Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

22May/24Kapalı

Hurşit Tolon Paşa’nın vefası – M.Tanzer ÜNAL

hursit-tolon

Hurşit Tolon Paşa’nın vefası - M.Tanzer ÜNAL

Merak ettim…

28 Şubat mağduru beş komutanı, “esaretten tahliye” edildiği dakikalarda acaba kimler karşılayacaktı?

Aileleri dışında, eski mesai arkadaşlarından, Ordu’dan kimler cezaevi kapısında bekleyecekti?

Öyle ya, Çetin Doğan’a, Fevzi Türkeri’ye, Erol Özkasnak’a, Temel Özkaynak’a ve Yıldırım Türker’e kumpas kurulduğu açıktı, buna rağmen emekli paşalar 1003 gündür cezaevinde tutuluyorlardı, özgürlüklerine kavuştuklarında anlamlı bir karşılama yaşanmalıydı.

Gözlerim, Balyoz ve Ergenekon kumpası mağduru Silahlı Kuvvetler mensuplarını aradı, herhalde cezaevi kapısına gelip görevlerini yaparlar diye düşündüm, biri hariç hiç kimse yoktu.

O tek kişi, emekli Orgeneral Hurşit Tolon’du.

Tolon Paşa, bacaklarındaki rahatsızlığa ve ancak bastonla yürüyebilecek durumda olmasına rağmen eski silah arkadaşlarına desteğe gelmişti.

Hüzünlü bir durum.

Vicdanları acıtan bir durum.

Demek koskoca Türk Silahlı Kuvvetleri’nden sadece bir kişi, Hurşit Tolon, “kumpas mağduru paşalara destek olma” cesaretini gösterebiliyordu.

Atatürk’ün Ordusu’na ne oldu böyle?

“Silahlı Kuvvetler ruhu” nerede?

Nerede şanlı ordumuzun kahramanları?

Dün yazdım, Balyoz-Ergenekon ve 28 Şubat kumpaslarının arkasında ABD emperyalizmi vardı, amaçları Türk Silahlı Kuvvetleri’nin direncini kırmaktı, başardılar.

Beş komutanın tahliyesinde bunu net olarak gördük.

Sadece Hurşit Tolon Paşa vardı cezaevi kapısında.

Bir kez daha gurur duyduk kendisiyle.

Sözü ile özü bir, yurtsever, Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir komutandı, çok sıkıntılar çekti, çok mağdur edildi, ama yürüdüğü yoldan hiçbir zaman dönmedi.

Kocaeli halkının da yakından tanıdığı bir komutan

1997-1999 yılları arasında şehrimizde 15.Kolordu Komutanlığı yapmıştı.

Arkasından Ege Ordu Komutanlığı ve 1.Ordu Komutanlığı görevleri…

2004’te emekli oldu, 7 Temmuz 2008’de “Ergenekon”dan tutuklandı.

Üç yıl cezaevinde kaldı.

Kandıra F Tipi Cezaevi’nde…

Kendisini ziyaret edebilen tek gazeteciydim.

Konuştuklarımızı yazdığımda Türkiye’de yer yerinden oynamış, ulusal gazete ve televizyonlar görüşmemizi kaynak göstererek “flaş haber” olarak yayınlamışlardı.

“Sevgili dostum, en çok ne ağırıma gidiyor biliyor musun, burada, yıllarca savaştığım PKK teröristleriyle aynı çatı altındayım” derken gözleri dolmuştu.

En çok PKK teröristleriyle aynı cezaevinde tutulmalarına üzülüyordu.

Amaç da buydu zaten.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin direnci başka nasıl kırılacaktı?

Üzüntülüydü, ama umudunu hiç zaman kaybetmemişti.

Cezaevinden çıkarken şu açıklamayı yapmıştı:

"3 yıl sonra sizinle beraber özgürlüğü teneffüs ediyorum. Elbette söylenecek çok şey var ama kesinlikle belirtmek isterim ki, zihinlerinde ve gönüllerinde böyle büyük bir kumpasın, böyle bir tertibin, böyle bir katakulinin mağduru olmuş olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüzlerce yurtsever, kahraman evladı, aydınlar, yazarlar, düşünürler, öğretim üyeleri, akademisyenler, bu bulunduğumuz yerde yakında göreceksiniz, bir adaletsizlik müzesi olacak olan bu yerde, çok haksızlıklara uğradık. Bütün bu haksızlıklara, yüce milletimiz vicdanında ve gönlünde hayır dedi.”

Ülkemizin sorunlarına duyarlı bir komutan

Kurulan kumpas ve yapılan bunca eziyetler, Hurşit Tolon’u ülke sorunlarına duyarlı olmaktan geri bırakmadı.

İlerleyen yaşına rağmen her fırsatta görüşünü açıklamaktan geri durmadı.

Hurşit Paşa’ya göre, Türkiye’nin sorunu “Çoklu kurum yetmezliği” idi.

Görüşleri satırbaşlarıyla şöyleydi:

*Tıpta doktorlar hastalarının ölümünü izah etmek için ‘çoklu organ yetmezliği’ derler. Hasta, bir değil birçok organı iflas ettiği için hayatını kaybetmiştir. Ülkemizin organları da ‘devlet kurumları’dır. Ben bugün devlette yaşanan olumsuz sonuçların sebebinin ‘çoklu kurum yetmezliği’ olduğunu düşünüyorum. Konuşma yaptığım pek çok yerde hep bu ifadeyi kullandım.

*İktidarın çöküşünün temel nedeni ‘çoklu kurum yetmezliği’dir ve ülke olarak sıkıntılarımızın sebebi budur.

*Eskiden siyasal iktidarlar zayıfladığı vakit bu açığı kurumlar kapatırdı. Günümüzde ehil olmayan kadrolarla doldurulan devlet kurumları çökmüş durumdadır. Uygun görevlere uygun, yetenekli, ehliyetli kişiler getirilmemiş, kurumlar sürekli güç kaybetmiştir.

*Bugünkü bürokrat kadrolarımız ehliyetsiz ve liyakatsiz elemanlarla doldurulmuştur ve yaşanan sorunlar bunun doğal sonucudur.

*Milli eğitim,  sağlık, içişleri, dışişleri, ekonomi, tarım, ormancılık, kültür, turizm ve diğerleri… Bir düşünün bunların hangisinde liyakatli kadrolar var?

*Siyasal iktidar, yandaş tayinlerle devleti çalışamaz hale getirdi. Bu nedenle bizi “çoklu kurum yetmezliği” çökertti.

Vefalı insan

Hurşit Tolon Paşa ile 1997 yılından beri tanışırız.

27 yıldır…

Birbirimizi “dost” bildik.

Onun cezaevinden çıkan beş komutana gösterdiği vefa, beni bir kez daha gururlandırdı.

Gerisi ise hüzün verici.

ABD emperyalizminin Türk Silahlı Kuvvetleri’ni düşürdüğü durum, her vatansever gibi benim de içimi yakıyor.

“Askerlerine düşmanlık yapanlar, düşmanlarına askerlik yaparlar” sözünü ne çabuk unuttuk.

https://www.kocaeligazetesi.com.tr/makale/20245944/mtanzer-unal/hursit-tolon-pasanin-vefasi

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Üzgünüz, yorum formu şu anda kapalı.

Geri izleme yok.