Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

31Ara/24Kapalı

EV GENÇLERİ SORUNU – Ruhittin SÖNMZ

ruhittin s

EV GENÇLERİ SORUNU – Ruhittin SÖNMZ

Çalışma hayatına katılmayan, eğitim görmeyen ve aktif bir sosyal hayattan uzak şekilde yaşayan (evde kalan) gençleri tanımlamak için “ev genci” kavramı kullanılıyor. Bu grup uluslararası literatürde NEET (Not in Employment, Educationor Training) olarak yer alıyor.

Yani bu grup diğer ülkelerde de var. Ancak mesela OECD ülkelerinde 2010 yılından bu yana “ev genci” oranı hiç değişmeden yüzde 12 oranında seyrediyor. OECD ülkeleri arasında, ev genci oranı en düşük olan, gençlerin iş ve eğitim hayatına katkılarının en yüksek olduğu ülkeler İzlanda, Hollanda, İsviçre, İsveç ve Norveç.

Fakat Türkiye’de ev genci oranı 2010 yılında yüzde 18 iken, 2010’da %18, 2015’te %20, 2020’de %22, 2023’te %24 mertebesine ulaşmış durumda.

2024 yılında, toplamda, Türkiye'de yaklaşık 4 milyon genç "ev genci" olarak yaşamaktadır.

Özellikle 18-24 yaş aralığındaki gençler arasında bu oran %31,1'e ulaşmıştır. Yani her üç gençten biri ne eğitimde ne de iş hayatındadır. Bu yaş grubundaki kadınlar arasında "ev genci" olma oranı %41,4 iken, erkeklerde bu oran %21,4'tür.

Türkiye'nin genç nüfusu arasında eğitim ve istihdam alanında çok ciddi sorunlar yaşandığını anlamak için sadece bu veriler yeterlidir sanıyorum. Devleti yönetenlerin, bu verileri gördükten sonra uyku uyuyamaması lazım.

Sorunu büyüten başka bir yönü, kadınlar arasında "ev genci" olma oranının daha da yüksek oluşu. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve istihdam fırsatlarına erişimdeki engellerin kaldırılamamış olmasının bir göstergesi bu.

********************************

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Üzgünüz, yorum formu şu anda kapalı.

Geri izleme yok.