Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

8Tem/230

İsmail Sarıca’nın örnek gösterdiği o köy – M. Tanzer ÜNAL

smail-sarica-2

İsmail Sarıca’nın örnek gösterdiği o köy - M. Tanzer ÜNAL

     Bayram öncesi içimden hiç siyaset yazmak gelmiyor.

Bugün size bir köyün başarı hikâyesinden söz etmek istiyorum.

O köy, yakın çevremizden değil.

Yazacağım, Yozgat’ın Sorgun İlçesi’nin Kabalı Köyü.

O köyü bana Kandıra’nın yetiştirdiği değerli insan İsmail Sarıca tanıttı.

Geçen hafta o köy ile ilgili gönderdiği fotoğraf ve bilgiler, inanın son günlerde gelişen olaylar nedeniyle bunalan ruhumu biraz olsun serinletti.

Bu fotoğraf ve bilgiler bir başkasından gelse, pek ciddiye almazdım.

Ama İsmail Sarıca’dan geliyordu.

Değerli bulmuştu ki, bana göndermişti.

Kalkınmanın, özellikle kırsal kalkınmanın ne olduğunu ülkemizde en iyi bilen kişilerden biriydi İsmail Bey.

Bugün yerinde yeller esen Devlet Planlama Teşkilatı’nda tam 33 yıl görev yapmıştı.

Uzman, uzman yardımcısı, daire başkanı ve genel müdür (1994-2004)…

Kalkınma planları yaptı, yıllık programlar ve bölgesel planlar hazırladı.

Başta Fransa, Belçika, İspanya, Portekiz ve Japonya olmak üzere pek çok ülkenin kalkınma projelerini inceledi.

Bu nedenle İsmail Sarıca’nın kalkınmada örnek gösterdiği o köy, sıradan bir değerlendirme olamazdı.

Kabalı Köyü’nde olup bitenler.

Kabalı, Yozgat’ın Sorgun İlçesi’ne bağlı bir köy.

image-3

Bir süre önceye kadar sıradan bir Anadolu köyü idi Kabalı.

800 nüfuslu…

Miras yoluyla küçülmüş tarlalarında geleneksel tarım yaparak geçimlerini sağlayan aileler…

Derken bir gün Kabalı Köyü’nün kaderi değişiverdi.

Köyün önüne bir proje konuldu, köylü bu projeye sarıldı ve ortaya herkesi memnun eden bir “kalkınma modeli” gerçekleşti.

Tam ayrıntısını bilmiyorum.

İsmail Sarıca yazmamış, dün araştırdım ben de bulamadım.

Ama bir gün bu köyü daha ayrıntılı yazacağım.

Köyde olup biten şu:

*Köydeki 800 tarla birleştirilmiş, 5 bin 540 dekarlık bir alan elde edilmiş.

*Bu alana 300 bin adet elma, armut, şeftali ve kiraz fidanı dikilmiş.

*Bütün bu proje; tarla sahipleri, ilçe belediyesi, ilçe ziraat odası ve sulama kooperatifinin ortaklığıyla kurulan anonim şirket tarafından gerçekleştirilmiş.

*Proje için devletten 14 milyon lira destek alınmış.

*Projede, özellikle hasat zamanlarında 900 kişiye istihdam sağlanmış.

*Yılda ortalama 20 bin ton meyve üretilmiş ve ürünün çoğu Avrupa ülkeleri ve Çin’e ihraç edilmiş.

Türkiye’ye örnek olabilecek bir tarım projesi

“Türkiye tarım ülkesi” denir durur da, hepsi hikâye!

Türkiye, “köylülük”ten daha “çiftçiliğe” geçememiş bir ülke.

Baksanıza, ürettiğimiz ürünle karnımızı bile doyuramıyoruz.

Bir süredir gıdada da dışa bağımlıyız.

Sebebi ortada.

Tarıma gerekli önemi vermedik.

Karnını doyuramayan köylü, şehre göçtü.

Toprak miras yoluyla parçalandı.

Ve sonuçta, fasulyeden nohuda ve mercimeğe kadar dışarıdan alıyoruz.

Türk tarımının, “tarım işletmeleri” aracılığıyla kalkınacağı gerçeğini göremedik, görsek bile uygulayamadık.

İşte Yozgat’ın Sorgun İlçesi Kabalı Köyü’nde bir tarım işletmesinin bu başarısını haber aldığımda, inanın çok heyecanlandım.

Kim bilir belki benzer başka işletmeler de vardır.

Sonuçta Türk tarımını kurtaracak formül bu.

Küçük tarlaları ekip biçmek, evin ahırında üç beş koyun- keçi- sığır besleme dönemi artık bitti.

Tarlalar birleştirilecek, köylü kurulan şirkete hem ortak olacak hem şirkette çalışacak, üretim sonunda elde edilecek ürünler en iyi şekilde değerlendirilecek.

Türk tarımının kurtuluşu bu yöntemde.

Bu proje, Kabalı Köyü’nde neyi değiştirmiş biliyor musunuz?

Daha önce büyük kentlere göçen Kabalılar geri dönmüş, Kabalı Köyü nüfusu 800’den 1500’e çıkmış.

İnşallah benzer projeler, ülkemizin dört bir tarafında hızla yaygınlaştırılır.

image-4

https://www.kocaeligazetesi.com.tr/makale/15570611/mtanzer-unal/ismail-saricanin-ornek-g

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.