20 YANVAR ya da…. “Ya İstiklal Ya Ölüm” – Prof. Dr. Harun DEMİRKAYA
20 YANVAR ya da…. “Ya İstiklal Ya Ölüm” - Prof. Dr. Harun DEMİRKAYA
20 Yanvar, 1990 yılının Ocak ayının 20’nci günü Azerbaycan’ın Bakü şehrinde Sovyetler Birliği Ordusu ve yerli Ermeni işbirlikçileri ile gerçekleştirdikleri Türk katliamının kanlı tarihidir.
Amaç, Bakü Devlet Üniversitesi ve Azerbaycan Layiha Enstitüsü talebelerinin başlattığı, liderliğini ise efsane cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey’in yürüttüğü, Azerbaycan Türkleri tarafında gerçekleştirilen Bağımsız hareketlerini engellemekti.
Böylece diğer cumhuriyetlere de gözdağı vererek, olası kalkışmaları caydırmaktı.
Ancak sonuç beklendiği gibi olmadı, tam aksine, Azerbaycan Türk Katliamı Sovyetler Birliğinin dağılma sürecini hızlandırdı.
Easesen, Azerbaycan – Türkiye yakınlaşması Sovyetler için daima tehdit olarak algılanmıştı. Bu tehdidi bertaraf edebilmek düşüncesi ile Alfabe ile oynadılar. Nahcivan Zengezur bölgesinin Ermenistan’a bağlayarak, Nahcivan’ın Bakü ile karayolu bağlantısını kopardılar. Özde Oğuz Türkü olan Azerbaycan halkına “Azeri” adını dayattılar.
1980’li yılların sonuna doğru Sovyetler Birliğinde yaşanan kriz ortamından yararlanarak, Büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirmek isteyen Ermenistan, Yukarı Karabağ’da ve Ermenistan’da Azerbaycan Türklerine ait köylere saldırmaya, onları göçe zorlamaya, Azerbaycan’dan toprak talep etmeye başladı.
Moskova’nın seyirci kaldığı hatta el altından desteklediği bu taşkınlıklar nedeniyle Bakü’ye büyük göçler yaşandı. Yaşanan olumsuzluklar halkı harekete geçirmekte gecikmedi, tepkiler giderek büyük kitlesel eylemlere dönüştü. Azerbaycan Türkleri Moskova’dan umudu kesmişti. Hatta Ermeni güçleri ile hareket eden Moskova’dan kurtulmanın telaşına düşmüştü.
İşte bu süreç, adım adım katliama dönüştü:
16 Ocak 1990’da Sovyet Birliği güçlerinin Bakü’ye girmesini engellemek için üslerin kapılarında barikatlar kuruldu;
Sovyetler Birliği ile Ermenistan, büyük kitlesel mitinglerle protesto edilmeye başlandı;
17 ve 18 Ocak 1990’da mitingler Bakü dışına da yayıldı ve grevler başladı;
19 Ocak 1990’da Bakü Azatlık Meydanında halk katılımı ve protestolar zirveye ulaştı;
Aynı gün KGB tarafından Azerbaycan Devlet televizyonu bombalandı ve Azerbaycan halkının ilan edilmiş olağanüstü hali duyması engellendi;
20 Ocak 1990’da Sovyetler Birliği askeri güçleri karayoluyla ve deniz yoluyla 35 bin kişilik ağır silahlarla donatılmış Alfa birlikleri, DTK-a adı verilen özel imha birlikleri ile T-72,T-80 ve BMP-3 tankları Bakü’de Azadlık Meydanını kuşattı.
Haberleşme, dayanışma olanakları yok edilmiş, silahsız, masum Azerbaycan Türkleri, devasa bir ordu ile karşı karşıya kaldılar. Ancak, asla geri adım atmadılar. Özgürlük hayalinden taviz vermediler. Devasa ordunun, tankların, zırhlı birliklerin özel yetiştirilmiş imha birliklerinin üzerine yumrukları ile, yürekleri ile, bedenleriyle yürüdüler.
Tarihe kanlı Yanvar, Kanlı Ocak, 20 Yanvar, olarak geçen o gece, vatanı için, namusu için, özgürlüğü için silahsız mücadele eden yüzlerce Türk acımasızca şehit edildi. Bakü sokakları şehit bedenleri ile doldu, taştı.
Yüzlerce şehit, bine yakın gazi, onlarca kayıp ve tutukla varken, Sovyetler Birliği anayasası gereği sayı 150’nin altında gösterildi. Oysa yapılan, tarihte benzeri az görülen bir katliamdı. Azerbaycan halkının direnişi ve dayanışması karşısında daha fazla direnç gösteremeyen Sovyetler Birliği ordusu çekildi.
Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bütün dünyanın şaşkınlıkla izlediği, hatta görmezden geldiği bu katliamlar esnasında “Türkün Türkten Başka Dostu Olmadığı” bir kez daha ortaya çıktı. Yine bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın tarihe geçen “Onlar Şii, biz Sünni” sözü, olaya Türk kardeşliği değil de mezhepsel bakış açısıyla bakma yanlışına düşüldüğünü, hafızalara acı bir anı olarak kazıdı.
Sonuçta binlerce kana ve cana mal olsa da Azerbaycan, bağımsızlığına kavuşan ilk Türk Cumhuriyeti oldu. O’nu diğerleri takip etti. Bu hareket esasen Sovyetler Birliğinin de sonunu getirdi.
Yani 20 Yanvar sadece bir katliam günü değildir; 20 Yanvar Azerbaycan Türk Milliyetçiliğinin yeniden diriliş günüdür.
20 Yanvar aynı zamanda Azerbaycan Türk’ünün bağımsızlığına giden yolu, şehitlerin canları ile gazilerin kanları ile döşemesidir.
20 Yanvar, yüreğinden ve bileğinde başka silahı olmayan ancak özgürlüğüne susamış kahraman bir milletin bağımsızlık mücadelesidir.
Onlar 20 Yanvar’da “Ya İstiklal, Ya Ölüm!” dediler;
Ölümü seçerek, istiklali kurtardılar.
Onlar, asil Türk kanı taşıyan atalarının yolundan gittiler;
Onlar babalarının oğulları, kızları olarak kahramanca dövüştüler;
Onlar kanlarını ve canlarını verdiler ama Türk Dünyasına ve Türk Çocuklarına onurlu bir ülke, özgür bir vatan bıraktılar.
Ruhları şad olsun!
http://www.ajansturk.tv/kose-yazilari-ve-arastirmalar/20-yanvar-ya-da-ya-istiklal-ya-olum/
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.