Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

31Eki/190

*HAYRAN* *KALACAKSINIZ…*

67897825_378775536147492_2327965588939091329_n

Kullandığınız
*her sözcükle bir anlaşma imzalarsınız.* Hem kendinizle, hem karşınızdaki ile ve hem de _tüm evrenle!.._

Bir insan
_gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsa,_
bugün ne konuştuğuna baksın.

*Sadece*
    *OLMASINI İSTEDİĞİNİZ*
                  *şeyleri söyleyin.*

"Hasta olmak istemiyorum"
              yerine,
        *”sağlıklıyım."*

"Yaşlanmak istemiyorum"
                yerine
*"her daim genç kalacağım."*

Öyle ki, beyin negatifi algılamaz. *Söylenen her sözü gerçek kabul eder.*

Mesela siz,
*"Unutma"* dediğinizde onu *"unut"* olarak algılar.
_*"Aklında tut"* demek daha doğrudur._

Birisine, *“Panik yapma”*
dediğinizde _daha fazla panik olacaktır._
Bunun yerine, _*"sakin ol"* demek daha uygundur._

Bu yüzden, *ne istiyorsak onu söylemeliyiz!*
Birisi sizi gördüğünde *"hasta gibi görünüyorsun"* derse ve _siz buna inanır, onaylarsanız,_ *anında anlaşmayı imzalamış olur* ve hastalanırsınız.

Bazı insanlar hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkarlar.
*"Benim şekerim var!"*
*"Benim tansiyonum var!"*
*”Benim kolestrolüm yüksek!”*...
*BENİM..!!!* diyerek,
*sahip çıkarsanız* o hastalık da _sizi hayatta bırakmaz!.._

*"BEN"* diye başlayan her cümleyi bilinçaltınız *sahiplenir ve emir kabul eder.*

  *FARKINDALIĞI OLAN KİŞİ İSE:*
bedeninin kendine verdiği mesajdan ders çıkarır.

Ve şu soruların cevabını arar;
*"Bilmem gereken şey ne?”*
*”Hayatımda neyi değiştirmem gerekiyor?"*
*"Nerede hata yaptım ki; hastalıkla bedenim beni uyarıyor?"*

☄ Büyüklerin çok söylediği bir söz vardır:
*"Bir şeyi kırk kere söylersen olur."*
Hiç düşündünüz mü neden acaba?
*Çünkü dil neyi çok söylerse, bilinçaltı onu gerçek kabul eder ve beyin gerçekleştirmek için harekete geçer.*

*OLUMLU KONUŞMAK ve OLUMLU DÜŞÜNMEK _işte bu yüzden çok önemlidir.*_
Ağzınızdan çıkan cümleleri değiştirin, *hayatınız değişsin...*
Sözlerinizle birlikte, _düşünceleriniz değişmeye başlar._ Düşünceleriniz değiştikçe de; *davranışlarınız değişir ve siz başka birisi olursunuz.*
Bir bakarsınız ki, *yaşamınız söyledikleriniz, _düşündükleriniz ise davranışlarınız olmuş...*_

Şimdi şu iki cümleye bakın. Ve iki cümlenin de ayrı ayrı _size ne hissettirdiğini düşünün..._
- “Bugün hava çok güzel ama yarın yağmur yağacak.”
- “Yarın yağmur yağacak olsa bile bugün hava çok güzel!..”
Sadece *iki kelime* <AMA> ve <OLSA BİLE> kelimeleri *cümledeki ifadeyi ne kadar değiştiriyor değil mi?*
İlkinde olumsuz bir duygu durumu ikincide ise her şeye rağmen mutlu olma durumu.

Biz sade düşüncelerimizden değil, *duygularımızdan da sorumluyuz.*
*İçimizdeki kinden, nefretten, intikam duygusundan yükselen eksi elektrik, dünyadaki bütün zerreleri ürpertiyor,*
Veya *içimizden yükselen ve içine yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün nebatatı, bütün eşyayı alan güzel bir dilek dalga dalga bütün zerrelere, iyinin, güzelin, temiz, asil ve yüce olanın ışınlarını yayıyor.*

*Ne olur kalbimizi, kafamızı hep sevgiyle, saygı ile, edep ile, incelikle ve güzel duygularla dolduralım."*

*Şems-i Tebrîzî der ki;*
• *Eğer hala KIZIYORSAN* Kendin ile olan kavgan bitmemiş...
• *Eğer hala KIRILIYORSAN* Gönül evinin tuğlaları pekişmemiş...
• *Eğer hala KINIYORSAN*
Af makamına ulaşmamışsın; öfke ve kin seni cayır cayır yakıyor...
• *Eğer hala ”BEN” demekten vazgeçmiyorsan,*
dizginlerin hala nefsinin elinde ve sen bu esarete boyun eğiyorsun...
• *Eğer hala musibetlere üzülüyorsan,*
gerçeği bilmiyorsun...
• *Eğer hala şikayet ediyorsan,*
hakikatı göremiyorsun...

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Kategori: Mesaj Yorum gönder.
Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.