
Kimin Ortadoğusu? – Alptekin CEVHERLİ
Kimin Ortadoğusu? - Alptekin CEVHERLİ
Aslında başlıkta bir hata var, kavram hatası. O da şu: “Ortadoğu”.
Yani “Doğu” neresi ki, bunun ortası “Arap Yarımadası’nın üzeri ve Mezopotamya olarak algılansın? Ya da bizim Türkiye’de anladığımız Ortadoğu ile Londra’da, Vaşington’da veya Paris’te anlaşılan Ortadoğu aynı mı?
Elbette biz bu yazıda “Ortadoğu” kavramını bugün genel olarak kullanıldığı ve anlaşılması rahat olsun diye kabul ettik. Yoksa Batılılarca oryantalist yaklaşımla uydurulan “Ortadoğu” bizim kültür coğrafyamızın “Ortadoğu”su asla değildir.
Bu konuda bir açılım getirebilmek için basit bir coğrafi terim gibi gözüken bu kavramın icadına bakmak gerekir...
Kandıra Kocabayramlar’da mısır közleme…
6 Ağustos 2014 Çarşamba / Kandıra Çakırcaali Divanı Kocabayramlar Mahallesi sakinleri köy meydanında mısır közledi.
Ahmet Sezgin’e, “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ –7” kitabı
15 Ağustos 2014 Cuma / Ahmet Sezgin’e, “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ –7” kitabı
Kandıralılar Derneğinin Kandıra’da seri ziyaretleri
19 Ağustos 2014 Salı / Erdoğan Görgün Başkanlığındaki Kocaeli Kandıralılar Derneği yöneticileri Kandıra’da seri ziyaretlerde bulundu.
Büyük Taarruz’dan Önce Ankara İle İstanbul Arasında Saltanatın Akıbetini Tayin Eden Bir Görüşme / Yrd. Doç. Dr. Ömer Akdağ
Büyük Taarruz'dan Önce Ankara İle İstanbul Arasında Saltanatın Akıbetini Tayin Eden Bir Görüşme / Yrd. Doç. Dr. Ömer Akdağ
Giriş
Milli mücadele, Türk Milleti'nin yediden yetmişe her ferdinin bütün imkanlarını seferber ettiği bir direniştir. Bu mücadelede önemli hizmetler üstlenmiş gerek siyasi gerekse askeri şahısları tanımak, millet olarak her ferdin görevi olmalıdır. Milleti için hayatını ortaya koymuş şahsiyetler, o milletin baş tacıdırlar ve onlara saygı duymak, onların hatıralarını yad etmek bizim milli görevlerimiz arasındadır. Bir millet, tarihiyle bütünleştiği oranda güçlenir ve saygıdeğer olur. Bu toprakları bizlere canı ve kanı pahasına bırakan şahsiyetlere minnet duymak her Türk için öncelikli bir görev olmalıdır. Tarihi şahsiyetlerin unutulduğu toplumlarda idealist bir gençliğin zemin bulması mümkün değildir. İdealist ve mefkure sahibi olmak için öncelikle mazi ile sağlıklı bir şekilde bütünleşmek esastır. Mazi ile yani tarihle bütünleşemeyen toplumlarda geleceğe güvenle bakmak mümkün değildir. Zira "gelecek" denilen kavram "mazi" ile güç bulur. Tarihimiz ile "sorumlu tarih" anlayışı çerçevesinde bütünleşmek milli bütünlük açısından bir gerekliliktir. Sorumlu tarih anlayışı, "dün"e mıhlanıp kalmak değil, "dün"den "ibret" alarak hataların tekrarını önlemek ve vakur bir hayatı realize etmektir.
Milli Mücadele, bilindiği gibi sadece silahla yapılmamıştır. Belki son sözü silah söylemiştir, ancak bütün olumsuz şartlara rağmen başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Milli Mücadele'nin önderleri daima siyasi teşebbüslerde bulunma yolunu tercih etmişlerdir.
Bu çalışmamızda başlığımızdan da anlaşılacağı gibi saltanatın akıbeti ile ilgili sarayda gerçekleşen bir görüşme inceleme konusu yapılacaktır. Hemen belirtelim ki, bu görüşmede gündemin konusunu saltanat meselesi teşkil etmemekteydi. Aslında Ankara hükümetinin Hariciye Vekili, Avrupa'ya kendi ifadesiyle "tenvir ve tenevvür" seyahati yapacaktı. Yani Büyük Taarruz'un arefesinde İtilaf Devletleri kamuoyunun bakış açısını yerinde tespit etmek amacıyla bir seyahati düşünmekteydi.
Bu seyahatin güzergahı İstanbul'dan geçecekti. Dolayısıyla Hariciye Vekili İstanbul'da bazı temaslarda bulunacaktı. Bu temaslardan birisi ve en ilginci Saray'da gerçekleşen bir akşam görüşmesiydi. Bu akşam görüşmesinde ilginç gelişmeler yaşandı. Bu makalemizde bu görüşmenin detaylarıyla ilgili bilgiler verilmeye çalışılacaktır.
Dr. Şefik Postalcıoğlu’nu kaybettiğimiz Tam üç Yıl Olmuş… 30 Ağustos 2014 Cumartesi Saat: 10:00’da Bahçecik Damlar Kabristanındaki Kabri başında anılacak..
Dr. Şefik Postalcıoğlu’nu kaybettiğimiz Tam üç Yıl Olmuş…
Üç sene önce ebediyete uğurlanan Dr. M. Şefik Postalcıoğlu ağabey 30 Ağustos 2014 Cumartesi günü Saat:10:00'da Bahçecik Damlar Kabristanındaki kabri başında anılacak.
Üçyıl önce 26 Ağustos 2011 tarihinde gittiği iftar sonrası Seka Park'ta kalp krizi geçirerek Kadir gecesi hayatını kaybeden değerli insan, mesleğindeki başarısının yanında kentin sosyal hayatında sevilen Kocaeli Valiliği Kültür Müdürlüğü Türk Müziği Korosu Başkanı, Kocaeli Afyonkarahisar Derneği Başkanı, Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyesi, Kocaeli Tabipler Odası Üst Kurul Delegesi ve eski Kocaeli Devlet Hastanesi Başhekimi, KBB Mütehassısı Dr. M. Şefik Postalcıoğlu ağabey ailesi ve dostları tarafından 30 Ağustos 2014 Cumartesi günü sabahı saat: 10:00'da Bahçecik Damlar Kabristanında Kabri başında anılacaktır.
Anma programına Dr. M. Şefik Postalcıoğlu'nu sevenler aileleri ile birlikte davetlidir. İlgi ve teşriflerinizi..
Güzel insan, samimi dost, hizmet adamı, kan akrabalarımızdan da yakınımız olan Dr. M. Şefik Postalcıoğlu ağabeye kaybının üçüncü senesinin geride kaldığı bugünlerde Yüce Allah’tan sayısız ve nihayetsiz rahmet diliyorum. Ahsen OKYAR
Volkan Yüksel ve Salih Aksu’dan büyük başarı
Kentimizin yetiştirdiği önemli isimlerden olan Volkan Yüksel ve Salih Aksu, dünyanın en iyi dijital dergi tasarımı ödülünü kazandı.
Dünyanın en iyi dijital dergi tasarımı ödülünü bu yıl Türkiye’den NGM şirketinin yapmış olduğu Filli Boya’nın Design Soul Dergisi kazandı. Genç tasarımcılar, Kocaelili Salih Aksu ve Volkan Yüksel ödüllerini İtalya’nın Cosmo kentinde aldı. Best Model yarışmalarının kurucu başkanı Erkan Özerman ve Filli Boya Kurumsal İletişim ve Halkla İlişkiler Müdürü Selda Uzun’la birlikte ödüllerini alan ikili, “Bu ödül Türkiye’nin ve İzmit’in” dedi.
Sayın Sevgili Volkan Yüksel ve sevgili Salih Aksu’yu tebrik ediyorum.
“Maşet Kocaeli Gazetesi
Dr. İsmail Çapcı’ya, “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ –7” kitabı
14 Ağustos 2014 Perşembe / Dr. İsmail Çapcı’ya, “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ –7” kitabı
TÜRK DİLİ ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLAR – Av Zeki HACIİBRAHİMOĞLU
TÜRK DİLİ ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLAR – Av Zeki HACIİBRAHİMOĞLU
Gerçek vatan aslında dildir. Vatandan en hızlı, en kolay uzaklaşma, dil yolu ile olur ve hatta en sessizce gerçekleşen yol da budur.
Bir süredir, Türkçe dışındaki dillerin kamu alanında serbestçe kullanımı, özellikle eğitim dili olması yönündeki tepkiler bir kimlik ve demokrasi meselesi olarak öne sürülmektedir. Etnik grupların, kendi dillerini her alanda serbestçe kullanma iddiası bir yandan hukuken yeni azınlık yaratma diğer yandan da her etnik grubun dilinin resmi dil olan Türkçeye eş değer rol üstlenmesinin demokrasi için bir zorunluluk olduğu iddialarına hizmet etmektedir.
Türk Milletinin varlık meselesi olarak kabul ettiğimiz güzel Türkçemizin nasıl ve kimler tarafından yozlaştırıldığını araştırıp sizlere bu konuda bilgi sunmak istedim. Öz Türkçe diye uydurukça kelimeleri dilimize yerleştirmeye çalışanlar kimlermiş biliyor musunuz? Türkiye’de yıllarca beynelmilelci geçinen solcu komünist yazarlar, üniversite hocaları ve onların hempaları.
Gülser Yolaçan ile Hakan Akgül evlendi..
15 Ağustos 2014 Cuma / Semiha – merhum Niyazi Yolaçan çiftinin güzel kızları Gülser ile Kadriye – İbrahim Akgül çiftinin yakışıklı oğulları Hakan evlendi.
Hissemize düşen Fındıkları ayıkladık..
8 Ağustos 2014 Cuma / Cuma günü akşamı Ersin Baykara ağabeyin Merincik Mahallesindeki evinin önünde toplandık. Birkaç cuval olan fındıkları ayıklamaya başladık.
Yunus Özen’e, “Altaylardan Hira’ya Türk İslam Dostluğu” kitabı
Yalova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yunus Özen’e, “Altaylardan Hira’ya Türk - İslam Dostluğu” kitabı takdim edildi.
Sponsorluk ve Reklam Harcamalarının Vergisel Durumu – Melda Pınar Toykan
Sponsorluk ve Reklam Harcamalarının Vergisel Durumu - Melda Pınar Toykan / SMMM - Deloitte Türkiye Vergi Müdür Yardımcısı
Ticari hayatta, şirketler , ürettikleri mal ve hizmetlerin satışının artırılabilmesi için çeşitli faaliyetlere ihtiyaç duymaktadırlar. Pazarlama ve tanıtım bu faaliyetler içerisinde önem arzedenlerdendir. Üretilen mal ve hizmetlerin kaliteli olması kadar iyi pazarlanmasıda önemlidir. Reklam, bir şirketin en etkili pazarlama ve tanıtım aracıdır. Reklam dışında bir diğer tanıtım yöntemi de sponsorluktur. Şirketlerin reklam ve tanıtım amacıyla, daha geniş kitlelere ulaşmak için bir etkinlik, organizasyon ya da bir kişiye kaynak aktarma yoluyla destek verilmesi sponsorluk olarak tanımlanmaktadır.
Yapılan faaliyetin reklam yada sponsorluk olması konusunda kimi zaman tereddütler yaşanabilmektedir. Bu iki harcamanın vergisel sonuçlarının farklı olmasından dolayı doğru tespit edilmesi gerekir. Her ikiside pazarlama faaliyeti kapsamında kitlelere ulaşmada; iletişim aracı olma , üretici firmayı tanıtma gibi benzer özelliklere sahip oldukları gibi farkli yönleride bulunmaktadır. Sponsorlukta kurum imajının oluşturulması amaçlanırken, reklamda bir ürün yada hizmetin tanıtımı amaçlanmaktadır. Ayrıca sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından farklılık arz etmektedir. Bir diğer fark ise sponsorlukta firmanın dışındaki ürün, faaliyet ön planda iken reklamda tamamen firmanın ürünü veya hizmeti ön plandadır. Sponsorluk harcamalarında karşı taraf kar amacı gütmeyen bir kurum iken, reklamda karşılıklı kar elde etme vardır.
Prof. Dr. Vahit İmamoğlu’na, “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ –7” kitabı
12 Ağustos 2014 Salı / Prof. Dr. Vahit İmamoğlu’na, “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ –7” kitabı
Torun Tuna’mızda bugün sünnet oldu..
14 Ağustos 2014 Perşembe / Torun Tuna’mız da bugün Dr. Uğur İnan ve Dr. Osman Poyraz hocalarımız tarafından sünnet edildi. Saat: 18:36