31 yıl önceki manşet ve haberlerle KKTC’nin öyküsü
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kuruluşunun 31. yılını kutluyor. Bu özel günde geçmişe dönüp, KKTC'nin kuruluşunun Kıbrıs, Türkiye ve dünyadaki yankılarını sizlerle paylaşıyoruz. İşte 31 yıl öncesinin gazete kupürleriyle tarihe bir yolculuk ile KKTC'nin dünyaya damgasını vuran öyküsü...
KKTC'nin kuruluşu, Milliyet gazetesinin 16 Kasım 1983 tarihli manşetine işte böyle yansıdı. "Dün saat 08.30'da toplanan Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi bağımsızlık bildirisini ve kararını oybirliği ile onayladı" spotuyla verilen haberde, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın resmi kullanıldı. Haberin imzası ise usta gazeteci Akay Cemal'e ait...
Dönemin Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin açıklamalarının da yer aldığı Milliyet'te, liderler "Bağımsızlık kararına saygılıyız ve destekleriz" ifadelerini kullanıyor. Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal, Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp ve Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Turgut Sunalp'in KKTC'nin kuruluşunu coşkuyla karşıladıkları açıkça görülüyor.
Türkiye basınında, KKTC'nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın açıklamasına da yer verildi. Denktaş, KKTC'nin ilanı kararının, Türkiye'deki yeni hükümetin başa geçmeden önce alındığını, bunun da yeni hükümeti zora sokmamak için uygulandığını ifade ediyor.
Kıbrıslı Türklerin Rum saldırılarına karşı mücadele yıllarının önderi ve 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Muavinliğini yürüten Dr. Fazıl Küçük'ün de KKTC'nin ilanı üzerine yaptığı açıklamaya yer veren Türkiye basını, "Tek bir vücut gibi hareket edelim" sözünü haberin başlığına taşıyor.
Milliyet gazetesinin 17 Kasım tarihli manşeti, yine Kıbrıs'a ayrıldı. Gazete, "Washington çözüm arıyor, Atina şaşkın" şeklinde attığı manşetinde, KKTC'nin ilanı üzerine yaşanan uluslararası karışıklığı gündeme getiriyor.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın mimarı Bülent Ecevit de KKTC'nin ilanıyla ilgili bir açıklama yaparak, bağımsız devlet ilanını kaçınılmaz saydığını ifade etti. Ecevit, KKTC'nin kuruluşuyla ilgili olarak, "Bu karar, Kıbrıs gerçeğine Rum tarafınca yıllardır göz yumulmuş olmasının doğal sonucudur" yorumunu yapıyor.
KKTC'nin kuruluşuyla ilgili dış tepkilerden ilki ise İngilte'den geldi. İngiltere, bağımsızlık ilanına karşı çıkarken, tek bir devleti tanıyacaklarını, onun da Kipriyanu'nun başkanlığındaki Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu açıkladı.
KKTC'nin ilanıyla ilgili uluslararası tepkiler, peşpeşe gelmeye devam etti. ABD Kongresi, KKTC için kınama kararı alırken, KKTC'nin kuruluşunun uluslarası boyuttaki etkisi gittikçe arttı.
Dönemin Yunanistan Başkanı Andreas Papandreu da KKTC'nin ilanına karşı çıkanlar arasındaydı. Yunan Başbakanı, Türklerle aynı masaya oturmayacaklarını söylerken, Yunan Komünist Partisi ise olaya farklı bir yorum katarak, kararın Ankara ve Washington tarafından alındığını iddia ederek, "NATO'dan derhal çıkılmasını" istedi.
KKTC'nin ilanına uluslararası tepkiler yükselirken, destek mesajları da gelmeye başladı. Bangladeş'in Ankara Büyükelçisi Mahbub-ül Hak, KKTC'yi ilk tanıyan devletlerden birinin Bangladeş olacağını söyledi.
Türkiye, sürece müdahil oldu ve uluslarası camiadaki tepkilere karşı çıkış yaptı. Türkmen, "Yunanistan'dan teenni ve basiret bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
KKTC'nin ilanının Rum kesiminde paniğe neden olduğu da haberlerden açıkça anlaşılıyor. "Bağımsızlığı duyan Rumlar, 'Türk uçakları geliyor' diye bağırdı" başlıklı haberin yanı sıra, İngiltere'nin tepkilerinin de yoğunlaştığı ifade edilen Milliyet'te, Thatcher'in Ankara'dan bağımsızlık kararını geri almasını istediği belirtiliyor.
Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Londra Temsilcisi ise KKTC'nin ilanının ardından çok farklı bir öneride bulunarak, Kıbrıs'a, Falkland adalarında olduğu gibi İngiltere tarafından müdahale edilmesini istedi.
Kıbrıslı Rumlar, yeni devletin ilanının ardından uluslararası arenada girişimlerini yoğunlaştırdı. Milliyet'in 16 Kasım tarihli haberinde, Rumlar'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne başvurduğu ifade edildi.
Adada yaşanan paniği dindirmek ise Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'ya düştü. Papandreu, yaptığı açıklama ile "Garantör devlet olarak gerekli önlemleri aldıklarını" ifade etti.
Kıbrıslı Rumlar, KKTC'yi kabul etmeyeceklerini 31 yıl önce de açıkladılar. Rum Yönetimi Başkanı Kipriyanu, "Bu girişimi hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz" dedi ve gerçekten de öyle oldu...
İngiltere yönetiminde ise kafa karışıklığı hakimdi. İngiliz muhalefeti, Kıbrıs'taki bağımsızlık ilanından Türkiye'yi sorumlu tutarken, İngiltere Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin bu konuda herhangi bir sorumluluğu olmadığını ifade etti.
ABD ise Yunanistan veya Rum Yönetimi gibi "ateşli" değil, daha sakin açıklamalarla dikkat çekti. ABD, KKTC'nin ilanı kararının yeniden gözden geçirilmesini isterken, Atina ile Ankara'ya "itidalli hareket" önerisinde bulundu.
1983 yılında hayatta olan Sovyetler Birliği ise, KKTC'nin ilanına ilk dönemde tepkisiz kaldı. Moskova Radyosu, KKTC'nin ilanını yorumsuz bir şekilde servis etti.
Kıbrıs'taki müzakerelere damgasını vurmuş isimlerden, Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Perez de Cuellar da tepki kervanına katılarak, "Bağımsızlık ilanından derin üzüntü duyduğunu" ifade etti.
Kıbrıs Postası Özel
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.