Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

29Haz/200

ÇOKLU BARO KARGAŞASI ÇÖZÜM OLAMAZ

Logo-ao_thumbÇOKLU BARO KARGAŞASI ÇÖZÜM OLAMAZ

Baroların tekrar düzenlenmesi, avukatlık kanununda bazı değişikliklerin
yapılma teşebbüsü baroların fikri alınmadığı ve yeterli istişare yapılmadığı için
ülkemizde yeni bir sorun ve kamplaşma aracı haline getirilmiştir. “Baroların
fikrine ihtiyacımız yok; biz yaparız herkes de uyar” şeklindeki sakat bir anlayış
Türkiye’yi hukuk devletinden ve demokrasiden daha da uzaklaştıracaktır. Bu
büyük yanlış Türkiye Cumhuriyetinin dışarıdaki ve içerideki düşmanlarının
ekmeğine de yağ sürecektir. Türkiye aleyhine faaliyet gösterenlere yeni
malzemeler verecektir.

Siyasi mülahazalarla yapılacak bir çoklu baro düzenlemesi her gelen
iktidara yakın ve onun emrinde olacak güdümlü bir baro gerçeğini ortaya
çıkaracaktır. Bu durum baroların fonksiyonunu zayıflatacaktır. Ülkeyi daha da
kamplaştırıcı, karmaşaya sokucu, fert ve sosyal gurupları birbirinden ayrıştırıcı
ve birbirine yabancılaştırıcı bir yol sosyal bütünleşmeye değil; olsa olsa
çözülmeye hizmet edebilir.

Sosyal bir hukuk devleti avukatlık mesleğini kamplaştırıcı “bizden, ondan”
anlayışı şeklindeki metot yanlışını aşmalıdır. Baro seçimleri başta olmak üzere
avukatların mesleki faaliyetlere iştiraklerini artırıcı tedbirlere ihtiyaç vardır.
Yapılan araştırmalarda sürekli düşüş gösteren yargıya itibar tekrar
kazandırılmalıdır.

Türkiye olarak bu ve diğer konularda yapacağımız yanlışlarla
Türk Dünyası’na ve akraba topluluklara da kötü örnek olmamalıyız. Sarsılan
güven tamir edilmeli; avukatları meslekten soğutucu örnekler aşılabilmelidir.
Her alanda olduğu gibi bu konuda da üniter milli devlet anlayışı ile çelişen
uygulamalardan kaçınmak durumundayız.

Bir işgal ve darbe teşebbüsü olan FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz 2016 da nasıl önlendiğini ve tekrar Türk Milleti olduğumuzu unutmamalıyız. Eğer o terör örgütü ile aynı çizgide hareket
edeceksek, onların yapmak istediklerini yapacaksak o zaman 15 Temmuz 2016
hain ve güdümlü işgal ve darbe teşebbüsüne karşı olmanın ne anlamı kalır ki?

Son yıllarda Türk Milletine mensubiyet duygusunun rakibi olarak gündeme gelen aşırı hemşehricilik, cemaatçilik, mezhepçilik, etnik taassup ve ayrımcılığa göre baroların şekillenmesi yargıya ve savunmaya nasıl fayda sağlayabilir? Böyle bir uygulama T.C. düşmanlarını mutlu edecektir. Bütünü değil; ama sadece parçaları esas alan her uygulama bölücü, karmaşa yaratıcı sonuçlar doğurabilir. Yakın geçmişte emniyet teşkilatı, Milli Eğitim ve sağlıkta ortaya çıkan ikili farklı siyasi örgütlenmelerin doğurduğu sonuçlar unutulmamalıdır.

Yargı bağımsızlığı için baroların ve TBB’nin yürütme karşısında
bağımsızlığının korunması gerekir. Çoklu baro adı altında yürütmeye yaranma
yarışı, yarın hukuk devletine kan kaybettirecek; huzur, istikrar ve güven
getirmeyecektir.

Bu bakımdan, TBB’ne ve illerdeki barolara rakipler çıkarmak yerine, onları
daha verimli ve daha iyi hizmet yapabilir hale sokmak gerekir.

AYDINLAR OCAĞI GENEL MERKEZİ

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.