Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
20Tem/190

DR. COŞKUN LEVENT TAŞÇI EBEDİYETE UĞURLANDI

IMG_0569

19 Temmuz 2019 Cuma / Kandıralı hemşehrimiz Dr. Coşkun Levent Taşçı’yı Adapazarı Serdivan Sapak Camiinden ebediyete uğurladık. Rabbim güzel ve faydalı insan Coşkun kardeşimize rahmeti ile muamele eylesin.

20Tem/190

BİRAZ DA GÜLELİM

BİRAZ DA GÜLELİM
Mezarlık girişinde, “ Biz de gezerdik siz gibi, / Siz de geleceksiniz biz gibi..” yazıyor. Adam ölmüş hâlâ laf sokuyor.

Kebapçıya,
‘’Abi Urfa ile Adana arasında ne fark’’ var diye sordum. “300 kilometre” dedi. Sustum, lahmacun söyledim, yiyorum.

Ben sineği öldürmemek için camı açıyorum. O gidip arkadaşlarını getiriyor, şerefsiz.

Mantara bile kültür veren Rabbim, sana vermediyse, vardır bi bildiği!

Doğru insanı bulduğunuzda beni de çağırın ne olur. Neye benziyormuş şu, bi bakıyım. Meraktan çatlayacağım valla!

‘’Erkeklerin hepsi odun” diyen kızlar, sabah o kadar makyajı ormana gitmek için mi yapıyorsunuz?

Doktora gittim, “Ağrı nerde?” dedi. Doğu Anadolu Bölgesinde” dedim. Oksijen tüpüyle kovaladı beni. Salak mıdır nedir?

Bir erkeğin en lezzetli yeri başının etidir. Milyonlarca kadın yanılıyor olamaz…

Uzaydan astronot kağıda şunu yazmış. “Burada Tanrı falan görmüyorum!” Aşağıdan efsane bir yorum gelmiş. “Oksijen tüpün bittiğinde göreceksin!..

Derleyenin eline sağlık...

Kategori: Mesaj Yorum yok
20Tem/190

Beyniyle kavga eden beyinsizler!.. / Murat YILMAZ

beyinlekavga-sb-k (2)

Kategori: Karikatür Yorum yok
19Tem/190

ORTAK AKIL – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sORTAK AKIL – Ruhittin SÖNMEZ

Bazı özel yetenekli insanlar yaşadıkları bir sorundan veya meraklarından dolayı icatlar yapar. Yani daha önce bulunmayan bir nesneyi geliştirirler. İcatlar birer hayal gücü, düşünce ve çalışma azminin ürünüdürler.

Ancak ilk başlarda bu icatların insanlık için, toplum için önemi ve değeri kavranamayabilir.

İlk icat edilen ve bir atlı araba hızındaki otomobilin bugünkü seviyeye geleceğini hayal etmek bile çok güçtü.

İlk bilgisayar bir oda büyüklüğünde idi fakat işlemci hızı, kapasitesi sıradan bir cep telefonundan binlerce defa düşüktü. İlk bilgisayarın verdiği izlenimle dünyanın en zeki adamları arasında bile,“bilgisayarların işe yaramayacağını” söyleyenler vardı.

IBM Başkanı Thomas J. Watson, “Dünyada bilgisayar pazarı 5 adedi geçmez” demişti.

Lord Kelvin’in “Havadan ağır uçan makinelerin yapımı imkânsızdır” kehanetine bugün gülüyoruz.  

New York Valisi, daha sonra ABD Başkanı olan Martin Van Buren sözü de ilginçtir: “Ülkemizin taşıma sistemi, adına ‘demiryolu’ denen yeni bir taşıma sistemi tarafından tehdit edilmektedir. 24 km/saat gibi inanılmaz bir hızla yol alan ‘makineler’, insanların hayatını tehdit etmektedir. Tanrı elbette insanların böyle korkunç bir hızda gitmesini istememiştir.”

Lee DeForest’in “Televizyonun ticari bir başarı elde etmesi imkânsız, hayal görmeyelim” sözleri de bugün bize gülünç geliyor. Ama bütün bu değerlendirmeleri yapanlar aptal insanlar değildi.

1450’de Gutenberg’in icadı olan matbaa Osmanlı Devleti’ne 1719’da girebilmişti. İstanbul’a matbaanın çok geç gelmesinin sebebi sadece tutuculuk değildi. İstanbul’da yaşayan binlerce hattatın birer sanat eseri niteliğindeki kitapları yanında, matbaada basılan kitapların çok kalitesiz baskısı olması etkili olmuştu.

Fermuardan saate, elektrikli süpürgeden çamaşır makinesine, radyodan telefona kadar her icat ilk yıllarında bugünkü haliyle kıyaslanamayacak kadar ilkel ve kullanışsız idi.

1946’da yapılan oda büyüklüğünde ve 30 ton ağırlığındaki dev bilgisayarın, on haneli 5.000 sayıyı bir saniye içinde toplayabilmesi çok büyük başarı olarak kabul ediliyordu.

Ama bilgisayarlar böyle kalsaydı ne cep telefonları, ne uçaklar, ne otomobiller, ne de üretim, sağlık, bilim, sanat ve eğlence alanlarında kullandığımız otomatik makinelerin hiçbiri olmayacaktı.

Bu konular üzerinde çalışan insanlar, kendisinden önce aynı konu ile ilgili çalışan insanların fikirlerini alarak, o fikirlerin üzerine kendi fikir ve çalışmalarını katarak çalışmalar yaptılar. Bütün bu insanların “ORTAK AKLI” ile icat süreçleri hayallerin bile ötesine kadar gelişimlerini sürdürdü.

19Tem/190

Başbakan Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun anıt mezarlarını ziyaret ettik

IMG_0230

13 Temmuz 2019 Cumartesi / Rahmetli Başbakan Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun anıt mezarlarını ziyaret ettik.

19Tem/190

Prof Dr Huseyin Yilmaz kimdir?

okuyan_herkesin_gogsunu_kabartacak_bir_denizlilinin_oykusu_h2193_0d432Prof Dr Huseyin Yilmaz kimdir?

Hikaye 1936 yılında Denizli'nin Acıpayam ilçesinde görevli öğretmenlerin pikniğe gitmeleriyle başlıyor.

Öğretmenler piknik yaparken keçilerini otlatan küçük bir çoban çocukla karşılaşır. Çobanı yanlarına davet edip çay ikram ederler ve ismini sorarlar.

19Tem/190

Mevlânâ’nın türbesinin girişinde bu manada şu *beyt* vardır:

mqdefaultMevlânâ’nın türbesinin girişinde bu manada şu *beyt* vardır:

“Lâ tahzen / **Üzülme
Çünkü hüzün, düşmanı sevindirir, dostunu üzer, haset edenin diline düşürür.* *

Lâ tahzen / *Üzülme..
Çünkü hüzün, kaybolanı geri getirmez, öleni diriltmez, kaderi değiştirmez, hiçbir fayda getirmez.*

Lâ tahzen / *Üzülme..…
Çünkü hüzün sinirleri yıpratır, kalbini yorar, gecelerini mahveder.*

Lâ tahzen / *Üzülme..
İnsanlara ihsanda bulunduğun sürece üzülme. Çünkü mutluluğun yolu insanlara ihsanda bulunmaktan geçer.*

Lâ tahzen / *Üzülme..
Çünkü iyiliğin mükafatı on mislinden yedi yüz misline, kötülüğün karşılığı ise sadece mislince.*

18Tem/190

Opr. Dr. Coşkun Levent Taşçı vefat etti.

Op.-Dr.-Coşkun-Levent-Taşçı-2-660x400Opr. Dr. Coşkun Levent Taşçı vefat etti.

Kandıralı hemşehrimiz Dr. Taşçı’nın cenazesi 19.07.2019 Cuma günü öğle namazına müteakip Adapazarı Serdivan Sapak Camiinden ebediyete uğurlanacaktır.

Dr. Coşkun Levent Taşcı kardeşimize Allah’tan rahmet, başta babası Av. İlyas Taşçı ağabey olmak üzere akraba ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim.

Ahsen OKYAR

Op. Dr. Coşkun Levent Taşçı, klasik cerrahi ameliyatlara yeni bir bakış açısı getiren lazer destekli minimal invazif yöntemini Türkiye'de yaygınlaştırmıştır.

Op. Dr. Coşkun Levent Taşcı 1969 doğumludur. Işıklar Askeri Lisesi sonrası 1987-1993 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimini tamamlamıştır. 1993-1998 yılları arasında İstanbul Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde estetik ve plastik cerrahi departmanında çalışmıştır.

Aydın Devlet Hastahanesi'nde plastik cerrahi kliniği şefliği görevinde bulunmuştur. Şişli Etfal plastik cerrahi kliniğinde el ve mikrocerrahi eğitiminde yer almıştır. Estetik cerrahinin çok ileri teknolojik desteklerle yapıldığı ülkelerde bir çok kurslar ve eğitimlerde bulunmuştur.

Estetik cerrahide teknolojik gelişmeler ve lazerlere olan ilgisi klasik cerrahi ameliyatlara yeni bir bakış açısı getiren lazer destekli minimal invazif yöntemini Türkiye'de yaygınlaştırmıştır. 13 yıldır uyguladığı eski klasik cerrahi ameliyatlarda elde ettiği başarılı sonuçların çok daha mükemmelini, teknoloji destekli yeniliklerle hastaları için daha konforlu ve hızlı elde etmenin Türkiye'deki öncülerindendir.

18Tem/190

Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş vefatının 3.yılında dualarla anıldı

213 Temmuz 2019 Cumartesi / Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş vefatının 3.yılında dualarla anıldı

Hocaların Hocası Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş vefatının 3.sene-i devriyesinde, Kabri başında ve Topkapı Anıt Mezar Camiinde yâd edildi.

18Tem/190

8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kabri başında..

XWRJ6275

13 Temmuz 2019 Cumartesi / Mustafakemalpaşa e. Belediye Başkanı Sadi Kurtulan ve arkadaşları ile birlikte 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Anıt Mezarını ziyaret ettik.

18Tem/190

Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.

Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.

Yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum. Yazılarınızda sık sık “Gençlik nereye gidiyor?” türünden yakınmalarınız oluyor? Gençlik derken herhâlde lise ve üniversite öğrencilerini kastediyorsunuz. Bu durumda ben de nereye gittiğini çok merak ettiğiniz o grubun bir üyesiyim.

Madem bu ülkede yaşayan insanları gençler ve yetişkinler olarak ikiye ayırdınız, ben de siz yetişkinlere bazı sorular sormak istiyorum.

Bir köşe yazarı olarak gençlerin nereye gittiğinden çok, yetişkinlerin nerede durduğuyla ilgilenmeniz gerekmiyor mu?

Ülkenin başını belaya sokan olayların başaktörleri genelde gençler mi, yoksa yetişkinler mi?

Bu ülkede yüz binlerce öğrenci tek bir soru fazla yapabilmek için dirsek çürütürken, birileri sınav sorularını ve sorularla birlikte gençlerin hayallerini çaldı ve geleceğimizi çürüttü. Bu soruları çalanlar lise öğrencileri miydi?

15 Temmuz’u planlayanlar kaçıncı sınıfa gidiyordu?

Milletin yüzüne baka baka yalan söyleyen siyasetçiler hangi üniversitede okuyor?

Sanatçı kimliğiyle her türlü ahlaksızlığı yapanlar ergen mi?

Din adamı sıfatıyla ekranlara çıkıp inancıma ve değerlerime küfredenler kaç yaşında?

18Tem/190

Torunlarım ile Sütten’deyiz!..

IMG_0512

17 Temmuz 2019 Çarşamba / Bugün Tuna ve Mete torunum evimizi şereflendirdi.

18Tem/190

Marangoz..

KCWL6805

Kategori: Mesaj Yorum yok
17Tem/190

Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş hocamızı andık

IMG_0240

13 Temmuz 2019 Cumartesi / Kaybının 3. yılında Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş hocamızın kabri başında tertiplenen anma toplantısında Bestekar – Mevlidhan Amir Ateş, Kadir Konya ve hocalarımız okudular.

17Tem/190

ÜÇÜNCÜ YILINDA 15 TEMMUZ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sÜÇÜNCÜ YILINDA 15 TEMMUZ – Ruhittin SÖNMEZ

15 Temmuz darbe teşebbüsünün 3. Yılı doldu. Hala operasyonlar yapılıyor, hala yeni davalar açılıyor. Fakat “15 Temmuz’un iş, medya ve uluslararası ayakları henüz tam olarak çözülmüş değil.”

Siyasetçi ayağına ise hiç dokunulmadı.

FETÖ gerçekten çok karmaşık ve tehlikeli bir yapı. ABD istihbaratı ile iç içe, uluslararası irtibatları olan, büyük para gücüne sahip bir organizasyon.

Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanlarının yaverlerinin bile Fetöcü olduğu, MİT ve Emniyet İstihbarat gibi birimleri dahi kontrol edebilen bir örümcek ağı.

Yargıyı ele geçiren, hukuku silah gibi kullanan, Ergenekon ve Balyoz davaları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden Atatürkçü subayları tasfiye eden bir yapı. O zaman birlikte hareket ettikleri R. Tayyip Erdoğan’a, “ben bu davaların savcısıyım” dedirtebilen bir güç bu.

“TSK’da mevcut 300 generalden 150’sinin darbede aktif rol aldığı” bir yapının orduya sızmasından bahsedilemez. “Orduyu ele geçirmiş” bir çete bu.

Bir mücadele görüntüsü var. Ama yandaş yazarların bile sorduğu bazı sorulara bugüne kadar cevap verilememiş olması manidardır:

“15 Temmuz darbe girişiminden hükümet üyeleri ne zaman haberdar oldular, haber aldıktan sonra ne yaptılar, o gece neredeydiler, saat kaçta ortaya çıktılar.”

“Sahi MİT ve Emniyet İstihbarat bu süreçte ne yapıyordu. JİTEM neredeydi, Genelkurmay İstihbaratı ne yapıyordu? Darbe olacağını, bilmesi gerekenler dışında neredeyse herkes biliyordu!” (A. Dilipak)

Böyle bir yapı ile mücadele etmenin ne kadar güçlükleri olduğu açık.

Yine de yıldönümü vesilesiyle hamasi sözler yerine soğukkanlı bir değerlendirme yapmak daha yararlı olacaktır.

17Tem/190

SOSYAL VE KÜLTÜREL YAŞAMIMIZDA FINDIK – İsmail KAHRAMAN

67356956_1391314674356469_5872587617945518080_o

17Tem/190

Cihad eden Araplar!.. / Murat YILMAZ

cihadedenaraplar-k

Kategori: Karikatür Yorum yok
16Tem/190

SÖYLEŞİ “Kalbim Sizde Kaldı” – Fahri TUNA

67172001_10157609206368413_6528894814463721472_n

Kategori: Mesaj Yorum yok
16Tem/190

Trafik Kazalarını Nasıl Engelleriz? – Ebru Maral MİNARECİ

20160811055451ebruTrafik Kazalarını Nasıl Engelleriz? - Ebru Maral MiİNARECİ

Malum yaz mevsimi geldi özellikle tatilciler,memleketine gidenler ya da hafta sonu yazlıkçılar yollara düştü.

Her geçen gün daha da artan araç sayısı trafiği daha da yoğunlaştırıyor.

Trafik kurallarına uyulduğu zaman mücbir sebepler dışında kaza olma olasılığı neredeyse sıfır. Lastik patlaması, yola önünüzdeki kamyondan kereste düşmesi, karşı yoldaki aracın sizin güzergaha geçmesi, sürücünün kalp krizi geçirmesi gibi sebepler olmadığı sürece kurallı yolculuklar sizi sevdiklerinize sağ salim ulaştırır.

Ehliyet almakla bitmiyor. Araç kullanabilmek için pratik lazım, tecrübe lazım. Almanya'da 3 ay eğitim sonra sınavla alınan ehliyeti 1 yıl boyunca da denetimli araç
kullanarak pekiştirmeniz gerekiyor.

16Tem/190

Yavuz Güneş (KKD 3.dönem Başkanı 1998-2000) ağabeye uğradık

IMG_0175

12 Temmuz 2019 Cuma / Kandıra’ya geçince Kocaeli Kandıralılar Derneğinin 3.Başkanı (1998-2000 dönemi) Yavuz Güneş ağabeyle de sohbet etme imkanı bulduk. Sağolsun.