Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

30Nis/140

Sağlıklı Yaşam Deposu; Kandıra Yoğurdu, Tavuğu, Sebzesi – Zekeriya SOYDAŞ

image

Yiğit namıyla güzel endamıyla anılır” şeklinde güzel bir söz vardır.

Bu söz daha çok insanlar için kullanılsa da, yörelerde ön plana çıkan yönleriyle anılırlar. İlimiz “il ve ilçeleri olarak” çoğunlukla “sanayisi” ile anılsa da, Kandıra ilçesi bu özelliğin çok ötesindedir.

Eskiden beri en az gelişmiş ilçe olarak görülen Kandıra’nın en büyük özelliği ise, Doğal güzelliği ve DOĞAL ÜRÜNLERİDİR.

Doğal güzelliği, özellikle sahil şeridindeki arazilerde, İstanbul ve Sakaryalılar başta olma üzere ilçe dışından gelen zenginlerin dönümlerce arazi satın alarak, yazlık ve çiftlik yapması ile yavaş yavaş kaybolurken, iç kesimlerdeki yeşillik, doğallık ve doğal yaşam alabildiğine sade bir şekilde devam etmektedir.

Hemen hemen hiç fabrikanın olmaması nedeniyle doğal yaşamın uzun bir süre daha devam etmesi mümkün görülüyor. Göz alabildiğince uzanan yeşil alanlar bakirliğini koruyor.

Fabrikaların Kandıra’yı fazla tercih etmemesi nedeniyle, yöre halkının tarımla uğraşısı devam ediyor.

Hiç tereddütsüz olarak söylenebilir ki, gerek Türkiye’nin gerekse Kocaeli’nin en doğal ürünlerinin yetiştiği ilçelerden birisi de Kandıra’dır.

Ancak, her ne kadar köylüler tarım ve hayvancılıkla uğraşsa da “tarım-hayvancılıkla uğraşmanın zor olmasından ve getirisinin iyice düştüğünden” dolayı fazla ürün üretilmemektedir.

Kandıralı gençlerin büyük çoğunluğunun çalışmak için ilçe dışına çıkması ve çoğunlukla fabrikalarda işçi olarak çalışmayı tercih etmesi nedeniyle, tarım ve hayvancılıkta “doğal üretim ve doğal ürünler” son derece düşük miktarlarda kalmaktadır.

Kandıra’ya günü birlik gezinti için uğrayanlar ya Kandıra içinde otobüs Terminali yanında Çarşamba günleri kurulan kapalı pazardan “köy ürünleri” alıyor, ya da Kandıra – Kefken arasında sürekli kurulan “köylü pazarından” yoğurt, yumurta, sebze, meyve, süt, peynir, tavuk vb.” doğal ürünler satın alıyorlar.

Ancak talebin fazla olması ve ürünlerin az olması nedenleri birleşip buna vatandaşların sıkı pazarlığı da eklenince kazançları iyice düşen köylüler, “izmit halinden” aldıkları ürünleri de, kendi üretimleri imiş gibi vatandaşlara satma yoluna gidiyorlar!

Bunun için doğal köy ürünleri almak isteyen vatandaşlara önerimiz, almak istedikleri sebze, meyve, et ve süt ürünlerinde fazla pazarlık etmemeleridir. Zira tanesi 50 kuruş – 1 TL arasında değişen sebzelerin her tarafı kâr olsa bundan köylüye ne kalır ki?

Zaten köylerde gençler olmadığı için büyük çoğunluğu orta yaş ve üstü insanlardan oluşan köylülerin üretecekleri ürün ne kadar olabilir ki, bu ürünleri satarak iyi bir gelir elde etsinler.

Zaman zaman bu köylü pazarlarına uğradığımda, sıkı sıkıya pazarlık eden ve yok fiyatına ürünleri toplamaya çalışanları gördükçe, köylülerin halden aldıkları “doğal olmayan birtakım ürünleri de, doğal ürün gibi” satmaya çalışmalarının nedenlerini anlıyorum!

Köylü pazarlarından en sık alışveriş yapanların içinde Kandıra dışından gelen esnaflar oluyor. Bu esnaflar köylülerden toptan ve ucuza aldıkları ürünleri şehir merkezinde en az iki katı fiyatına satıyorlar. Örneğin; Kandıra köylülerinden 40-50 kuruş arası fiyata toplu olarak aldıkları yumurtaları ortalama 80 kuruş ve 1 TL’den satıyorlar.

Kandıra’da en meşhur ürünlerden biri olan Manda Yoğurdu ise, oldukça az üretilmektedir. Gerçek manda yoğurdunun kilosu 15-20 TL arasında değişiyor. Hakiki manda yoğurdu son derece katı ve lezzetlidir. Kolay kolay sulanmayan bu yoğurt ta, “aşırı pazarlığın” azizliğine uğradığı için, köylüler mecburiyetten bazen yarısını, bazen de yarısından fazlasını normal yoğurtla karıştırarak, manda yoğurdu olarak satıyorlar.

Kandıra’ya sık sık uğrayanlar için alışveriş önerim; derme çatma şekilde ambalajlanmış (kullanılmış poşet torba içindeki ürünler, çuval ipiyle bağlanmış sebzeler, üzerinde tavuğun izlerini taşıyan “kirli” yumurtalar vb.) ürünleri tercih etsinler. Fazla pazarlık etmesinler (zaten siz biraz fazla ürün aldığınızda biraz da onlar hediye ediyorlar. Köylü cömertliği). Ve genellikle “güven verdikleri” aynı köylüden ürünlerini alsınlar.

Köy tavuğu içinse mümkünse gidip köyün içinden seçtiğiniz tavuğu gözünüzün önünde kestirerek alın. Hem buranın on binlerce tavuğun bulunduğu tavuk çiftliği olmadığını ve sınırlı sayıda tavuk olduğunu görmüş olur ona göre fiyatın makul olup olmadığına karar verirsiniz. Hem de tavuğun gerçekten köy tavuğu olup olmadığını anlarsınız!..

Kandıra’ya yolunuz düştüğünde doğallığın keyfini doyasıya çıkarın…

Hâlâ yola çıkmadınız mı!

http://www.belirtiyorum.com/zekeriya-soydas/saglikli-yasam-deposu-kandira-yogurdu-tavugu-sebzesi-y2840.html#sthash.GxCOmfey.dpuf

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.