Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

1Ara/110

AYDINLAR OCAĞI DERNEKLERİ 37. BÜYÜK ŞÛRASI SONUÇ BİLDİRİSİ (25 – 26 – 27 Kasım 2011)

İstanbulŞura 092  AYDINLAR OCAĞI DERNEKLERİ 37. BÜYÜK ŞÛRASI SONUÇ BİLDİRİSİ                         (25 Kasım-27 Kasım 2011/İSTANBUL)

Aydınlar Ocağı Dernekleri 37. Büyük Şûrası 25-27 Kasım 2011 tarihleri arasında İstanbul’da Aydınlar Ocağı Genel Merkezi’nin ev sahipliğinde 27 Ocağımızın katılımı ile gerçekleştirilmiştir.

37. Büyük Şûramız; küresel gücün ve Batılı işbirlikçilerinin çeşitli çıkar ilişkileriyle, çoğunluğu Osmanlı coğrafyası içinde yer alan Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki müslüman ülkelerde “Arap Baharı” ve “ demokratikleşme” adı altında onbinlerce insanın hayatına mal olan kanlı halk hareketlerini sahneye koydukları; Avrupa, ABD ve Güney Amerika ülkelerinde yaşanan ve dalgaları ülkemizi de etkileyen küresel ekonomik krizin Dünyayı tehdit ettiği, bölücü terör örgütünün ve sivil uzantılarının, kurdukları hain tuzaklarla çok sayıda asker, polis, korucu ve sivil vatandaşımızı acımasızca şehit ettiği, özerk yönetim ve anadilde eğitim gibi bağımsızlığımızı ve egemen yapımızı tehdit eden isteklerin her platformda açıkça ifade ettikleri, buna karşılık devletin terör örgütü ile mücadele yerine müzakereye giriştiği; dış politikadaki eksen kayması ile yıllardır sorunsuz olduğumuz komşularımızla bile ilişkilerimizin kopma noktasına geldiği ve hepsinden önemlisi Devletimizin kuruluş felsefesini, varoluş gerekçelerini ve temel niteliklerini değiştirmeyi, “milli ve üniter” devlet yapımızı bozmayı hedef alan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni “Yeni Türkiye” adında yeni bir devlete dönüştürmeyi amaçlayan yeni Anayasa hazırlama çalışmalarının yoğunlaştığı karmaşık bir dönemde gerçekleştirilmiştir.

Bu arada, son iki ay içinde bölücü terörün kanlı saldırıları sonucu şehit düşen askerlerimize, polislerimize ve sivil vatandaşlarımıza, Van depreminde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve 75 öğretmenimize Allahtan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı dileriz. Yakın bir zamanda aramızdan ayrılan Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın değerli Yönetim Kurulu üyesi Dr. M. Şefik Postalcıoğlu ve şahsında tüm vefat eden üyelerimizi de rahmetle anıyoruz.

37. Büyük Şûramızın ülkemizin şu anda karşı karşıya bulunduğu bu ana meseleler üzerindeki tesbitleri ve teklifleri aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.

1- Ülkemizin şu andaki öncelikli meselesi, yeni Anayasa’nın hazırlanmasıdır. Aydınlar Ocağı Genel Merkezimiz, Genel Başkan Sayın Prof. Dr. Mustafa E. Erkal’ın temsilciliğinde Ankara’da 76 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla oluşturulan Türk Dayanışma Konseyi’nin iki ayı aşkın süredir devam eden yeni Anayasa taslağının hazırlanması toplantılarına katılmıştır. Bu Konsey’de oluşan görüşlerin de ışığında Aydınlar Ocağı Genel Merkezimizin hazırladığı yeni Anayasa ile ilgili teklifler ve görüşler Şûrada, Aydınlar Ocaklarının değerli temsilcilerine sunulmuş ve burada ortaya konulan konuşmaların ışığında ortak bir metin oluşturulmuştur.

Yeni anayasa metni ile ilgili Aydınlar Ocaklarının hassasiyetleri aşağıda belirtilmiştir:

a) Türk Milleti etniklik seviyesine indirilemez. Terörü kullanan dış dayatmalara ,etnik ayrımcılığa ve taassuba göre anayasa yapılamaz.Demokrasi ile etnik ırkçılık bağdaşmaz.Anayasa yoluyla vatandaşları birbirine ötekileştirerek daha ileri bir demokrasi kurulamaz .

b) Anayasanın ilk üç maddesi değiştirilemez. Milli devlete, milli kimliğe ve milliyete karşı alternatif kimlik ve mahalli egemenlik alanları açmak, demokratikleşme değil; hiçbir ciddi devletin kabul edemeyeceği egemenliğe ortak aramak ve egemenlik devridir. Bu sebeple, Anayasanın egemenliğin Türk milletine ait olduğunu belirten 6. maddesi ile 5., 10., 14., 41., 42. ve 66. maddeleri mutlaka korunmalıdır. 127. veya yeni bir maddede bölgesel özerkliğe yol açacak düzenlemeler kabul edilemez.

2- Son yıllarda dış politikada sık sık dile getirilen, “sıfır sorun”, “bütün ülkelere eşit mesafede bulunma” söylemleri son gelişmelerle iflas etmiştir. BOP’nin son aşaması olan, Balkanlardan sonra Osmanlı coğrafyasındaki Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde “demokratikleştirme” ve “özgürlükleştirme” adı altında ve “Arap baharı” söylemi ile gerçekleştirilen kanlı halk hareketlerinde, Türkiye’nin küresel güç ve onun Batılı işbirlikçileri ile ortak hareket etmesi, tamamen Müslüman olan bu ülkelerle ilişkilerimizi belirsiz bir ortama sürüklemiştir. Bugün dış politikamızda ciddi bir eksen değişikliği yaşanmaktadır. . Türkiye’nin, milli menfaatlerimizi göz önünde bulunduran alternatif dış politika arayışları içinde olması gerekmektedir.

3- Takip edilen dış politikada büyük tutarsızlıklar göze çarpmaktadır. Bir taraftan Filistin halkının yanında görünüp İsrail ile diplomatik mücadeleye girmek, diğer taraftan İsrail ile askeri ve ticari anlaşmalar yapmak büyük bir tutarsızlıktır. Irak’ın PKK’ya kucak açan lider kadrosu ile siyasi ve ticari ilişkiler içerisinde olanların sürekli soykırıma tabi tutulan Irak Türkmenleri ile yeterince ilgilenmemesi büyük bir çelişkidir. KKTC’nin bağımsızlığına ve egemenliğine son verecek ve Güney Kıbrıs Rum devletine peşkeş çekecek diplomatik temaslara hız verilmiştir. Türk kamuoyundan gizlenen bu girişimlere son verilerek Türkiye’nin güvenliği ve oradaki Türk varlığının korunması açısından KKTC’nin varlığının mutlaka korunması gerekmektedir.

4- Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına karşı artan ırkçı saldırılar, Batı Avrupa ülkeleri için bir yüz karasıdır. İnsan hakları ve birlikte yaşama şuurunu tahrip eden bu gelişmeler karşısında başta Almanya olmak üzere, bazı Avrupa ülkelerini ciddi bir durum muhakemesi yapmaya ve başkalarına insan hakları konusunda telkinde bulunma yerine, kendilerine çekidüzen vermeye davet ediyoruz.

5- Son günlerde gündeme sokulan ve hızla yasalaştırılan bedelli askerlik uygulaması, kamu vicdanında büyük ölçüde kabul görmemiştir. Bu uygulama, vatan hizmetini satılığa çıkarmakla eş değerdir. Bu uygulamadan sadece yurtdışında çalışanlarımız ile bazı özel durumu olan kişiler yararlandırılmalıdır. Askerlik vatandaşlarımızı olgunlaştırıp sosyalleştiren en kutsal bir görevdir.

6- Vicdani red uygulaması kesinlikle hayata geçirilmemelidir. Bu uygulamaya geçilmesi Türklük ve vatandaşlık şuurunu kaybedenlere verilecek en büyük primdir. Bu talep Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yürütülmekte olan psikolojik harekâtın bir parçasıdır.

7- Küresel ekonomi, hala 2008 krizini etkisinden kurtulamamış, birçok Avrupa ülkesi bugün iflas noktasına gelmiştir. Şu anda Türkiye ekonomisinde ithalata dayalı yapay bir büyüme göze çarpmaktadır. Bu büyüme cari açıktan, tasarruf açığından ve kendisinin yaratmadığı değerlerden kaynaklanmaktadır. İstihdam yaratmayan reel sektöre yatırım yapılmaz ve işsizlik ciddi boyutlarda devam ederken, dış ticaret açığı giderek büyümektedir. Son sekiz yılda yapılan borç, Cumhuriyetin ilk seksen yılında yapılan borcun üç katıdır. Artık portföy yatırımları gelmemektedir. Borcun sıcak para ile karşılanması dönemi bitmiştir. Satacak sanayi kuruluşumuz da kalmamıştır. Batı da meydana gelen kriz, batıdan borçlanmaya imkân vermeyecek veya yüksek faizle borçlanmaya yol açacaktır. Ortadoğu ülkeleri de küresel krizden etkilendiklerinden, ülkemize sıcak para akışı sağlayamayacaklardır. Bunların sonucu ekonomimiz, tıkanma noktasına gelecektir. Bunun için küresel ekonomik politikaları göz ardı etmeden, ülke gerçeklerini göz önünde bulundurarak; istihdam odaklı, üretimi esas alan, yatırım ve verimliliği teşvik eden, büyük şirketlerin yanında küçük ve orta ölçekli işletmelerin de ayakta kalmasını sağlayacak yeni bir ekonomik politika belirlenmelidir.

8- AB üyeleri arasında “esnek entegrasyon”,milli çıkarlar ve politikalar öne çıkarken, zoraki birliktelik tartışılırken, yanlış politikalarda ısrar edilmemeli, gümrük birliği masaya yatırılmalıdır.

9- KHK ile MEB Teşkilat Temel Kanunu biatçı ve küreselci bir anlayışla değiştirilmiştir. Bundan vazgeçilmelidir.

10- Kadına şiddeti önleyici her türlü tedbir alınmalı ve mevzuat geliştirilmelidir.

11- Alevi vatandaşlarımızı tahrik etmekten ve politik bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçilmelidir. Mezhep farkı din farkı değildir.

Aydınlar Ocakları, partiler üstü, kökü dışarıda olmayan, milli ve manevi değerlerimizi, dilimizi ve kültürümüzü, Türk Milliyetçiliğini her şeyin üstünde gören bir sivil toplum kuruluşudur. Aydınlar Ocakları, yeni Anayasa çalışmalarını, Türkiye’yi ve Türk m illetini dıştan kumandalı bir dönüştürme projesinin aracı olarak görmektedir. Bu Anayasa, Türkiye’nin vatan, millet, devlet, bayrak ve dil birliği korunarak milli menfaatlerimiz doğrultusunda hazırlanmalı ve milletin tamamının benimseyeceği bir milli mutabakat metni olmalıdır. Küresel güç ve onun Batılı işbirlikçilerinin Türk milletine kurdukları hain tuzağa düşülmemeli, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesi ve temel nitelikleri ile Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik haklarını koruyan milli bir Anayasa oluşturulmalıdır. Türk milleti, dış odaklı politikalarla değil, ancak özünü milli tarihinden, kültüründen ve inancından alan bir zihniyet değişimi ve dönüşümü ile layık olduğu yere ulaşabilir. Bu duygu ve düşüncelerle, asil Türk milletinin ve yüce Türkiye Cumhuriyeti devletinin en kısa zamanda bugün içine düşürüldüğü bu karmaşık ve sıkıntılı ortamdan kurtularak, bağımsız, özgür, gelişmiş, varlıklı ve önder bir millet ve güçlü bir devlet olarak varlığını şanlı al bayrağımızın gölgesinde sonsuza kadar sürdürmesini diliyoruz.

Aydınlar Ocağı Genel Merkezi

Harput Aydınlar Ocağı

Malatya Aydınlar Ocağı

Adana Aydınlar Ocağı

Iğdır Aydınlar Ocağı

Manisa Aydınlar Ocağı

Adıyaman Aydınlar Ocağı

İnegöl Aydınlar Ocağı

Ondokuz Eylül Aydınlar Ocağı

Amasya Aydınlar Ocağı

Isparta Aydınlar Ocağı

Ordu Aydınlar Ocağı

Anadolu Aydınlar Ocağı

Kahramanmaraş Aydınlar Ocağı

Sakarya Aydınlar Ocağı

Avrupa Aydınlar Ocağı

Kayseri Aydınlar Ocağı

Sinop Aydınlar Ocağı

Balıkesir Aydınlar Ocağı

Kocaeli Aydınlar Ocağı

Sivas Aydınlar Ocağı

Bursa Aydınlar Ocağı

Konya Aydınlar Ocağı

Tekirdağ Aydınlar Ocağı

Darıca Aydınlar Ocağı

Kütahya Aydınlar Ocağı

Trabzon Aydınlar Ocağı

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.