
RUSYA MI, ÇİN Mİ; İŞTE ABD’NİN BÜTÜN MESELESİ BU! – Süleyman PEKİN
RUSYA MI, ÇİN Mİ; İŞTE ABD’NİN BÜTÜN MESELESİ BU! – Süleyman PEKİN
Takımların antrenman, taktik, hazırlık maçı ve müsabaka gibi evrelerine ordular, spor kulüplerinden daha çok ihtiyaç duyarlar. Futbol bir güç ve gösteri oyunuysa silahlı kuvvetler de ülkenin kaderi için güç ve gösteri müsabakalarında aktif rol alırlar.
Nitekim PKK, - 10/15 sene önce yazdığımız gibi - Türk Ordusu’nun kum torbasıdır. Cizre, Sur gibi ilçelerde tanklar eşliğinde PKK’lıları kazdıkları hendeklere gömme operasyonu yapıldığında da “Bu muhtemelen tanklarla yapılacak sınır dışı bir harekât hazırlığıdır” demişiz.
Neticede 5 aylık Fırat Kalkanı Harekâtı’yla Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan Güvenli Bölge, strateji ve taktik olarak Devleti rahatlattı. Bu kez de o sıra beyanen kaydettiğimiz ikinci bir harekâtın Dicle Kalkanı adıyla Silopi Sınırından Telafer’e ulaşan dikey bir hatla Musul ve Sincar arasını tutacak şekilde yapılmasının elzem olduğuydu. Ve halen de öyle.. Bekliyoruz!
Bu için dışa bakan tarafı.. Bir de dışın dışa ve dışın içe bakan tarafları var. Misal: Trump. Kim seçti kim seçmedi, kalıcı mı yoksa gidici mi, Rusya’yla mı takışacak yoksa Çin’le mi kapışacak; belli değil.
“Türkiye Geneli ve Marmara’daki Deprem Gerçeği” – Yrd.Doç.Dr. Tekin YEKEN Sismoloji ve Deprem Uzmanı
Nuray Yurdusev ile Sercan Uçar’ın kınası Şehtımarı Zadeler köyünde..
12 Ağustos 2017 Cumartesi / Nuray Yurdusev ile Sercan Uçar’ın kınası için Sakarya İli, Kaynarca İlçesi, Şehtımarı Zadeler köyü meydanında saat: 19:00’dan itibaren toplanıldı...
Baç Çınarlı Camiinde yıkım devam ediyor…
11 Ağustos 2017 Cuma / Baç Çınarlı Camiinde yıkım devam ediyor…
YALAN SÖYLEMEK VE YALANA İNANMAK İHTİYACI – Ruhittin SÖNMEZ
YALAN SÖYLEMEK VE YALANA İNANMAK İHTİYACI - Ruhittin SÖNMEZ
National Geographic Dergisi’nin Haziran sayısında “Neden Yalan Söylüyoruz” başlıklı bir makale yayımlandı.
Bu makaleden özetlediğim bilgileri ve benim çıkardığım sonuçları ilginç bulacağınızı sanıyorum. Ayrıca yaşadığımız bazı gerçekleri anlamamız için faydalı olacağını ümit ediyorum.
“Hepimiz hayatta hiç tanımadığımız kişilerden, sevdiklerimize, iş arkadaşlarımıza kadar, küçük büyük bazı yalanları söylüyoruz.”
Bunların bir kısmı “kişisel yetersizlikleri gizlemek” ya da “başkalarının duygularını incitmemek için” söylenmiş zararsız yalanlar. Bunlara “beyaz yalan” da deniyor.
Bunların dışında ciddi yalanlar da var. Evlilik dışı ilişkiyi eşten saklamak, sahte diploma ile belli makamları işgal etmek gibi.
Araştırmacı Tim Levine, “dürüstlük işe yaramadığında yalan söylüyoruz” diyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, söylediğimiz yalanların yüzde 16’sı maddi çıkar (ekonomik yarar sağlamak) için, yüzde 15’i kişisel çıkar (paranın ötesinde yarar sağlamak) için, yüzde 22’si kişisel suç (bir yanlışı veya kötülüğü örtmek) için, yüzde 14’ü kaçınma (insanlardan kaçmak veya kurtulmak) için, yüzde 8’i kişisel etki (pozitif imaj) yaratmak için, yüzde 5’i insanları güldürmek için söyleniyor.
Aynen yürümek ve konuşmak gibi, yalan söylemek de gelişim sürecinin bir parçası. Çocuklar iki-beş yaşları arasında yalan söylemeyi öğreniyor.
Yapılan bir testte iki yaşındaki çocuklarda yalancılık oranı yüzde 30 iken, üç yaşındakilerin yüzde 50’sinin, sekiz yaşa gelindiğinde ise yüzde 80’inin yalan söylediği tespit edilmiş. Yaş büyüdükçe de yalan söyleme konusunda ustalaştıkları görülmüş.
Psikolog Bruno Verschuere, “doğru kendiliğinden geliyor. Ama yalan özel bir çaba ve yanı sıra, keskin olduğu kadar da esnek bir zekâ gerektiriyor” diyor.
Psikolog Kang Lee’nin deneyinde zihin ve yönetsel fonksiyon testlerinde iyi yalan söyleyen çocukların performansı kötü yalan söyleyenlerden daha üstün çıkmış. Otizm yelpazesinde yer alan çocukların ise yalan söylemeyi beceremediği gözlenmiş.
SONUÇ-1: İyi yalan söyleyen yalancılar keskin ve esnek bir zekâya sahiptir. Çok inandırıcı yalanlar söyleyebilen çocuğunuzun veya siyasi parti liderinizin, dürüstlüğü ile olmasa da, zekâsı ile övünebilirsiniz.
Ali RızaKÖPRÜLÜLEROĞLU Türk Müziği sanatçısı ve Yorumcusu (1930 İstanbul / 1 Haziran 2008 Sydney– Avustralya) – Mustafa ENÜL
Ayastefanos Anıtı Yeniden Dikilemez – Alptekin CEVHERLİ
Ayastefanos Anıtı Yeniden Dikilemez - Alptekin CEVHERLİ
Her milletin kendi millî menfaatlerini ve değerlerini sembolleştirdiği çeşitli kutsalları vardı; bayrak, tarihteki çeşitli devlet adamları, sembol haline gelmiş mekân veya binalardır. Bunlar o milletin varlığının belki de yarı efsanevi, yarı gerçek devamını sağlayan figürlerdir. Milletlerin önüne birer hedef koyarak millî birliğin tesis edilmesini kolaylaştırırlar. Bu hedefe varmak için sonraki nesillere dinamizm katarlar.
Bu figürler, milletlerin ulaştıkları son noktayı veya çıkış noktalarını betimleyerek elde edilmesi gereken veya korunması gereken değerleri ortaya koyarlar. Bu anlamda ata mezarları da büyük önem taşır.
Sultan 1. Murat’ın Kosova Priştine’deki kabri, Macaristan’daki Gül Baba Türbesi, Bakü’deki Türk şehitliği, Enver Paşa’nın Kırgızistan’daki kabri (Ki bu mezar yanlış bir kararla Demirel tarafından Türkiye’ye geri getirilmiştir.) vd…
Aynı şekilde diğer milletlerin de ulaştıkları son nokta ve erek olarak aynen bizim gibi mezarlıkları vardır. Yoksa Anzakların (Avusturalya ve Yeni Zelandalılar) on binlerce kilometre öteden her yıl gelip Çanakkale’de dedelerinin mezarları başında “şafak ayini” yapmasını başka türlü izah edemezsiniz…
Azime Telli ve Vedat Serpin evleniyor.. Kına neşe içinde…
12 Ağustos 2017 Cumartesi / Kına: Lastik-İş Sendikası Sosyal Tesisleri Başiskele - İZMİT
İNSANLARLA KUCAKLAŞIN! – Yrd.Doç.Dr. Zülfikar ÖZKAN
İNSANLARLA KUCAKLAŞIN! – Yrd.Doç.Dr. Zülfikar ÖZKAN
Anne karnında gelişen ilk duyumuz dokunma duyusudur. Derimiz, beynimizle çok sıkı bir bilgi alışverişi içindedir. Dokunma duyusu ve bedensel hisler, varlığımızı onaylayan çok farklı mesajları iletme yolu olarak kullandığımız duyumuzdur.
Bir insana soru sorduğumuz zaman koluna hafifçe dokunduğumuz takdirde evet cevabı alma ihtimalimiz çok artar. Çünkü tensel ve fiziksel temas, yakınlık, güven ve işbirliği yapma isteğini artırır. Bunun sebebi oksitosin hormonunun salgısının artmasıdır. Sarılmak, dokunmak, koku ve sesler yolu ile oksitosin hormonu aktifleşmektedir. Hatta bir başkasına iyilikte bulunmak dahi, oksitosin hormonunun salgılanmasına ve aktifleşmesine yardımcı olmaktadır.
Anne bebeğine sarıldığında, iki insan tokalaştığında oksitosinin beyindeki salgılanması artar. Böylece gerginliğimizi azaltan, karşımızdakine güvenmemizi kolaylaştıran, bedenimizdeki iyileştirici tepkimeleri tetikleyen ve daha iyi hissetmemizi sağlayan bir etkiler bütünü oluşur ( Sinan Canan, Beynin Sırları, s. 207).
Doğa Eker’den Dr. Ayşe Zeynep Turan’a; imzalı “Türkiye’de Genç Kız ve Kadın Olmak” kitabı
Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi Uzmanı Dr. Ayşe Zeynep Turan, Doğa Eker’in imzalayıp gönderdiği “Türkiye’de Genç Kız ve Kadın Olmak” kitabını bitirmek üzere..
Masallardan fırlamış gelmiş Aygır Gölü – Bihter GÖRDÜ
Masallardan fırlamış gelmiş Aygır Gölü –Bihter GÖRDÜ
Köroğlu destanlarından, Dede Korkut hikayelerinden, kanatlıymış gibi uçarcasına koştuğuna inanılan su aygırı ya da denizatlarını hatırlayacaksınız. Bu eşsiz atların suda yaşadıklarına, su aygırından türediklerine inanan Türkler, derin dağ göllerinde bu cins atların yaşadıklarını düşünür ve bu göllere de aygır gölü adını verirlermiş.
ORKESTRA.mı…. / Kandıralı Fethi
ORKESTRA.mı.... / Kandıralı Fethi
Bİİİİ kere hatırlıyorum, İzmit’ten, falancanın düğününe geldiler.. YELKEN sinemasının, sahnesine kurdular tesisatlarını,
LİMONCU SEZAİ abimin oğlu ZÜHTÜ.
TWİSTT. yaptı.. Kısa pantul ile....
(Mavi Dalga,) yazıyordu, baterinin davulunda......
MUSTAFA KANDIRALI,
hemen hiç,
KANDIRA. düğünlerinde. çalmadı...
Uçmuş- yırtmış kendini İstanbul’a...
SANATA- ŞÖHRETE..
Oysaa annecim anlatırdı...
BAŞ PARMAĞINI ağzına alıp, KLARNET sesi çıkarır, mahallede gezerdi, diye...
Kocabayramlar’da mısır közleme partisi..
10 Ağustos 2017 Perşembe / Kandıra Çakırcaali Divanı Kocabayramlar Mahallesinde bu yılın ilk mısır közleme partisi gerçekleşti.