Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

11Kas/200

En Büyük Atatürk Portresinin Silinmesine İzin Vermeyelim – Bihter GÖRDÜ

dagdan-bakan-gozler-manseteEn Büyük Atatürk Portresinin Silinmesine İzin Vermeyelim – Bihter GÖRDÜ

Erzincan’ın Keşiş Dağları eteklerinde bulunan Düz Parmaklar Sırtı adı verilen tepede dev bir Atatürk Portresi.  7568 metrekare (176 m * 43 m, ya da 1.5 futbol sahası) büyüklüğünde bir alan üzerine yapılan portre “Dünyanın En Büyük Portresi” rekorunun da sahibi.

Uzayda görülebilen bu portrenin yapılmasına 1982 yılında Erzincan’da askerliği yapan ressam Mustafa Aydemir, öncülük etmiş. Komutanlarına götürdüğü “Dağa dev bir Atatürk Portresi yapalım” projesi kabul edilen ressam Mustafa Aydemir’e 3 bin gönüllü asker yardım etmiş. 29 günde yapılan portre için 600 ton taş, 210 ton harç ve 200 ton boya kullanılmış. Portre için dağdan toplanan taşlar insan zinciriyle elden ele iletilerek tepeye taşınmış. Portre fay hattı üzerinde olduğu için özel bir teknikle depreme dayanıklı olarak yapılmış. Ressam Aydemir aslında bu portreyi Atatürk’ün askerler ve kent üzerindeki moral etkisini düşünerek hareketli ve sesli portre olarak tasarlamış. Ama bunun için yeterli bütçe hiçbir zaman bulunamamış. 

Geçtiğimiz yıllarda portresinin saldırıya uğradığını ifade eden Ressam Mustafa Aydemir, yaptığı yazılı basın açıklamasında,  “Atamıza ait dağlara çakılmış bu Türk Mührü’nün yok olmasına müsaade etmeyelim. Atatürk düşmanlarını sevindirmeyelim. Millet olarak dünya çapındaki bu eşsiz esere sahip çıkarak, gerekirse bir kampanya başlatarak Atamızın o dağdan silinmesine izin vermeyelim”, dedi.

mustafa-ayd

Kahraman Türk Ordusu’nun ve uçsuz bucaksız hayal gücünün eseri

Atatürk’ü yeryüzündeki en büyük portre olarak, uzaydan seyrettirmek şerefi, yeryüzündeki hiçbir başka öğünme vesilesiyle mukayese edilemez diyen ressam Mustafa Aydemir, “şunları söyledi.  “Uygar toplumlar insanlığa armağan ettikleri sanat eserleriyle öğünürler. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan bütün sanat eserleri onu yapanlar kadar, o sanatçıları bağırlarından çıkaranların da malıdır. Çünkü bu eserler, onlara sahip olanların gurur kaynaklarıdır. Biz nasıl Sinan’ımız ve onun eserleriyle gurur duyuyorsak, bir İtalyan’da, Leonardo’su, Mikelangelo’suyla gurur duyar. Böylece insanların vatana milletine aidiyet duygusu artar. Burada sanatçının en büyük şansı, yaptıklarını anlayıp takdir eden  bir topluma ait olmakta yatar.

Ben gurur duyduğum milletimin ve Erzincan’lımın bu konudaki duyarlılığını sorgulamak niyetinde değilim. Bir milleti “ruhu” ayakta tutar. Ben bu portreyi milletime bir ruh versin diye yaptım. Anadolu’da bir Türk Mührü olsun diye tasarladım. Bu eser, Atatürk sevgisiyle yönünü ve yolunu Türk Milleti’nin hürriyet ve istiklalini korumaya ve Türk Vatanı’nın her karışının düşman çizmesinden uzak tutulmasını sağlamaya canını adamış kahraman Türk Ordusu’nun ve uçsuz bucaksız hayal gücünü, vazgeçilmez bir arzu ve iştiyakla bu portreyi Erzincan Dağı’na çizmek, kazımak ve her türlü felakete göğüs gerecek bir sağlamlıkta çakmak için bıkmak, eğilmek, bükülmek, ve her yerden gelen insani ve tabii engellemelere boyun eğmeksizin sınırsız bir sabır ve gayretle icraya döken yiğit bir “deli”nin eseridir.”

dagdan-bakan-gozler

Bir kampanya başlatarak Atamızın o dağdan silinmesine izin vermeyelim

Yeryüzündeki en büyük Atatürk portresinin saldırıya uğradığını ifade eden ressam Mustafa Aydemir, sözlerini şöyle tamamladı. “Dünyanın en büyük Atatürk portresi 2016 yılında temeline kadar dağdan taş taş söküldü. Yetkililerin ertesi yıl verdiği portrenin çelik betonarmeye alınacağı sözü üzerine portreyi (geçici olarak bu kez toprağın üzerine silinip kaybolmaması adına 2017’de) yeniden çizdim. Fakat sözler tutulmadı ve bu eser dağdan yok olmaya başladı. Şu anda da üzerini otlar bürümüş bir halde akıbetini bekliyor. Aslında dağda Atatürk üzerinden aydınlık ile karanlığın, uygarlık ile yobazlığın savaşı yaşanıyor. İşin üzücü yanı bütün bunların portrenin hemen dibindeki 59. Tugay’ın ve 3. Ordu’nun gözleri önünde sinsice değil pervasızca yapılmasıdır. Daha da üzücü olanı Erzincan Valiliği’nin, belediyesinin, sivil toplum örgütlerinin ve tüm Erzincan halkının bu olaya sadece seyirci kalmasıdır. Hiç olmazsa bu 10 Kasım’da toplumsal bir farkındalık yaratma adına bu mesajı herkese ulaştıralım. Atamıza ait dağlara çakılmış bu Türk Mührü’nün yok olmasına müsaade etmeyelim. Atatürk düşmanlarını sevindirmeyelim. Millet olarak dünya çapındaki bu eşsiz esere sahip çıkarak, gerekirse bir kampanya başlatarak Atamızın o dağdan silinmesine izin vermeyelim.

aydemir-asker

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.