Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

13Eki/210

VERGİDEN KAÇINAN VE YURTDIŞINA PARA KAÇIRANLAR – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

VERGİDEN KAÇINAN VE YURTDIŞINA PARA KAÇIRANLAR - Ruhittin SÖNMEZ

İktidar büyük servetlerin kimlerde olduğunu, kimlerin servetinin helal kimlerinkinin haram olduğunu, kimlerin vergi kaçırdığını kesinlikle ve net olarak biliyor.

Bizim Paradise, Panama ve son olarak Pandora Belgeleri ile öğrendiklerimizin Türkiye’yi alakadar eden kısmını eminim ki iktidar önceden de biliyordu.

Neden böyle bir kanaatim var?

Çünkü AK Parti hükümetlerince 7 defa çıkarılan “Varlık Barışı” yasalarıyla, şaibeli servet ve vergisiz kazanç aflarının boşuna çıkarılmadığını düşünüyorum.

Yurt dışındaki 200-300 milyar dolar arasında olduğu hesaplanan varlıkların ülkeye getirilip, ekonomiye kazandırılacağı vaadiyle 2008, 2011, 2013, 2016, 2018, 2019 ve 2021 yılında uygulamaya giren yasalar çıkarıldı.

Bu yasalarla milyarlarca dolarlık servet sahiplerine kazancın kaynağını sormama, vergi talep etmeme, inceleme-soruşturma açmama taahhüdünde bulundu.

Devletimiz işsiz üniversite mezunlarının öğrenci iken aldıkları kredileri dahi geri isteyen, asgari ücretten bile vergi kesen bir devlettir. Fakat yurtdışında servet biriktiren dolar milyonerlerine “yeter ki yurtdışındaki paralarınızı getirin vergi istemeyeceğim, kaynağını da sormayacağım” dedi.

“Pandora Belgeleri” adıyla sızan milyonlarca belgenin incelenmesiyle, pek çok ülkedeki ünlü kişilerin servetlerine dair bilgiler ortaya saçıldı. Türkiye'den 220 ünlü ve zengin kişinin de servetlerini, vergi cennetlerinde kâğıt üstünde kurulu şirketler üzerinden, transfer ettiği ve vergi kaçırdığı anlaşıldı.

Pandora Belgelerinde, Türkiye'den ismi geçen 220 ismin önemli bölümünün iktidara yakın yandaş müteahhitler, medya patronları olması çoğumuzu hiç şaşırtmadı.

Bunlar Hazine ve gelir garantili KÖİ (kamu-özel iş birliği) projelerinden devasa servet edinenler. Kamu İhale Kanunu’nun olağan yöntemleri yerine, Saray’dan paylaştırılan projeleri olağanüstü kârlarla yapıp işletenler. Kamu bankalarının milyarlarca dolarlık kredilerinden beslenerek medya ve enerji sektörünü ele geçiren şirketler ve patronları.

Bu malum zevat ve şirketleri için aslında defalarca şahsa özel vergi afları çıkarılmasına rağmen bunlar da yurtdışına para kaçıranlar listesinde yine en başlarda.

*************************

İKTİDAR DEĞİŞECEK KORKUSU

En ziyade kayırılan şirketlerin de vergi cennetlerindeki kâğıt üstündeki şirketler üzerinden yüz milyonlarca dolar transfer etmesini iki yönden incelememiz gerekir.

Birinci ihtimal, bu kişiler muhtemelen, servetlerine servet kattıkları AKP iktidarının sonuna geldiğini düşünmekteler. Bu iktidarın geleceğine güvenmedikleri için haksız kazançlarını ve yasadışı servetlerini vergi cennetleri üzerinden yabancı ülkelere taşımaktalar. Yüz milyonlarca, bazıları milyarlarca doları, vergisiz şekilde döviz veya altın olarak yurt dışına götürmüşler. Malikaneler, lüks taşınmazlar, pahalı jetler yatlar almışlar veya oradaki hesaplarına yatırmışlar.

İktidar değişir ve servetlerinin kaynağı araştırılacak olursa, dile getirilen şaibelerin doğru olduğu ortaya çıkar korkusuyla kendilerince tedbir almış olabilirler.

****

BAĞIŞ MI RÜŞVET Mİ?

İkinci incelenmesi gereken yön ise yapılan yüz milyonlarca dolar transferden bir kısmı “bağış” yapılmış.

“Bağış” denilse de kime veya hangi kuruma bağışlandığı meçhul. Herhalde Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Mehmetçik Vakfı gibi bir kuruma bağışlanmış olsa idi açıkça isimleri yazılı olur veya açıklanırdı.

Mesela Cumhurbaşkanlığı Sarayını, CB Yazlık Sarayını ve birçok dev şehir hastanesini yapmış olan holding açıklama yapabilir, 1 Milyar liralık bağışın hangi hayırlı işe gittiğine dair merakı giderebilirdi.

Bu fevkalade himayeye mazhar holdingler, iktidarın yakın himayesindeki “vakıflara” bağış yapmış olsalardı, “bağış” yapılan vakfın ismini açıklayabilirler miydi?”

Bundan emin değilim.

İsim belirtilmeyince -haklı olarak- “Bağış” denilen ve isimsiz birilerine veya bir yerlere gönderilen bu yüz milyonlarca dolar paranın komisyon, rüşvet, haraç ya da ihalelerden pay olup olmadığı tartışılmakta.

Erken veya zamanında yapılacak ilk seçimden sonra kuvvetle muhtemel iktidar değişecek.

Yeni iktidar döneminde bu paranın bağış değil, komisyon, rüşvet, haraç ya da ihalelerden pay olduğu ortaya çıkarsa bu işin sonu mahkemede biter.

Yeter ki, “ucu nereye varırsa varsın” milletin hakkını takip edecek bir iktidar gelsin.

*************************

İKTİDAR YAPTIKLARINDAN DA YAPMADIKLARINDAN DA SORUMLUDUR

* Vergi cennetlerine para aktarmayı kim yasal hale getirdi?

* AKP iktidarı 2006'da Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30. Maddesinde yaptığı değişiklikle bu işlemleri yasadışı olmaktan çıkardı. Ancak yasada aktarılan paralardan yüzde 30 vergi kesileceği hükmü de bulunuyor.

* Peki bu vergi alınabiliyor mu?

* Hayır! Çünkü iktidar yasanın 30/7 maddesi uyarınca yayınlanması gereken vergi cenneti ülkeler listesini bugüne kadar yayınlamadı. Bu sebeple 15 yıldır kanunun bu hükmü uygulanmıyor.

* Hem Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle ve hem de Meclis’ten kanun çıkararak en çok itiraz edilen düzenlemeleri istediği anda yapabilen bir iktidar var. Bunlar açık bir kanun hükmünü bilerek işlevsiz bırakmaktan sorumlu tutulmayacak mı?

* İktidar yapması gereken bir işlemi/ eylemi yani görevini yapmamak suretiyle yasayı deliyorsa bundan da sorumlu olacaktır.

11 Ekim 2021

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.