Mustafa Kandıralı Gırnata Okulu – M. Tanzer ÜNAL
Mustafa Kandıralı Gırnata Okulu - M. Tanzer ÜNAL
Böyle bir okul yok.
Böyle bir okulun açılması, benim hayalim ve dileğim.
Daha önce yazdım çizdim, kimse oralı olmadı.
Yılmıyorum, yazmaya devam ediyorum.
Taa ki, görmeyen gözler görene, duymayan kulaklar duyana, algılamayan kafalar algılayana kadar.
Önce sizinle 4 Temmuz 2009 tarihinde, yani 11 yıl önce konuyla ilgili yazdığım yazıyı paylaşmak istiyorum:
“Yıllardır Kandıra’ya gelip giderken hep hayal kurdum.
Kandıra neleriyle ünlü?
Yoğurduyla, hindisiyle, klarnet ustalarıyla…
Kandıra, bu üç konuda marka olsun!
*Kandıra Yoğurdu…
*Kandıra Hindisi…
*Kandıra Gırnata Okulu…
Bu “gırnata” da nereden çıktı demeyin!
Klarnetin diğer adı “gırnata”dır.
Kandıra’nın yetiştirdiği değerlerden rahmetli Prof. Dr. Turan Güneş, klarnete “gırnata” derdi.
Turan Hoca, Kandıra’ya geldiğinde eğlence başlar, kendisi de kâh davulu boynuna asarak, kâh gırnatayı eline alarak çalgıcılara eşlik ederdi.
Gırnata, uyduruk bir isim değil.
Klarnetin gerçekten diğer adı…
Türkiye’nin en büyük klarnetçileri Kandıra’dan yetişmiş.
Mustafa Kandıralı ve Türkan Kandıralı, klarnette birer marka…
Daha sonra Hüsnü Şenlendirici, Oğuz Büyükberber, Selim Sesler ve Şükrü Tunar gelir.
Klarnet, aslında önemli bir çalgı…
Çoğu kişi, klarneti, düğünlerde çok çalındığı için “Türk çalgısı” sanır.
1700’lü yıllarda icat edilmiş.
50 yıl sonra da orkestralarda kullanılmaya başlanmış.
Mozart, klarnet için senfoni yazan ilk besteci olmuş.
Türkiye’de ilk klarnet Donizetti Paşa’nın kurduğu saray bandosunda görülmüş.
Gırnata, sert ve dayanıklı ağaçlardan, genellikle de abanoz ağacından yapılır.
Kandıra’da klarnetin tarihçesini bilmiyorum.
Ama mutlaka araştırılmalı ve klarnetin yok olup gitmesine izin verilmemeli.
İşte Kandıra ile ilgili düşlerimden biri bu!
Neden Kandıra’da bir GIRNATA OKULU açmayalım?
Hatta Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne bağlı olabilir.
Mustafa Kandıralı’nın adı, bu okula ne kadar yakışır!
MUSTAFA KANDIRALI GIRNATA OKULU…
Kandıra Belediye Başkanı Cengiz Kan, önceki gün ziyaretime geldi.
Cengiz Bey’e “Gırnata Okulu” ile ilgili düşüncelerimi aktardığımda, “Yakında size bir sürpriz yapabiliriz” dedi.
Gırnata Okulu konusunda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sezer Komsuoğlu’nun da ilgisini bekliyorum.”
11 yıl önce bunları yazmıştım
Sevgili okurlarım, Kandıra’da “Mustafa Kandıralı Gırnata Okulu” açılması konusunda ilk yazım bu şekildeydi.
Aradan 11 yıl geçti.
Kandıra’da 3 belediye başkanı değişti.
Cengiz Kan gitti, Ünal Köken geldi, Ünal Köken gitti, Adnan Turan geldi…
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda da artık İbrahim Karaosmanoğlu değil, Tahir Büyükakın oturuyor.
Rektör de değişti, Sezer Komsuoğlu dönemini tamamladı, o görevde Saadettin Hülagü var.
Ben, Kandıra ile ilgili “düş”ümde ısrarlıyım.
Kandıra’da “MUSTAFA KANDIRALI GIRNATA OKULU” mutlaka açılmalı.
Kandıra Halkevi’nde yetişmiş, ünü ülke sınırlarını aşmış bu klarnet ustamızın ismi doğup büyüdüğü Kandıra’da yaşatılmalı.
Hatta proje “müze-okul” şeklinde düşünülmeli, eserleri ve özel eşyaları burada sergilenmeli.
Açılacak okulun önüne “klarnet çalan Mustafa Kandıralı” heykeli de dikilmeli.
Kandıra’nın tanıtımı için bundan daha güzel bir düzenleme olamaz.
Sanatçılarımızın değerini yaşarlarken anlayamıyoruz, hiç olmazsa öldüklerinde anlayalım.
Kocaeli kentini yönetenler, sanatçılarına bu kadar vefasız olamaz, olmamalı.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.