
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ – Ruhittin SÖNMEZ
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ - Ruhittin SÖNMEZ
Halkımıza Cumhuriyeti sorunuz, çoğunluğu demokrasinin özelliklerini anlatacaktır. “Halkımız farkında olmadan Cumhuriyet ile demokrasiyi özdeşleştirir.” Oysaki Cumhuriyet ile demokrasi aynı şey değildir.
Bu yüzden “Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız” şeklindeki ifadeler doğrudur.
Konunun uzmanı bir bilim adamının, Prof. Dr. Kemal Gözler’in cümleleriyle açıklayalım:
“Birer cumhuriyet olmakla birlikte demokratik olmayan pek çok devlet vardır. Komşularımız Irak ve İran birer cumhuriyettir. Keza eski SSCB de bir cumhuriyet idi. Oysa bu devletlerin demokratikliği pek kuşkuludur. Demek ki “cumhuriyet = demokrasi” anlayışı ampirik olarak yanlıştır.”
“Buna karşılık Avustralya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Norveç, İsveç, Yeni Zelanda gibi demokratikliklerinden hiçbir şekilde şüphelenilmeyen ve üstelik uzun zamandan beri demokratik rejimleri kesintiye uğramamış olan bu devletler bir cumhuriyet değil, monarşidir.”
“Cumhuriyet ile demokrasi arasında bir bağıntı yoktur. Bir cumhuriyet demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik de olabilir.
Keza monarşi ile demokrasi arasında da bir bağıntı yoktur. Bir monarşi demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik de olabilir.”
“Cumhuriyet, devlet başkanlığının irsî olarak intikal etmediği devlet şekli ve monarşi de devlet başkanlığının irsî olarak intikal ettiği devlet şekli olarak tanımlanabilir.”
Osmanlı Devleti monarşi ile idare ediliyordu. Ancak 1876 Anayasası sonrası demokrasi idaresine doğru bir geçiş başlamıştı.
Ancak Osmanlı’da demokrasiye doğru gidiş istikrarlı bir seyir izlemedi. İlki 1878’de olmak üzere, Meclis-i Mebusan (parlamento) zaman zaman kapatıldı. Osmanlı Devleti 1876-1878 ve 1908-1918 yılları arasında meşruti monarşi ile yönetildi. İkinci meşrutiyet ile Osmanlı anayasal düzeni, döneminin Avrupa’sında olduğu gibi, meşrutî bir anayasal monarşiye dönüşmüştü.
Kocaeli Aydınlar Ocağı, Hocaların Hocası Dr. Sakin Öner’i ağırladı
Kocaeli Aydınlar Ocağı, Hocaların Hocası Dr. Sakin Öner’i ağırladı
Kocaeli Aydınlar Ocağı, 30 Ekim 2024 Çarşamba akşamı İzmit Öğretmenevi’nde Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle düzenlediği yemekli etkinlikte “Hocaların Hocası” Dr. Sakin Öner’i ağırladı.
Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın önceki dönem başkanları; Dr. H.İbrahim Kahraman, SMMM Ahsen Okyar, Av. Ruhittin Sönmez ve eşi Dr. A. Gülden Sönmez, Selçuklu Düşünce Kulübü Başkanı Eğitimci Dr. Süleyman Pekin, Atatürkçü Düşünce Derneği Kocaeli Şube Başkanı Ümran Esen, ADD Kocaeli YK Üyesi Sema Aslan, Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği İcra Kurulu Üyesi Yasemin Çiftçi ve eşi, Kocaeli Çukurovalılar Derneği Başkanı Erdoğan Davut, KOSKAD Başkanı Recep Sarısakal, Ziya Gökalp Malta’dan Millete filminin senarist ve yönetmeni Salih Sarıçalı, PETKO Petrol İşçileri Tüketim Kooperatifi Başkanı Cemil Uslu, Kocaeli Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyeleri İdris Türkten, Prof.Dr. Tahir Serkan Irmak, Salih Işık, Gökhan Önal, Hikmet Baltacı, Av. F. Kürşad Atalay, Kocaeli Aydınlar Ocağı üyeleri Diş Hekimi Ömer Erdal, İsmail Çevikel, Osman Ölçer, Mustafa Görgün, Mehmet Pamuk, Av. Ezgi Elikci, Serkan Şahin ve genç üyelerden Mustafa Kemal Demir etkinliğe katılan başlıca isimlerdi.
Tutunacak dalım yok – Zafer PORTAKAL
Tutunacak dalım yok - Zafer PORTAKAL
Ne hayalim var
Ne bir beklenti
Ekinimi öğütür >
Bir zaman değirmeni.
Soluklanacak yer arar
Bu köhne yaşlı vücut
Sızım sızım sızlar belim
Bankın tam ortasındasın
Müsaadenle delikanlı
Köşeye ilişeyim
Eski Dostlar 393. kez buluştu
Rahmetli Mustafa Ersoy, Fikret Balcı ve Emin Saka tarafından 1966 yılında kurulan “Kocaeli ve Kocaelispor’u seven Eski Dostlar Grubu” 393. Toplantısını Otel Asya’da yaptı. Toplantıya grubun üyeleri ve misafirler katıldı.
Eski Dostlar Grubu’nun 393. toplantısı Orhan Balcı, Birol Öztürk, Yasin Şengel, Mehmet Akif Şen ve Mustafa Elbi’den oluşan kurulun ev sahipliğinde İzmit merkezindeki Otel Asya’da gerçekleşti. Otel Asya’nın geniş ve konforlu salonunda, mezeler ile yemeklerin lezizliği çerçevesinde grup üyeleri yeni dönemin ilk toplantısında bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı.
TOPLANTIYA KATILANLAR
Rahmetli Mustafa Ersoy, Fikret Balcı ve Emin Saka tarafından 1966 yılında kurulan “Kocaeli ve Kocaelispor’u seven Eski Dostlar Grubu”nun bu birlikteliğine Rahmi Tüfekçi, Durmuş Ali Yalnız, Ahsen Okyar, Şenol Mandacı, Cumali Çamdalı, Orhan Balcı, Birol Öztürk, Yasin Şengel, Tayfun Ersöz, Mustafa Güner, Tahir Ersöz, Yakup Kalmuk, Melih Gazeteci, Tuncay Aşkın, Mustafa Yaman, Mehmet Akif Şen, Mustafa Elbi, İbrahim Saral, Necdet Sezgenç, Ekin Akyollu, Mehmet Açık, Tamer Tüfekçi ile
Misafirler; Ali Güzel, Kurtuluş Yıldırım, Tuncay Kaynak, Ozan Erikçi, Süleyman Altan ve Semih Erem katıldı.
KATILAMAYANLAR SELAM GÖNDERDİ
Toplantının yönetimini üstlenen Orhan Balcı açış konuşmasında, yaz dönemi sonrasında yapılan bu buluşmaya katılanlara teşekkür etti. Ankara’da yaşanan hain terör saldırısını grup olarak kınadıklarını ve rahatsızlıkları nedeniyle toplantıya katılamayan, Erol Köse’nin, Reha Yıldırım’ın, Yücel Boran’ın, İshak Aktaş’ın, Erdinç Özden’in, Yetkin Saner’in, Kamuran Öner’in, Halim Dedeoğlu’nun ve Rafet Kırgız’ın selamlarını iletti.
CEMİL ÇETİN TELEFONLA ŞEFLİK YAPTI
Mazereti nedeniyle toplantıya katılamayan Cemil Çetin’i, Mehmet Akif Şen görüntülü olarak aradı. Cemil Çetin şefliğinde Eski Dostlar şarkısı yemeğe katılanlarla birlikte söylendi. Daha sonra Tahir Ersöz ile misafir eczacı Semih Erem birlikte “Haydar Haydar” şarkısını seslendirdi.
MEHMET AÇIK’TAN İSMETPAŞA STADI ŞARKISI
Grup üyeleri bol bol sohbet ederek hasret giderdi. Yaz aylarında yaşanan anılar paylaşıldı. Kocaelispor’un Süper Lig’e çıkma konusunda bu sezon daha başarılı yol aldığı konuşuldu. Kocaelispor’un organizasyon müdürü Mehmet Açık, İsmetpaşa Stadı için bestelenen şarkıyı seslendirdi ve grup üyelerinin anıları tazelendi.
DURMUŞ ALİ YALNIZ’DAN ŞİİRLER
Toplantıda katılan ak saçlı emekli Jandarma Albay Rahmi Tüfekçi, burada olmaktan son derece mutlu olduğunu vurguladı. Durmuş Ali Yalnız ise arka arkaya okuduğu şiirlerle geceye katkı sağladı. Grup üyeleri gecenin geç saatlerine kadar bir arada olmanın mutluluğunu yaşadılar.
394. TOPLANTI 29 KASIM’DA
Grup üyeleri 394.Toplantıyı 26 Kasım Cuma akşamı Rahmi Tüfekçi ile Tamer Tüfekçi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirecek.
VEFA! – Zekai KAHYAOĞLU
VEFA! – Zekai KAHYAOĞLU
İş ve eylemleriyle Kocaeli'nin ses getiren önemli sivil toplum örgütlerinden "Akçakoca" Platformunun geleneksel hale getirdiği "Vefa" gecesine iştirak ettik.
Değerli dostumuz, arkadaşımız, meslektaşımız "Ali Aydemir" adına düzenlenen böyle güzel bir gecede arkadaşlarımızla; dostlarımızla bir arada olmanın mutluluğunu yaşadık.
Vefanın İstanbul'da bir semt adı olmadığını bir kez daha hatırlatan Platformun başkan ve yöneticilerine şahsım adına çok teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan oğlunu evlendirdi…
26 Ekim 2024 Cumartesi / Tuba Dal ile Furkan Bayraktutan evlendi.
Nikah Başiskele Körfez Mahallesi Liman Caddesinde bulunan TRYP BY WYNDHAM Otelde gerçekleşti.
Gençleri tebrik eder, sağlık ve huzur içinde birliktelik dilerim.
Kandıra MYO Müdürlüğünü de yapan Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan hocamı da tebrik ederim.
Sevgili ablalarım Çiçekleriniz hala açıyor…
29 Ekim 2024 Salı / 23 Haziran 2024 Pazar günü Vildan Çağlar ablamız Hanımefendi ile arkadaşı Ayşen Demir Özsan ablamız hanımefendi Kocabayramlar da misafirimiz olmuştu..
Getirdikleri çiçekler hala açıyor. Sağolsunlar…
Ali Aydemir’e Vefa ve Akça Koca Kültür Platformu–Kadir DURGUN
Ali Aydemir’e Vefa ve Akça Koca Kültür Platformu- Kadir DURGUN
Pek bunaldık, konjonktürel hava çok kirli, boğulduk. Siyasi, ekonomik krizler, silahlı terör, Batı’nın ikiyüzlülüğü, İsrail’in, Filistin, Gazze, Lübnan’daki katliamı ve soykırımı… “Bu karanlık gecenin yok mu sabahı?” dedirtiyor duyarlı insanlara.
İnsanız, insani değerlerimizi yaşatmalıyız. Vefa, bizi birbirimize bağlayan, bir zamanların güçlü değeri, modern dünyadan uzaklaşmış görünüyor. Vefa bilmeyen kişinin, bir başkası için ne önemi var ki? Vefa, kişileri birbiri için elzem kılan güçlü bir bağdır. Vefanın olmadığı bir hayat, tatsız yemek gibidir. Arapça kökenli bir sözcük olan ”vefa” 15. yüzyılda literatüre girmiş. Kelimenin sözlük anlamı, verilen sözü tutmak; yan anlamı ise arkadaşlıkta ve dostlukta kıymet bilmektir.
Kentimizin sosyal hayatına damgasını vuran Akça Koca Kültür Platformu çok güzel işler çıkarıyor. Üye ve gönüldaşları arasında tesis ettiği samimiyet ve güven iklimiyle programlar yapıyor, geziler düzenliyor. Ben de Platform’un daveti üzerine Kültür Eğitim Kurumları kurucusu Ali Aydemir için düzenlenen Vefa Gecesi’ne iştirak ettim.
Bekir Güre’ye misafir olduk…
26 Ekim 2024 Cumartesi / Karşıyaka’da Ali Kahraman ağabey ile birlikte Bekir Güre’ye misafir olduk.
Bizi sahilin en büyük tesisinde ağırladı. Sağolsun.