
Babalarımıza hürmet ve muhabbetlerimizle.. Ebediye uğurladıklarımıza Rabbim nihayetsiz rahmeti ile muamele eylesin..
Haziran –1992 / Üç kardeşin en büyüğü olan İhsan Okyar ağabeyimi 1992 yılının Haziran ayında Hacca uğurladık.
ŞAŞILACAK ŞEYLER!.. / Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
ŞAŞILACAK ŞEYLER!.. / Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
1876 ile 1909 yılları arasında padişahlık koltuğunda oturan 2. Abdülhamit döneminde Türk Milletinin ve Türk devletinin karşı karşıya olduğu sorunların bazılarına bakarsak şunları görürüz;
Makedonya meselesi, Girit meselesi, Batı Rumeli meselesi, Arnavutluk meselesi, Bosna Hersek meselesi, Sancak Yeni Pazar’ın meselesi, Ermenistan meselesi, Yemen meselesi, Trablusgarp (Libya) meselesi, Irak ve Basra Körfezi’nde İngiliz nüfusunun yükselişi ve buna bağlı meseleler, Kerbela ve Necef’te Şi’alık meselesi, Sencar’da Yezidiler meselesi, Dersim meselesi, Siyonizm ve Yahudilerin Filistin’e doluşması meselesi, Suriye’de Fransız nüfusu meselesi, Ege’deki adalar meselesi gibi! Bu listeyi uzatmak ve detaylandırmak mümkün.
Ancak bir şey dikkatinizi çektimi bilmem, sanki aynı sorunlar bu gün yine önümüzde durup bizi meşgul ediyor. Bu bir kader mi? Ama kesin olan şu ki; Türk Milleti bunları görememekte ve siyasi tercihlerini, bu sorunları önceliğine koyarak yapamamaktadır.
Bu meselelerin çoğunluğu Türk Milletinin toprak ve can kaybı ile sonuçlanmış ve şimdilik milletçe farkında olmadığımız için rafa kaldırılmıştır. Şimdilik diyorum, çünkü bizim gibi tarihin tozlu sayfalarını karıştırıp duranlar bazı şeylerin unutulmasına engel oluyor ve belki kaybettiklerimiz yeniden milli meseleler haline gelir diye ümitleniyoruz!
Gördüğümüz gibi Makedonya, Girit, Batı Rumeli, Bosna Sancak, Arnavutluk, Yemen, Libya, Irak, Filistin, Suriye ve Ege’deki Türk Adaları kaybedilmiştir. Bu kaybediliş o topraklarda yaşayan yerel halklara karşı olsa gam yemeyeceğim. Bu topraklar, dün emperyalist bugünde küreselci dediğimiz devletlere karşı kaybedilmiş ve o tarihten bu yana bu bölgelerde yaşayan insanlara huzur ve refah bir daha nasip olmamıştır.
Günay Gülcü dedemiz 74 yaşında..
17 Haziran 2015 Çarşamba/ Nufus Kağıdına göre 17 Haziran 1942 tarihinde doğan Kocaeli Kandıralılar Derneğinin kurucu üyesi sanayici – İşadamı Günay Gülcü Dedemiz 73 yaşını geride bırakıp 74. yaşına girdi.
Yıllar öncesinin uzaktaki yakınlarım.. Kandıra, Haziran 1970
Cengiz Sezgin, Adapazarı Şeker Fabrikası çalışanı Muharrem Demiralay, Ruhi Yaşar Sezgin, Ruhi Sezgin, Tarık Doğru, Mehmet Sezgin Sünnet gezintisinde.. Kandıra, Haziran 1970
GÖNLÜM – Av. Tevfik KARABULUT
Felek sokmuş bizi halden hallere
Hazan çökmüş bakışlara, dillere
Garip bülbül gibi düşmüş yollara
Dağ bayır dolanır, gül arar gönlüm
Unutmuşuz sevgi denen ilacı
Üç günlük duygular olmuş baş tacı
Dillerin tadı yok, yakıyor, acı
Sözleri bal gibi dil arar gönlüm
Nice garip düşmüş çaresiz derde
Kimi sürünüyor, kimisi yerde
Bir vurdumduymazlık hakim her yerde
Tutup kaldıracak el arar gönlüm
Vicdanlar uykuda, vicdanlar sessiz
Bin bir yol var menzilleri belirsiz
Bilirim Yaradan koymaz çaresiz
Huzura götüren yol arar gönlüm
20.06.2015
3.teravih bizim camide.. Baç Çınarlı Camiinde..
19 Haziran 2015 Cuma / Ramazan’ın 2 gün akşamı 3.cü teravihi bizim Camiide eda etme imkanı bulduk. Şükürler olsun.
Bağımsız Denetçi Eğitimi hocalarına plaket
8 Mayıs 2015 Cuma günü başlayan 6.dönem Bağımsız Denetçi Eğitimi 13 Haziran 2015 Cumartesi günü yapılan sınav ile sona erdi.
VE DİĞERLERİ – Rifat SERDAROĞLU
VE DİĞERLERİ – Rifat SERDAROĞLU
“Ayet salla Bakara’dan, topla oyları Fukara’dan” yönteminin çokça kullanıldığı bir seçimi geride bıraktık.
Cumhur’un Başı’ nın Anayasa-Yasa tanımazlığı, bilerek ve isteyerek “Anayasa İhlal” suçu işlemesi, devletin ve milletin tüm olanaklarının arsızca AKP için kullanılması, Valilerin AKP İl Başkanı, Kaymakamların AKP İlçe Başkanı gibi kendilerini kullandırdıkları, kaynağı belirsiz kirli paraların oluk gibi akıtıldığı, eşit ve adil olmayan bir seçim geçirdik.
Tarih, bu seçimde yapılan demokrasi ve ahlâk dışı uygulamaları AKP defterine yazacaktır.
Yıllardır uygulanmakta olan bir haksızlığı ve medya tarafından “Diğerleri” olarak adlandırılan bazı Siyasi Partilerin vatandaşları istismar etmelerini de, izniniz olursa ben aktarmak isterim…
12 Eylül 1980 darbesinden sonra “Danışma Meclisi” oluşturulmuştu!
Ağızlarını her açtıklarında “Demokrasi” diyen koca-koca adamlar, dönemin darbeci BEŞ Paşasına dilekçe verip, utanmadan Milletvekili olmak istediler.
Bugünün demokrasi savaşçısı (!) Kamer Genç de, darbeci paşaların himmeti ile Danışma Meclisi üyesi olmuştu. Danışma Meclisinde “Seçim Yasası” görüşülürken, Kamer Genç bir teklif verdi!
ÇOCUK KASABASI ANAOKULU YILSONU ŞENLİĞİ
9 Haziran 2015 Salı / Başiskele’de 3, 4 ve 5 yaş grubu çocuklara eğitim veren “Çocuk Kasabası Butik Anaokulu” öğrencileri Sabancı Kültür Merkezi’nde yaza merhaba dedi.
ÖNEMLİ OLAN NE? TÜRKİYE’NİN DÜNYA’DAKİ YERİ – Nurullah AYDIN
ÖNEMLİ OLAN NE? TÜRKİYE’NİN DÜNYA’DAKİ YERİ - Nurullah AYDIN
İslam ülkelerinin durumu ortada, birbirlerini katletmeye devam ediyorlar. Herbiri İslamiyetin kutsal kitabı Kur’an’ı farklı anlıyor ve uyguluyor. Her biri Peygamberleri farklı anlıyor ve uyguluyor.
İçlerinde çağdaş olan Türkiye. Ancak süratle İslamlaşma ve Araplaşma sürecinde bocalayan insanların kafası karışık.
Demokrasi, insan hakları, özgürlük, eşitlik, hak, hukuk adalet umurlarında değil.
Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, yalan, talan umurlarında değil.
Umurların olan ne?
Kadının türban takması, erkeğin İslam’dan, ecdattan, dindan imandan sürekli bahsetmesi.
Pek bunlar neyi örtüyor?
Hırsızlık sorunu varmı yok mu?
Çalıyorlar ama çalışıyorlar
Haksızlar ama kalsınlar
Yalancılar ama duble yol yaptılar
Yalancılar ama bize ne
İftiracılar ama size ne diyor
Demokrasi insan hakları özgürlükler umurunda değil
2.teravih Akça Cami’de..
18 Haziran 2015 Perşembe / Bizdeki iftardan sonra Günay Gülcü ağabey ile birlikte Akça Camiye geçtik. Hasan Baykara kardeşimde oraya geldi. 2.günün teravih namazı için Yusuf Elitok Hocanın arkasında saf tuttuk. Şükürler olsun ki bu Ramazanın 2. teravihide tamam..
Tuna bey de 1.gün akşamı ilk oruçu açmaya katıldı
18 Haziran 2015 Perşembe / Şükürler olsun ki bu senede, Ramazan’ın ilk akşamı toplanarak birlikte iftar açma geleneğimizi sürdürmeye imkan bulduk.
Remzi Aydın ebediyete uğurlandı..
16 Haziran 2015 Salı / Komşumuz Remzi Aydın ağabeyi Kocabayram Kabristanına defnettikten sonra Camiide okuması yapıldı. Dua sonrasında da katılanlara ikramlarda bulunuldu.
İlk teravih Umuttepe Camiinde..
17 Haziran 2015 Çarşamba / Saat: 22:00 sularında Hasan Baykara kardeşimi aradım. İlk teravihe nereye gideceğiz dediğimde havadar ve yüksekçe bir yer olsun dedi. Birlikte Umuttepe Camii ve Kültür Merkezine gittik.
Kandıra, Kocabayramlar Kabristanı..
16 Haziran 2015 Salı / Remzi Aydın Kocabayramlar’da alt komşumuz.. Rahmetli oldu.. Ersin Ağabet, eşi Ayşe Yengemiz hanımefendi ve sevgili eşimile birlikte cenazesine katıldık.
Kız çocuklar için babaları
Kız çocuklar için babaları
Öncelikle hayran olunandır, anneyle çekişildiği gibi babayla hiç çekişilmez, bazen birlikte anlayamazlar anneyi ve onun garip hallerini!
Öyle bir boyuttadır ki bu durum, baba-kız anneye karşı sır bile tutabilir, kız babası kızını büyütürken sevgisini hissettirebilmişse, o kız ileride ayakları yere basan, özgüveni gelişmiş bir kadın olur, baba çok örnek bir modelse, kızıyla evlenen erkek yandı!
Çünkü evlenilen erkek hep babayla kıyaslanacaktır. Zavallı koca da sürekli ne ile karşılaştırıldığını, ölçünün ne olduğunu bilmeden geçirecektir bu gizli sınavı.
Mesela kızları evlenme çağına geldiğinde hiçbir delikanlı layık olamaz biricik evlatlarına. Bütün babaların kızları çok kıymetlidir, oysa yana yakıla istedikleri erkek evlatta bu duruma hiç rastlanmaz. Oğulları evlenirken içlerini bir garip sıkıntı kaplamaz.
Kızdıkları da olur babaların kızlarına, ama bunu asla yüzlerine söylemezler. Bir tek bu durumda anneyi sokarlar devreye (kızacakları zaman.) Anne kızını alır karşısına; “bak baban çok kızdı, çok söylendi” der. O konuşmanın üstüne baba-kız ilk karşılaştıklarında baba kızına hiçbir şey olmamış gibi tebessüm eder ve olan anneye olur. Olaylar, kızın “babamı sen dolduruyorsun” nidaları ile sonuçlanır…
Babalar çok kıymetlidir. Bazen bir liman, bazen de bir kaledir. Değerleri hep bilinir. Ancak kızlar babalarına ne kadar yaslanmış olduklarını pek anlayamazlar. Sadece onları kaybettiklerinde anlarlar. Sırtlarını bir dağa yaslamış olduklarının o zaman farkına varırlar. Kız çocuğunun anılarında öyle bir yaşar ki baba, o gittikten sonra bile, yaslanmış olduğu dağla birlikte yürür kızı.
Çok kıymetlisiniz babalar, çok seviliyorsunuz. Yaşayan, yaşamayan tüm babalara…
KSMMMO Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı Körfez ilçesinde gerçekleştirildi.
10 Haziran 2015 Çarşamba / Kocaeli Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (KSMMMO) Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı Körfez ilçesinde gerçekleştirildi.
Bağırganlı değil, bağrı gamlı!.. – Mustafa KÜPÇÜ
Bağırganlı değil, bağrı gamlı!.. - Mustafa KÜPÇÜ
Bilmem kaç kişi anımsıyor?
AKP iktidarı “Kandıra Turizm Bölgesi olacak” demişti!
Kandıralılar da inanmıştı!
Topraklar değerlenecek, özellikle Karadeniz kıyılarında kurulacak turistik tesisler ilçeye gelir kaynağı olacak, Kandıralı gençler Kandıra’da kurulacak “Turizm Okulu”nda eğitim görecek ve bu turistik tesislerde iş olanağı bulacak.
Kandıralı üreticiler bu tesislere meyve-sebze satacak.
Kandıra esnafının işleri gelişecek.
İlçe zenginleşecekti.
“Kandırdılar Kandıralıyı!”