
Emekli Kurmay Albay Türkşen Uyardı
Emekli Kurmay Albay Türkşen Uyardı
Türk Ocağı Kocaeli Şubesi’nin bu haftaki sohbet konuğu olan Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, “Devletimiz ve hükümetimiz gerekli tedbirleri almalı, aksi takdirde Kıbrıs uzun vadede elden gidecek gibi duruyor” dedi.
Türk Ocakları Kocaeli Şubesi tarafından organize edilen ‘Kıbrıs ve Adalar’ söyleşisinin konuğu Kardak kahramanı Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen’in katılımıyla gerçekleşti. Türk Ocakları Kocaeli Şubesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa çok sayıda dinleyici katıldı.
ŞERİATÇILIK VE AHLAK – Murat YILMAZ
ŞERİATÇILIK VE AHLAK – Murat YILMAZ
Yıllardır üzerinde durduğumuz ve tartıştığımız bir konu var.Şeriat nedir? Şeriatçı kimdir?
Geçenlerde genç bir kardeşimiz bana "abi sen şeriatçı mısın?" diye bir soru sordu.
Böyle bir soruya ara sıra sadece ben değil çevremde başka kişilere de sorulduğuna şahit oluyorum.
Şimdi bu soruyu cevaplandırmadan önce bazı konuları açmak gerekiyor. Ondan sonra soruyu yanıtlayacağım.
Öncellikle "şeriat nedir?" sorusunu cevaplamamız gerekiyor.
Bundan bir kaç sene önce bir arkadaşımızla sohbet ederken konu şeriata geldi.
Kendisine "peki şeriat nedir?" diye sorduğumda "şeriat hırsızların eline kesmektir." dedi. Yani arkadaşımızın gözünde şeriat "devletin suç işleyenlere ceza uygulamasıdır."
Ona göre şeriat = ceza demektir.
Fakat İslam Tarihine, sosyolojiye, psikolojiye, toplumların kültürlerine baktığımızda karşımıza başka bir şeriat olgusu çıkıyor.
Her dinin kendi şeriatı vardır. İslam'ın da şeriatı vardır.
Fakat İslam şeriatıyla yönetilen devletlere baktığımızda karşımıza değişik İslam şeriatı uygulamaları çıkıyor.
Bugün şeriatla yönettiklerini söyleyen Suudi Arabistan'da ve İran'da çok farklı şeriat uygulamaları var.
Peki şeriatla yönetilen bu iki ülke ilimde, fende, bilimde, sanatta, sosyal devlette Dünya'nın en ileri ülkeleri mi?
Değiller!..
CHP İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay ve arkadaşlarını büromda ağırlamaktan mutlu oldum
17 Şubat 2017 Cuma / CHP İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay Bağımsız Denetçi Ahsen Okyar’ı ziyaret etti.,
Kopernik’e destek – Takuyiddin’e köstek: Ramazan BAKKAL
Kopernik’e destek - Takuyiddin’e köstek: Ramazan BAKKAL / Bilim Teknoloji İçin İstanbul Çalışma Grubu Başkanı
Yeniçağ biliminin öncüsü olarak kabul edilen Nicolaus Copernicus (Kapernik (1473-1543) Polonya doğumludur. Ülkesinde teoloji okudu. İtalya’da daha çok sevdiği tıp, matematik, astronomi ve kilise hukuku alanlarında sürdürerek matematik Profesörü oldu. Astronomiye hep ilgi duydu. Ülkesine dönüşte Kilisenin desteğiyle bir gözlemevi yaparak gözlemlerde bulundu. Daha önce Zerkali ve Nasuriddin Tusi’nin gözlem yoluyla tespit ettiği sonuçları kendisi de gözlemleyerek Dünyanın güneşin etrafında bir yılda, kendi ekseni etrafında bir günde döndüğünü ilan etti. Kopernik bu gözlem ve tespitiyle yeniçağ modern biliminin öncülüğüyle ödüllendirildi. Bu fikirleri yazarken Kilise tarafından suçlanmadı, dışlanmadı. Teşvik gördü. Bu gözlem sonuçları sadece Avrupa için yenilikti.
Şimdi Takuyiddin’in başına gelen Rasathanenin imhasını hatırlama zamanıdır. Nasıl olmuştu.
Hoca Sadeddin Efendi’nin desteğiyle Takuyiddin, Sultan 3. Murat’ın onayını almış ve Tophane sırtlarına dünyanın en ileri gözlem imkânlarına sahip bir rasathane kurmuştu. Yıl 1577. Bir çok aleti de kendisi imal etti.
İHANET NÖBETİ – Turgut SAKİN
İHANET NÖBETİ – Turgut SAKİN
İhanetten bahsedeceğim size ucu sivriltilen ihanetten alengirli, yiv ve setli zemini kaygan ve sakız gibi bir konu. Bu hedefim kadınlar veya erkekler değil ama boşanmanın ve aldatmanın sorun olmadığı şu zamanlarda Türk aile yapısına, örf ve adetlerine ters düşen hatta bizi yıkan bu konuyu ele almak istiyorum. Nerden başlarım diye düşündüğümde dibe inmem gerektiğini düşünerek çizgi filmlere kadar gittim.
Temel reisi hatırlarsınız ve aşık olduğu kadın Safinaz’ı tabi Safinaz deyince akla Kabasakal geliyor.
Bu sakal konusunu ayrı bir yazıda detayına kadar değineceğim.
Biz konumuza dönelim.
Hatırlarsanız filmde Safinaz Temel reisi bırakıp Kabasakala gidiyor ama bir şekilde geri dönüyordu.
Her bölümde inadına aynı konu işlendi.
Referandum mekruh oldu!.. /Arslan BULUT
Referandum mekruh oldu!.. /Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Anayasa değişikliğinin savunulacak bir yönü bulunmadığı için, "evet" çıksın diye kafa yoranlar, çareyi, "hayır"cıları terör örgütleriyle birlikte göstermekte buldu! Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, bu stratejiye göre hareket ediyor!
"Adalet Bakanı" sıfatını taşıyan ve herkesin hukukunu korumakla görevli olması gereken Bekir Bozdağ, "PKK, FETÖ ve DHKP-C dahil ne kadar Türkiye'ye ve Türk milletine ihanet eden terör örgütü varsa, hepsi 'Hayır' için iş birliği yapıyorlar." dedi.
Hayırcıların en güçlü organizasyonu olan CHP adına Kemal Kılıçdaroğlu, "Oslo'da PKK ile masaya oturdular. Habur'da terör örgütü üyelerinin ayağına devletin savcısını, hâkimini gönderdiler. İmralı'da PKK ile masa kurdular. Dolmabahçe'de oturma düzenini bile belirlediler. Şimdi dönmüşler Cumhuriyet Halk Partisi'ni suçluyorlar!" diyor, sosyal medyada da Oslo, Habur, İmralı ve Dolmabahçe skandalları gündeme getiriliyor ama, bu olayları, resimli ve görüntülü olarak her gün geniş kitlelerle paylaşmak gerekir ki yalanlarla mücadele edilebilsin.
41. sene öncesinin arkadaşları..
14 Şubat 2017 Salı / Ahmet Kasap amcamızı Darıca’da ebediyete uğurladıktan sonra dönüş yolunda Ali Kahraman ağabey Körfez’de Dergah Ocakbaşı’na götürdü. Son Kuruçeşme Belediye Başkanı Harita Mühendisi Ali Kahraman, eski Kavakçılık Enstitüsü Müdürü Orman Yüksek Mühendisi Dr. Faruk Şakir Özay 1975 yılında İstanbul Fındıkzade’de Kocaeli Öğrenci Yurdunda beraber kaldığımız yurt arkadaşlarım. Bağımsız Denetçi Mali Müşavir Ahsen Okyar olarak çok eski arkadaşlarımla beraber olmanın mutluluğunu yaşadım.
Dr. Metin Eriş’e vefa gecesi
Muhterem Dostlar,
İstanbul Büyükşehir Kültür Daire Başkanlığı ile Eskader yönetiminin nâciz varlığımız tabii görevleri olarak saydığım hizmetler için "Haddim ve hakkım olarak görmediğim" bir lütufta bulunacaklar. Toplantı ile davetiyeyi bilgilerinize sunarken "hicap" duyuyorum ama bu da bir görev.
Hürmetlerimle.
Dr. Metin Eriş
MHP: “CUMHURBAŞKANINA 105. Madde ile CEZAİ SORUMLULUK GETİRDİK” DİYOR! SİZ NE DERSİNİZ EY TÜRK EVLATLARI? – Av. Naci KARA
MHP: “CUMHURBAŞKANINA 105. Madde ile CEZAİ SORUMLULUK GETİRDİK” DİYOR! SİZ NE DERSİNİZ EY TÜRK EVLATLARI? – Av. Naci KARA
DOĞRU MU? DOĞRU İSE BU CEZA MÜESSESESİ İŞLER Mİ?
Anayasa 105. Madde değişikliği ile Cumhurbaşkanı (Başkan) suç işlediğinde:
Soru: 1-En az 300 milletvekili Başkan’ın yargılanması için önerge verir mi?
En az 300 milletvekilinin önerge verdiğini kabul edelim.
Soru:2-En az 360 milletvekili soruşturma açılmasına izin verir mi?
Bir mucize ile en az 360 milletvekilinin soruşturma açılmasına izin verdiğini düşünelim.
Soru:3-En az 400 milletvekili Başkan’ı Yüce Divan’a (Anayasa Mahkemesi’ne) sevk kararı verir mi?
Daha büyük bir mucize gerçekleştiğini ve en az 400 milletvekilinin Başkan’ı Yüce Divan’a sevk ettiğini düşünelim.
4-Peki Yüce Divan (Anayasa Mahkemesi) Yargılamasında Başkan’a ceza verir mi? Veya verebilir mi?
CEVAP:
Aynı Anayasa düzenlemesi içinde Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinin 12’sini Başkan’ın seçtiği düşünülürse hiçbir mucize Başkan’ın yargılanmasını sağlayamaz.
Hal böyle iken, MHP Genel Başkanı’nın ülkücüler üzerinde liderlik statüsünü kötü niyetli olarak kullanarak, onları kandırma yolunu seçmesi affedilmeyecek bir aşağılamadır.
Kendi adıma yapılan bu hakareti tüm ağırlığıyla reddediyorum. İade ediyorum.
Ahmet Kasap amcamız da vefat etti
14 Şubat 2017 Salı / Hasan Kasap Orman Mühendisi.. İzmit Orman İşletmesinin muhtelif bölümlerinde, Kandıra’da da Şef olarak hizmet verdi. İzmit’e geldiği yıllar oldu ve geldiği günden beride tanışırız.
DEFİNE – Bir Kandıra Hikâyesi -10 / Mustafa YILDIZ
DEFİNE – Bir Kandıra Hikâyesi -10 / Mustafa YILDIZ
Zambo
Bizim dükkânımız vardı, burada, Kandıra’da, Nasip Bakkaliyesi Hasip Güler. Çarşıda, Tüpçü Cemal’lerin sırasında, bakkal açtık. Kâğıtlı şekerler vardı içinden resim çıkan golden cikletler satardık, kırmızı, yassı, üçe dört, dörde dört falan, zenci resmi olurdu üzerinde kulakları küpeli. Zambo, zambo, zambo cikletleri! Cam kavanozlarda kağıtlı şekerler, kapakları da camdandı kavanozların, içindeki şekerler görünecek. Çok yenen şekerlerdi, onları yerdik yerdik, kâğıtlarını arkaya atardık, ulan çöpe atsan ya, çocukluk işte, hep kendimiz yerdik, küllüm zarar.
Kaynarcalı Nuray Yurdusev ile Kandıralı Sercan Uçar sözlendi.
12 Şubat 2017 Pazar / Kaynarcalı Nuray Yurdusev ile Kandıralı Sercan Uçar sözlendi.
OHAL KARARNAMESİ YETKİSİ HOYRATÇA KULLANILIYOR – Av. Ruhittin SÖNMEZ
OHAL KARARNAMESİ YETKİSİ HOYRATÇA KULLANILIYOR – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Olağanüstü Hal Kanununun hükümete sağladığı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi maksadı dışında bir “keyfi yönetim” aracı olarak kullanılıyor.
TBMM Hükümete OHAL Kararname çıkarma yetkisini “olağanüstü hal’in gerektiği konularda” kullanması için verdi.
Anayasa Mahkemesi eski kararlarında OHAL kararnamesi çıkarma yetkisinin “acil (ivedi), zorunlu önlem ve karar alma ihtiyacı doğduğunda” kullanılabileceği açıklanmıştı.
Şimdi son KHK’ler ile alınan kararlardan bazılarına bakalım. a) Olağanüstü Hal’in gerektiği konularda mı alınmıştır? b) Acil, zorunlu tedbir veya kararlar mıdır?
Varlık Fonu, rektör seçimi, kış lastiği uygulaması, Bölge Mahkemeleri, TSK’nın kuvvet komutanlıklarının MSB’na bağlanması, Askeri Liselerin ve Hastanelerin kapatılması, Bankacılık Kanunu gibi düzenlemelerin aciliyeti neydi? Terörle ve darbe ile ne alakası vardı? Neden TBMM’de görüşülerek kanunlaştırılmadı da KHK ile düzenlendi.
Bir kısım FETÖ şüphelisi kamu görevlilerinin açığa alınmasının KHK ile düzenlenmesi terörle ilişkili ve acil tedbir sayılabilir. Ancak yüzbin kişi civarında memur, “terör örgütü üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle”, yargılanmadan memuriyetten atıldı. Bu neden yapılıyor ve neden, adalete erişim hakkını kapayarak mahkemeye gitmesi engellenerek, KHK ile yapılmakta?
Seçim kanununda değişiklik neden KHK ile yapılmakta? Kanun yapılması Meclis’in görevi değil mi?
Terörle, darbe ile alakasız böyle konuların aciliyeti de söz konusu değil.
Seçim Kanununun, seçim ve referandum dönemlerinde özel TV’lerin adil yayıncılık yapması için konulmuş hükümlerini kaldırmak iyi niyetle bağdaşmaz. Üstelik bunu KHK ile Meclis’te ve toplumda tartışılmadan yaparsanız demokratik bir zihniyetinizin olmadığını ilan etmiş olursunuz.
