Değirmenlik Köyünde ikinci gün… –3”
13 Temmuz 2012 Cuma / Misafir olduğumuz evden çıktık ve Değirmenlik Köyünü gezmeye başladık. Oğlumun akrabaları/akrabalarımızla karşılaştık, tanıştık.. 1996 yılında birlikte Hac farizasını yerine getirmeye çalıştığımız Hacı arkadaşlarımızla da 17 yıl sonra Cuma namazı sonra buluştuk…
Aşağıda okuyacağınız yazı Ahmet Şahin Kültür Evi sitesinden alınmıştır…
Değirmenlik Köyü’nde Yonga Damalı, Düğmeli Evler
Avrupa Tarihi Kentler Birliği üyesi olan Akseki’de tarihi Akseki evlerinin bir parçası olan, Değirmenlik Köyün’de yonga damlı düğmeli evler, büyük önem taşımaktadır. Değirmenlik Köyü’nün sert iklimi ve dik yamaçlardan oluşan doğal yapısı, yöre insanını ekonomik durumunu, sosyal yapısını etkilemiştir. Evler toplu halde ve çoğunlukla yamaçtadır. Son zamanlarda düze inilmiştir. Eskiden taşlık ve ekim yapılmayan yerler seçilmiştir.
Eskiden dağlardan getirilen ağaçların başı delinerek iple çekilip getirilmiş. Evleri kışın güneş gören tarafına balkon (köş) yapılır, yaz günlerinde ay ışığı altında oturulur, neşeli akşamlar geçirilmiş. Evlerin çatılarını oluşturan büyük ağaçlara düven denir. Eski evlere düver sayısı on beşi bulurmuş. Köylüler el birliğiyle dağlardan bu düverleri getirirlermiş. Hali vakti yerinde olanlar dış duvarları kireçli harçlarla sıvatırlar, bu işleme çivileme denirmiş. İç duvarlar ise tamamen toprak saman karışımından sıvanırmış.
Değirmenlik köylüleri yöreye özgü, taşları harçsız, ahşap hatıllarla birbirine bağlanmış, yonga damlı düğmeli evleri oluşturmuştur. Çevresinde en yoğun olarak bulduğu ağacı işlemiş, kimi zaman camsız pencerelere ahşap oyma kafes, odasına peşkirlik, gusülhane, yüklük ve goraş, kimi zamanda yıldız göbekli ahşap tavanlarıyla, darabalı köşler, merdiven başlarına güğümlükler, hatıllı duvarların örülmesi, evin dayanıklılığını ve nefes almasını sağlamıştır.
Değirmenlik Köyü’nde yonga damlı, düğmeli evler iki katldır. Bunlardan alt kat hayvanlara, üst katta insanlara mahsustur. Kapladığı alan dikdörtgen biçimindedir. Alt katta ahır ve samanlıklar bulunur. Alt kattaki ahırda ikinci kapı samanlığa açılır. Ayrıca alt katta ahır ve samanlıklar bulunur. Alt kattaki ahırda ikinci kapı samanlığa açılır. Ayrıca alt katta yem yalakları (hayvan yemleme yerleri) ve gübrelikleri ile tavuk kümesleri bulunur. Buralara ışık sokulmaz. Her evin önünde avlu denilen dört tarafı duvarla çevrili, sokağa büyük kapıyla açılan genişçe bir kısım vardır. Bahar ve yaz günlerinde hayvanlar burada bulunur.
Değirmenlik Köyü Meskenlerinin Sonu
Değirmenlik Köy’ünde eski sosyal yapı ve fiziki çevre kaybolmuş, duvarların yerini beton ve tuğlalar kaplamıştır. Beşikvari çatılar birer birer kaybolmuştur. Babadan miras güzelim evler yıkılarak yerine betonarme çok katlı evler yapılmıştır. Ahşap süslemenin ender özellikte örnekleri yıkılan evlerin enkazına karışmıştır. Tarih yok olan değerlere sahne olurken, çok katlı şehirleşmiş bir köy doğmuştur. Eski adetler bir başka güzeldi. O güzelliklerin yerini beton ve taş yığınları alarak sevgiyi, özlemi, yardımlaşmayı bizden aldı.
Değirmenlik Köyü’nde dört beş katlı betonarme evler yapıldı. Eski, tarihe tanıklık etmiş, yongalı, düğmeli, hatıllı evler yok oldu.
1996 yılında gitme imkanı bulduğumuz Hac yolculuğunda aynı Kafilede görevlerimizi yapmaya çalıştığımız İbrahim Yılmaz’ın evi… İstanbul Kasımpaşa’daki Aksekililer Derneğinin de Başkanı…
Yunus Arslan Beyin evinden Merkez Camiine giderken
CAMİ ve CEVRESİ
Ahsen Okyar ve Yunus Arslan Cami ve cevresindeki dere…
Yunus Bey Kayınbiraderi Durmuş Özen
Ahsen Okyar ve Yunus Arslan Değirmenlik Muhtarı Ramazan Özen ile birlikte
Durmuş Özen, Yunus Arslan, Ahsen Okyar, Ahmet Özen dereboyu piknik alanında..
Ahsen Okyar, Ahmet Özen, Ercan Arslan, Ramazan Özen, Yunus Arslan, Turgut Bozkurt ve Durmuş Özen
Yunus -Fatma Arslan, Hatice Okyar ve Ahmet Özen
Durmuş Özen, Burak Okyar, Nursel ve Ahsen Okyar
Üç hacı arkadaşı 17 yıl sonra Değirmenlik Köyünde
Köyün eski Camisi- Şimdilerde Kız Kur’an Kursu olarak kullanılıyor, 200 yıldır hizmet veriyor..
İmdat Şahin’in evi… Mahallenin yakışıklısı Kemal Özen (çok güzel oynarmış)
Eski bir alaf yeri (samanlık)… Köyün çeşmesinin başında…
Yunus Özen, Ahsen Okyar ve Ahmet Özen çeşmeden buz gibi sudan içerken
Ahmet Özen köyü gezdiriken.. Değirmenlik Köyü Sağlık Ocağı…
Ömer Boran’ın evi…
Demirci Ustası Özdemirlerin evi… Yunus Arslan’ın doğduğu evin yeri
Hatice Okyar ile Buşra ve Hafsa Özen.. Hatice, Büşra, Hafsa ve Burak Okyar
Yunus Arslan’ın üvey teyzesi Zahide Özkan balkonda…
Yukarı Mahalleye çıkarken… Burak Okyar Koca Hüseyin’in kapısının önünde
Avustrlyada yaşayan Değirmenlikli Bizimkiler ilginç bir tabelanın önünde (Gözbaşına Gider – Alan Boğazına Gider) Hikayesini öğrenemedim
Kapıdaki kitabede;
İsterim,
Yaşadım , yaşıyorum, yaşayanlarla beraber, Yadelde çalışıp ekmeğimi alın terimle kazanmak isterim.. Müslümanım galubeladan beri, Türk açtım gözlerimi, kaldırıp kollarımı ebediyyen Türk kalmak isterim. Şair Zeki Girgin Avustralya
Köy içinden merkez Camiinin görünüşü.. Eski Köy Konağı (Misafirhane)
Yunus Arslan eski Köy Konağı ile ilgili bilgi verirken
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.