Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

13May/130

EROL KÖSE İLE KANDIRA ÜZERİNE GİRİZGAH – Mustafa YILDIZ

205_10151660136402122_832879200_n  EROL KÖSE İLE KANDIRA ÜZERİNE GİRİZGAH - Mustafa YILDIZ

Kandıra’nın tarihi, coğrafyası, kültürü, sosyal, siyasi ve kültürel geçmişi hakkında bir araştırma yapmak isteyen biri hangi kaynaklara başvurabilir, kimlerle konuşabilir? Bu soruyu, Kandıralılar Derneği’nin kurucularından ve 1994 yılından beri Denetim Kurulu başkanlığını yapan, Kandıra ve Kandıralılar için gece-gündüz cansiperane çalıştığını herkesin bildiği, Zafer İlkokulundan sınıf arkadaşım, değerli dost, Ahsen Okyar’a sordum.

Okyar, Kandıra hakkında maalesef yazılı-basılı kaynakların kıt olduğunu, uzun zaman Kandıra’da yayımlanan Türk Yolu gazetesinin hiçbir yerde arşivinin bulunmadığını üzüntüyle anlattı. 1971-1977 arası İzmit Belediye Başkanlığı yapan Erol Köse Bey’in İstanbul’da oturduğunu, Kandıralı bir siyasetçi olarak yaşça ve deneyim olarak en büyüğümüz olduğunu, kendisinden istifade edilebileceğini söyledi. Erol Bey’in telefon numarasını verdi.

Hemen telefon açtım, kendimi tanıttım, emekli edebiyat öğretmeni olduğumu, müsait oldukları bir vakitte Çalgıcı İsmail Efendi ve Kandıra hakkında görüşmek istediğimi söyledim. Çok sıcak, içten bir sesle karşılık verdi. “ Ne demek kardeşim? Kandıra söz konusu olduğunda her zaman müsait olurum, Kandıralı bir hemşehrim için gerekirse Erzurum’a bile giderim.” dedi. Görüşmekten, konuşmaktan, memnun olacağını söyledi.” dedi. Hiç resmi değildi, candandı, ben de sonrasında hep Erol Ağabey diye seslendim kendilerine.

Sözleştiğimiz gün ve saatte kapısını çaldım Erol Ağabey’in. Telefondakinden daha candan bir biçimde, uzun yıllar görüşemediği bir akrabasıymışım gibi karşılandım. Öylesine sıcak ve içten… Öylesine alçak gönüllü bir insanın siyasetçi olabileceğine inanası gelmiyor ilk anda insanın. Bunu kendilerine söylediğimde, siyasetçinin esasında böyle olması gerektiğini belirtti. “Ben hep böyle günlük kıyafetle çalıştım Belediye Başkanlığım sırasında, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Vali dahi gelse smokin, takım elbise, kravatla karşılamamışımdır. Protokolden de hiç hazzetmedim zaten .” dedi.

001 ARAP NURİ’NİN ASALETİ

İzmit Belediye Başkanı olduktan sonra, çok Kandıralının iş güç sahibi olmasına katkı sağladım. Lassa fabrikası kurulurken iki bin hemşehrime işbaşı yaptırdım. Belediyeye de adam alırken hemşehrilerime öncelik verdim.

Kandıra’da bizden 5 yıl öncekilerle ve 5 yıl sonrakilerle sınıf arkadaşı olan Roman vatandaşlarımızdan Arap Nuri vardı. Çarşıdaki Romanların hepsi gibi çalgıcılık yapardı. Ama çok yoksul yaşardı. İlerde emekliliği olur düşüncesiyle Arap Nuri’yi Belediye Bandosu kadrosuna almak istedim. Kandıra’da Çarşı Camii’nin arka tarafında derme çatma, yıkık dökük bir evleri vardı. Beni içeri davet etti. O, sıvasız boyasız evin karanlık odalarının duvarlarını boyda boya gazetelerden kestiği benim fotoğraflarımla süslemiş. “Bak, Erolcuğum ben seni çok severim ama biliyorsun ben her gün içerim, beni işe mişe alayım deme seni mahcup ederim.” dedi. “İşte, ben senin bu resimlerinle avunuyorum. Ben burada böyle mutluyum, senle gurur duyuyorum, beni düşündüğün için çok teşekkür ederim.” dedi. İşe girebilmek için birinin diğerinin gözünü çıkardığı o günlerde Arap Nuri’nin, bu yoksul Kandıralının soylu davranışı karşısında şapka çıkardım.

190398_10151660110582122_2099990934_nEN ŞİKAYETÇİ MUHALİFİMİZ İBİDİK MEHMET NASIL EMEKLİ OLDU?

1950’li yıllarda Kandıra’da Demokrat Parti-Halk Parti sürtüşmesi zirve yapmıştı. En sert dalaştığımız rakiplerimiz Küpeli Vacit ve İbidik Mehmet’ti. Müfrit Demokrat Partiliydiler. Ben o zaman CHP Kandıra ilçe yönetim kurulu üyesiydim. Beni ve diğer CHP ilçe yöneticilerini emniyete, kaymakama, valiye çok sık şikayet eder, çok rahatsız ederlerdi.

Yıllar sonra Belediye Başkanlığım sırasında İbidik Mehmet’e İzmit’te rastladım. Hal hatır sordum.” İzmit’te ne yapıyorsun.” dedim. Büyük oğlunun Almanya’ya gittiğini, kendisinin de İzmit’te bir apartmanda kapıcılık yaptığını söyledi. Durumuna gönlüm razı olmadı. Belediyede uygun bir işe aldım. Geçmişteki sürtüşmelerimizi bilen CHP’deki arkadaşlarım “Sana çektirdiklerini unuttun mu Başkan, o müfrit DP’liyi nasıl işe alırsın?” diye bana sitem ettiler. “O benim Mehmet ağabeyim, aramıza girmeyin.” diyerek hepsini susturdum, konuyu kapattım. İbidik Mehmet Amca da Belediye’den emekli oldu.

394263_10151660154672122_1981538627_nUnutulmaz Başkan Erol Köse, CHP’nin yeniden açıldığı 1992’de kurultay başkanlığıyla siyasi jübilesini yaptıktan sonra 1996’da İstanbul’a yerleşmiş. Önce ahşap boyama işiyle uğraşmış, şimdilerde Yaşar Özel ve Serap Mutlu Akbulut’un musiki programlarında koro çalışmalarına katılıyor.

Siyasetçiler de unutmamışlar Halkçı Başkan’ı; görüşmemiz sırasında CHP Genel başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın imzalı bir davet aldı: 29 Mayıs-02 Haziran tarihlerinde Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği İstanbul’un Fethi’yle ilgili bir programda konuşmacı olarak katılmasını istiyorlar.

Erol Ağabey, bu günkü konuşmamızın bir girizgah olduğunu, Kandıra’yla ilgili daha çok şey anlatacağını söyledi. Ben de sizinle paylaşacağım.

Mustafa YILDIZ

179398_10151646442502122_273855710_n

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.