
“TÜRKSÜZ TÜRKİYE PROJESİ” DEVAM EDİYOR – Ruhittin SÖNMEZ
“TÜRKSÜZ TÜRKİYE PROJESİ” DEVAM EDİYOR - Ruhittin SÖNMEZ
Türkiye’de kendisini “Türk hissetmeyen” ve hatta Türk’e karşı “kindar” bir kesimin olduğunu biliyoruz.
Bunlar bazen “Ak Parti sayesinde hepimiz Türk olmaktan kurtulduk” diye ortaya çıkar. Bazen kamu kurumları isimlerinden T.C. ibaresinin kaldırılması kararını alarak kendini gösterir. Bazen de Anayasa’dan “Türk” kelimesini çıkarmak için teklifleriyle rengini belli eder.
Bunlar “Türk” kelimesinden ve hele “Ne mutlu Türk’üm diyene”,“ varlığım Türk varlığına armağan olsun” gibi veciz sözlerden nefret ederler.
Türk milletinden bahsederken “Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Ermeni, Roman” gibi etnisiteyi ön plana çıkaran kavramları kullanırlar. Ortak kimliğimizi ifade eden Türk kavramını da bu etnisitelerle eşit bir etnik kavram olarak sıralarlar.
Her türlü etnisiteden olanlar bu alt kimliğini gururla öne çıkarırlarken “ben Türk’üm” diyene “ırkçılık yapma” diye ayar vermeye çalışırlar.
Bu kesim "Tarihimizle yüzleşmek" adı ile yürütülen kampanyalarla, Türklerin bırakın kimliğiyle gurur duymasını, utançtan başını kaldıramaz hale gelmesi için inanılmaz bir gayret sarf ederler.
Bunlar sayıca fazla değildirler. Ama iktidar partisi AKP içinde çok etkin oldukları için fazlasıyla cesur ve Türk Milletinin sinir uçlarıyla oynamaktan çekinmeyecek kadar pervasızdırlar.
Neden cesur olmasınlar ki, kendilerini “Türk Milliyetçiliğini” temsil eden parti olarak ifade eden MHP bütün bu cüretkâr saldırılara karşı adeta kalkan oluyor.
Bu yüzden her seferinde “artık bu kadarını da yapamazlar” dediğimiz şeyleri yapıyorlar.
Nazlı Altınten hanımefendi civcivlerin başında..
28 Mart 2021 Pazar / Komşumuz Nazlı Altınten yengemiz hanımefendi civcivleri ilgilenirken fotoğrafını çektim. Paylaşınca Şırnak’tan yeni fotoğraf geldi..
TÜRK MÜZİĞİ KOROLARINDAN TÜRK MÜZİĞİ İBARESİNİN KALDIRILMASI – Cihat AŞKIN
TÜRK MÜZİĞİ KOROLARINDAN TÜRK MÜZİĞİ İBARESİNİN KALDIRILMASI – Cihat AŞKIN
Birkaç gün bekledim. Müzik camiasından bir ses çıkmayınca ben yazayım dedim.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Elazığ, Diyarbakır, Edirne ve Şanlıurfa’daki Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ve Türk Halk Müziği koroları veya Topluluklarının isimleri Kürsübaşı Müziği, Medeniyetler Müziği, Rumeli Müzikleri, Sıra Gecesi müzikleri gibi ibarelerle değiştirildi. Biz bunu gazete haberleri ile öğrendik.
Özkan Bayram’a; “Rahmetli Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabı..
19 Mart 2021 Cuma / Kocabayramlar sakinlerinden Özkan Bayram’a yeni yayınlanan 306 sayfalık “Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabını takdim ettim.
Arı ve sinekler..
Arı ve sinekler..
Bilim insanları arıları ve sinekleri bir şişeye koymuşlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştirmişler.
Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşmüşler. Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan çıkmayı başaramamışlar. Bu arada sinekler, karanlığa aldırmadan şişenin ağzına doluşmuşlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kaybolmuşlar.
Ağzı açık olan şişenin karanlık tarafına doğru tek bir arı bile gelmemiş!
Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam etmişler.
İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor. Ancak daha derinlemesine düşününce; karşımıza bir anıt gibi dikilen gerçek çok farklı oluyor.
Bilim adamlarına göre arılar olmazsa, insan yaşamı da olmaz. Ayrıca nerede, hangi çiçek ile besleneceğini bilen, kovanından kilometrelerce ayrılsa bile Allah vergisi mevki bulma kabiliyetleri ile kovanın mevkisini bulan ve yüzlerce kovan arasında kendi kovanını da bulan ve o kovanın yüzlerce peteği arasından kendininkine yumurtlamayı hiç şaşırmadan uygulayabilen bir canlıdır arı…
Nasıl olur da şişenin ağzını bulup çıkamaz değil mi? Ancak durum şudur; Işığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz...
Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir. Ve bu uğurda da gerektiğinde ölebilenlerdir. Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran... Kendine saygı, yaşadığı topluma ve yaptığı görevine saygıdır.
Sinekler, karanlıkta sıvışarak kaçarlar. Hiç tereddüt etmeden karanlığa yürürler, pismi, temizmi ayrımı yapmadan her şeye konarlar ve mikrop saçarlar. Arı ise asla pis bir şeyin üzerine konmaz ve mikrop barındırmaz.
Arıyı kovalamak isterseniz savaşır. Engellere aldırmaz. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır. Ve değerleri için ölür. Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere gelirler... Yemeklerinize, kollarınızın üstüne tünerler. Pis ayaklarıyla ezerler; yaşadığımız her yeri...
Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar. Kovan dışına yumurta bırakmazlar. Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler. Çöplüklerde, tuvaletlerde, bataklıklarda… Onlar için yumurtalarını bırakacakları yerin bile hiç önemi yoktur.
İşte burada alınacak çok büyük dersler vardır!!!
Sinek olup karanlığa mı?
Arı olup aydınlığa mı?
Uçmak daha onurludur.?
Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara, hatta canlarını ortaya koyanlara, insanca değerler yaratma adına mücadele edenlere ve etrafındakilere ışık\nur saçanlara selam olsun.
Hüseyin Akbaş’a; “Rahmetli Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabı..
25 Mart 2021 Perşembe / Yakup Akyıldız, Fevzi Genç’in Çocukluk arkadaşı Hüseyin Akbaş’a yeni yayınlanan 306 sayfalık “Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabını takdim etti.
GÜVEN VE İSTİKRAR SLOGANLA GELMEZ – Ruhittin SÖNMEZ
GÜVEN VE İSTİKRAR SLOGANLA GELMEZ – Ruhittin SÖNMEZ
Ak Parti’nin son kurultay sloganı “Güven ve İstikrar” idi. Sloganı kullananların benim düşündüklerimden farklı bir kastı olabilir. Ama bana göre, doğru bir teşhisle isabetli bir tedavi yöntemini işaret eden bir slogan bu.
Ülkemizin içinde bulunduğu devasa meselelerin en başında devleti yönetenlere ve devletin kurumlarına olan güvenin kaybolması geliyor.
Devlete olan “güven” devleti yönetenlerin ve kurumların her hal ve şartta halka doğruları söylemesi ile mümkün olur.
Bu da yetmez. Devletin kurumlarının doğru bilgiye dayalı stratejik planları kısa, orta ve uzun vadeli olarak istikrarlı bir şekilde uygulayacağına halkın inanması gerekir.
Türkiye’de bunlar olmadığı için devlete “güven” yok!
Kurumların çalıştığına ve kuralların herkese eşit şekilde uygulandığına güven kalmayınca hukuktan, ekonomiye; sağlıktan, eğitime; ahlaktan, din anlayışına kadar her alanda çöküntü kaçınılmaz oldu.
Bu çöküşün kendilerini iktidardan edeceğini gören iktidar panik içinde, her geçen gün “daha otoriter bir yönetim anlayışını” uygulamaya başladı.
İktidarın “İstikrar” kavramından tek anladığı kendi koltuklarını korumak. Bu yüzden kendi sorumluluklarının üstünü örtmek için çabalamakta. Kurumların başına getirdikleri sadık taraftarlarını bile rahatça harcamaktan çekinmez oldu.
Devlet içinde “istikrar”da kayboldu.
“Güven” ve “istikrar” aranan iki kavram haline geldi.
Kültür Konseyinin Olağan Genel Kurulu yapıldı
27 Mart 2021 Cumartesi günü yapıldı.
Yönetim Kurulu üyeleri
Dr. Metin ERİŞ
Prof.Dr. Korkut TUNA
Mehmet GÜNTEKİN
Selim DERMAN
Prof.Dr. Birsel KÜÇÜKSİPAĞİOĞLU
Halil KÜTÜK
M. Fatih DURMUŞ
Yönetim Kurulu Yedek üyeleri
Yavuz ÖZER
Mehmet Şadi POLAT
Doç.Dr. Ayhan VERGİLİ
Muhammet Altınten’e; “Rahmetli Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabı..
19 Mart 2021 Cuma / Mustafa Nevzat İlaç Sanayii'nden emekli Muhammet Altınten’e yeni yayınlanan 306 sayfalık “Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabını takdim ettim.
İbrahim Yılmaz’a; “Rahmetli Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabı..
20 Mart 2021 Cumartesi / Burak Market Şirket Müdürü İbrahim Yılmaz’a, yeni yayınlanan 306 sayfalık “Arkadaşım Fevzi GENÇ” kitabını takdim ettim.