırdı beni.
Bir hayat sürerken hayırsız, şersiz,
Hakikat bağında gezdim habersiz
Dost eli bulmuşken şeksiz şüphesiz
Aşk ile girdiğim yol kırdı beni.
Geldim kapına bak, ey Molla Hünkâr
Mansûr’a eş oldum hayat bana dâr
Veysî söylenecek çok türküler var
Sazımda en ince tel kırdı beni.
Doç. Dr. İsmihan Aydın Göze hocamıza..
25 Eylül 2021 Cumartesi / Doç.Dr. İsmihan Aydın Göze hanımefendi, Prof. Dr. Ömer Fahrettin Göze hocamızın sevgili eşi ve bizlerin de yengemiz hanımefendisi..
Uzun yıllar Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde görev yaptı ve emekliliğinde de Doçent unvanını aldı.
Göze Ailesi; Aydınlar Ocağı çalışmalarımızda gerek Sivas misafirliklerimizde ve gerekse diğer illerde gerçekleşen toplantılarda daima samimi dost ve kardeşliğini göstermiştir.
Bu ziyaretimizde de gördüğümüz ilgi için söyleyecek söz bulamamaktayız. Sevgili Hocam ikram için bıraktığınız nefis yiyecekleri, seyahate katılan arkadaşlarımız la birlikte günlerce paylaştığımız halde bitiremedik..
Sağ Ol Göze Ailesi, Sağ Ol İsmihan yengemiz hanımefendi..
VAY BAŞIMIZA GELENLER – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
VAY BAŞIMIZA GELENLER - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Esasında Vay Başımıza Gelenler başlığı, Şair, Yazar, Kültür Adamı ve Dilci Yavuz Bülent Bakiler’in henüz çiçeği burnunda anılarını yayınladığı ”Vay Başıma Gelenler” (Yakın Plan Yayınları-Birinci baskı 2021 Haziran-İstanbul) adlı kitabından mülhemdir.
YENİ BİR HAYAT BİÇİMİ ŞEKİLLENDİ
Vay Başımıza Gelenler doğrusu iki yıldır dünyada ve Türkiye’de devam eden pandemi süreci içinde bütün herkesi düşündürdü. Sadece sinovac, biontech, zenaca, sinopharm, modernavs adı ne olursa olsun aşıyı, sağlık çalışanlarını, maskeyi, mesafeyi, tedavi görenleri, vefat edenleri, karantinada olanları, tedbirleri düşündürmedi, evden çıkmayınca yeni bir hayat biçimi gelişti. Bir kısım insanlar büyükşehirlerden kaçtı, müstakil evler alaka gördü, internetten alış-veriş her konuda zirve yaptı, akıllı telefonlar ve whatshop iletişimde hep önde kaldı, işsizlik, hayat pahalılığı ve enflasyon arttı, dur durak bilmedi. Yüzyüze yapılmadığından eğitim aksadı. Yasaklar arttı, aşı karşıtları ortaya çıktı. Bugüne kadar dünyada pandemiden 5 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. İklim değişiklikleri toplumu etkiledi, kuraklık baş gösterdi, gıda maddeleri zamlandı; seller, sağanaklar arttı, orman yangınlarının söndürülmesi aylar sürdü. Yanardağlar birbirinin ardından lavlar püskürtmeye başladı. Buzullar erimeye başladı, denizler taştı. Taştı ama uzay turizmi de piyasada alaka gördü, zenginler birkaç günlüğüne de olsa mesela Amerikalı Richard Bronson milyon dolar vererek uzaya gitti. Jeff Bezoz kendi roketiyle uzaya turistik seyahat yaptı. Ama bütün dünyada göçmenler şanslı ise çadır kentlerde yaşadılar, ama daha iyi bir hayat kurmak ümidiyle batıya geçmek isteyenlerin çoğu denizlerde boğularak hayatlarını kaybettiler ve kaybetmeye devam ediyorlar. Güneydoğu Asya’da Myanmar -Arakan Müslümanları hala aç susuz, perişan, evsiz ve yurtsuz hayata tutunmak için imkan arıyor.
MEMLEKET PARTISİ TÜM KOCAELI’LERI PROTESTOYA DAVET ETTİ!!!!!
MEMLEKET PARTISİ TÜM KOCAELI'LERI PROTESTOYA DAVET ETTİ!!!!!
Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı; “Kocaeli’nin kuzeyinde bulunan Kandıra 900 kilometre kare alanı 50 bin nüfusu tarımsal potansiyeli 92 köy muhtarlığı ve 324 kırsal mevki hala bakir kalabilmiş ve Kocaeli’de “Sakin Şehir” statüsüne kazanabilecek bir ilçeyken artık tahrip etmek üzere Kandıra hedef alınmıştır.
Kandıra’nın içme suyu kaynağı Namazgah Barajı’nı kirletme potansiyeli olan GİOSB (Gıda ihtisas Organize Sanayi Bölgesi) yapılmaktadır. İzmit’in çöp toplama alanı olarak Sarışeyhli’de su havzası seçilmekte SİT alanlarının yakınlarına taş ocakları açılarak tarihi doku ve çevre hiçe sayılmaktadır.
Bağırganlı ve Hacımazlı arasına 10 adet RES (Rüzgar Enerji Santrali) yapılırken kuzey ormanlarına ölçüsüz zarar verilmektedir.
Dr. Halil İbrahim Kahraman’a, “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 2” kitabı..
09 Ekim 2021 Cumartesi / Dr. Halil İbrahim Kahraman’a, “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 2 ( 01 Ocak 2017-31.12.2019)” kitabı takdim edildi.
VERGİDEN KAÇINAN VE YURTDIŞINA PARA KAÇIRANLAR – Ruhittin SÖNMEZ
VERGİDEN KAÇINAN VE YURTDIŞINA PARA KAÇIRANLAR - Ruhittin SÖNMEZ
İktidar büyük servetlerin kimlerde olduğunu, kimlerin servetinin helal kimlerinkinin haram olduğunu, kimlerin vergi kaçırdığını kesinlikle ve net olarak biliyor.
Bizim Paradise, Panama ve son olarak Pandora Belgeleri ile öğrendiklerimizin Türkiye’yi alakadar eden kısmını eminim ki iktidar önceden de biliyordu.
Neden böyle bir kanaatim var?
Çünkü AK Parti hükümetlerince 7 defa çıkarılan “Varlık Barışı” yasalarıyla, şaibeli servet ve vergisiz kazanç aflarının boşuna çıkarılmadığını düşünüyorum.
Yurt dışındaki 200-300 milyar dolar arasında olduğu hesaplanan varlıkların ülkeye getirilip, ekonomiye kazandırılacağı vaadiyle 2008, 2011, 2013, 2016, 2018, 2019 ve 2021 yılında uygulamaya giren yasalar çıkarıldı.
Bu yasalarla milyarlarca dolarlık servet sahiplerine kazancın kaynağını sormama, vergi talep etmeme, inceleme-soruşturma açmama taahhüdünde bulundu.
Devletimiz işsiz üniversite mezunlarının öğrenci iken aldıkları kredileri dahi geri isteyen, asgari ücretten bile vergi kesen bir devlettir. Fakat yurtdışında servet biriktiren dolar milyonerlerine “yeter ki yurtdışındaki paralarınızı getirin vergi istemeyeceğim, kaynağını da sormayacağım” dedi.
“Pandora Belgeleri” adıyla sızan milyonlarca belgenin incelenmesiyle, pek çok ülkedeki ünlü kişilerin servetlerine dair bilgiler ortaya saçıldı. Türkiye'den 220 ünlü ve zengin kişinin de servetlerini, vergi cennetlerinde kâğıt üstünde kurulu şirketler üzerinden, transfer ettiği ve vergi kaçırdığı anlaşıldı.
Pandora Belgelerinde, Türkiye'den ismi geçen 220 ismin önemli bölümünün iktidara yakın yandaş müteahhitler, medya patronları olması çoğumuzu hiç şaşırtmadı.
Bunlar Hazine ve gelir garantili KÖİ (kamu-özel iş birliği) projelerinden devasa servet edinenler. Kamu İhale Kanunu’nun olağan yöntemleri yerine, Saray’dan paylaştırılan projeleri olağanüstü kârlarla yapıp işletenler. Kamu bankalarının milyarlarca dolarlık kredilerinden beslenerek medya ve enerji sektörünü ele geçiren şirketler ve patronları.
Bu malum zevat ve şirketleri için aslında defalarca şahsa özel vergi afları çıkarılmasına rağmen bunlar da yurtdışına para kaçıranlar listesinde yine en başlarda.