
SİYASETTE KADININ YERİ – Ruhittin SÖNMEZ
SİYASETTE KADININ YERİ - Ruhittin SÖNMEZ
Kadınların seçme ve seçilme hakkına en erken kavuştuğu ülkelerden biri Türkiye’dir. Üstelik bu kadınlarımızın mücadele ederek, bedel ödeyerek kavuştuğu bir hak değildi.
Oysa bugün en medeni ülkeler dediğimiz Avrupa, ABD gibi memleketlerde kadınların siyasi haklarını büyük bedeller ödeyerek adeta söke söke aldığını biliyoruz.
Türk kadını 3 Nisan 1930’da belediye seçimlerine, 1933’te muhtarlık seçimlerine katılma hakkını kazandı. 5 Aralık 1934 tarihinde de milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etti.
1924 Anayasasına göre “18 yaşını dolduran her Türk erkek” seçme ve seçilme hakkına sahipti.
1934’te yapılan değişiklikle SEÇME HAKKI “Milletvekili seçmek, yirmi iki yaşını bitiren kadın, erkek her Türk’ün hakkıdır” diye; SEÇİLME HAKKI da “Otuz yaşını bitiren kadın, erkek her Türk milletvekili seçilebilir” şeklinde düzenlendi.
Böylece 1934’e kadar sadece erkeklerin sahip olduğu seçme ve seçilme hakkı kadınlara da tanınmıştır.
Bu haklar Mustafa Kemal Atatürk’ün ileri görüşünün eseri olarak Türk kadınına adeta bir hediye gibi verildi. Atatürk zamanın Meclisinde çok ciddi karşı çıkanlar olmasına rağmen birer devrim niteliğinde olan bu değişiklikleri yaptı.
Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkına sahip olması birçok Batı ülkesinden önce gerçekleşti. Bu hak kadınlara İtalya’da 1948, Fransa’da 1944, Japonya’da 1950, İsviçre’de 1971 yılında tanınmıştır. Düşünebiliyor musunuz? Medeni kanununu aldığımız İsviçre‘de kadınlar siyasi haklarına Türk kadınından 37 sene sonra kavuşabildiler.
Bu haklar verildikten bir sene sonra yapılan -1935 seçimlerinde- 395 milletvekilinin 18’i kadın milletvekili idi. (Yüzde 4,6) Bu oran 1943’te yüzde 3,7 oldu. Bu oranlara erişilebilmesi kadınlara uygulanan pozitif ayrımcılıkla mümkün olabildi.
Çok partili sisteme geçilince siyasi rekabet pozitif ayrımcılığın kalkmasına yol açtı. 1950 seçiminde 487 milletvekilinin içinde sadece 3 kadın milletvekili seçilebildi. (Yüzde 0,6) 1957’den 1999’a kadar TBMM’de kadın milletvekili oranı yüzde 2’nin altında kaldı.
1999- 2007 arası bu oran yüzde 9 mertebesine, 2011-2015 arası yüzde 14’ün biraz üstüne çıktı.
Son olarak 7 Haziran 2018 seçiminde 600 milletvekilinin 103’ü kadın (yüzde 17), 14 Mayıs 2023 seçiminde ise 600 milletvekilinin 121’i kadın milletvekili (yüzde 20,2) oldu.
Görülüyor ki Türkiye’de seçilen kadın milletvekili sayıları ve oranları belli bir yükseliş trendinde.
Ancak bu genel ortalamayı yükselten esas faktör YSP (HDP veya son adıyla DEM Parti) Bu partinin
61 milletvekilinden 30’u kadın. Böylece kadın temsil oranı %49 ile diğer partilere göre en yüksek seviyede.
AK Parti’nin bir önceki seçimde %17,9 olan kadın milletvekili oranı %18,7’ye çıktı. CHP’nin, geçen
dönem %12,2 olan kadın milletvekili oranı %17’yi buldu.
İYİ Parti’nin, geçen dönem %6,9 olan kadın milletvekili oranı %13,7’ye yükseldi. MHP’nin ise %10
olan kadın milletvekili oranı daha da düşerek %8 oldu.
Hüseyin Kılıç muhtarım ile karşılaştık..
20 Şubat 2024 Salı / Hacı Hızır Mahallesi 3 dönem Muhtarı Hüseyin Kılıç çok eski dost…
Yeni dönemde de aday…
Ecz. Selçuk Arslan’a; “Torunum Ahmet Efe” kitabı
22 Şubat 2024 Perşembe / Ecz. Selçuk Arslan’a; “Torunum Ahmet Efe” isimli 376 sayfalık 79. kitabımı takdim ettim.
OĞUZ KALELİOĞLU’NU TANIR MISINIZ? – Mustafa KÜPÇÜ
OĞUZ KALELİOĞLU'NU TANIR MISINIZ? - Mustafa KÜPÇÜ
Oğuz Kalelioğlu’nu çocukluk yıllarımdan bu yana tanırım.
Mahalle komşumuz, Tekel’de görevli Sadi Bey’in üç çocuğundan biriydi. İzmit’lilerin tanıdığı Muhasebeci Orhan Kalelioğlu’nun kardeşiydi.
Mahalle sakinleri için sanki “Özel Kurye” gibiydi. Örneğin, rahmetli annem, “Oğuuuz” diye seslendiğinde; “Buyur Şükran teyze” diye bahçeye çıkar, annemin istediği bir şeyi hemen yerine getirirdi.
Ben O’nu “Mahallemizin Tarzan’ı” diye tanımlardım.
Kendisinden küçüklere sevgi ile, büyüklerine saygı ile yaklaşan, bize örnek olan bir insandı.
Eskimeyen dostlarla…
24 Şubat 2024 Cumartesi / Kocaeli Aydınlar Ocağı tarafından Sivil Toplum Merkezi'nde düzenlenen "Yenilenebilir Enerji ve Türkiye'nin Enerji Politikaları" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansta Elektrik Yüksek Mühendisi Alper Türkten sunum gerçekleştirdi.
Yıllar önceki konferansında da dinleyenler birardaydı…
Merve Baykara Demirel’e; “Torunum Ahmet Efe” kitabı
22 Şubat 2024 Perşembe / Yeğenim Merve Baykara Demirel’e; “Torunum Ahmet Efe” 376 sayfalık 79. kitabımı takdim ettim.
Raif Kandemir ile hukuk ve Bahçecik üzerine… – Gül ANASAL
Raif Kandemir ile hukuk ve Bahçecik üzerine… - Gül ANASAL
Geçen hafta Çarşamba günü Kocaeli Dokümantasyon Merkezi toplantısında Yaşayan Tarih Sohbetleri konuğu Kocaeli’nin sevilen avukatı Raif Kandemir idi…
Açılış konuşmasına “Hoş geldiniz konuklar, bugün 21 Şubat 2024 Kocaeli Dokümantasyon Merkezi’nin Yaşayan Tarih Sohbetlerinin birinde daha hep birlikteyiz. Kocaeli Dokümantasyon Merkezi bugün özellikle öyle birisini buraya davet etti ki, herhalde çocukluğunda ‘bu çocuk mutlaka avukat olur’ diye, hani daha yeni yetmeliğinde insanlara mesleklerini o küçücük haliyle ifade ederler, yüzünden okunur, konuşmasından anlaşılır ya Raif Bey’de onlardan birisi olmuştur diye düşünüyorum. Ne mutlu ki bize onu avukat olarak tanıyoruz ama kendisi aynı zamanda iyi bir yazar, makaleleriyle hatta biraz önce duydum, hazırladığı iki roman dosyasıyla yani yazım dünyasında da eserler veren bir kişi. Ve öyle bir aileye doğmuş ki, bir asker ailesi. Kıbrıs mücahitliğinden de çok önemli anekdotlar sunabilecek bir aileden gelebilen bir kişilik Sayın Raif Kandemir. Dahası Bahçecik doğumlu olarak Bahçecik’in meşhur Kandemir ailesinin bir ferdi olarak bize hem Kandemir ailesini hem de Bahçecik’i anlatabilecek bir kişiyi misafir ediyoruz. Ayrıca da İzmit ve çevresi kasabaları, köyleriyle burası bir göç bölgesi. Tüm Anadolu’yu bağrında toplayan bir İstanbul vardır birde İzmit vardır iyi bildiğimiz. Rize’nin Güneysu’larından buraya kadar gelmiş bir serüvenin de anlatıcısı olarak burada Sayın Raif Kandemir. Hoş geldiniz” diyerek sözü Raif Kandemir e bırakıyor Müzeyyen Ünal.
Ahmet Efe Küçük’e; “Torunum Ahmet Efe” kitabı
22 Şubat 2024 Perşembe / EmexOtel’deki başarılı sunumu sonrasında Torunum Ahmet Efe Küçük’e ; “Torunum Ahmet Efe” isimli 376 sayfalık 79. kitabımı takdim ettim.
Eski Dostlar kuruluşunu 4 başkanla kutladı
Rahmetli Mustafa Ersoy, Fikret Balcı ve Emin Saka tarafından 1966 yılında kurulan “Kocaeli ve Kocaelispor’u seven Eski Dostlar Grubu” kuruluşunun 58’nci yılını ve 390’ıncı toplantısını Pasha Palas Otel’de yaptı. Toplantıya Kocaelispor’un başkanı Engin Koyun, önceki dönemlerde başkanlık yapan İsmet Kaya, İbrahim Saral ve Rafet Kırgız ile grubun üyeleri katıldı
Eski Dostlar, kuruluşunun 58’nci yılını ve 390’ıncı toplantısı Orhan Balcı, Birol Öztürk, Mehmet Akif Şen, Yasin Şengel, Yakup Kalmuk, Mustafa Elbi ve Tamer Tüfekçi’den oluşan komisyonun ev sahipliğinde Pasha Palas Otel’de gerçekleşti.
TOPLANTIYA KATILAN ESKİ DOSTLAR Rahmetli Mustafa Ersoy, Fikret Balcı, ve Emin Saka tarafından 1966 yılında kurulan “Kocaeli ve Kocaelispor’u seven Eski Dostlar Grubu”nun bu birlikteliğine Kocaelispor mevcut başkanı Engin Koyun, yönetim kurulu üyesi Orhan Dönmez, önceki dönem başkanlarından İsmet Kaya, İbrahim Saral, Rafet Kırgız, grup üyeleri Durmuş Ali Yalnız, Rahmi Tüfekçi, Yetkin Saner, Remzi Aybar, Reha Yıldırım, Ahsen Okyar, İshak Aktaş, Av. Raif Kandemir, Enver Kılıç, Hamza Baştürk, Mehmet Akif Şen, Kamuran Öner, Halim Dedeoğlu, Rıdvan Tokgöz, Cemil Çetin, Mustafa Güner, Tayfun Ersöz, Erdinç Özden, Tahir Ersöz, İbrahim Kolay, Kamil Yıldız, Mehmet Çınar, Ertan Süral, Özkan Demirer, Elazığ’dan gelen Necdet Sezgenç, Melih zeteci, İbrahim Çizer, Ekin Akyollu, Mehmet Açık, komisyon üyeleri Orhan Balcı, Birol Öztürk, Mehmet Akif Şen, Yasin Şengel, Yakup Kalmuk, Mustafa Elbi, Tamer Tüfekçi ve misafirler katıldı.
ARAMIZDAN AYRILANLAR İÇİN SAYGI DURUŞU
Toplantının yönetimini üstlenen Orhan Balcı’nın kuruluş kutlamasını ve 390. toplantıyı gerçekleştiren komisyon üyeler ile birlikte yaptığı açılış konuşmasının ardından grubun kuruluşundan bu yana yaşamını yitiren İbrahim Küçükörs, Fuat Özçelebi, Hüseyin Özlem, Şükrü Baydar, İrfan Yeni, Fikret Ok, Orhan Saka, Burhan Balkaya, Necati Batgün, Av. Ömer Türkçakal, Mustafa Ersoy, Mustafa Serdar, Kemal Şenyontar, Turgut Kolukısaoğlu, Şehabettin Süloğlu, Av. Turgut Kayı, Yakup Şensöz, Remzi Çakar, Dr. Rıdvan Atay, Fikret Balcı, Necdet Balcı, Şefik Güler, Rıza Saka, Nasut Kayalı, Şükrü Kuşaksız, Yıldırım Akyollu, Ahmet Topçu, Ahmet Küçükörs, Nihat Kanbur, Hayati Terzi, Fikret Özalp, Selehattin Öztop, Av. Yılmaz Güler, Av. Hayrettin Çetinkaya, Çetin Atan, Emin Saka, Hilmi Girgin, Günay Gülcü ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu.
Toplantının ilk bölümünde Kocaelispor’un altyapısından sorumlu yönetim kurulu üyesi Razfet Kırgız ve Kocaelispor Kulübü Başkanı Engin Koyun görüşlerini paylaştı.
YEŞİL SİYAH BİLEKLİKLER TANITILDI
Toplantıya katılan, kayyum yönetiminde başkanlık yapan günümüzde altyapıdan sorumlu yönetim kurulu üyesi olan Rafet Kırgız, ilkokul ziyaretlerinde çocukların Kocaelispor ile tanışması için iş insanlarının katkılarıyla yaptırılan yeşil siyah renkteki bileklikleri tanıtarak grup üyelerine torunlarına vermek üzere hediye etti.
KOYUN, “SÜPER LİG’E YÜKSELECEĞİZ”
Kocaelispor Kulübü Başkanı Engin Koyun, göreve geldiğimiz ilk dönemde ledlere kendi firmalarımızın reklamını veriyorduk. Bugün artan ilgi ve birlik beraberlikle reklam alanlarımızda yer kalmadı. Kentteki birlik beraberlik arttığı müddetçe biz hedefimiz olan Süper Lig’e çıkacağız diyerek, teknik direktör değişikliğinin takımın oyununa artı motivasyon katacağına vurgu yaptı. Başkan Koyun, “Kentteki ve futbolseverlerdeki Kocaelispor sevgisinin biz yöneticilere güç veriyor. Onların bu sevgisine layik olmak için gayret sarfediyoruz” dedi
KOYUN, “MUHTEŞEM BİR TESİS YAPILACAK”
Kocaelispor Kulübü Başkanı Engin Koyun, Körfez İlçesi Sevindikli’de 75 bin metre kare alanda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen ve yapılacak olan Kocaelispor Tesisleri’nin Tahir Büyükakın’ın seçim beyannamesinde yer almasını sağladığını belirterek, profesyonel futbol takımlarına uygun tesis, kamp merkezi ve 7 açık futbol sahası olan Kocaelispor Tesisleri’nin yapılacağını açıkladı.
ÇETİN VE ERSÖZ’DEN ŞARKI, YALNIZ’DAN ŞİİRLER
Konuşmalar sonrasında Cemil Çetin’in seslendirdiği grup üyelerinin eşlik ettiği “Eski Dostlar” şarkısı hep birlikte söylendi. Tahir Ersöz’ün seslendirdiği “Haydar Haydar” şarkısı toplantıya damga vurdu.Durmuş Ali Yalnız’ın seslendirdiği şiirler ise beğeniyle dinlendi. Otelde her cuma ve cumartesi akşamları canlı müzik yapan Özgür Say’ın söylediği şarkılarla toplantı neşe içinde gerçekleşti. Oyun havalarında ise grup üyeleri pisti boş bırakmadı.
391. TOPLANTI 26 NİSAN’DA
Ramazan ayı nedeniyle mart ayı pas geçilecek. 391’inci toplantı 26 Nisan 2024 Cuma günü yapılacak. Bu toplantıyı düzenleyecek olan Kamuran Öner ile Özkan Demirer’e listeyi kuruluş yemeğini düzenleyen komisyondan Mehmet Akif Şen verdi.
Osman Bölükbaşı yaşasaydı, bugünkü siyasetçilere neler derdi? – M.Tanzer ÜNAL
Osman Bölükbaşı yaşasaydı, bugünkü siyasetçilere neler derdi? - M.Tanzer ÜNAL
Osman Bölükbaşı…
Genç kuşaklar onu tanımaz.
O, uzun yıllar Türk siyasetinin en renkli kişisiydi.
Bizim gibi 70’liklerin belleğinden hiç silinmeyen bir siyasetçi…
Nutukları, esprileri ve hazırcevaplığı ile kitleleri hep peşinden sürüklerdi.
Doğuştan muhalifti, iktidarların hep korkulu rüyası oldu.
1911’de Kırşehir’de doğdu.
İyi eğitim aldı, İstanbul Erkek Lisesi’nden sonra Fransa’ya gitti, Paris Sorbonne Üniversitesi’ni matematikçi olarak bitirdi.
Öğretmenlik yaptı, devlette değişik görevlerde bulundu.
1946’da, Türkiye çok partili demokrasiye geçtiğinde siyasete girdi, 1950’de milletvekili seçildi, 1973 yılına kadar siyasette, siyasetin tam göbeğinde yer aldı.
Sözleriyle toplumu hem güldürdü, hem düşündürdü.
Eleştirdikleri kişiler hep zor durumda kaldı.
Bugün yaşasaydı, günümüz siyasetçileriyle ilgili kim bilir neler söylerdi neler…
Bir zamanlar TRT’ye takmıştı, sabah akşam TRT’yi eleştiriyordu, adı “Tırt Osman”a çıkmıştı.
Adı hiçbir şaibeye karışmadı, hep tertemiz kaldı.
DÜŞÜK ZEKÂ İLE YÜKSEK MEDENİYET OLMAZ – Ruhittin SÖNMEZ
DÜŞÜK ZEKÂ İLE YÜKSEK MEDENİYET OLMAZ - Ruhittin SÖNMEZ
Bilim adamları toplam 115 ülke vatandaşları arasında 1 milyon 691 bin 740 kişinin zekâ testine dayanarak bir rapor hazırlamışlar. Bu raporda ortaya çıkan sonuç çok üzücü ve düşündürücü:
Türkiye IQ (zekâ seviyesi) sıralamasında 105 ülke arasında 73’üncü oldu.
Bilindiği gibi bir kişinin normal zekâsı 100 zekâ puanı baz alınıyor. 100’ün üzeri ortalama üstü; 100’ün altı ise ortalamanın altı olarak kabul ediliyor. 70 IQ’nun altı zihinsel engelli olarak tanımlanıyor.
Zekâ seviyesi sanıldığı gibi sabit kalmıyormuş. Bazı kişiler veya toplumlarda zekâ seviyesi artış gösterirken, bazılarında düşüş olabiliyormuş.
Uluslararası IQ Araştırması ve Tespiti’ne göre, Türkiye’nin IQ’su son bir yılda 1,5 puan düştü ve 95,63 oldu. Buna karşılık özellikle Avrupa ülkeleri ve Doğu Asya ülkeleri halklarının IQ’larında artış görüldü.
2023 yıl sonu itibarıyla, en zeki ülke vatandaşları 107.54 ortalama ile Güney Koreliler oldu.
Güney Kore’yi 106.99 ile Çinliler, 106.84 ile İranlılar, 106.18’le Japonlar izliyor.
İlk 10’da yer alan diğer ülkelerde zekâ seviyesi (IQ oranı) Singapur’da 106.18; Avusturya, Kanada, Almanya, Slovenya, Moğolistan 102 puan mertebesinde.
İlk 10’da yer alan ülkelerde -Japonya hariç- zekâ ortalamalarında artışlar görüldü. Zekâsı en
çok artanlar Fransızlar, İtalyanlar ve İspanyollar oldu.
Türkiye’nin büyük kısmı ise orta zekalı veya alt sınıra yakın görünüyor. Türkiye adına 42.801 kişi test edildi ve zekâ oranı bir yıl önceye göre 1,5 puan azaldı.
Bangladeş, Romanya, Filipinler, Azerbaycan, Moldavya, Peru gibi ülkeler zekâ ortalaması sıralamasında bizim üzerimizde. Listenin en altında IQ ortalaması 90’ın da altında olan Nikaragua, Guetamala, Kongo, Angola, Gabon gibi ülkeler bulunuyor.