Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

5Eki/140

KANDIRA BELEDİYESİNDE 1929-1935 YILLARI ARASINDA BELEDİYE BAŞKANLIĞI GÖREVİNDE BULUNAN TEVFİK KANDIRA’NIN ÇALIŞMALARI

c7c50KANDIRA BELEDİYESİNDE 1929-1935 YILLARI ARASINDA BELEDİYE BAŞKANLIĞI GÖREVİNDE BULUNAN TEVFİK KANDIRA ’NIN ÇALIŞMALARI

Belediye Başkanı olduğum zaman mukavelesi yapılmış, henüz başlamamış olan kasabanın doğusundaki LANGIR PINARI‘nın suyunu mevcut suya Adapazarlı İLYAS USTA’ ya ilave ettirdim ve çarşı arkasında 150 metre tülindeki kaldırımı ve altındaki lağımı yaptırarak resmi küşadını o tarihte talebe olan NİHAT ERİM Beye yaptırdım ve ismini de İstiklal Caddesi koyduk. Müteakip senelerde 200 metre tülindeki Namazgah Caddesi ve lağımını yaptırdım. Namazgah mesiresine geçmek için uzatılmış tek ağaç üzerinden güçlükle geçilirdi. Mevcut köprüyü ve 130 metre tülindeki Orhan Cami cadde ve lağımını 210 metre tülindeki 23 Nisan Caddesi ve 140 metre tülindeki Cumhuriyet Meydanı Caddesindeki cem’an 825 metre tül kaldırım ve 320 metre tül ana lağım yaptırdım. Cumhuriyet Alanından, Cumhuriyetimizin onuncu yılında aldığım toprağı ANKARA’ya gönderdim.

Kasabanın et ihtiyacını temin eden kasaplar hayvanları dere kenarlarında ve dükkanlarının arkalarında keserlerdi. Kasabanın doğusunda Kadı Değirmeni yanında mezbaha yaptırdım. Bu suretle hayvanların dere kenarlarında ve dükkan arkalarında kesilmesi önlendi.

Belediye Reisi olduğum zaman Kasabanın haritası yok idi. Çarşıda yapılan inşaatın intizam dahilinde yapılmadığını gördüm. İzmit Belediye Fen memurunu getirdim. Çarşının istikamet haritasını yaptırdım. Belediye Meclisinin tasdikinden geçirdikten sonra tatbikine başlattırdım.

Belediye kadrosu bir katip ve bir çavuştan ibaret idi. Kasabada tenvirat (gece aydınlatma) mahallelerde ve çarşıda gaz lambaları ile yapılırdı. Çarşı için üç lüküs lambası alınarak, çarşı tenviratı lüküs lambaları ile tenvir edilmeye başladı.

Halen hastane olan saha kasabanın mezarlığı idi. Belediye Meclisi bu mezarlığın buradan kaldırılmasına ve defin yapılmamasına karar vermesini müteakip seçim yapıldı. Belediye Reisi ve Meclis üyeleri seçilmedikleri için, seçimle Belediye Meclisine gelen bizler tarafından temin edilmesi icap etmekte idi. Kasabanın batısında ÇİNGEN DAĞI mevkiinde temin ettiğim saha halk tarafından, sel olduğu zamanlarda cenazelerin götürülmesi mümkün olmayacağı için muvafakat edilmedi. Halkın bu mütalaası yerinde olduğu için halihazır üçbin metrekare, nüfus müdürü HAYRİ EFENDİ’nin tarlası alınarak mezarlık haline getirildi.

Kasaba beş mahalle idi. ORHAN, KARADURAK (şimdiki Akdurak), ÇARŞI, KIBTİ ÇARŞI, KARANLIK mahalleleri. Kıbti Çarşı Mahallesi kaldırılarak, Çarşı Mahallesine ilhak edildi. Karanlık Mahallesine, Aydınlık Mahallesi ismi verilerek Karadurak Mahallesine ilhak edildi.

Kasabanın pazarı Cuma günü idi. Esnaf diğer kazalarda ve Ağva Nahiyesinde de Pazar Cuma günü olduğu için, Cuma günü olan diğer pazarlardan istifade edemediği için, kasaba pazarı, civar kaza ve nahiyelerdeki günlere rastlamayan Çarşamba gününe çevrildi.

Yukarıda saydığım işler 1929 senesinden 1935 senesi Ağustos ayına kadar yapılmıştır. Belediye Reisi maaşı 1929 senesinde 10 lira, 1930 senesinde 50 lira, 1931 de 54 lira, 1932 den 1934 senesine kadar 75 lira, 1935 senesinde 55 lira idi. Belediye bütçesi ilk sene altıbin lira civarında idi. Bütçe onbin liraya kadar yükseldi. Belediye hesabatı esnafların tuttuğu gibi gelir gider şeklinde idi. Belediye reisi olduğum zaman İzmit Belediyesine giderek belediye muhasibi Sabri Bey’den belediyece tutulması icap eden defterlerin tutulmasını gördüm, öğrendim ve tatbik ettirdim.

Kasabada lağım yoktu. Lağımlar çukurlarda idi. Belediye Reisi AHMET EFENDİ tarafından halihazır belediye binası karşısında Türkan Güneş’in mağazası önünde iki katlı 80 metrekarelik Belediye Binası yaptırılmış. Belediye teşkilatı kurulduğu yıllarda da hayırseverler tarafından şimdiki Cumhuriyet Alanında, Şefik Camii yanında, Çarşı Camii yanında havuzlu birer çeşme yaptırılmıştır. Suları KOVUCAK’taki membadan geliyor idi. Halkın ekseriyeti içme sularını ÇİFTE PINARLAR, KAVAKDİBİ, HELVACI, ZİNCİRLİ KUYU’dan temin ederlerdi. Kullanma sularını da Kasaba içindeki kuyulardan temin ederlerdi.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.