
GÜVENİLİR VE ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMAMANIN MALİYETİ – Ruhittin SÖNMEZ
GÜVENİLİR VE ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMAMANIN MALİYETİ - Ruhittin SÖNMEZ
Son on yılda Türkiye Cumhuriyeti hem içeride ve hem de dışarıda güvenilir ve öngörülebilir bir devlet olmaktan uzaklaştı.
İçeride vatandaşlar olarak devletin en önemli kurumlarının bize doğru bilgi verdiğinden emin değiliz. Devletin kurumlarının biz vatandaşlarına hukuk çerçevesinde, adil ve eşit davranacağına, Anayasada teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerimize tecavüz etmeyeceğine dair güvenimiz yok.
Mesela devletin bütün ekonomik ve sosyal politikalarının temeli olan istatistik verilerini toplayan, değerlendiren ve kamuoyu ile paylaşan organı TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumunun) açıkladığı verilere inanan yok gibi.
Son olarak vatandaşa yansıyan enflasyonu gösteren (TÜFE) Tüketici Fiyat Endeksini TÜİK yüzde 19,9 olarak açıkladı. Buna karşılık Bağımsız ekonomistlerden oluşan ENAG grubunun açıkladığı TÜFE yüzde 49,9 oldu. Yapılmış iki çalışmanın arasında yüzde 30 fark olması bilimsel olarak kabul edilemez.
ÇOCUK EĞİTİMİNDE SEVGİNİN YERİ – Seyfettin KARAMIZRAK
ÇOCUK EĞİTİMİNDE SEVGİNİN YERİ - Seyfettin KARAMIZRAK
Eğitim, hayata ve topluma intibak edebilmenin ortak adıdır. Yeni doğan çocuğun beslenmeye alıştırılması, denilebilir ki, insan neslinin eğitimle tanıştığı ilk somut anlardır. Annenin güler yüzü, sevgi öpücükleri, konuşup okşaması, sevgi göndermeleri bu eğitimin devam eden parçalarıdır.
Ailede sevgi, çocuğu yalnız öpmelerin, okşamaların sayısıyla ölçülecek bir duygu değildir. Onu açığa vurmanın çok çeşitli yollan vardır. Bir sıcak bakış, tatlı gülüş, bir şefkatli dokunuş, bir hediye veya bir ödül binlerce sevgi sözcüklerinden daha etkili olabilir. Sevgi ve övgüyle gelişen çocuk başarıya zevkle ve hızla koşar. Yeter ki aile çocuğunu sevmesini ve sevdirmesini bilebilsin.
Dost insan Recep Bekleyen ile karşılaştık..
30 Ekim 2021 Cumartesi / Körfez’de bir yakınımız cenazesi için bulunurken yıllar öncesinden tanıdığımız olan ve Hasan Baykara kardeşimle Tüpraş’ta birlikte çalışan Recep Bekleyen ile karşılaştık..
Demokrat Kocaeli Gazetesi ; – Mevlüt Soysal’ı ziyaret ve davet..
28 Ekim 2021 Perşembe / Akça Koca Kültür Platformu yöneticileri, Demokrat Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt Soysal’ı ziyaret ederek 13 Kasım 2021 Cumartesi Saat:19:00 EmexOtel – İZMİT adresinde yapılacak “Günümüze ve geleceğe iz bırakan, gönül adamı Abdullah KÖKTÜRK” için tertiplenen “VEFA” toplantısına davet etti.
İbrahim Bayram ile birlikte..
20 Mayıs 2021 Perşembe / Bugün de hayvanları Harman Arkasında otlatmak ile meşgulüz..
Mete bey torunum; 29 Ekim’de Okulun da Atatürk Şiiri okudu..
27 Ekim 2021 Çarşamba / Mete bey 29 Ekim’de Okulunun sahnesinde Atatürk Şiiri okuyacak.
Özgür Kocaeli Gazetesi – Adem Turgut’u ziyaret ve davet..
28 Ekim 2021 Perşembe / Akça Koca Kültür Platformu yöneticileri, Özgür Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Adem Turgut’u ziyaret ederek 13 Kasım 2021 Cumartesi Saat:19:00 EmexOtel – İZMİT adresinde yapılacak “Günümüze ve geleceğe iz bırakan, gönül adamı Abdullah KÖKTÜRK” için tertiplenen “VEFA” toplantısına davet etti.
Mavi Kocaeli Gazetesi ; – Mustafa Elbi’yi ziyaret ve davet
28 Ekim 2021 Perşembe / Akça Koca Kültür Platformu yöneticileri, Mavi Kocaeli Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Elbi’yi ziyaret ederek 13 Kasım 2021 Cumartesi Saat:19:00 EmexOtel – İZMİT adresinde yapılacak “Günümüze ve geleceğe iz bırakan, gönül adamı Abdullah KÖKTÜRK” için tertiplenen “VEFA” toplantısına davet etti.
Mete Küçük bey Cumhuriyet Parkında
30 Haziran 2021 Çarşamba / Mete Küçük bey İzmit Cumhuriyet Parkın da..
KATIR İNADI- DENENMİŞİ DENEMEK – Ruhittin SÖNMEZ
KATIR İNADI- DENENMİŞİ DENEMEK - Ruhittin SÖNMEZ
Katır ve eşeklerin çok inatçı hayvanlar olduğuna dair yaygın bir inanç vardır. Prof. Dr. Üstün Dökmen bu kanaatin bir önyargı olduğunu, objektif ve bilimsel bilgiye aykırı bir görüş olduğunu
anlatır.
Meğer katır ve eşeklerin gözleri çok keskinmiş. 200 metre ileriyi net görebildiği için, mesela bir yılan veya mayın gördüğünde, binicisini tehlikeden korumak için olduğu yerde dururmuş. Ancak
inatçılıkla suçlanıp dayak yermiş.
Ayrıca katır ve eşeklerin hafızası da çok güçlü olduğu için daha önce bir tehlike yaşadığı yerden, yıllar sonra bile geçerken o tehlikeyi hatırlayarak o yerden geçmek istemezmiş. Ne kadar çekilse, itilse
veya dövülse bile oradan geçirmek mümkün olmazmış.
Şimdi bu bilgiyi öğrendikten sonra, bu gözleri keskin, hafızası güçlü olup binicisini tehlikelere karşıuyaran hayvanlara “inatçı” deyip suçlamak herhalde doğru olmasa gerek.