Tecrübe ve sevgi üzerine – Fikret GÖKMEN
Tecrübe ve sevgi üzerine – Fikret GÖKMEN
Biz büyükler, çocuk ve torunlarımıza akıl vermeyi çok severiz. Bu arada tecrübe konuşuyor demeyi de unutmayız.
Hatta tecrübenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak adına klişe sözlerden de yararlanırız. Amerika’yı tekrar keşfetmeye çalışmayın, tecrübe hataların toplamıdır. Aynı hataları sizin de yapmanıza gerek yok gibi. Tolstoy bile bu konuda “…başkalarının hayatından ders alın, insan tüm hataları yapacak kadar uzun yaşayamaz…” demiş.
Verilen örnekler kısmen doğru olsa da tam olarak doğru olduğunu düşünmüyorum.
Dünya o kadar hızla değişiyor ki, 20 yılda bir kuşak farklılıkları oluşuyor. Son günlerde “Z” kuşağından söz ediliyor. Yakın gelecekte “X” kuşağı ile devam edecek. Bu değişim içinde olan dünyaya bizim kuşak çok iyimser bakmıyor. Bu değişim içinde bizim dönemimizde hata olanlar şimdi hata mı? Toplumsal yargılar aynı mı? Teknolojinin yer aldığı bilgi paylaşımı ve inanç dünyaları aynı mı?
Bunları değerlendirdiğimizde bizim tecrübelerimizle şimdiki kuşağı yönlendirmek ne kadar doğru olabilir? Bu nedenle bizim deneyimlerimizin tümünün işe yarayacağı kanaatinde değilim.
Ancak hangi devirde olursa olsun, değişmeyen değerler vardır. Toplumsal yükümlülük (sorumluluk) ve SEVGİ gibi.
SEVGİDE KUŞAK FARKI OLMAZ
Sevgi insanı yaşama bağlayan, yaşamı sevimli kılan en önemli duygu. Sevgi insanın ruhunun arıtma sistemidir. Bütün olumsuzluklardan arındırır.
Ünlü Alman düşünür Kafka’nın yaşadığı bir olayı okudum, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kafka, hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan biri. Berlin’de bir parkta yürüyüş yaparken, en sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan bir kız çocuğu ile tanışır. Kafka ve çocuk bebeği birlikte ararlar ama bulamazlar. Ertesi gün birlikte aramaya karar verirler. Ancak yine bulamazlar.
Kafka kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir.
Mektupta “Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım” diyordu.
Böylece Kafka’nın hayatında sevgi dolu bir hikaye başladı.
Kafka küçük kıza, bebeğinden gelen macera dolu mektupları okumaya devam eder. Çocuğun hoşuna giden çok güzel sözler söyler.
Daha sonra çocuğa oyuncak bebeği (yeni bebek satın alır) geri getirir.
Kız “hiç bebeğime benzemiyor ki” der. Kafka bir mektup daha vererek “Seyahatlerim beni değiştirdi” denmektedir. Kız çok mutlu şekilde bu bebeğini kucaklar ve eve döner.
Bir müddet sonra Kafka ölür. Yıllar sonra yetişkin kız bebeğin içinde bir mektup bulur. Mektupta; sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek. (İmza Kafka)
Tüm okurlara değişen ama bitmeyen sevgiler dilerim.
06 Temmuz 2020 - Kocaeli Gazetesi, Fikret Gökmen tarafından kaleme alındı
https://www.kocaeligazetesi.com.tr/makale/4954232/fikret-gokmen/tecrube-ve-sevgi-uzerine
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.