
BEKİR SÜZER DOSTLUK BUDUR İŞTE! – Hüseyin GÜZEL
BEKİR SÜZER DOSTLUK BUDUR İŞTE! - Hüseyin GÜZEL
ŞURKAV Kurucu Mütevelli Üyesi Müslüm SÜZER 1982 yılında babası Bekir SÜZER’in Urfa Meteoroloji Müdürlüğü yaptığı dönemde şeker hastalığı nedeniyle kısmı felç oluşunu şöyle anlatıyordu.
Babamın hastalandığı dönemde Urfa’da hastalığın uzmanı doktor bulmak pek de mümkün olmayacak bir düzeydeydi. Halkın tamamı kocakarı ilaçlarında, bitkisel ilaçlarda ve manevi dualarda çare aramaktalardı.
Babam da herkes gibi evde tedavisini sürdürmekteydi. Bir çok eş dost geçmiş olsun dileklerinde bulunarak babamı evde ziyaret etmektelerdi. Bu ziyaretçilerden biri de babamın samimi dostu, kan kardeşi konumunda ,zor günlerde iki elim kanda olsa bile bırakır senin yardımına koşarak gelirim diyen dostluk güveni vermiş biri olarak babamın dost olarak bildiği , Haşimiye Meydanı’nda Berber Babe Ahmet Usta lakaplı Ahmet DÖRTBUDAK amca da babamın ziyaretinde bulunmuştu.
LEBALEP – Paşa KÜÇÜKALİ
LEBALEP – Paşa KÜÇÜKALİ
Halkla verir talkını
Kendi yutar salkımı
Hiçe sayar salgını
Kongereler lebalep
Rehineler vuruldu
Sorumlusu kim oldu
Sormak bile suç oldu
Sorumsuzluk lebalep
Esnaf tüccar top attı
Borca faize battı
Yüz bin dükkan kapattı
İşsiz güçsüz lebalep
Raflara ateş düştü
Çarşı pazar tutuştu
Cüzdan cepte buruştu
Pahalılık lebalep
lebalep ne demek?
Kökeni: Farsça
- Ağzına kadar, silme. Tıklım tıklım
lebaleb
- Ağzına değin dolmuş (olarak), silme. Tıklım tıklım Ağzına kadar dopdolu.
Çardaktakiler..
13 Aralık 2020 Pazar / Muhammet Altınten ağabey ile Hasan Baykara kardeşim Çardak ta..
YAŞAYAN DEĞERLER VE GÜVENİLİR OLMAK – Ruhittin SÖNMEZ
YAŞAYAN DEĞERLER VE GÜVENİLİR OLMAK - Ruhittin SÖNMEZ
Taha Akyol son yazısındaDiyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez’in, bir konferansında “günümüzde dindarlık ahlak üretmiyor”dediğini aktardı.
Akyolbu kapsamda “mesela ihalelerde şeffaflık, sınavlarda, atamalarda adam kayırmama gibi ahlaki ilkelerindindar insanlar tarafından dikkate alınmaz hale geldiğini” tespit ediyor.
Ve“Ali Çarkoğlu ve Ersin Kalaycoğlu’nun, 1999’daki araştırmalarında,Türkiye’nin derin bir “anomi” (kural tanımazlık, değerler aşınması) krizi yaşadığını ortaya koyduklarını” hatırlatıyor.
Devleti yönetenlerin açıktan yaptığı ibadetlerle görüntülenmesi ve sözlerinde kullandıkları dini telkin ve tavsiyeler hiç bu boyutta olmamıştı.İmam Hatipler, İlahiyat Fakülteleri, Camiler, Kur’an Kursları, cemaat ve tarikatların eğitim kurumları ve yurtlarında verilenler de dahil edildiğinde, “dini eğitim”veren ve alanların sayısı rekorlar kırmaktadır. Dünyada bu çapta “dini eğitim” verilen başka ülke olduğunu sanmıyorum.
Ama toplumdaki ahlaki çözülme ve değerler sisteminin aşınmasıartarak devam ediyor.
Peki, bütün bu aşınma sürecini19 yıldır dini ve milli değerlerimizi savunduğu iddiasında olan bir siyasi iktidar döneminde daha yoğun yaşamamızın sebebi ne?
İktidara geldiklerinde“3Y yani Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasakları”kaldırmayı vaat edenlerin ülkemizi tek başına yönettiği dönemde yolsuzluk ve yoksulluklar hiç olmadığı kadar arttı. Yasaklar da öyle.
TÜİK verileri esas alınarak hazırlanan “Türkiye’de sosyal bozulma raporu”da (Karabıyık, 2017) toplumun ortak değer sisteminin zayıflamasının acı sonuçlarını ortaya koymuştur.
Rapora göre, Türkiye’de madde bağımlılığı, 2011 yılından beri, 6 yılda 17 kat artarken, antidepresan kullanımı 2003 yılına kıyasla iki kat arttı.
Dünyada son 10 yılda AIDS hastalığının en çok arttığı ülke, %426 ile Türkiye oldu.
Rapora göre, boşanmalar %37, fuhuş %790, adam öldürme %261, çocukların cinsel istismarı %434, uyuşturucubağımlılığı %678, cinsel taciz %449, kadına şiddet %1400 arttı.
Neden böyle oldu?
“Görünür dindarlık” artarken “yaşanan Müslümanlık”neden azalmakta?
İşin gerçeği; işte buyuz! – Rahmetli Doğan CÜCELOĞLU
İşin gerçeği; işte buyuz! -Rahmetli Doğan CÜCELOĞLU
Amerika’dan gelen bir misafirime su verdim, boğazına kaçtı, öksürdü, “helal” dedim. Anlamadı. Ne anlama geliyor, diye yüzüme baktı.
Anlatmaya çalıştım.
“Helal” kavramını daha iyi anlatabilmek için “haram” kavramını anlatmaya çalıştım.
Suyu sana helal ediyorum, için rahat olsun dedim.
Helal etmesen ne olur, dedi. “Kul hakkıyla karşıma gelmeyin” anlayışından söz ettim. Dikkatle dinledi. Bu dediğin bir değer olarak yaşıyor mu, yoksa bir slogan gibi konuşulan alışkanlık haline gelmiş bir söz mü, diye sordu.
Ne fark eder eder, diye sordum.
Gerçekten bir değer olarak yaşıyorsa sizin ülkenizde rüşvet ve hak yeme olmaması gerekir, insanların birbirini kazıklamadığı bir toplum olmanız gerekir, diye düşünüyorum dedi.
Yüzüne baktım. Göz göze bakıştık. Yalan söyleyemedim. Biz dedim, yalan söyler, kazık atar ve hak yeriz. Ama dürüstlüğü dilimizden hiç düşürmeyiz. Güçsüzsen, arkan yoksa, sıradan bir vatandaşsan, bu ülkede hakkını araman çok zor, hakkını elde etmen daha da zor. Örneğin, rüşvet vermeden bir inşaat ruhsatı alman mümkün değildir. Ve bunu herkes bilir. Rüşvet alanların çoğu oruç tutar, rüşvet alan belediyeler ramazanda iftar sofraları kurar. Ve bu sofralarda hakkını helal etmekle ilgili konuşursan, Yüce Allah’ın “karşıma kul hakkıyla çıkmayın,” dediği bir dinimiz olduğu söylenir. Bunu rüşvet alanlar söyler. Söylediğimiz yalana inanana enayi olarak bakarız ve onu kazıklamaya hak kazanırız. Ama senin içtiğin suyu helal etmeyi de ihmal etmeyiz.
Peki, neden böyle, diye sordu.
Çünkü biz inanırmış gibi konuşmaya önem veririz, ama konuştuğumuz gibi yaşamaya önem vermeyiz, dedim. “Mış Gibi Yaşamlar” adında bir kitabım olduğunu ve orada anlattığımı söyledim. ".... -Mış gibi" tanımını anlamakta zorlandı, ama sonunda anladı.
Neden mış gibi, diye sordu. Güldüm, Len yetti gari çok sorma, suyumu haram ederim yoksa, dedim.
(29.08.2010)
Doğan Cüceloğlu Üstada Allah rahmet eylesin..
Emine ATEŞOĞLU yengemiz hanımefendi paylaşımı..
Mete Küçük bey ve eğitici Legosu
29 Ocak 2021 Cuma / Mete bey misafirliğe eğitici legoları ile gidiyor..
Çözüm Sürecinden GARA’ya – İdris TÜRKTEN
Çözüm Sürecinden GARA’ya – İdris TÜRKTEN
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı üç konuda tanımla deseler hafızamda şu üç özelliği canlanır.
1- Her seçimden sonra Balkon Konuşmaları,
2- Çılgın projeleri,
3- Müjdeli Haberleri.
Balkon Konuşmaları: İktidara geldiğinin ilk dönemlerinde her seçimden sonra balkon konuşmaları yapar, kendisine oy vermeyenlerin de gönlünü alarak: “Kimsesizlerin kimsesi olacağını” her konuşmasında tekrarlardı.
AKP seçmeni taban yapıp, belli bir yüzdeyi tutturunca zamanla balkon konuşmaları yapılmaz oldu. Çünkü artık ihtiyaç kalmamış, nasıl olsa her seçimi tek başına kazanması için yeterli seçmen sayısına ulaşılmıştı.
Güler Aydemir yengemiz hanımefendiyi de kaybettik
20 Şubat 2021 Cumartesi / Güler Aydemir yengemiz hanımefendi vefat etti.
Kandıra Cicilli’den İş ve İşçi Bulma Kurumundan emekli dayımız İsmail Aydemir’in eşi olan Güler Aydemir, Almanya’da yaşayan Yasemin Aydemir Taşçı ile Yücel Aydemir’in babası, Minel ve Melda’nın anneannesi Aysima ve .. babaannesi, Gamze Aydemir ve Mükremin Taşçı’nın kayınvalidesidir.
Güler yengemiz hanımefendi gerçekten güler yüzlü, güzel ve faydalı bir insandı.
Güler yengemiz hanımefendiye Rabbim rahmet eylesin. Akraba ve sevenlerine sabır versin.
Not; Haberi Almanya’da yaşayan Minel kızımızın sosyal paylaşımı sayesinde öğrendik.. Sağol Minel kardeşim..
SAYAHAT ETMEK Mİ, OKUMAK MI? – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
SAYAHAT ETMEK Mİ, OKUMAK MI? - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
Günümüze kadar gelen bir hikaye anlatılır. Evliya Çelebi (İstanbul 1611-1685 Kahire) bir rüyasında İslam Peygamberini görür. Heyecanlanır. Peygamberimize talebini anlatırken “Şefaat ya Resulullah” diyeceğine “Seyahat ya Resulullah” der. Evliya Çelebi gerçekten 50 yıl kadar Avrupa, Batı Asya ve Mısır’ı köy - kasaba dolaşır, notlar alır, yazıya döker. Bugün 10 ciltlik büyük bir Seyahatnamesi vardır ki hala çalışmalarda referans olarak gösterilir. Bugün böyle seyyahlar yok. Bizim nesil Hikmet Feridun Es’in ve Abdi İpekçi’nin seyahat yazılarına ve Fikret Otyam’ın girişinde şiir olan Gide Gide Anadolu röportajlarına yetişti ama değişik bir lezzet aldı.
Eski Dostlar Grubu’nun, hukukçu beyaz saçlısı Raif Kandemir… / Orhan BALCI
Eski Dostlar Grubu'nun, hukukçu beyaz saçlısı Raif Kandemir… / Orhan BALCI
1966 yılının şubat ayında, merhum,
Mustafa Ersoy, Fikret Balcı ve hayatta olan Emin Saka tarafından kurulan, Kocaeli ve Kocaelispor’u Seven Eski Dostlar Grubu, Covid-19 salgınının sona erip bir araya gelecekleri günleri hasretle bekliyorlar.
Grubun beyaz saçlılarından aşı sırası gelenler ilk doz aşılarını oldu.
Bazıları ise sırasını beklerken, sağlık konusunda bir sorun yaşamıyor olması sevindirici bir durum olarak gözleniyor.
Birbirlerine yakın oturan bazı üyeleri de açık alanda maske, mesafe ve temizlik kuralını koruyarak bir araya gelip hasret gideriyorlar.
Eski Dostlar’ın büyük bölümü de, akıllı telefonlardaki WhatsApp üzerinden ve telefonla görüşüp hasret gidermeye devam ediyorlar…
Bende cumartesi günü grubun birisini sizlerle buluşturmaya çalışıyorum.
Grubun üyeleri arasında yer alan beyaz saçlılarda bugün sıra, Hukukçu olan ve serbest Avukatlık yapan, Raif Kandemir’de…
Önemli Bir Çevre Sorunu Çöplerimiz ve Atıkları – Dr. H. İbrahim KAHRAMAN
Önemli Bir Çevre Sorunu Çöplerimiz ve Atıkları - Dr. H. İbrahim KAHRAMAN
Tıp Fakültesindeki hijyen dersi hocamızın şu ifadesini hiç unutamam."Çocuklar, önümüzdeki yılların en önemli sorunu insanların kullanıp kirleterek çevresine bırakacağı kirli suyu, yiyip içtiğinin artıkları, eskittiği eşyası ve atıkları olacaktır." İşte günümüz çevreye, suya, toprağa bıraktığımız atıklarımız sebebiyle hayatımızın sağlıklı sürdürülebilmesi için mutlaka gerekli olan ve temiz kalması gereken HAVAMIZI, SUYUMUZU, TORAĞIMIZI her geçen gün daha çok kirletildiği dönemdir. Bu kirlenme ciddi bir sorun haline gelmiş olup yönetimler için çözülmesi gereken öncelikli hizmetlerdendir. Kullanıp kirlettiğimiz suların arıtılıp temizlenmesi, kullandığımız yiyecek, giyecek dahil tüm eşya ve malzemelerin toplanıp zararsızlaştırılması ve bu süreçte havamızın-suyumuzun-toprağımızın kirletilmeden korunması bizlerin ve yeni nesillerin, sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi için gerekli olduğu gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz unutulmamalıdır.