TÜRKİYE’DE YAŞAYAN TÜRKLER’İN ANAYURDU TÜRKİYEDİR: MÖ 2500 TARİHLERİNDE ANADOLU’DA TÜRK ADI İLE KURULMUŞ BİR TÜRK KRALLIĞI VARDIR:
TÜRKİYE'DE YAŞAYAN TÜRKLER'İN ANAYURDU TÜRKİYEDİR: MÖ 2500 TARİHLERİNDE ANADOLU'DA TÜRK ADI İLE KURULMUŞ BİR TÜRK KRALLIĞI VARDIR: - Dr. Mustafa Engin ÇORUH
Değerli Burhan Bey, Değerli Dostlar,
Burhan Bey'in yollamış ilginç olduğu yazı dolayısı ile sizlere Anadolu'nun bizim Ana Yurdumuz olduğunu bildirmek istedim. Sümer çivi yazılı tabletlere dayanarak bulduğum bilgileri ANADOLU'NUN TAPUSU TÜRKLERİNDİR isimli kitabımda yayınladım.
Burada hepinizin dikkatini Türkler ve Türkiye üzerinde oynanan oyunların bir örneğine çekmek isterim.
Öğrenciliğimizde bize öğretilen 1071 Malazgirt Zaferi ile Türklerin Anadolu'ya geldiği idi. Çocukken bu masala inanmış ve kazandığımız büyük zafer ile iftihar etmiştik. O zamanlar oynanan oyunun farkında değildik. Kılı kırk yaran, Türk düşmanı Amerika veya Avrupalı bilim adamlarının kurmuş olduğu tuzağın tüyler ürpertici tarafını ne yazık ki görememiştik. Bu teorinin arkasında yatan hedef ise
- Anadolu'da Türkler gelmeden önce Roma, Bizans ve Yunan medeniyetleri vardı. Barbar Türkler bu medeniyetleri yok ettiler. Bugün Anadolu bir harabeliktir Türklerin Ana yurdu Orta Asya'dır. Türkler Anayurtlarına geri dönsünler Anadolu'nun asıl sahipleri Yunanlılar, Kürtler ve Ermeniler'dir. Türklerin tarihi yenidir, eskilere dayanmaz. Onların tarihi Orhun Anıtları ile başlar.
Bu yalanlara hala inanan bilim adamlarımız ve politikacılarımız var. Malazgirt Zaferini kutlayıp Anadolu'ya geliş tarihimizi öne çekmeye çalışan politikacı ve bilim adamları neye hizmet ettiklerini bilmiyorlar.
Aşağıda Türk adının anlamını ve Anadolu'da 4.500 sene önce kurulmuş Türk Krallığı hakkındaki araştırmamın bir kısmını okuyabilirsiniz.
Sağlık ve esenlikle kalın.
Orhun Anıtları'nda Türk kavmi için kullanılan iki kelime vardır.
- Türk Türük
Türk kelimesi 16 defa Türük ise 72 defa yazılmıştır. Demek oluyor ki Türk tarihini araştıracağımız zaman Türk değil de Türük kelimesini araştırmamız gerekmektedir. Orhun Anıtları MS. 6-7-yüzyıllarda yazılmış olduklarına göre aslı TÜRÜK olan kelimenin TÜRK'E dönüştüğü zamanlardır. Türük kelimesini araştırdığımız zaman hemen karşımıza Türük ki krallığı çıkmaktadır. Kelimeni kökeni Sümercedir. Meraklı olan dostlar için kitabın çivi yazılı tabletlerinin bölümününün kopyasını aşağıda yolluyorum.
Orhun yazıtlarında Türk adının kullanışı iki şekildedir
1. Türük ve
2. Türk
Mari Tabletleri
Pek çok araştırmacının tersine zaman içeresinde değişikliğe uğrayan Türk kelimesi yerine TÜRÜK kelimesinin incelenmesi gerektiği düşüncesi ile araştırmama başladım. İlk aklıma gelen soru TÜRÜK kelimesinin daha önce herhangi bir yazılı belgede kullanılıp kullanılmadığı oldu. Araştırma sonucu bulduğum kelimeler Tu-ruk-ki ve Tu-ru-uk-ki oldu. Dikkat edilirse her iki kelimenin ortak tarafları “TURUK” kelimesi ve kelime sonundaki Kİ hecesi.
Bu kelimeler M.Ö. 2.500 senelerinde yazılmış ve Mari (bugünkü Tel-Hariri) şehrinde bulundukları için Mari Tabletleri diye isimlendirilen çivi yazıları ile yazılmış tabletlerin içeriğinde bulunmaktadırlar. Fransız arkeologlar 1933-1939 tarihleri arasında Mari’de kazılar yapmışlar. Yapılan kazılar sunucu büyük bir saray kütüphanesinde binlerce tablet bulunmuş. Tabletler Akad, Sümer ve Hurri dillerinde yazılmış.
Değişik konularda yazılmış olan tabletler arasında o zaman yapılan savaşlar hakkında bilgiler var. M.Ö. 2500 senelerinde yazılmış olan tabletlere göre Mari Şehri krallarının yaptıkları savaşlarda Turukki/Turukku adında bir krallık ve kavimden bahsediliyor. Tabletlerin içeriğine göre Turuk kelimesi yazılı bir belgede ilk defa karşımıza çıkıyor. Dikkatinizi çok önemli bir noktaya çakmak isterim. Daha önce de belirtildiği gibi Sümerce tabletler Akadca temel alınarak tercüme ediliyor. Bildiğiniz gibi Akadcada Ü harfi yok. Onun için U=Ü prensibini kullanırsak tabletlerde bulunan Tu-ruk-ki kelimesi Tü-rük-ki olarak karşımıza çıkıyor.
Bulunan objeler Fransa’yı götürüldükleri için ilk önce Fransız bilim adamları tabletlerin tercümelerini yapıp yayınlamışlardır. Bu yayınlar üzerine üzerinde pek çok bilim adamı Mari tabletlerini incelemişlerdir. İşin ilginç tarafı arkeologların[1] yanı sıra tabletlere ilgi gösterenler arasında İncil Tarihçileri de bulunmaktadır. Ülkemizde de tabletler üzerine eğilenler olmuştur. Sadi Bayram 1980 yılında yayınlamış olduğu kitapta içinde “TURUKKİ” kelimesi geçen bütün metinlerin tercümesini vermiştir.[2] Sadi Bayram’ın kitabı bu konu ile ilgilenenler için çok iyi bir kaynaktır.
Peki, Mari tabletlerinde bulunan “Tu-ruk-ki” kelimesinin anlamı neydi? Bana göre bu anlamı çözmek gayet kolay bir iştir. Ama her nedense kılı kırk yaran batılı bilim adamları konu üzerinde hiç durmamışlar. Bizim bilim adamlarımız da batılılar gibi konunun üstüne pek eğilmemişler. Ama onların yapmadığını ben yapayım dedim. Hatırladığım kadarıyla en fazla yarım saat içinde “Tu-ruk-ki” kelimesinin anlamı ortaya çıktı. MÖ. 2.500’lü senelerde Mezopotamya’da konuşma ve yazı dili Sümerce olduğuna göre problemi çözmek için ana kaynak olarak elbette Sümerce kullanılmalıdır. Sümerler yazı dilinde hece kullandıkları için şimdi “TU-RUK-Kİ” kelimesinin hecelerinin anlamlarına bir bakalım.
Önemli bir konuyu burada açıklamak istiyorum. Araştırma için Türkçe, Almanca ve İngilizce sözlüklerden faydalandım. Araştırmaya başladığım zaman konuştuğum yakın dostlarım hangi sözlüğü kullandı isem ilk önce hecelerin anlamlarını o dilde yazmamı ama en sonunda hepsini özetleyerek Türkçe açıklamamım daha iyi olacağını öne sürdüler. Onlara göre yabancı dil bilenler için bu sistem daha etkili olacaktı. Dostlarımın kritiklerine uyarak hece/kelimelerin anlamları İngilizce, Almanca ve Türkçe olarak gösterildi ama en sonunda hepsi Türkçeye tercüme edilerek koyu harfler ile tekrar yazıldı.
tur [CHILD] wr. tur "(young) child" , tur [SMALL] tur; tu "(to be) small; to reduce, diminish; to subtract; (to be) young" [3]
Tur: klein, klein werden[4] tur: klein, junger Hund, junger Löwe[5], tur: klein, jung[6]
tu [LEADER]wr. tux "leader", tu [PRIEST] tu "priest"[7]
tu: yapmak, meydana getirmek,[8]
TU: Priestertitel, tu: Kultfuntion, reinigen, waschen[9]
tu: Wind, beschwörung[10]
tu: Atem, Wind, baden[11]
tú: polished; shiny; reflective; pure; reliable[12]
ug [FURIOUS] wr. ug; ug2 "(to be) furious; anger" , ug [LION] wr. ug; "lion; a mythical lion; a large cat", ug [LIGHT] wr. ug; ug2 "light" [13]
Ug: Löwe[14]
ug: Gepard, Löwe, mytischer Löwe, Panther, Tiger, zornig, hellichkeit, Licht, Leute, Menschen, Volk[15]
uĝ: Leute, Menschen[16], ùku: Leute[17]
ug: Löwe, Tag, Licht, Sonnengot, mächtig, zorn, zornig[18]
ug: halk, insanlar, ölmek, kırmak, parlaklık, ışık[19]
Yukarıda gösterilen tercüme örneklerinin dışında değişik anlamlar da bulunuyor. Fakat seçilen anlamlar bir toplumun karakterinde olması gereken özellikler ve Türklerin karakterlerine uyan davranış şekilleri oldukları için bu anlamlar tarafımdan seçilmişlerdir. Şimdi bütün özellikleri bir araya toplarsak iki heceden oluşan TÜRÜK kelimesinin anlamını Sümer diline göre aşağıdaki anlamda açıklayabiliriz.
Tu, Tur: Genç, küçük, lider veya rahip, rüzgâr, meydana getirmek, temiz, dürüst, güvenelir
Ug: Kendisinden korkulan, efsanevi aslan, aslan, panter, leopar, kızgın, parlak, ışık, güneş tanrısı, halk, insanlar, kavim,
Olarak açıklayabiliriz. Akadcada olmayan ama Sümercede olan harfleri dikkate alırsak: U=Ü ve G=K
TU-RUK =TÜRÜK TÜRK
Bu şartlar altında TURUK kelimesinin anlamı
TURUK=TÜRÜK, TÜRK: Liderlik niteliği olan, kısa boylu, rüzgâr gibi hızlı, temiz, dürüst, güvenilir, yaşadığı yeri aydınlatan, ışık saçan, kızdığı zaman kendinden çekinilen, efsanevi bir aslan gibi olan kavim
Peki, yukarıda saydığımız anlamlar içerisinde Türk karakterine ve Türklerin huyuna uyan deyimler var mı? Biz Türkler iri yarı, uzun boylu mu yoksa kısa boylu insanlar mıyız? Türkler kızdıkları zaman kendilerinden korkulan efsanevi bir aslan gibi midirler? Türkler bir kavim midir? Rüzgâr gibi hızlı mıdırlar? Türkler temizliği severler mi? Türkler dürüst müdürler? Türklere güvenilir mi? Türk kavmi var mıdır? Bu soruların hepsine kolaylıkla evet diye cevap verebiliriz.
Mari tabletleri MÖ.2.500-3.000 senelerinde Güney ve Doğu Anadolu, Mezopotamya’da bir Türk topluluğunun yaşadığını ve krallık kurduklarını göstermektedir. Bugünkü Türkmenistan’ın Karakum bölgesinde olan Mari şehri ile M.Ö. 2.500’lü senelerde Mezopotamya’da var olan Mari şehri arasında bir bağlantı olup olmadığı bilimsel olarak araştırılmalıdır. Şimdi TU-RUK-Kİ kelimesini son hecesine bakalım.
ki: earth; place; area; location; ground; grain[20]
ki: Gebiet, Land, Ort, Platz, Stätte[21] ki: Erde, Ort[22]
ki: yer, bölge, ülke, dünya[23]
ki [PLACE] ki "place; ground, earth, land; toward; underworld; land, country; lower, down below"[24]
Kİ hecesinde hemen hemen bütün sözlükler aynı anlamı kullanmışlar. Onun için daha fazla sözlük kullanılmamıştır.
Kİ: Yaşanılan yer, ülke veya bölge
TU-RUK-Kİ = TÜ RÜK Kİ= TÜRKİ: Türük (Türk) Ülkesi. (Şayet kelimeyi tam olarak açarsak): Liderlik niteliği olan, kısa boylu, rüzgâr gibi hızlı, temiz, dürüst, kendisine güvenilir, ışık saçıp etrafını aydınlatan, kızdığı zaman kendisinden çekinilen, efsanevi bir aslan gibi olan Türük (Türk) kavminin ülkesi, yani bugünkü deyimle TÜRKİYE
Türkçede ülke adlarını belirlemek için kullanılan kuralardan biri de: <I>“</I><I>Bir ülkenin adı bir etnik kökenin adını içeriyorsa o ülkenin vatandaşına o etnik kökenin adı verilebilir. Türkçede ülke adları özellikle millet adına gelen şu eklerle kullanılır: -(i)ya, -(i)ye, -istan, -lık vb.”[25]
Almanya, Rusya, Japonya, Arnavutluk, Kırgızistan, Macaristan gibi ülke adları bu tip kural içinde yer alırlar. Elbette Türklerin yaşadığı bölgenin adı da TÜRÜK-Kİ=TÜRKİ+YE=TÜRKİYE olacaktır. Şayet kelimenin zaman içinde gelişmesine bakarsak ülkemizin adının nasıl geliştiğini görebiliriz.
TU-RUK-Kİ TÜRK+Kİ TÜRKİ TÜRKİ+YE TÜRKİYE
Asya'da var olan Türk devletlerine genel olarak Türki devletler deriz. Yani yukarıdaki açıklamaya göre TÜRKİ DEVLETLER = TÜRKLERİN YAŞADIĞI ÜLKELER anlamında kullanılmaktadır.
[1] Bu konuda yazılmış pek çok kitap ve makale vardır. Örnek olarak: Petrie, Flinders Ancient Egypt vol.9 1924. Ve Speiser, Ephraim A. Mesopotamian Origins: Basic Population Of The Near East 1930. Bilgiler digital library india JaiGyan’dan alınmıştır. https://archive.org/search.php?query=turukki&sin=TXT&and[]=year:%221924%22
[2] Bayram, Sadi. Kaynaklara Göre Güney-Doğu Anadolu’da Proto Türk İzleri. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı. İstanbul 1980.
[3] http://psd.museum.upenn.edu.
[4] Leipzig-Münchener Sumerischer Zettelkasten. S. 657
[5] Delitzsch, Friedrich. (1914), S.162
[6] Hübner, Barbara/ Reizammer, Albert. (1985), II. Band S. 1057-1060
[7] http://psd.museum.upenn.edu.
[8] Tosun Mebrure, Yalvaç Kadriye (1989) S. 312
[9] Leipzig-Münchener Sumerischer Zettelkasten. S. 650-651
[10] Delitzsch, Friedrich. (1914), S.160
[11] Hübner, Barbara/ Reizammer, Albert. (1985), II. Band S. 1040-1043
[12] Sumerian Lexicon search. http://sumer.grazhdani.eu/index.php
[13] http://psd.museum.upenn.edu.
[14] Leipzig-Münchener Sumerischer Zettelkasten. S. 676
[15] Hübner, Barbara/ Reizammer, Albert. (1985), II. Band S. 1101-1106
[16] Leipzig-Münchener Sumerischer Zettelkasten. S. 676
[17] Hübner, Barbara/ Reizammer, Albert. (1985), II. Band S. 1110
[18] Delitzsch, Friedrich. (1914), S.41-42
[19] Tosun Mebrure, Yalvaç Kadriye (1989) S. 312
[20] Sumerian Lexicon search. http://sumer.grazhdani.eu/index.php
[21] Hübner, Barbara/ Reizammer, Albert. (1985), I. Band S. 541-542
[22] Leipzig-Münchener Sumerischer Zettelkasten. S. 341-342
[23] AYDIN, Nafiz. Büyük Sümerce Sözlük. Türk Dil Kurumu Yayınları. 2013 S. 380-381
[24] http://psd.museum.upenn.edu.
[25] KARABAĞ, İmran. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2017 21(2). S. 601-607
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.