Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

30Kas/24Kapalı

Dr. Metin Eriş ziyareti – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

  465155061_1760228511048789_158260725329292222_n

Dr. Metin Eriş ziyareti - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

Türkiye nüfusu yaşlanıyor mu ne? Farkında mısınız? Buna göre de huzur evleri sayısı yeterli değil. Özeller pahalı, kamudakiler için uzun yıllar beklemek gerekiyor. Kreş ve ana okulları da öyle, aynı paralelde sorunlar yaşıyor. Gereksiz siyasi tartışmalarla sorun arada kadük kalıyor.

Üniversite hocası, yazar ve üst bürokrat, devletin çeşitli kademelerinde hizmet vermiş, sivil toplumun lokomotiflerinden kıymetli Dr. Metin Eriş ağabeyi eşiyle birlikte kaldığı Etiler huzurevi’nde bir grup arkadaşımızla birlikte ziyaret ettik.

Dr. Metin Eriş en son çeşitli imkansızlıklar yüzünden kendini fesheden sivil katılımcı sorumluluk bilinci yüksek Kültür Konseyi'nin başkanlığı yapıyordu. Kültür Konseyi her hafta gelişen veya gelişmekte olan her konuda ülkemizin önemli bilim adamı, fikir emekçisi, yöneticisi olan aydınlarımızın çözüm önerilerini topluma yansıtıyordu. Çeşitli meslek gruplarından gelen konuklar sorular sorabiliyor, cevaplar alabiliyordu. İzleyicilerin sayısı azdı ama tümü ülke meselelerine vakıf aydınlardı.

Ayrıca Kültür Konseyi tarihi kentlerimizle alakalı olarak Amasya, Bursa, Kastamonu, Bilecik, Cizre vs. ulusal sempozyumlar yapmış, tebliğleri kitaplaştırılmıştı. Kentler de böylece adeta şölen yaşamıştı.

Dr. Metin Eriş'in belirttiğine göre; bu şehirlerden her gün vefalı dostlar kendisini arayarak sağlık temennisinde bulunuyor, kentlerine yeniden gelmesi için davet ediyorlarmış. Sevindim.

Kültür Konseyinin müdavimleri olarak Prof. Dr. Niyazi Eruslu, Mimar Mehmet Tuna Somay, Emekli Asker Mehmet Şadi Polat ile birlikte ziyaret ettik.

Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu merhumun öğrencisi Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel de yeni yayınlanan kitabını göndermiş Metin Eriş'e okuyarak görüşlerini rica etmiş. Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu da öyle. Okuduğu en son eser Darbeler Tarihi olan Dr. Metin Eriş de bu ara "Münevveri Yozlaştırdık Aydın Oldu" konulu çalışmasını tamamlamış, baskıya hazır Boğaziçi'nde bekliyormuş.

Biraz anılara göz attık. Bir dönem Cumhurbaşkanlığına aday olan Prof. Dr. Kamil Turan, Metin Eriş'in memleketi olan "Gaziantep'e gel de siyaset yapalım" demiş. Ama gerçekleşmemiş.

Günümüzde tartışılan asgari ücret konusunu Dr. Metin Eriş Şeker İş Yayınları arasında çıkan eserinde (1960) adeta bugünü görerek anlatmış. Diyor ki asgari ücret sosyal siyaset açısından çok yanlış. Dr. Metin Eriş'e soruyorum huzurevinde bir 24 saat nasıl geçiyor diye? Kahvaltı saat 08.00'de, öğle yemeği 12.00'de akşam ise 18.00'de. Bunları kaçırırsanız dışardan paranızla yemek sipariş etmek durumundasınız.Temizlik yine ücreti karşılığında yapılıyor. Eşinin eski bir temizlikçisi bu konuda yardımcı oluyormuş. Odalarda TV var ama hiç izlemiyor. Gruplaşmalara katılmıyor. Doktor vefat edince sağlık hizmetleri bir hemşireye kalmış. Ambülans hizmeti yok. Ancak parasını vermek kaydıyla ambülans çağrılabiliyor. Sadece Galatasaray maçlarını kaçırmıyor. Dolayısıyla sıkılmamak mümkün değil. Hele yazmaya ve okumaya alışkın bir aydın için zor geçecek bir zaman dilimi. Odada 1000 ciltlik bir kütüphanesi var. Can yoldaşı, hayat arkadaşı eşi öğretmen hanımefendi kendisini hiç yalnız bırakmıyor ve çıkarmıyor. Bastonla yürüyebiliyor. Sıcak su sürekli. Mescit ve görevlisi var. Geçenlerde Öğretmenler Gününü kutlamış yönetim. Oysa eskiden bu huzurevinde atölye çalışmaları yapılır, konserler verilirdi. Rahmetli Fransızca Hocam Süleyman Argüder de burada kalırdı. Çok mutlu idi. Anlata anlata bitiremiyordu. Artık pek öyle değil . İyi bir MHP'li olduğunu belirten yeni yönetici "Beni şikayet edebilirsiniz. Kimse beni görevden alamaz " diyormuş. Esas sohbet bundan itibaren başladı Metin Eriş ile. Bakın de diyor?

-Ülkemizde bozulmayan tek müessese cenaze işleri ve işlemleri. Kreş ve ana okulu meselesi bile sorun oldu. Çocuklarımızı kıyılıyor. Sosyal müesseseler tek tek yıkılıyor. Çocuk sayısı bizde azalırken, mülteciler katlanarak artıyor. Turgut Özal'ın "orta direk" dediği sınıf ortadan kayboldu. Sıkıntı büyük. Yönetimler sıradanlaşmış. Eziyet çok, ama pek de ümitsiz değilim.

Dr. Metin Eriş Çin'in batıdan önce Afrika'yı nasıl ele geçirdiğini, kültürel ve teknik değişimi nasıl başardığını anlattı. Yahudiler artık İsrail vatandaşı olmuyor, özellikle İspanya vatandaşı olarak pasaport taşıyorlar. Metin Emiroğlu Milli Eğitim Bakanı iken çıraklık okulunu devreye sokmuştu. Hükümet değişince üç sene içinde okulu bitirdiler. Oysa ülkemizin en fazla ara elamana, usta-çırak ilişkisinin artarak sürmesine ihtiyacı var.

"Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler" demek de var, eskilerin eskimez hatırlatmasıyla "Bu da geçer ya Hu" da. Biraz tebessüm de ettik, etmedik değil. Şöyle;

Mustafa Kemal Paşa kalabalık konuklarına kahve ikram edecek. Kahveciyi çağırıyor. "Çocuk bak bakalım misafirler nasıl içerler?" diyor. Kahveci tek tek soruyor şekerli, az şekerli, sade içenler kahvelerini söylüyorlar. Biraz sonra kahveler geliyor. Fakat bir konuğun aklına takılıyor, bu kahveci onca kahveyi nasıl aklında tuttu. Paşa da "hemen öğrenelim" diyor ve soruyor."Çocuk onca kahve istediğini nasıl aklında tuttun." Kahveci cevap veriyor; "Paşam hepsini şekerli yaptım. Siz öyle içersiniz diye. Zaten kahveleri içtikten sonra da kimseden de itiraz gelmedi!"

Dr. Metin Eriş on binlerce kitabını Gebze'deki bir okulda adının verildiği kütüphaneye bağışlamıştı. Ama yine de bin kadar kitabı yanında bekliyor. Hak vuku bulmadan vasiyetine bunu yazacak.

Dr. Metin Eriş ve eşi Hanımefendi'ye sağlık ve hayırlı uzun ömürler diliyorum.

Yaşlılık ve huzurevlerinde hayat belki de hayatımıza gümbür gümbür giriyor da Ankara pek fark etmiyor.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Üzgünüz, yorum formu şu anda kapalı.

Geri izleme yok.