Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

4Haz/130

Polisin aşırıya kaçan müdahalesinin-şiddetinin nedenleri – Prof. Dr. Osman Celbiş

Polisin aşırıya kaçan müdahalesinin-şiddetinin nedenleri - Prof.Dr. Osman Celbiş

Birkaç gündür hepimizin birinci gündemi Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesi ve sonrasında tüm ülkeye yayılan gösteriler. 

Önce sınırlı sayıda eylemci vardı parkta. Ellerinde kitap okuyorlar ve pasif direnişle ağaçların kesilmesine engel olmaya çalışıyorlardı. 

Polis müdahalesi arttıkça işler karışmaya başladı. Polisin müdahalesi sertleştikçe de destekçi arttı ve bugüne gelindi. 

Bence protesto olaylarının bu denli büyümesinde polisin zaman zaman aşırıya kaçan müdahalesi etkili oldu.  O meşhur fotoğraf tüm dünyada sembol oldu.

Peki, polis neden bu kadar sert müdahalede bulundu? Sonuçta onlar da bu toplumun evlatları.  Sadece verilen emri yerine getiriyorlar demek yeterli mi? Yeterli ise bu kadar sert müdahale emri mi verildi?

Dönelim bizim eylemlerimizdeki polisimizin orantısız müdahalesine. Müdahalede bulunan polisler genç yaşta olan ve nispeten tecrübesiz olanlar. Eğitimlerinde verilen emirlerin, yerine getirileceği konusu iyi işleniyor anlaşılan. Hepsi işlerini iyi yapmak için uğraşıyorlar. Fiziksel özellikleri de yeterli.

Ancak stresle baş etme konusunda ne kadar eğitim alıyorlar, bilemiyorum. Ama yetersiz olduğu anlaşılıyor. Verilen görevi yerine getirmek başka, aşırılığa kaçıp bu kadar sertleşmek başka.

Ben şahsen bu polislerimizin tek tek bakıldığında bu kadar sert olduklarını sanmıyorum. Kendileri muhtemelen görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek istiyorlardır. Hatta çoğunun iyi niyetli olduğunu bile söyleyebilirim. Ama iyi niyetle her şey hallolmuyor.

Polisin en azından bir kısmının aşırıya kaçan müdahalesi ciddi olarak ele alınmalıdır. Birkaç soruşturma veya ceza ile geçiştirilmemelidir.

Bu bağlamda eğitim programları gözden geçirilmelidir. Stresle baş etme ve problem çözme konusunda mezuniyet öncesi ve sonrasında sıkı eğitimler verilmeli ve sınav benzeri yöntemlerle sonuçları kontrol edilmelidir. Belirli aralıklarla bu eğitimler tekrarlanmalıdır.

Ayrıca tüm eğitim sistemimizi gözden geçirmenin de yararlı olacağı kanaatindeyim. Problem çözme teknikleri daha anasınıfında verilmeye başlanmalıdır.

İnsanlar bir sorunla karşılaşınca bildiği yöntemlerle çözmeye çalışır. Benzer sorunların çözümünde şiddeti çözüm olarak örnek almışsa kendisi de şiddet uygulayacaktır.

Şiddeti sorunlarımızın çözüm aracı olmaktan çıkarmalıyız.

Şiddetle hep yüz yüze olan polislerimizin görevlerini yaparken sınırları aşmasını engellemenin belki de en kolay ve gerçekçi yolu yine eğitimlerinden geçiyor.

Şiddeti içselleştirmeden problemlerimizi çözebileceğimiz günlere ulaşmak dileğiyle…

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.