
Köyün gençleri Kocabahçe de..
27 Şubat 2021 Cumartesi / Mete XTX, Zehra Bayram ve Eymen Bayram Koçabahçede..
Burak bey karda kökten yıkılan ve ana dalları kırılan ağaçları keserken, gençlerde Koçabahçe’de olmanın keyfini çıkarttı.
HDP’YE DEVLET BAKIŞI – Ruhittin SÖNMEZ
HDP’YE DEVLET BAKIŞI – Ruhittin SÖNMEZ
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan kendisini sıkıntıya sokan bazı kararlarda,“bu bir devlet projesidir” anlamına gelen açıklamalar yapar. Eğer işin sonu başarılı olur ve siyasi rant getireceği anlaşılırsa derhal sorumluluğu üstlenir. “Biz yaptık” vurgusuyla oy kazanmaya çalışır. Bu yüzden soyut bir devlet kavramı ile yapılan açıklamalara ihtiyatlı yaklaşırım.
Ancak Türkiye’de hala bürokratik kademelerde, (kararları belirleyen değilse de) karar alma mercilerini etkileyen bir “devlet aklının” olduğunu düşünüyorum. Son derece kritik dönemlerde alınan stratejik kararlarda kendini hissettiren bir vakıadır bu.
Halen HDP ismiyle devam eden,PKK terör örgütü güdümündeki siyasi partilerin faaliyetlerine bugüne kadar izin verilmesi, müsamaha gösterilmesi (doğru da bulsak yanlış da olsa) böyle bir devlet aklının eseridir.
Bu partiye her yıl milyonlarca lira (2021 bütçesinde 57,5 milyon TL) Hazine yardımı yapılmakta. Halkımızın çoğu Hazine yardımına ve partinin milletvekillerine yapılan ödemelere kızmasına rağmen devlet HDP’nin kapatılması için harekete geçmedi.
Çünkü bu konu çok boyutlu ve çözümü çok karmaşık bir meseledir. PKK/HDP’nin ABD/AB ve Rusya başta olmak üzere ciddi dış destekleri vardır. PKK ve uzantıları ABD’nin bölge tasarımındaki iş ortaklarıdır.
DELİ VELİ GÜĞÜŞLER BÖYLE GİDER BU İŞLER!!!! – Ali AYNAGÖZ
DELİ VELİ GÜĞÜŞLER BÖYLE GİDER BU İŞLER!!!! - Ali AYNAGÖZ
Bu tekerleme Kandıra İzmit otobüslerinde hizmet veren Kandıralı muavinler tarafından icat edilmiş ve terminolojimize girmiştir.
Ben 60 yaşını devirmiş bir Kandıralı olarak sizlerle çocukluğumun Kandira İzmit seyahatlerini ve köyler arası ulaşımı hakkında yazacağım.
Kandıra’nın dünyaya açılan yolu, İzmit yolu ve bu yolda bizleri taşıyan otobüs şoför ve muavinler. 1960’lı yılların sonları Benzinci Şevket Uztürk yanında Lastikci Bahri, orada bir çay ocağı Fıcık Memet çayları dağıtıyor.
Eski Dostlar grubumuzun, 55. yılı kutlu olsun… / Orhan BALCI
Eski Dostlar grubumuzun, 55. yılı kutlu olsun… / Orhan BALCI
1966 yılının şubat ayında, merhum, Mustafa Ersoy, Fikret Balcı ve hayatta olan Emin Saka tarafından kurulan, günümüzde, beyaz çalılılarla, orta yaşlılarla, ikinci kuşaklardan, oluşan listesinde 84 önemli ismi barındıran, Kocaeli ve Kocaelispor’u Seven Eski Dostlar Grubu, Ölümcül Covid-19 salgın olmasaydı, 26 Şubat 2021 Cuma, (dün) akşamı, yemekli toplantıda bir araya gelip 55. yılını kutlayacaktı.
Grup en son Dt. Turan Sarı’nın ev sahipliğinde, KYÖD’nin Sosyal Tesisleri’nde 379. yemekli toplantıda bir araya gelmişlerdi.
54. yılın kutlanacağı 2020 Şubat toplantısı için, Mahir Dönmez ev sahipliğini üstlenmişti.
Kocabayramlar da fırının önünde..
3 Ocak 2021 Pazar / Yeni yılın ilk toplantısı Kocabayramlar Meydanında ki Fırının önünde gerçekleşti.
Hanımefendilerin hazırladığı yemekler afiyetle yenildi. Ellerine kollarına sağlık. Teşekkür ederiz.
Köy meydanının ortasına dökülen taş yığını da güzel görülüyor.. Güzel bakanlar daima güzel görür denirdi doğruymuş..
Köyümüzün hamarat hanımları
24 Şubat 2021 Çarşamba / Bu akşam Fahriye - Muhammet Altınten çiftine misafir olduk.
DOĞUM ORANLARINDA KESKİN DÜŞÜŞ – Ruhittin SÖNMEZ
DOĞUM ORANLARINDA KESKİN DÜŞÜŞ - Ruhittin SÖNMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en doğru iki politikasını söyle derseniz cevabım: “kamusal alanda sigara içme yasağı” ve “üç çocuk tavsiyesi” olur.
İçme alanları azaltıldı diye sigara tüketimi azaldı mı tam bilemiyorum. Ama rakamlar “üç çocuk tavsiyesinin” etkili olmadığını gösteriyor.
Yıllık nüfus artış hızımız, 2019'da binde 13,9 iken 2020'de binde 5,5'e geriledi.
Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısına "toplam doğurganlık hızı" deniyor.
Bir toplumda Toplam Doğurganlık Hızı (TDH) 2,1 seviyesinde iken nüfus ancak kendini yenileyebilmekte ve durağan hale gelmektedir. Türkiye’de TDH 2001'de 2,38 çocuk iken 2019'da 1,88 çocuk olarak gerçekleşti.
Bu durumda “Türkiye’nin nüfusu hiç bir zaman 100 milyona ulaşamayacaktır.” Daha da kötüsü, doğurganlık, nüfusun yenilenme seviyesi olan, 2,1'in altında kaldığı için nüfusumuz azalacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan son açıklanan TÜİK rakamlarından sonra “Nüfus artış hızımızın yarı yarıya düştüğünü gördük. Nüfusumuz azalmaya dahi başlayabilir. Avrupa ülkeleri bu tehditle uzunca bir süredir karşı karşıya. Türkiye'nin aynı akıbete duçar olmasına izin vermeyeceğiz. Bu iş öyle parayla pulla olmaz. Aileye sahip çıkmaktan geçiyor" dedi.
“Aileye sahip çıkmak” ne demek? Açıklanmaya muhtaç bir söz bu. Galiba ailelerin çocuklarına ekonomik destek vermesi kastediliyor.
Zaten sosyal bir patlama yaşamıyorsak ailelerin işsiz veya ekonomik sıkıntı içindeki genç evlatlarına sahip çıkmasından değil mi? Milyonlarca gencimiz ailesine muhtaç ve boynu bükük, özgüveni kaybolmuş bir durumda. Böyle iken varını yoğunu evlatlarıyla paylaşan dar gelirli aileler daha ne yapsın?
Önce teşhisi doğru koymak lazım. Nüfus artış hızı ve doğum oranları neden hızla düşüyor?
“Rahmetli Arkadaşım Fevzi Genç” kitabı baskıya hazır..
7 Aralık 2020 Pazartesi günü kaybettiğimiz Fevzi Genç kardeşim ile ilgili hazırladığım kitap baskıya hazır.
306 sayfa olan kitabı önümüzdeki hafta dağıtmaya başlayacağız..
Fevzi kardeşime ve bütün kaybettiklerimize Allah rahmet eylesin.. Mekanları Cennet olsun..
Ömer Seyfettin’in "PİÇ" adlı kitabından güzel bir hikaye..
"Ömer Seyfettin asker bir yazardır, İstiklal savaşında birçok cephede savaşmıştır. Filistin cephesinde olan hatırasını okuyalım:
"Almanların yenilmesiyle savaş bitmiş mütareke imzalanmıştı Filistin’den çekiliyorduk bir kaç arkadaş subayla karşı tarafın subaylarıyla çekilme işlerini görüşmek için görüşmeye gittik. Karşı tarafta Fransız üniformalı bir subay bana sık sık bakıyor gözünü benden ayırmıyordu. Ben buna bir mana veremiyordum.
“`Oturmak Hastalıktır“` – Prof.Dr. Mustafa ÇETİNER
```Oturmak Hastalıktır``` – Prof.Dr. Mustafa ÇETİNER
*Oturmak; yüzyılımızın yeni sigarası…*
Yirminci yüzyılda insan sağlığının en büyük tehdidi herhalde sigara idi. Araştırmacılar bu yüzyılın sigarasını ise daha şimdiden tespit etti.
*“Oturmak” yani “hareketsiz yaşam” biçimi.*
ABD’de Mayo Kliniğin Endokrinoloji Bölümü uzmanlarından Dr. James Levine son 15 yılın en büyük sağlık sorunun “oturmak” olduğunu söylüyor. Yapılan çalışmalar, gün içinde 6 saat ve üzeri süreleri oturarak geçiren kişilerde şeker hastalığı, obezite, depresyon ve bazı kanserlerin arttığını gösteriyor. Kronik hastalığı olan kişilerin hastalık bulguları da hareketsiz yaşam ile şiddetleniyor.
Asıl kötü haber, düzenli egzersiz yaparak oturmak ile artan risklerin önlenebileceğini düşünenler için.
-Eğer günde 6 saatten daha fazla süreyi oturarak geçiriyorsanız, yaptığınız birkaç saat süren ağır egzersizler sizi kurtarmıyor._ ❗
Peki ne yapmak gerekiyor?
Yanıtı 4 harf; *NEAT yani “
NEAT pratik olarak şu demek. Olabildiğince sık ayağa kalkın, olabildiğince uzun süre ayakta durun, olabildiğince yürüyün, yürüyün, yürüyün...
Kolay mı? Her işi bir koltukta halledebilecek teknolojik donanım çağında kolay değil. Ama çalışmalar ayaktaki bir kişinin metabolizmasının oturan birininkinden iki kat daha hızlı çalıştığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla gün içi aktiviteyi arttırmak tüm gün oturup bir kaç saat yüksek tempolu ağır sporlar yapmaktan çok daha sağlıklı.
Araştırmacılar, sadece ayakta geçirilen sürenin belirgin arttırılması ile kilo verilebileceğini ve sağlıklı bir yaşam sürdürülebileceğini belirtiyor. Amişler üzerinde 2004 yılında yapılan bir klinik çalışma, hareketsiz yaşamın zararları üzerine oldukça önemli bilgiler veriyor.
Amiş topluluğu, ABD’de yaşayan, muhafazakâr bir Hristiyan grubu.
*Genel olarak basit bir yaşama inanıyorlar. Otomobil, telefon, elektrik gibi modern yaşamın kolaylıklarından sakınıyorlar.* İşte bu grup insanlar üzerinde yapılan epidemiyolojik çalışma,
Amişlerin çağdaşı sıradan Amerikalılara göre çok belirgin biçimde düşük kanser ve obezite riski taşıdığını gösterdi.
Üstelik Amişler, sıradan Amerikalılar gibi düzenli egzersiz yapmıyor, kırmızı etten zengin besleniyor, rafine şeker ve diğer yağlı gıdaları sakınmaksızın kullanıyorlar.
Peki Amişlerin sırrı ne? Sır tabii ki *NEAT...* ;
Amiş toplumunda ortalama bir kadın günde 14.000, bir erkek ise 18.000 adım atıyor, günde ortalama 12.8 km yürüyor.
Peki bizler bu modern dünyada bu mesafeleri yürüyebilir miyiz?
Yanıt evet. İşte size bir kaç pratik yol.
*Yürürken konuşun. Yani yürürken yanınızda arkadaşınız olsun.* Araba kullanmayın. Toplu taşıma İstanbul’da bile tercih edilmelidir.
Bir konu hakkında konuşurken, tartışırken ayakta durun, kahvelerinizi ayakta için. Cep telefonu konuşmalarınızı ayakta yapın. Telefonu evin veya ofisin uzak bir noktasına koyun ve çaldığında ayağa kalkıp almaya gidin. Masa başından çalışırken küçük aralar verin. Normal şartlarda *hareketsiz geçirilen her 20 dakikadan sonrasında eklem ve bağlarınızda deformasyon başlar.*
Dolayısıyla 20 dakikada bir 1-5 dakika ara verin, ayağa kalkın, gerinin, birkaç adım atın.
Gözünüzü uzaklardaki nesnelere odaklayın.
Olabildiğince merdiven kullanın, mümkünse asansörün ismini unutun. Toplu taşımalarda bir durak önce veya sonra inin, yürüyün, yürüyün, yürüyün.
“Home Office” çalışmak sanıldığı gibi iyi bir şey değil, uzak durun. Mümkünse kendinize evinizin uzağında bir ofis kiralayın.
Ofisinizi içinde dolaşabileceğiniz biçimde tasarlayın, mesela çöp kutusunu uzağa bir yere koyun, dosyalarınız yanı başınızda olmasın. Kalkın, gidin, alın. Büyük fincanlarda kahve, çay içmeyin, gereğinden uzun oturmak zorunda kalırsınız kafelerde. Oturun, hemen çayınızı kahvenizi için ve kalkın.
Az TV izleyin. ABD’de ortalama TV izleme süresi 5 saatin üzerinde, TV izleme süresini günde bir saatin altına indirin.
Ailenizi, arkadaşlarınızı dostlarınızı da bu yürüme ve ayakta durma seferberliğine dahil edin.
*Hep beraber yürüyün, yürüyün, yürüyün...*
*Sağlıklı Günler dileğiyle. ...*
Mete Küçük bey çalışmasını gösteriyor..
29 Kasım 2020 Pazar /Cuma / Mete bey çalışmasını gösteriyor.. Sobamızı da..