
Yapmacık… / F. Deniz ATÇEKEN
Yapmacık… / Fikret Deniz ATÇEKEN (YAZAR / EĞİTMEN)
Her şey bu kadar suni, her şey boş.
Kederinden sus pus olmuş, hüzün.
Dertlenecek , o kadar çok sebep var iken; ‘ ben ‘ demekten başka, midesi naylon, cebi kağıt müsveddesi dolu beşercik balonları.
***
Uçurumun kenarında bir garip görse beşercik, düşsün diye izler olmuş; vizontele çerçevelerinde.
***
Kimse kimseyi, kimsesiz bırakmış.
Herkes hakkımı yedirmem diyor, ama en çok da bunu diyenler ‘ kul hakkı ‘na giriyor.
***
Mazlumun, masumun, fakirin fotoğrafını paylaşıyor, süs plastikleri.
Mesele , bir emeğin hakkına geldiğinde, ihmalkarlığın zirvesi.
LAF AĞIZDAN BİR KEZ ÇIKAR – Tarık TOROS
LAF AĞIZDAN BİR KEZ ÇIKAR - Tarık TOROS
Cumhurbaşkanı’nın iki tür konuşması var: Prompter’lı ve prompter’sız.
Prompter şu:
Konuşma metni sisteme yükleniyor, kürsünün önüne sağa ve sola yerleştirilen iki cam ekrandan yazılar akıyor, kürsüdeki kişi de sanki topluluğa bakıyormuş gibi, camlardan akan yazıyı “ezberden konuşuyormuş” gibi okuyor.
**
Cumhurbaşkanı’nın prompter’lı konuşmalarında sıkıntı olmuyor.
Problem, spontan konuşmalarda yaşanıyor.
Çok tartışılan…
“Üniter devlette başkanlık sistemi yoktur diye bir şey yok. Hitler Almanyası’na baktığınızda bunu görürsünüz” açıklamasını Suudi Arabistan dönüşü yaptı.
Arabistan’a giderken de “Selahattin Demirtaş’ın halen milletvekili yemini etmediğini” söylemiş, yanındaki damadı düzeltmişti.
**
PKK KÜRT KÖKENLİ VATANDAŞLARA DA İHANET ETMEKTEDİR. – Av. Halit MORALIOĞLU
PKK KÜRT KÖKENLİ VATANDAŞLARA DA İHANET ETMEKTEDİR. – Av. Halit MORALIOĞLU
Artık olayları biraz yakından takip eden herkes, PKK’ nın Türk Milletine ve bu Milletin ayrılmaz parçası olan Kürt kökenli vatandaşlara ihanet ettiğini görmektedir. Son zamanlarda Bölgede meydana gelen olaylara bir göz atalım:
- Olaylar tırmandırılarak onbinlerce esnafa kepenk kapattırılması,
- Binlerce vatandaşın evlerinden başka yerlere gitmelerine/ göç etmelerine sebebiyet verilmesi,
- Diyarbakır’ da okul yakılması,
- Onlarca okulun kapanmasına sebebiyet vererek yüzbinden fazla öğrencinin eğitim ve öğretimden mahrum bırakılması,
- İçinde çocukların yanarak ölmekten son anda kurtuldukları Siirt Halk Kütüphanesi’ nin yakılması,
- Mardin Dargeçit’ te sivil vatandaşların evinin taranması, iki sivil vatandaşımızın hayatlarını kaybetmeleri,
- Cizre’ de beş yaşında bir çocuğun ölümüne sebep olması,
- İstanbul’ da içinde sivil vatandaşların olduğu Halk otobüsünün kundaklanması,
- Gaziantep Şehitkamil'de Karacaoğlan Camii'ni, Bitlis'te Kültür Camii'ni, Şırnak'ta Merkez Külliye Camii'ni, Diyarbakır'da 500 yıllık Fatihpaşa (Kurşunlu) Camii'ni yakması, Mardin'in Nusaybin'de bir camiye roket atarlı saldırı düzenlenmesi,
- 22/12/2015 günü idrak ettiğimiz Mevlid Kandili akşamı Anadolu’ nun en eski camisi kabul edilen ve 1.000 seneden fazla bir süredir ezan okunan, namaz kılınan Diyarbakır Ulu Cami’ de okunacak mevlidin engellenmesi, daha da acısı bu camide Cuma namazına mani olunması.
Kandıra’nın AK SAÇLILARI..
20 Aralık 2015 Pazar / Pazar günü öğleden sonra Günay Gülcü ağabey, “Salih Zeki Uztürk ağabeyin evinde toplanıyoruz, seni de bekliyoruz” dedi.
Nihat Gürer adam gibi adamdır – Cemalettin ÖZTÜRK
Nihat Gürer adam gibi adamdır – Cemalettin ÖZTÜRK
16 Aralık 2015 Çarşamba 05:00
http://www.mansetkocaeli.com/yazar/cemalettin-ozturk/kose-yazisi/nihat-gurer-adam-gibi-adamdir/89187
Adam olmak bir zanaattır.
Sözde kolay gibi gözükebilir ama zordur, sonu yoktur, meşakkatli bir süreçtir.
Farklı bir duruştur.
Erdem sahibi olmaktır. İlkeli, prensipli, öz disiplinli, omurgalı bir yaşam sürmek demektir.
Yaradılış meselesidir.
“KEŞKE BENDE YAPABİLSEYDİM” – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
“KEŞKE BENDE YAPABİLSEYDİM” – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
Türkiye ve Türk Dünyası, büyük bir coğrafyanın üzerinde oturuyor.
Bu coğrafyayı gezdikçe üzerindeki nadide eserleri görüp, hem seviniyor hem de nefsime yeniliyorum.
Nefsime yenilmemin tek sebebi, ömrü hayatımda böyle eserleri yapmayı başaramamış yada yapılmasına vesile olamamış olmamdır.
Büyük hesaplaşma Türkiye üzerinden mi olacak… / Özer UĞUR
Büyük hesaplaşma Türkiye üzerinden mi olacak... / Özer UĞUR
3. Dünya Savaşı nükleer bombaların yaygın şekilde kullanılacağı savaşın adı. Kendi aralarında çatışma niyeti taşımıyormuşçasına bulaştıkları Türkiye çevresindeki sorunlar, nükleer devleri atom savaşının eşiğine getirir mi? Rus Jet’inin düşürülmesiyle Türkiye ve Rusya arasında başlayan gerginlik giderek tırmanıyor. Batı ve Rus medyasında eski korkuları hatırlatan yayınlar başladı.
Açlığa mahkum ettikleri öğretmenden Türkiye’yi uçurmasını bekliyorlar!.. / Uğur DÜNDAR
Açlığa mahkum ettikleri öğretmenden Türkiye’yi uçurmasını bekliyorlar!.. / Uğur DÜNDAR
SÖZCÜ, Aralık 12, 2015
Yandaş bir gazetenin internet sitesi, öğretmenlerimizin aldığı maaşların, birçok yabancı ülkedeki meslektaşlarının gelirleriyle karşılaştırıldığı bir tablo yayınlamış.
Ortaya en iyiden kötüye doğru şöyle bir sıralama çıkmış:
1- Lüksemburg 99.000 dolar (yıllık)
2- Kanada 66.702 dolar (yıllık)
3- Almanya 65.843 dolar (yıllık)
25- Türkiye 26.730 dolar (yıllık)
* * *
Tabloya bakılırsa, ülkemizde 10 yılını dolduran bir öğretmenin eline ayda2.275 dolar, yani yaklaşık 6.500 TL geçiyor!
Peki bu rakam doğru mu?
Hayır, yalan!
Hem de kuyruklu yalan!
* * *
Haberi okuyunca hemen Vefa ve İstanbul Erkek Liselerinde yıllarca müdürlük yaptıktan sonra emekliye ayrılan Yrd. Doç. Dr. Sakin Öner’i aradım.
Emekli aylığıyla geçinemediği için halen İstanbul Kavram Meslek Yüksek Okulu’nu yöneten deneyimli eğitimciden aldığım gerçek rakamları sizlerle paylaşıyorum:
BİLMEDİĞİMİZ GERÇEKLER VAR! – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
BİLMEDİĞİMİZ GERÇEKLER VAR! – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
Ben komplo teorilerini sevmem. Ama biraz okumaya meraklı olunca, önünüze komplo teorisimi yoksa gerçekleri ihtiva ediyormu diye, sorguladığınız ve anlayamadığınız şeyler gelir. Bu seferde öyle oldu ama hiç yapmadığım bir şeyi yaparak bu kez sizinle bunu paylaşayım istedim.
Gazeteci – televizyoncu Gürkan Hacır’ın yeni bir kitabı çıkmış. Adı “Masal”, alt başlığı ise “Onlar Anlattı Biz İnandık” ve “Tarihin Gerçekleriyle Yüzleşmeye Hazırmısın?”...
Bunun “İlginç Bir Kasabamız: İbradı” diye bir bölümü var. Bunu okuduktan sonra, bunu okuyun diye takipçilerime tweet attım ve Gürkan Hacır’da beni takip etmeye başladı. Hala ediyormu, bilmiyorum...
Hacır, bu bölümde, Antalya’nın dağlık bölgelerinden biri olan İbradı ilçesinden bahsediyor. Ve 1990’da ilçe olan İbradı’ya halen 4 köyün bağlı olduğunu ve nüfusunun 13 bin olduğunu anlatıyor.
Bölümün girişi ise şöyle “Öncelikle bizim genlerimizde İbranilere yatkınlık vardır desem fazla abartmış mı olurum acaba? Sanmam... Çok içli dışlı olduk ibrani asıllılarla... Ticarette, sanatta, siyasette hayatın her alanında onlarla beraber olduk. İçiçe yaşadık. Ama bazı izah edilemeyen birlikteliklerimizde vardı”
Ve devamla “... bakın size“ yetenekliler kasabamızdan (İbradı’lıyı kast ediyor) bahsedeceğim” diye anlatıyor.
Prof.Dr. Mim Kemal Öke Namaza Nasıl Başladı?
Prof.Dr. Mim Kemal Öke Namaza Nasıl Başladı?
Tanınmış Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Mim Kemal Öke namaza nasıl başladığını yazdı.
İşte Prof. Öke’nin ilk kez Konya’da yerel bir gazete de yayımlanan ve her paragrafı anlam yüklü, düşündüren öyküsü…
İmanı ibadetle tamamlamak gençlik yıllarıma nasip oldu. “Bu eşiği geçişim, gurbetteki eğitimim sırasında, kendimle yüzleşme ile başladı” gibime geliyor.
Avrupa’da Pazar günleri Hıristiyanların ibadet günleridir. Kilise çanlarıyla başlayan bu günde, Hıristiyanlar en temiz elbiselerini giyerek, ailece kiliselere koşarlar. O gün spor müsabakaları, hatta bazı yerlerde barlar, restoranlar bile kapalıdır. İşte böyle bir ortamda yedi yıl yaşadım ben…
Uğur Onater Müdür bey ile birlikte
10 Kasım 2015 Salı / Barış Tercüme İdari İşler Müdürü Uğur Onater ile karşılaştık. Sevimli ve sempatik insan Uğur Onatermüdürümle hatır hatır sonrası birlikte fotoğraf çektirdik.
Fransa’nın 11 Eylül’ü – Alptekin CEVHERLİ
Fransa’nın 11 Eylül’ü - Alptekin CEVHERLİ
Bir gün 2 çocuk yolda giderken biri diğerine çelme takmış. Çocuk yavaş bir şekilde yere düşmüş. Hiçbir yerinde en ufak bir çizik bile yokmuş. Fakat 10 dakika boyunca salya sümük ağlayıp durmuş, diğer çocuk bin pişman özür dilemiş dilemiş ve nihayet ayağa kalkıp yollarına devam etmişler.
Aradan 5 dakika geçmiş geçmemiş bu sefer yine aynı çocuğun ayağı taşa takılmış ve yine yere düşmüş. Tam o sırada yan taraftaki yardan aşağıya uçmuş, takla ata ata 5 metre daha sürüklenmiş, üstünü başını çalılar yırtmış. Çocuğun her yer yanı kan revan içerisindeymiş. Kafası yarılmış, kolu kırılmış; fakat çocuk hiçbir şey olmamış gibi düştüğü yerden silkinerek kalkmış, “Haydi gidelim” demiş.
Diğer çocuk şaşkınlıkla demiş ki; “Demin düştüğünde bir yerinde çizik bile olmamasına rağmen 10 dakika boyunca ağladın, zırladın resmen kulak zarıma işkence ettin, şimdi ise her yerin kan içinde ve hiçbir şey olmamış gibi nasıl gidelim diyorsun?”
Başından yanaklarına doğru kan sızan çocuk buna aldırmadan demiş ki:
- Kendi düşen ağlamaz!
MHP’DE YENİ LİDER – Av. Ruhittin SÖNMEZ
MHP’DE YENİ LİDER – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Seçimden en fazla zayiatla çıkan parti olan Milliyetçi Hareket Partisi’nde nihayet hareketlenme başladı. Sinan Ogan ve Meral Akşener’in genel başkanlığa aday olacaklarına dair haberler bir heyecan yarattı.
Ülkücü taban seçim sonucunu bir hezimet olarak nitelendirmiş ve derin bir moral bozukluğu içine girmişti. Çünkü iktidara tek başına gelen AKP’nin “çözüm süreci” denilen ve aslında bir “çözülme süreci” olan politikaların buzdolabından çıkarılacağını ve buna MHP’nin TBMM’de muhalefet edecek gücü kalmadığını görüyordu.
Yeniçağ yazarı Adnan İslamoğulları’nın “Adanmış Çaresizlik” başlıklı yazısında belirttiği gibi, “MHP seçmeninin öncelikli kriteri'vatan'dır, devletin bekâsıdır, ülkenin bölünme endişesidir.” Bu sebeple “Görür aslında partinin iyi yönetilmediğini MHP seçmeni. Bilir aslında yapılmaması gerekenlerin çoğunun yapıldığını, yapılması gerekenlerin çoğunun da yapılmadığını. Anlar aslında vereceği oyun ne işe yarayacağını ya da yaramayacağını.” Fakat bir başka partiye de bir türlü oy veremezdi.
İzmit Lisesi’nde aşure etkinliği
12 Kasım 2015 Perşembe / İzmit Lisesi bahçesinde aşure etkinliği düzenlendi.
Lozan palavraları artık gına getirdi! – Murat BARDAKÇI
Lozan palavraları artık gına getirdi! - Murat BARDAKÇI
mbardakci@htgazete.com.tr,
HEMEN her gün dünya kadar e-mail alırım, tarih konusunda türlü türlü sorular gelir, bu e-maillerin hemen hepsini okumaya çalışırım ama vakit yokluğundan dolayı cevap verme imkânını maalesef bulamam, o da başka...
Son zamanlarda gelen mesajlar arasında ilk sırayı sayıları artık gittikçe artmış olan ve ortaya attıkları türlü türlü palavralar ile milletin kafasını bulandıran uydurma tarih tüccarları ile nefret tarihçilerinin Lozan hakkındaki iddialarının doğru olup olmadığı sorusu geliyor!
Lozan konusunda burada birkaç defa yazdım, “Lozan’ın ne olduğunu merak edip de öğrenmek isterseniz doğrudan doğruya anlaşmayı okuyun, başka yerlere bakıp kafanızı karıştırmayın, zira Lozan’ı sadece kendisini okuyarak öğrenebilirsiniz”dedim.
Ama anlatabilmek ne mümkün! Birileri, hattâ isimlerinin başında “profesör”unvanı olan koskoca adamlar kanal kanal dolaşıp Lozan hakkında konuşuyor,“Öyle oldu, böyle yapıldı, İsmet Paşa şu şu şu hakkımızı yabancılara teslim etti, Lozan bir yenilgidir, üzerinden 90 sene geçmiş olmasına rağmen bu paçavra gibi anlaşmayı Amerika hâlâ kabul etmedi” deyip duruyor. Bu kadarla kalsalar âmennâ ama aralarında “Kurtuluş Savaşı hiç olmadı!” diye akıllara ziyan şekilde saçmalayanları da var!
"Türkiye’yi Bekleyen Tehlike Hayal Edilemeyecek Kadar Büyük" – Hüsnü MAHALLİ
"Türkiye’yi Bekleyen Tehlike Hayal Edilemeyecek Kadar Büyük- " Hüsnü MAHALLİ
Şehirli muhafazakârlık üzerine… / Cem SÖKMEN
|
Şehirli muhafazakârlık üzerine… / Cem SÖKMEN -Ufuk Ötesi Kasım-2008 |
|
Geçtiğimiz ay katıldığımız bir anma toplantısı bize, iki güzel insanı daha yakından tanıma fırsatı vermesiyle mutluluk, söz verip gelmeyen konukları ve sözü aldıklarında duyurulan konuyu değil kendi meselelerini anlatan bazı konuşmacılarıyla burukluk verdi. Bu burukluk bizi “şehirli muhafazakârlığın ölçüleri neler olmalıdır?” sorusunun cevabını aramaya yöneltti. |
Bugün 29 Ekim 2015.. İlk göz ağrısı torunumuz Ahmet Efe 11 yaşında..
Bugün 29 Ekim 2015.. İlk göz ağrısı torunumuz Ahmet Efe 11 yaşında..
Bamyanın faydaları nelerdir? – Şebnem KANDIRALI
Bamyanın faydaları nelerdir? - Şebnem KANDIRALI