Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

12Tem/170

Yanlış Bilinen Atasözleri ve Doğruları – Muhammet AYGÜN

Yanlış Bilinen Atasözleri ve Doğruları - Muhammet AYGÜN 

Günlük hayatımızdaki konuşma dilimizde, anlatmak istediğimiz kavramları daha iyi anlatmak ve anlamı güçlendirmek için bir çok atasözü ve deyim kullanırız. Gündelik hayatımızda kullandığımız bu atasözleri ve deyimleri yanlı kullanıyor olabilir miyiz. Siz atasözlerini ve deyimleri, konuşurken hatta yazarken yanlış kullanıyor musunuz bilmiyorum. Ama ben çoğu atasözünü yanlış biliyor, yanlış telaffuz ediyor ve hatta yanlış yazıyor muşum. Yapmış olduğum araştırmalar sonucunda bunu fark ettim.

Çoğu insanın yanlış bildiği atasözlerini ve deyimleri Yazan Gençlik tespit etti ve asıllarını, doğrularını araştırdı. Gelin galeriye bir göz atalım, siz acaba kaçını yanlış kullanıyorsunuz?

”Güzele bakmak sevaptır” değil
Güzel bakmak sevaptır

Güzel bakmak sevapmış oradaki… Tabi güzel bakmak mantıklı bu sevap olabilir. Zaten başkasının mahremine bakmak neden sevap olsun ki, buradan anlamalıydık.

”Su küçüğün söz büyüğün” değil
Sus küçüğün söz büyüğün

Suyun önce küçüklere ikram edilmesi; Onların susuzluğa daha dayanıksız olduğunu düşündüğümüzden atasözünü sorgulamamış olabiliriz. Ama bana hep mantıksız gelmişti zaten, bu yanlış söylenen atasözü…

”Azimle sıçan duvarı deler” değil
Azimli sıçan duvarı deler

Azimle dışkılayan değil arkadaşlar, azimli sıçan yani farenin büyüğü olan  keme vardır ya işte o. Keme azmederse duvarı delebilirmiş.

”Kısa kes Aydın havası olsun” değil
Kısa kes Aydın abası olsun

Aydın efelerinin üzerine giydikleri kıyafetin üst kısmına aba deniyormuş. Ayrıca bu abalar Aydında kısa olurmuş.

”Elinin körü” değil
Ölünün kûru

Kur mezar anlamına geliyor ve ayrıca el değil ölü imiş.

”Geçti Bolu’nun pazarı sür eşeği Niğde’ye” değil
Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye

Şimdi düşünmek lazım aslında, neden Bolu pazarını kaçıran eşek sahibi arkadaşımız taa Niğde’ye gitsin. ” Eşşek misin be adam o kadar yolu katediyorsun ? ” diye sorarlar insana…

”Fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü” değil
Zürefânın düşkünü beyaz giyer kış günü

”Zürafanın düşkünü beyaz giyer kış günü” deyimindeki yanlış anlaşılmayı düzeltirseniz sevinirim. Bu deyimdeki “zürafa” kelimesinin kökü Arapça olup “zarif” kelimesinin çoğuludur ve doğrusu “zürefâ” dır. Zariflerden (şık, gösterişli giyimlilerden) olacağım diye zevksizlik örneği sergileyen kimseler için söylenmiştir.

”Sıfırı tüketmek” değil
Zafiri tüketmek

Zafir soluk demektir.

”Su uyur düşman uyumaz” değil
Sû uyur düşman uyumaz

Sû asker demektir. Atasözü asker olan sudan bahsediyor. Birçoğumuz subaşının eski dilde ordu komutanı anlamına geldiğini duymuştur. Subaşının komutan anlamına geldiğini ben de biliyordum lakin subaşı kelimesindeki sunun asker olduğu hiç aklıma gelmedi. Daha doğrusu ben bu atasözünü belleğimde hiç güncelledim. şimdiye kadar hep içtiğimiz su olarak kaldı.

”Aptala malum olurmuş” değil
Abdala malum olurmuş

Aptal nereden bilsin; o deyimdeki aptal değil derviş, alim  anlamına gelen abdaldır.

”Saatler olsun” değil
Sıhhatler olsun

Yeni tıraş olmuş birisine neden saatten bahsettimizi bi’ düşünmedik ki. ” Bu saatte tıraş mı olunur be manyak.

”Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz” değil
Ane gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz

Aslı Ane’dir, arkadaşlar. Ane Bağdat’ta bir uçurumun adıymış. Yar eski dilde uçurum anlamına geliyor. Bu bilgiler ışığında atasözünün aslı mantığa kavuşuyor. Ancak bizim yanlış olarak bildiğimiz hali de kullanılabilir aslında ne olacak ki.

”Altı kaval üstü şişhane” değil
Altı kaval, üstü şeşhane

Kaval: namlu mermiyi nereye atacağı çok da kestirilemeyen düz bir borudur. Şeşhane: mermiyi atış ekseni etrafında döndürerek çok daha hassas nişan almayı sağlayan altı yivli namludur.

”Haydan gelen huya gider” değil
Hayy’dan gelen Hu’ya gider

Hayy, ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan, anlamlarına gelen Allah’ın isimlerinden biridir.

Hu ise ” O ” anlamına gelir. Sufi literatürde sıklıkla Allah’ı kastetmek için kullanılır. Yani atasözü Allah’tan gelenin Allah’a döneceğini anlatır. Kısaca her şey gelip geçicidir.

”Göz var nizam var” değil
Göz var izan var

Nizam kural, düzen anlamına gelir. Atasözünün aslındaki izan ise anlayış, anlama yeteneği anlamına gelir.

 1 Temmuz 2015 tarihinde yazıldı.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.