İnsanlar neden hırsızlık yapar? – Akif Çiçek
İnsanlar neden hırsızlık yapar? - Akif Çiçek
İnsanlar neden hırsızlık yapar? Gelin birlikte durumu bir irdeliyelim.
Aslında aklımda böyle bir konuyu yazmak yoktu. Dün eve geldim, sakin sakin basamakları tırmanırken elimdeki anahtarla kapıyı açmaya hazırlanıyorum, bir de ne göreyim o anahtarın gireceği bir kilit sistemi yok kapıda. Evden uzaklaştığım 3-4 saatlik zaman diliminde eve başkaları girmeye çalışmış, bu her kimse bir şekilde benim orda yaşadığımı biliyor, evden çıktığımı görmüş ve o şekilde hareket etmiş yoksa öğle vakti böyle bir işe girişmezdi.
Şükürler olsun ki içeriye girememiş eğer girmiş olsaydı onun hiçbir işine yaramayacak ama benim aylarımı, yıllarımı alan bazı çalışmalarda yok olup gidecekti. 300 – 500 liraya satacağı bilgisayar ve diskler onun için yalnızca küçük bir miktar para olacakken, benim için değeri biçilmez bir kayıp olacaktı.
Neyse ki çilingire oldukça güzel bir meblağ ödemek dışında başka bir zarara uğramadım. Bir hırsızın psikolojisi üzerinde düşündüm biraz ve düşüncelerimi sizlerle de paylaşmak istedim.
Aslında büyük bir bilim adamı gibi bir hırsızda kolay yetişmiyor, bu alçaklığı herkes yapamaz, yetenek gerektirir, benim gözümde bir hırsızın bir katilden farkı yoktur, hatta bazen insanlar şeref, haysiyet gibi faktörlerden cinayet işlerler ki burada hırsız çok daha aşağılık bir duruma düşer. Ama hırsız olmak kolay bir iş değil demiştik, hırsız olabilmek için biraz haysiyetsiz, duyarsız olmanız gerekir bu da zaman alan bir iştir.
“Ağaç yaş iken eğilir” atasözünü hatırlayalım, bu değerleri kişi genellikle çocuk yaşta kazanır. Ya aile içi şiddet ve tutarsızlıklar, yada çevre faktörleri kişiliği şekillendirir. Hem boşuna mı demişler “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” aile içi faktörleri anladıkta, çevreyi seçmek genellikle insanın elinde olan bir şeydir, nasılsanız veya duygularınız ne yöndeyse çevrenizde o yapıya kavuşur.
Örneğin ben bir IT uzmanıyım ve çevremdeki insanların büyük bir bölümü IT çalışanlarıdır. Bir askerin çevresinde genellikle askerler olur, yada bir sanatçının çevresinde sanat camiasından insanların olduğu gibi.
İşte hırsızlarında çevresi hırsızlar, katiller ve sahtekarlar ile çevrilidir. Kimi büyük, kimi kısmen daha küçüktür ama bu bir doğa kanunu gibidir. Hırsızlık yapan bir insana merhamet nazarıyla bakmak, onu yaşadıklarından dolayı bugün yaptıklarından sorumlu tutmamak hümanizmle ölçülemez buda büyük bir hatadır. Ortada bir suç vardır ve bu suç affedilemez niteliktedir. Hiçbir din bu durumu hoş görmez, kendini dinler üstü gören insan yapımı hiçbir kanunda bunu hoş göremez. Bunu ne semavi dinlerle, ne de bunun dışında kalan Budizm, ateizm gibi inançlarla da açıklanamaz.
Olayı biraz daha derinleştirilelim farz edelim ki gece vakti evinize hırsızlar girdi, çaldıklarıyla ilgilenmiyorum gelip eşinize, kızınıza sarktığını, tecavüze yeltendiğini yada bunu başardığını düşünelim, olmuyor mu? bu tür olaylar hep yaşanıyor.
Bu insanı hayvandan daha alçak yapan bu hareket aslında önceden planlanmamış olabilir yani aslında evinize yalnızca hırsızlık yapmak için girmişlerdir ama içeri girince kontrolün ve gücün birden kendilerinde olduğunu hissedip daha farklı işler yapmaya kalkışmışlardır aslında suçun büyüğü düşünce aşamasında başlar. Hırsızlığı planlamak bile yapmakla eşdeğerdir. Ceza kanunu bunu cinayetle bir tutmalıdır.
Küçük büyük hiçbir hırsızlık vakası indirime tabi tutulmalı ki bu tür olaylarda azalmalar yaşanabilsin. Aksi halde 20-30 ev soyup, birkaç kişi bıçakladıktan sonra, 1-2 yıl içerde tatil yapıp çıkması onun için bir ceza değil ödül mahiyetindedir.
Film ve dizi gibi kitlelere hitap edebilen kaynaklarda hırsızların iyi, akrobatik ve duygusal gösterilmesi yapılan başlıca hatalardan biridir. Hırsızlık gibi onursuzca bir işin toplumsal dayanışma ile kötü gösterilmesi, özendirici tüm faaliyetlerin yasaklanması gerekmektedir.
Akif Cicek
www.akifcicek.com
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.