Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
5Şub/210

Çocukluk Arkadaşım Fevzi.. / Fuat AKÇAN

IMG-20201227-WA0029

Çocukluk Arkadaşım Fevzi.. / Fuat AKÇAN (e Jandarma Astsubay)

Fevzi’nin mekanı cennet olsun. Nurlar içinde uyusun.

Fevzi çocukluk arkadaşımdı. İkimizde aynı yaşta, 1957 yılında Kabaağaç köyünde doğduk. Evlerimiz karşılıklıydı. Arada sadece küçük patika yol vardı.

Rahmetli Fevzi’nin babası Halil amca ve annesi Şefika teyze çok değerli insanlardı. Benim ailemle Fevzi’nin ailesi  çok iyi ilişki içinde komşuluk yaptılar.

4 - 5 yaşlarındaydık, hergün beraber oynar, çocukluğunuzu dolu dolu yaşardık.

Sonra Kandıra Zafer ilkokuluna ve Ortaokula gittik. Yıllarca zor şartlarda okumaya çalıştık. Ben Liseyi bitirdikten sonra Ankara’ya Jandarma Astsubay okuluna ve daha sonra Mardin iline görev dolayısıyla gittim.

Mardin’in İdil ilçesinde görevli iken Fevzi de Kızıltepe’ye asker olarak geldi. Fevzi 1980 yılında da iki defa ziyaretime geldi. Aradan yıllar geçti. Fevzi ile yıllık izinlerimde görüşüyordum.

Emekli olup Erdek ilçesine yerleştim. Fevzi’de sağlık kuruluşundan emekli olduktan sonra sık sık görüşmeye başladık.

Kandıra ya her geldiğimde hemen buluşurduk. Her konuda birbirimize destek olurduk.

Çok değerli bir insandı. Onun samimiyeti beni Kandıra’ya daha fazla bağladı.

Onun için dostluk ve arkadaşlık her şeyden önceydi. Kandıralı değerli Ahsen Okyar’ı kendisine örnek almıştı. Ahsen Okyar’ın düzenlediği programlara Fevzi Kandıra’dan bende Erdek’ten gelip İzmit’te buluşarak katılırdık.

Yedi Aralık 2020 günü vefat haberi beni son derece üzdü.

Mekanı cennet olsun. Nurlar içinde yatsın.

Erdek, 07 Ocak 2021

5Şub/210

14.Başkan Ali Kocatürk Kandıra’da

10

3 Şubat 2021 Çarşamba / Kuruluşunun 28. Yılını kutlayan Ali Kocatürk Başkanlığındaki Kocaeli Kandıralılar Derneği yöneticileri Kandıra’da seri ziyaretlerde bulundu.

30 Haziran 2020 günü genel kurulunu İzmit Otel Asya’da toplayan ve 14.başkanı ile birlikte yeni yöneticilerini seçen Kocaeli Kandıralılar Derneği, coronavirüs hastalığı sebebi ile geleneksel toplantılarını yapamamakta.

4Şub/210

CANIM BABAM… / Gülçin ŞAHMAR

unnamed (6)

CANIM BABAM… / Gülçin ŞAHMAR

07 Aralık 2020 - PAZARTESİ - Saat:17:30 “Hayatımın en acı günü’’
BABAM MELEK OLDU!!!
Olmadı be babam… Yakışmadı, olmadı işte koskoca FEVZİ GENÇ’e böyle sessiz sedasız, ansızın gitmek…
Babalar için kızları bir başkadır derler ya hani doğru derler be babam, sen de benim için çok değerliydin, KIYMETLİMDİN. Sen benim sırtımı yasladığım tek insandın. Dağlar gibi sapasağlam dimdik dururdun arkamda. En büyük dayanağımdın sen BABAM. Ben her şeyimi sana sorardım, “benim babam bilir” derdim. Sen gittin ya biz çok eksildik BABAM.. SENSİZLİK ÇOK ZOR BABAM…
Sen bize hiç derdim, sıkıntım var demedin. Biz sana geldik, sen ise ’”gidin kendi işinizi kendiniz görün. Kandıra’dan Fevzi GENÇ’in kızı / oğluyum deyin’’ derdin. Kızardım sana o zamanlar, nerden bilebilirdim ki kendi ayakları üzerinde durabilmeyi başaran evlatlar yetiştirmek istediğini. HAKKIN ÖDENMEZ BABAM.. Biz evlatların olarak senden razıyız, Allah’ta senden razı olsun inşallah CAN BABAM.
Ben torunlarına her fırsatta bahsedeceğim senden belki birçok şeyi hatırlamazlar ama seni UNUTTURMAYACAĞIM.. buna emin ol BABAM. Sen herkesin yardımına koşardın. Büyük ile büyük, küçük ile küçük olurdun. Etrafın her yaştan eş, dost ile doluydu babam.. Bir biz sevmedik ki seni herkes sevdi BABAM.. En çok ta torunların şanslıydı. Torunlarını böylesine seven bir dede her çocuğa nasip olmaz. Hiç kırmazdın onları ne deseler, ne isteseler yapardın.. Ama yüce rabbim seni bizden daha çok sevmiş olmalı ki böyle erkenden aldı seni yanına..
Son zamanlarda bize hep ne kadar mutlu olduğunu her fırsatta söylerdin, derdin ki ’’Ben sizi büyüttüm, okuttum, meslek sahibi yaptım. ÇALIŞIN, KAZANIN, YİYİN.. Kimseye muhtaç değilsiniz.'’ ALLAH senden kat kat razı olsun babam.. Çok şükür senin gibi bir babaya sahibim.. ben çok şanslıyım.
Benim bu mesleği seçmemde en büyük pay senindir. Ama ben yanında olamadım babam. Bu yıl covid-19 belası yüzünden hep çekindim gelemedim yanınıza. Korktum bu hastalığı taşıyıp size bulaştırabilme ihtimalimden korktum. Beni düşündüğünü, benim için üzüldüğünü biliyorum babam.. Biz ayrı olsak ta yüreklerimiz hep birdi zaten.. Ahh BABAM!! 2020’nin zor geçmesi beni yormadı da, seni bizden alışı çok yordu be babam
İyiliklerin insani, gönül dostu, koca yürekli, adam gibi adam göçtü bu dünyadan…
Yüzün hep gözümün önünde, yerin hep kalbimde olacak CANIMSIN BABAM
KABRİN NURLA DOLSUN, MEKANIN CENNET OLSUN.. AMİN..
Seni çok seven kızın GÜLÇİN ŞAHMAR. 04.01.2021

ÇIRPINIRDI KARADENİZ,
BAKIP TÜRK’ÜN BAYRAĞINA,
AH ÖLMEDEN BİR GÖRSEYDİM,
DÜŞEBİLSEM TOPRAĞİNA

4Şub/210

İNADINA HAYAT!..

8b2be7b9-f430-403b-9426-86e87be82db9

Kategori: Mesaj Yorum yok
3Şub/210

Kocabayramlar da.. 18 Ocak 2021 Saat: 10.51

IMG-0308

18 Ocak 2021 Pazartesi / Kocabayramlar da.. saat; 10.51

3Şub/210

Fevzi Dayıcım – Hamza TÜFENK

Kandıra Türk Telekom yeni yerinde02Fevzi Dayıcım – Hamza TÜFENK (Kocaeli Türk Telekom Müdürlüğü Kandıra Saha Amiri)

Rahmet ve minnet ile sözlerime başlamak istiyorum.

Sevgili Fevzi dayım sen koca yürekli, herkese yardıma koşan, milletini ve devletini seven, sayan, nadide bir kişiliğe sahiptin.

Aramızdan ayrılmanı halen kabullenemedim.

Çok ani gittin.

Sevdiklerini bıraktın.

Yaradan ömrünü bu kadar tayin etmiş.

Buna söyleyecek bir sözümüz olamaz. Allah(c.c.) ne yazdıysa başımızın gözümüzün üstüne. Dualarımız hep sana. Nurlar içinde uyu, yaptığın güzellikler hep yanında olsun inşallah.

Bir ömrü anlatmak çok zor, acısıyla tatlısıyla..

Sen hep bizlerin gönlünde KOCA yürekli DAYI olarak kalacaksın.

Aile yapısına, dostluklara çok önem verirdin. Senin hakkında hiçbir kötü söz duymadım. Nasıl duyulur ki, elinden ne gelirse hemen insanların yardımına koşardın. Teknolojik terimle kısacası, bir ALOO kadar uzaktaydın.

En son seni Mermerci İrfan Çakar’ın dükkanında saat; 13:20 gibi görmüştüm, dayı ne yapıyorsun, iyimisin dedim, sen de ne yapayım dayı ders çalışıyorum demiştin.. Önünde gazete, elinde kalem vardı. İkimizde gülümsedik. Varmı bir işin dedim, yok Hamzacım kendine iyi bak dedin.

Çok geçmedi akşam vefat haberini aldım. İnanamadım, inanmak istemedim. Dağ gibi adam, daha 4-5 saat önce sapa sağlam çarşıda görmüştüm. Ayak üzeri de olsa hal hatır sorarak muhabbet etmiştik.

Haberin çok üzdü, senin gibi koca yürekli bir insan, ağabey, dost, arkadaş, DAYI vb.. nasıl bulunurdu.

Şüphesiz yerin doldurulmaz.

Nurlar içinde uyu.

Seni hep en güzel halinle, en güzel yerimde saklayacağım.

3Şub/210

Mazlumun dünyasında kıyamet koparken

unnamed

Kategori: Mesaj Yorum yok
2Şub/210

Bilgilendirme..

indir

Kategori: SMMM Yorum yok
2Şub/210

17 Ocak 2021 Saat: 08.14 Kocabayramlar’da

IMG-0222

17 Ocak 2021 Pazar / Bugün saat: 08.14 Kocabayramlar’dayız..

2Şub/210

2020’nin Yaprakları Dökülürken – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN

2020’nin Yaprakları Dökülürken – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN (e. İSU Yönetim Kurulu Üyesi – Kocaeli Kent Konseyi Başkanı)

Sonbaharların bir özelliği ilkbaharın yeşillendirdiği bitkilerin sararması, ağaçların yapraklarının sararıp dökülmesidir. Bu, yeşilin tabiata verdiği neşe ve coşkunun yerine hüzne dönüşmesine sebep olur. Şu günlerimizdeki hüznümüzü, bazı dost ve arkadaşlarımızın kaybı ve buna COVID-19 salgınının kısıtlamalarının eklenmesi ayrıca artırmıştır.

Vefatı ile bizleri üzen isimlerden biri Ali Koç'tur. İzmit merkezde ticaretle uğraşan bu hemşerimizi Kocaeli Aydınlar Ocağı faaliyetlerinden tanırım. Beyefendi tavrı, bulunduğu ortamlardaki yapıcı yaklaşımları ile çevresine örnek olan bir insandı. Kendisi 70’li yıllarda Adalet Partisi ve 80’li yıllarda Anavatan Partisi’nde yöneticilik yapmıştır. Şehrimizin sorunlarının çözümünde gerek sivil toplum kuruluşları gerekse siyasi parti çalışmaları ile faydalı olma gayretini hep sürdürmüştür. Ocağımızın faaliyetlerine eşi Nevin hanımla katılırdı. Sohbetlerinde çok iyi yetişmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadığı çocukları makine mühendisi Murat bey, elektronik mühendisi İskender bey ve halen Kocaeli Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof.Dr. Nevcihan hanımla gurur duyardı. Kendisini rahmetle anarken geride kalan eşi ve çocuklarına sağlık ve mutluluklar dilerim.

2Şub/210

Beybab hangi alanda kariyer yapabilirim?

PHOTO-2021-01-29-11-23-16

Kategori: Mesaj Yorum yok
1Şub/210

Binlerce Şükür – Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER

süleyman coşkuner

Binlerce Şükür - Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER Kaliteli Yaşam Uzmanı

Sabah yürüyüşümü yaparken, uzaktan iki kişinin konuşmalarına şahit oldum.
- Böyle de hayatın hiç tadı tuzu yok ki.
- Her yer kapalı. Çay içecek yer bile yok.
- Bırak çayı, oturacak yer bile yok...
Oturacak yer var kardeşim. Evine dönünce koltuk ve divanlarında istediğin kadar oturabilirsin.
Evinde en güzel yemekleri yapıp, ailenle sosyal mesafeye uyarak yiyebilirsin.
Bulaşıcı hastalıktan hayatını kaybeden canlarımızın sayısı on binlere yürüyor.
Yüzlerce sağlık kahramanımızı şehit verdik.
Yoğun bakımda bizim gördüğümüz güzelliklerin hiç birini göremeyen, nefes alamayan on binlerce hastamıza Rabbim şifalar versin inşallah.
BİNLERCE ŞÜKÜR OLSUN RABBİMİZE
- Toprağın altında olmadığımız için.
- Entübe olmadığımız için.
- Yoğun bakımda olmadığımız için.
- Aşıda tünelin ucu göründüğü için.
- Nefes alıp verebildiğimiz için.
- Canla başla çalışan fedakar - cefakar sağlık kahramanlarımız olduğu için.
- Başımızın üstünde bir çatımız olduğu için.
- Yiyecek ekmeğimiz olduğu için.
- Sokakta yürüyebildiğimiz için.
- Vatanımız - Milletimiz olduğu için.
Lütfen bardağın dolu tarafını görelim.
Olumsuzluklara odaklanarak, onları besleyip semizleştirmeyelim.

1Şub/210

Fevzi Agam.. / Aile Hekimi Dr. Ali DEĞİRMENCİ

Fevzi Agam.. / Aile Hekimi Dr. Ali DEĞİRMENCİ (Körfez Çamlıtepe Aile Sağlığı Merkezi)

2020 yılı bir fırtına gibi geldi, geçiyor. Geçerken de iki güzel dostumuzu; Fevzi Genç ve Yalçın Şakacı abilerimi bizden aldı, kopardı. Her ikisi de samimi ve güzel insanlardı.

Doktor olunca ilk olarak 2000 yılında Kandıra Sağlık Ocağı’nda göreve başladım. Kandıra, benim doğup büyüdüğüm yer olan Muğla - Ula’dan bir farkı olmayan Türkmen kasabası. Kandıralılar da aynı bizim oranın insanı gibi..

Fevzi Genç’le Kandıra’da aynı sağlık Ocağında çalışırken tanıştık. İlk günlerde burdan en kısa zamanda tayin ister giderim diye düşünürken Fevzi Aga ve onun dostları beni o kadar sarıp sarmaladı ki adeta ev sıcaklığını yaşattılar.

Fevzi Bey (ki ben ona muhacir şivesiyle Fevzi Aga derdim) çok samimi, çok içten biriydi. Sevmediğine kin duymaz, ama sevdiğini resmen kuşatırdı. Fevzi Aga tam bir misafirperverlik örneği gösterip Kandıra’ya beni bağladı. Standartlar çerçevesinde bir memurluk hayatı beklerken Kandıra’da aile sıcaklığında memuriyet yaşadım.

O yıllarda görev gereği tüm köyleri dolaşırdık. Köylerdeki tüm insanlar, muhtarlardan tutun, fırın başındaki pide yapan bayanlara kadar herkes ‘’Fevzi abi, Fevzi abi‘’deyip bizi karşılardı. Öğle arasında çoğu defa ikramlara mazhar olurduk. Bu iltifatın sebebinin yıllarca köylü kentli demeden sağlık sorunlarında karşılıksız yardımcı olmasıydı kuşkusuz. Bunu bizzat yaşayarak gördüm.

Bir gün bana “Seni İzmit’teki arkadaşlarımla, dostlarımla tanıştıracağım” dedi. Sevdiği insanları önce heyecanlı heyecanlı anlatırdı. Bende de haliyle merak uyanırdı. Ahsen Okyar Beyefendi dahil o kadar güzel insanlarla tanıştırdı ki hakkını ödeyemem. Nerdeyse her hafta birilerinin yanına gittik. Fevzi Bey sayesinde İzmit’te birkaç ayda kalburüstü ne kadar adam varsa tanıdım. Sanki 40 yıllık İzmitli olmuştum. Dostluğa çok önem verirdi. Demek ki baki kalan tek şeyin bu olduğuna yıllar önce inanmıştı.

Çok esprili, eğlenceli biriydi. Musibet anında bile gülebilen kendiyle barışık bir insandı. Ne zaman üzgün, yüzü düşmüş halde görsem biraz argo, biraz kaba saba espriler yapardım. Hemen gülerdi.

Bir gün Sağlık Ocağının bahçesinde otururken trajikomik bir olay başımıza gelmişti. Yanımızdan sirenlerle itfaiye aracı geçti. 3-4 kişiyiz. Ayağa kalktık, yorum yapıyoruz tabi… İnşallah büyük yangın değildir falan diyoruz. Fevzi aga ‘’bırak hocam, hocam yaa! yine anız falan yakmışlardır. Ufakbi yangında bu telaş nedir? boşuna velveleye veriyorlar‘ dedi. Hepimiz de sanki olayı biraz küçümser gibi olduk. 5-10 dakika sonra biri geldi. “Fevzi abi, Fevzi abi sen ne duruyon burda? Demin giden itfaiye senin eve gitti’’ demesin mi. Biz şaşkınız tabi. Birkaç saat sonra geldi. Hem biz gülüyoruz, hem de kendisi. “Hocam bizim mutfak yanmış, bizim eşyalar erimiş” dedi. Yıllarca bu konu aklımıza geldikçe kendi aramızda anlatıp gülüşürdük.

Kandıra’da olduğum sürece, sayesinde Kabaağaç düğünlerini hiç kaçırmazdım desem, yeridir. Fevzi Aga klarnet ekibini yanımıza getirir, Ege türkülerini çaldırırdı. Çökertme, harmandalı, iki keklik derken tüm Ege bölgesini gezerdik. Öyle bir hale gelmişim ki nerelisin diye sorsalar Kabaağaç’lıyım diyecektim. Ne güzel zamanlarımız geçmiş. Şaka gibi…

Çok güzel babaydı. Çocukları için pervane olurdu. Kendi cebinde para yokken de borç bulup çocukların harçlığını eksik etmezdi. Kendi belki yokluğu gördü ama çocuklarına göstermedi. Birisi çocuklarını sorunca gözlerinin içi parlardı. Kaç çocuğun var? diyene bir oğlum, bir tane de prensesim var derdi. Her ikisini de kesinlikle sevgide ayırmazdı. Örnek bir babaydı.’’Hocam ikisini de evlendirdim, iş güç sahibiler, ölsem de artık gözüm açık gitmez‘’ derdi.

Birbirini seven insanlar için ölüm her zaman erkendir. Aga, aramızdan o kadar çabuk ve aniden ayrıldın ki, helalleşemedik bile.

Nur içinde yat aziz dostum Fevzi Aga..

1Şub/210

İbni Haldun’a göre bir toplumun çöküşü ALAMETLERİ;

PHOTO-2021-01-25-20-22-20

Kategori: Mesaj Yorum yok
31Oca/210

Kriterler

unnamed (1)

Kategori: SMMM Yorum yok
31Oca/210

KDV İNDİRİMLERİNİN SÜRESİ UZATILDI

unnamed (6)

Çok sayıda sektörü etkileyen KDV indirimleri 31 Mayıs 2021'e kadar uzatıldı. COVID-19 etkilenen ekonomik faaliyetlere destek sağlanması amacıyla çok sayıda hizmet kolunda katma değer vergisi (KDV) oranlarında yıl sonuna kadar geçerli olan indirim oranları 31 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatıldı

Kategori: SMMM Yorum yok
31Oca/210

Nostalji; 15 Ocak 2015 tarihinde Torunum Efe bey ile..

29 Ocak 2015

30Oca/210

ÜÇLER, YEDİLER, KIRKLAR…

image

ÜÇLER, YEDİLER, KIRKLAR…

"-Evet! Türk ananesinde üçler kutlu bir rakamdır. 
Bir Türk ihtiyarı, bir Türk kadını, bir de Türk delikanlısı birleşince üçler doğar.

Bu üçlerin doğuşu istiklalin ilk temel taşıdır.

Üçler, yedi olursa silahlanır, dağa çıkarlar.

Yediler dağda kırklar olursa, düşmanla savaşa başlarlar.

Üçlere yedilere kırklara bütün bir millet karışır.

Halk bütün inancıyla bu davaya karıştığı gün. Halkın dilediği olur...

Halkın sesi Tanrı'nın sesidir.!"

Enver Behnan Şapolyo-Yayla Gülü 

30Oca/210

*NEDEN ALLAH"LI KONUŞMUYORUZ ARTIK*

*NEDEN ALLAH"LI KONUŞMUYORUZ ARTIK*

• Evden ayrılırken geride kalanlara "Allaha ısmarladık", "Allah'a emanet olun" derdik, şimdi "haydi ben kaçtım", “bay bay” der olduk.

• İşe gidenlere "Allah işini rast getirsin", derdik, şimdi "bol kazançlar!" der olduk.

• Şaşırdığımızda "sübhânallah" derdik şimdi "vaaavvv" der olduk.

• Sevindiğimizde "elhamdülillah" derdik şimdi "olleeeyyy" der olduk.

• Başımıza bir musibet geldiğinde "Allah'ın dediği olur!" derdik şimdi "hay aksi!, "bu da nereden çıktı!", "benimi buldu!" bittim!", "mahvoldum!" der olduk.

• Bize iyilik yapana "Allah razı olsun", "Allah ne muradın varsa versin!" diye dua ederdik, şimdi "sağol!" diyoruz.

• Bir işle uğraşanlara “Allah kolaylık versin!” derdik, şimdi “kolay gelsin!” der olduk.

• Yeni evlenenlere "Allah bir yastıkta kocatsın!" derdik, şimdi "mutluluklar!" der olduk.

• Sınava girecek olanlara "Allah zihin açıklığı versin!" derdik, şimdi"başarılar!" der olduk.

• Geleceğe dair planlar yapılırken "inşallah”, “Allah izin verirse”, “Allah kısmet ederse" derdik, şimdi sanki gelecek bizim elimizdeymiş gibi fütursuzca konuşur olduk.

• Günah işlediğini gördüğümüz kimselere “Allah affetsin”, “Allah hidayet etsin” derdik şimdi lanet okur olduk.

• Kötü bir şeyden bahsederken “Allah korusun”, “Allah esirgesin” derdik şimdi "kapa şu şom ağzını!" der olduk...

Sözlerimizden “Allah” sözcüğünün çekilmesi, artık hayata müslümanca değil seküler bir mantıkla baktığımızı ele veriyor.

Sözlerimizden “Allah” kelimesinin çekilmesi, bir zaman sonra hayatımızdan da bereketin kaybolmasına yol açtı.

Şimdilerde mutluluğu “Allah’tan başka şeylerde” arar olduk, ama beyhude!
Ne diyelim?

“Allah sonumuzu hayretsin"-

NOT:YAZI ALINTIDIR.

Kategori: Mesaj Yorum yok
29Oca/210

Sürekli Mutsuzluk İnsana Ne Gibi Zararlar Verir? – Dr. Zülfikar ÖZKAN

 

Sürekli Mutsuzluk İnsana Ne Gibi Zararlar Verir? - Dr. Zülfikar ÖZKAN Avukat - Yazar - NLP Trainer

Sürekli mutsuzluk, insanda mutlaka bir iz bırakır. Bunun sonucunda genellikle bedensel rahatsızlıklar gözlenir. Şikayet, korku, yılgınlık, şükretmemek, çok yargılamak ve fazla düşünmek gibi hisler biz farkında olmasak da stres doğurur.

Olumsuz düşünceler stres anlamına gelir. Birçok araştırma, stresin insanı hasta ettiğini göstermiştir. Stres, bağışıklık sistemini zayıflatır, kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları riskini yükseltir. Kişiyi hastalıklara karşı açık konuma getirir (Stefan Klein, Mutluluğun Formülü, s. 214).

https://www.akcakocakulturplatformu.org/yazi/2189/surekli-mutsuzluk-insana-ne-gibi-zararlar-verir?fbclid=IwAR0gH1gB64O1i8n_FW7R9I9ri2FRw1Ul3VL7jCd5eAkzSSpBLrbe9wizfSM