BAŞBAKAN ERDOĞAN “TÜRK MİLLETİ” KAVRAMINDAN RAHATSIZ: – Av. Ruhittin Sönmez
BAŞBAKAN ERDOĞAN “TÜRK MİLLETİ” KAVRAMINDAN RAHATSIZ: – Av. Ruhittin Sönmez
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan Cumhuriyet Bayramı’nın 90. Yılına girerken “Türk Milleti” kavramından duyduğu rahatsızlığı bir kere daha ifade etti.
Van 100. Yıl Üniversitesi’nde konuşan Erdoğan, millet kavramının içeriğinin bilinmediğini söyleyerek, "İlla başına 'Türk' kavramı gelecek. Sen illa oraya onu 'Türk milleti' diye dayatırsan, öbürü de diyor ki 'Hayır, Kürt milleti', öbürü çıkar 'Laz milleti', öbürü 'Boşnak milleti.' Niye bunu böyle diyorsun.
Diyor ki 'Türk milleti hepsini kavrar'. Hayır, Türk milleti hepsini kavramaz, millet hepsini kavrar. Çünkü millet kavramının içinde Türk'ü de Kürt'ü de Laz'ı da Çerkez'i de Gürcü'de var şu da var, bu da var." (26.10.2013)
Aynı Başbakan’ın yani Tayyip Erdoğan’ın önceki konuşmalarından ikisinde aynı konuda ne söylediğine bakalım:
Ø Milli Kütüphane'deki Atatürk Kültür ve Tarih Yüksek Kurumu'nun düzenlediği törende konuşmasında, Atatürk'ün millet tanımına işaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de çok net söylediği gibi millet aynı kavmin mensupları değildir. Geçmişleri ve gelecekleri müşterek olan, yekvücut olarak kader birliği eden bir cemiyettir' diye konuşmuştu. Başbakan Erdoğan, 'Türkiye Cumhuriyeti bu millet tanımından yola çıkarak dayanışma temelleri üzerinde yükselmişti’ demişti. (10 Kasım 2011)
<I style="mso-bidi-font-style: normal">Hemen hatırlatalım, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kabul edilen 1924 Anayasası “Madde4- Türk milletini ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi temsil eder ve Millet adına egemenlik hakkını yalnız o kullanır” şeklinde idi. </I>
<I style="mso-bidi-font-style: normal">Yani Türkiye’de millet derken sadece ve sadece TÜRK MİLLETİ anlaşılır. Fransa’da Fransız milleti, Almanya’da Alman, İngiltere’de İngiliz, Japonya’da Japon milleti anlaşıldığı gibi.</I>
Ø Yeni Anayasa'dan Türk Milleti ifadesinin çıkarılacağı iddiaları için "Uydurma" diyen Başbakan Erdoğan, "Bizim Anayasa önerimiz, çözüm sürecinde yaşanan kafa karışıklığını giderecek nitelikte" diye konuşmuştu. Habertürk'ten Hasan Bozkurt'un haberine göre Erdoğan, "Türk Milleti bir ırkı değil vatandaşlığı tanımlıyor. Türklük, başka etnik kökenleri inkâr eden değil, bütün etnik kökenleri kucaklayan bir kavram olarak bizim Anayasa metnimizde yer alacak" demişti. (16 Nisan 2013)
Anlaşılan Başbakan hala kafa karışıklığı içinde. Ya da 6 ay içinde köprülerin altından sular aktı.
*****
SİYASİ TÜRKÇÜLÜK DE NEREDEN ÇIKTI?
Benim bildiğim kadar Türkiye’de “Türk ırkçılığı” yapan bir hareket olmadığı gibi, bir “siyasi Türkçülük” hareketi ve bu hareketin temsilcisi olan bir parti yok. CHP ve MHP Anayasa’da tanımlanan “Türk/ Atatürk Milliyetçiliği” kavramı kapsamında partiler.
Ama siyasi Kürtçü bir hareket, bunun temsilcisi olduğunu iddia eden bir terör örgütü ve TBMM’de bir siyasi uzantısı vardır.
Peki, Başbakan’ın “Biz siyasi Kürtçülüğe de, siyasi Türkçülüğe de karşıyız” demesinin sizce anlamı ne olabilir?
*****
ANDIMIZ
Malum “demokratikleşme paketi” ile İlk ve Orta Öğretimde her sabah öğrencilerimize okutulan “andımız” kaldırıldı.
"Andın içeriği problemliydi ama şekli içeriğinden çok daha problemliydi" diyen Erdoğan, Andımız’ın okutulmasını isteyenleri, öğrencileri “formatlama” niyetinde olmakla itham etti.
Burada formatlama / biçimlendirme yani tek tip insan yetiştirme aracı olarak kullanıldığı iddia edilen “andımız”da tekrar edilen hususların çoğu, dinimizle asla çelişmeyen evrensel ahlak kuralları ve İslam’ın temel kaynakları olan ayet ve hadislerle bildirdiği kurallardan ibaret.
Doğru olmak, çalışkan olmak, büyükleri sayıp küçükleri saymak, yükselmek ve ileri gitmek için yemin etmeye hiçbir Müslüman’ın itiraz edebilmesi mümkün değil. Hele dindar nesil yetiştirmek iddiasında olanların hiç itirazı olmaması gerekir.
Anlaşılan andımızın “mesele” olmasının gerçek sebebi “Türk’üm”, “Büyük Atatürk” ve “Ne mutlu Türk’üm diyene” kelimeleri. Eğer bu kelimeler olmasa Başbakan Erdoğan’ın da çocukların böyle formatlanmasına itirazı olmazdı sanıyorum.
Çünkü “dindar bir nesil yetiştirmek” hedefi bir formatlama yani biçimlendirme projesi demektir. Bunun için mesela günde 5 defa minarelerimizden ezan okunması ve Müslüman olsun olmasın ülkede yaşayan herkese bunu dinletmek böyle bir amaca da hizmet eder.
Benim gibi, Başbakan da bir Müslüman olarak, “Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli/ Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli” inancındadır ve haklı olarak ezanları susturmak aklından bile geçmez.
Irkçı olmayan ancak Türk Milletinden olmakla iftihar eden, hem dindar ve hem de milliyetçi bir nesil yetiştirmek için “andımız”ın okutulması olumlu bir biçimlendirme / eğitme metodudur. Kaldırılmaması gerekirdi.
Müslüman olmayanların veya ezan sesi duymak istemeyenlerin isteklerini hiç dikkate almayan muktedir Başbakanımız ve hükümetinin, siyasi Kürtçü hareketin yani PKK/BDP’lilerin andımızdaki Türk kelimesinden rahatsız olmasını hiç kaale almaması icap ederdi.
BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın “andımızı biz çözdük, AKP pakete koydu” açıklaması AKP’ye bir iftiradan(!) ibaret olmalı.
Başbakan Erdoğan, Demirtaş’ın açıklamasını herhalde duymamıştır. Duysaydı muhakkak ağzını payını verirdi.(!)
*****
Cumhur TÜRK MİLLETİ’dir. Her şeye rağmen bütün kafası karışıklara duyuracak şekilde haykıralım:
TÜRK MİLLETİ Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
---------------------------------------------------------------
- Yedi yıldır her hafta ara vermeden ÇAĞDAŞ KOCAELİ Gaztesinde yazıları yayımlanan, Bugünden itibaren de KOCAELİ Gazetesinin 2. sayfasında yazıları yayımlanmaya başlayan Av. Ruhittin Sönmez’i tebrik ediyor her iki gazetenin değerli yöneticilerine de teşekkürlerimi sunuyorum. Ahsen OKYAR
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.