MEVLİD KANDİLİ – Fahri SAĞLIK
19 Kasım 2018 Pazartesi günü akşamı Mevlid Kandili’dir. Diyanet İşleri Başkanlığımız bu yıl 17-25 Kasım tarihleri arasını “Mevlid-i Nebi Haftası” olarak ilan etmiş ve haftanın ana temasını da “ Peygamberimiz ve Gençlik” olarak belirlemiştir.
Çocuklar ve gençler bir toplumun geleceğidir. Her toplum kendi geleceğini garanti altına alacak, kendi değerlerini yükseltip geliştirecek fertler yetiştirmeyi hedefler. Yeni yetişen nesiller ruh ve bedenen ne kadar sağlıklı ve güçlü olurlarsa mensubu bulundukları toplum da o kadar sağlıklı ve güçlü olur.
Gençliğin girift ve gizem dolu yönlerini iyi kavrayamayan bazı yetişkinler gençler hakkında yerli yersiz değerlendirmelerde bulunarak onları suçlarlar. Benim gözlemlerime göre gençlerimiz sanılanın aksine milli ve manevi değerlerine bağlıdırlar. Dinleri ( İslam ) ile yakından ilgilidirler. İlgileri oranında bilgili oldukları söylenemez. Bu da onların değil bizim kusurumuzdur.
Gençler bid’at ve hurafeleri din zannediyorlar ve onlar yüzünden dinden uzaklaşıyorlar. Örneğin diz çöküp yerde ve elle yemek yemek, iki bayram arasında nikah kıymamayı dinimizin emirleri zannediyorlar. Gençlerimizin dinlerine olan ilgilerini onları sahih dini bilgilerle donatarak güçlendirmeliyiz. Hiç unutulmamalıdır ki, bilgisiz ilgi ham sofuluğu, ilgisiz bilgi de kuru ve içi boş sözde bir Müslümanlık anlayışını doğuruyor.
Dünya’yı yöneten, Dünya’nın geleceğine yön vermek isteyen bütün ideolojilerin hedefinde gençler vardır. Çünkü gençlik, gelecek demektir. Sadece ideolojilerin değil, Dünya’nın dev şirketlerinin tamamının hedeflerinde gençlik vardır. Teknolojik icat yapıp pazarlayanlardan, modacılara, reklamcılardan film sektörüne kadar herkesin hedefinde, Dünya’nın geleceği olan gençler vardır.
Gençleri anlamak ve avlamak için, çok büyük paralar harcayarak, gençlerin zihin dünyalarını yönetmeye çalışıyorlar. Gençlerin nasıl düşünmeleri gerektiğini, neyi önemsemeleri gerektiğini yönlendirmek için herkes seferber olmuş durumda.
Hz. Ali’nin “Gençliği anlamadığınız zaman, bu Dünya’da ki işiniz bitmiş demektir” sözünü kulağımıza küpe yapmalıyız. Çünkü Anlamadığınızı yönlendiremezsiniz.
Peygamberimizin ahlakını, Nebevi kokusunu çağımıza taşımak istiyorsak, önce gençleri anlamak ve yönlendirebilmek zorundayız. Gençleri anlayabilseydik, gençlerin yüreklerine dokunabilseydik, camilerimiz gençsiz kalmazdı. Mabetleri inşa ettik, ancak gençlerin camilerden daha kıymetli olduğu gerçeğini kavrayamadık.
Bizler güvercini ölen çocuğa başsağlığına giden bir Peygamberin ümmetiyiz. Ancak bu nazik tavrı anlayamadık ve günümüze taşıyamadık. Peygamberimizin derdi ölen güvercin değil, güvercini ölen çocuğun kalbiydi. Çocuk ve gençlerimizin kalplerine giden yolları arayıp bulmalıyız.
Bir milletin istikbâlini önceden görebilmek, kerâmet değildir. Bunun için o milletin gençlerinin enerjilerini nerelerde tükettiğine bakmak kâfîdir. Zira her devrin gençliği, aldığı eğitim ve terbiye neticesinde enerjisini harcayacak bir hayat tarzını benimser. Gençliğin hayat tarzı ise, o milletin istikbâlini gösteren berrak bir ayna gibidir.
Mevlid-i Nebi Haftasının sevgili Peygamberimiz ve gençliğimizi daha iyi anlamamıza, sevip gönüllerine girmemize vesile olacak duygu, düşünce iş ve eylemleri kazanmamıza katkı sağlaması dileklerimle haftanızı kutluyorum.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.