Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

4Mar/140

KENDİNİ DEĞERLİ HİSSETME ÇALIŞMASI – Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Özkan

zülfikar özkan y doçKENDİNİ DEĞERLİ HİSSETME ÇALIŞMASI - Yrd. Doç. Dr.   Zülfikar Özkan

Kendini değerli hissetme çalışmasına başlarken, gerçekten kendimizin değerini artırma gayreti içerisinde olmalıyız. Bu bizim temel amacımız olmalıdır.

İnsan, Yüce Yaradan tarafından onurlandırılmıştır. Ona en büyük onur verilmiştir. Bu onur, hayatına hükmetme fırsatıdır.  Kişi, hayatın sonsuz kaynaklarını akıllıca kullanma sorumluluğuna sahiptir.  Evrenin en vazgeçilmez kaynağı insandır.

Kendimizi değerli hissedebilmek için işe “kendini kabullenme” çalışmalarıyla başlayabiliriz. Her gün kendimizi reddetme düşüncelerine yer vermeden, bir saat için kendimizi olduğu gibi kabul edebiliriz.  Bu çalışmayı yapabilmek için korku dolu düşüncelerden arınmalıyız. Bencillik, gurur, sürekli kendini haklı görme takıntısı, kıskançlık, kendini suçlama, kendini sürekli eleştirmek, güvensizlik, düşmanlık gibi düşünceler içindeyken kendimizi değerli hissedemeyiz. Bu olumsuz düşünceler korkunun çocuklarıdır. Günde bir saat için bunların yerine olumlu düşüncelere yoğunlaşabiliriz.

Korku bize Tanrı tarafından verilmedi. Korkuyu ve onun çocuklarını biz üretiyoruz. Tanrı bize sevgiyi verdi. Sevginin olduğu yerde korku barınamaz. Tüm yaradılışı, Yaradan’dan ötürü sevmeliyiz. Bu sevgi büyüdükçe kendimizi daha çok değerli hissederiz.

“Kendini değerli hissetme çalışması” yaparken esnek olmalıyız. Kararlarımızı zaman zaman gözden geçirip değiştirmekte bir sakınca yoktur. Çünkü hayat sürekli değişiyor. Bu sebeple esnek olmayı öğrenmeliyiz. Esnek olmak, kararsızlık anlamına gelmez. Esneklik konusunda ağaçları örnek alabiliriz. Bir ağacım amacı dimdik durabilmektir. Bununla birlikte ağaç rüzgâra göre eğilir. Esnek olmayan ister ağaç olsun, ister insan olsun kendine zarar verir.

Esnek olmayan kimse, gergin ve sinirli bir insan olur. Gergin ve sinirli iken üretici olamayız. Bu da kendi gözümüzde değerimizi azaltır. Çünkü gergin bir insan çalışma gücünü büyük oranda kaybeder. Sürekli gerginlik içinde olan kimse kendini değerli hissedemez.

Kendini değerli hisseden kimseler, hayatla birlikte akarlar. Hayata direnmezler, hayattan korkmazlar. Bütün yaratılmış varlıklarla uyum içinde yaşarlar. Bu insanlar, huzurun kişinin kendi iç meselesi olduğunun farkındadırlar. Rahatlamak için sakinleştirici haplar almaya da ihtiyaç duymazlar. Bu sebeple hep kalplerinin içine bakarlar ve kendi üzerlerinde çalışarak kendi değerlerine değer katarlar.

Kendimiz hakkında ne düşündüğümüz önemlidir.

Bir söz vardır: “Ne düşündüğünü söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.” Gerçekten kendimizle ilgili inançlarımız yaşayacaklarımızı tayin eder. İnsan ne düşünüyorsa odur. Hayalinde değerli bir insan olduğunu düşünür ve o hayalin gerçekleşmesi için çalışırsa hiç beklemediği bir anda kendini değerli hisseder.  Kendinin değerli olduğu düşünen kimse, değerli insan olma yoluna girmiş demektir.

Kendini değerli hissetmek isteyen kimse, değerli bir insan olduğunu hayal etmeli, hayalinin gerçekleşeceğine gönülden inanmalı ve bu hayali gözünde gerçekmiş gibi canlandırmalı. Her yerde kendine ve arkadaşlarına “Ben değerli bir insanım”, “ Kendimi çok önemli bir insan olduğunu hissediyorum”,  “Başarılı işler yapıyorum” “Yaradılış amacımı gerçekleştiriyorum”, “Arzuladığım hayatı zihnimde canlandırabiliyorum” diyebilmelidir. Bunun içinden söylese de olur. Bu süreçte bir zaman gelir ki hayali gerçekleşir.

Einstein, hayal gücünün bilgiden daha önemli olduğunu, boşuna söylememiştir.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.