DİN ADAMLARI YAŞADIĞIMIZ ÇAĞIN SORUNLARININ FARKINA VARMALI – Prof.Dr. Ali BARDAKOĞLU
Habertürk Gazetesi'nden Kübra PAR; eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ile 21. yüzyılda İslam dünyasının yaşadığı sorunlar hakkında konuştu...
Kitabınızın adını neden “Müslümanlığımızla Yüzleşme” koydunuz?
İslam ile Müslümanlık aynı şey değildir. Müslümanlar 14 asırdır tarih sahnesindeler ve farklı coğrafyalarda farklı Müslümanlık tarzları ortaya çıktı. Kendi kavgalarımızın, zaaflarımızın, tarihi ve sosyal şartların yol açtığı sıkıntılar vardır. Bu yüzden Müslümanlığımızın sürekli İslam ışığında gözden geçirmek ve yüzleşmek zorundayız.
Bugün İslam dünyası denildiğine bir Batılının aklına terör, savaş, geri kalmışlık, kadınların aşağılanması, otoriterlik, bilim sanatta geri kalmışlık ve körfez ülkelerindeki abartılı lüks tüketimi geliyor. Neden böyle bir manzara ortaya çıktı?
Batılıların da bizim de görme biçimimizde biraz yanlılık var. İslam tarihinde bilimde, teknolojide, bilgi üretiminde başarılı olunan altın dönemler var. Ama bugün İslam dünyasında şiddetin, terörün, nefretin olduğu doğrudur. Bununla yüzleşmemiz gerekiyor. Kadın hakları, kız çocuklarına ayrımcılık, eğitim, sağlık, çevre gibi temel açılardan gerideyiz. Mesela milli gelirlerin İslam ülkelerindeki dağılımı ve sosyal adalet konusu... İslam adaletten çok söz eder, fakirin yanında olmaya teşvik eder ama bugün İslam dünyasında insan değeri çok aşağılarda.
İslam dünyası niye bu noktaya geldi?
İslam dünyasının geri kalmışlığını sadece dinle ilişkili olarak açıklayamayız. “Dinimizi yanlış anladığımız için bu noktaya gedik” diyemeyiz çünkü din tek başına toplumların kalkınmasının ya da geri kalmasının amiri değildir. İslam’ın ilk dönemlerinde büyük bir medeniyet kurduk ama bunu sadece dini iyi anladığımız için kurmadık. Din bir motivasyondu ama dünyayı iyi anladık, gerçeklerle yüzleştik, çalıştık, çabaladık... Ama son yüzyıllarda geri kaldık. Müslümanlık tarzımız kadar, iktisat biliminin, bilimsel düşüncenin, kalkınmanın, refahın, mutluluğun sağlanması lazım. İyi dindar olduğumuz vakit sağlıklı olur muyuz? Olmayabiliriz. Zengin olur muyuz? Olmayabiliriz. Onların kendilerine has kuralları vardır. Din ile dünya hayatında önem verdiğimiz şeylerin arasında sıkı bir bağ kurmamız yanlış olur.
‘ZEMİN ÇOK KÖTÜYSE DİNİN YAPACAĞI KATKI SINIRLIDIR’
Toplumun sosyal, ekonomik ve siyasal hayatında çok büyük çatlaklar, zaaf noktaları varsa ve fırsat eşitliği yoksa, insanlar tüm sorunlarını dini alana taşıyıp, öfke ve kavgalarını din üzerine yapabiliyorlar. Bir toplumda milli gelir, yer altı kaynakları yöneticilerin tekelinde oluyor da halkın % 95’i fakirlik sınırının altında yaşıyorsa ve o insanların ortak değeri Müslümanlıksa elbette bu insanlar tepkisini din üzerinden ifade edecektir. Sorunlar giderilmeden “İslam barış dinidir” demeniz karın doyurmaz. Zemin çok kötüyse dinin yapacağı katkı sınırlıdır.”
‘DİN, AYRINTILI BİR HAYAT REÇETESİ DEĞİLDİR’
“İnsanlar kendi mesleklerine, evliliklerine, kaç çocukları olacağına kendi karar verir. Din sadece işin kıvamını, ahlaki ve insani tarafını hatırlatır. Biz dini çok ayrıntılı bir hayat reçetesi olarak görüyoruz. Sabahtan akşama kadar tüm davranışlarımızı din belirlemiş diye kabul ediyoruz. Öyle değil. Din sadece yaşadığınız hayatta ahlakiliği sağlıyor. İlk geldiği dönemde de o ahlakiliği sağladı. Bugün de iyi anlarsak o ahlakiliği sağlayabiliriz.”
‘İSLAM ÂLİMLERİ ÖFKELİ VE HIRÇIN, DİN DİLİ İDEOLOJİK VE AYRIŞTIRICI OLDU’
Peki, Müslüman ülkelerin çoğunda otoriter yönetimlerin ve toleranssız toplumların olması tesadüf mü? Hak ve özgürlükler meselesinin bu kadar aşağıda olmasının sebebi nedir?
Müslüman ülkelerdeki sorunlar İslam’ın özünden kaynaklanmıyor. Her birinin kendi tarihleriyle ilgili sebepleri var. Ama haklı olduğunuz bir nokta var; İslam bu otoriterliği, adil olmayan yönetim biçimlerini düzeltmede çok fazla role sahip değil. Din bu noktada neden çok etkili olamıyor? Bu da ulemanın sorunu. Yani dinin değil, din algısının ve ulemanın sorunu... Din adamları çok arkaik kaldı. Tarihe takıldılar. 21. Yüzyıla girdik ama hâlâ hicri 3. ve 4. asırdaki yorumları bize gerçek din olarak sunma yanlışını sürdürüyorlar. Halbuki din bilginlerinin toplumun önünü açması, toplumun sorunlarının giderilmesinde iyileştirici unsur olarak işe yaraması gerekiyordu.
Bir ilahiyatçı olarak diyorum ki; ulema, din ve İslam bilginleri bu konuda engel olmaktan vazgeçsinler. Siyasetçiler, kadın ve kız çocuklarının hakları konusunda adım atmak istiyorlar ve ulema da “Bu dinimizde zinhar doğru değildir” diyorsa, bu büyük vebaldir. Ulemanın ilk görevi, çağdaş dünyanın gereği olarak insanımızın daha özgür ve insani bir hayat standardına doğru yürümesiyse, “Eski kitaplarda böyle okuduk” diyerek engel olmaktan vazgeçip, hayatın akışını anlamaları, teşvik edici olmaları lazım. Bir gözü Kur’an’da ve Sünnette bir gözü de toplumda olacak. Söylediği şeyin insanları ne kadar mağdur edip etmeyeceğini görecek. Örneğin küçük çocukların evliliğini din adına elbette savunamazsınız. Kitap böyle yazıyor diyerek olayın geçiştirilmesi savunulmaz. Bu duruma ilk onların karşı çıkması gerekir. Fakat bazen önde yürümek yerine, önde yürüyenlere mani olup, din adına karşı çıkabiliyorlar. İslam âlimleri öfkeli ve hırçın. Din dili ideolojik ve ayrıştırıcı oldu. Anlattığımız dinin toplumda karşılığının olmadığını gördükçe hırçınlaşıyoruz. Hâlbuki Allah bu dini bütün insanlığa gönderdi. Bizim Allah’ın kitabını, Peygamber’imizin sünnetini bu insanlara güncelleyerek ve insanların gönül dünyalarına hitap ederek anlatmamız gerekiyor.
‘İSLAM’IN SİYASALLAŞMASI VE İDEOLOJİK HALE GELMESİ DİNE BÜYÜK ZARAR VERDİ’
İslam üzerinden siyaset yapılması, İslam’ın ideolojik bir düzleme çekilmesi, İslam’ın kendisine zarar verdi mi?
Büyük zarar verdi. Gençlik yıllarımızda kapitalizm ve sosyalizmin alternatifi olarak İslam’ı koyuyorduk. Yeni nesillerin hoşuna gidiyordu. Oysa İslam bir ideoloji değildir. Demokrasiyle yarıştırılacak bir siyasal tercih değildir. İslam’ı ancak Yahudilik ya da Hıristiyanlıkla mukayese edebilirsiniz. Siyaset ve İslam’ın iç içe olması İslam’a büyük haksızlıktır. İnsanlar artık siyasete olan ilişkilerine göre dinle ilişkilerini ayarlıyorlar. Siyasete kızan dine de kızmaya başlıyor. Siyasetin yanlışı dine ait olmaya başlıyor.
İslam’ın yaşatılması adına İslami yönetimlerin kurulması kötü bir şey mi?
İslam’ın bir siyaset modeli önerip, önermediği çok tartışıldı. İslam evrensel bir dindir. Afrika’daki bir kabile Müslüman olduğunda kabile hayatını bırakıp, demokrasiye mi geçmesi gerekiyor? Kuran-ı Kerim’de bolca krallıklardan söz edilir. İslamiyet’te sizi kimin yönettiği önemli değildir. İslam için adaletin sağlaması ve hakka hukuka riayet edilmesi önemlidir.
Peki ya İslam’ın ulu’l emr’e itaat yani siyasilere itaat argümanı?
İslam Abbasi döneminde oluşmuştur. Yönetim Abbasi Halifesi ve vezirlerindedir. Kitaplar bu veri üzerine oturur. Özgürlük temasından çok adaletten bahsedilir. Yani bu sözler kendi konjonktürü içinde anlaşılamadı. Abbasi dönemindeki bu telkinler o dönem için anlamlıydı. İki de bir halifeye başkaldırı olursa toplumda huzur olmazdı. İslam bilginleri “Haklı olan kılıca sarılmasın. Huzur içinde yaşamayı öğrenelim” dedi. Her ihtilal kaos ve binlerce insanın ölmesi demektir.
İslam ve otoriterlik arasında bir ilişki var mı sizce?
14 asırlık İslam tarihinde krallık ve halifelik var. Otoriter örnek fazladır. Bu dinle değil tarihle alakalıdır. Tarihi realiteyi dinin kendisi sayamayız.
Peki, Batı tipi demokrasiler neden İslam dünyasında pek tutunamıyor?
Mevcut klasik din anlayışını koruduğumuz sürece Batı tipi özgürlük anlayışının yerleşmesi çok zor. Abbasi döneminde olmuşmuş biat kültürü varken günümüzdeki vatandaşlık, insan hakkı ve özgürlük kavramlarını yeşertmek zor. Müslümanlar çevre sorunlarına uzun süre yabancı kaldı, kadın haklarını çok zor kabullendi, temel hak ve özgürlükler ve ötekinin dini inancı konusunda hala tereddüt yaşıyor. Bütün hakları konuşmamız gerekiyor. Kimi İslam ülkelerinde nüfusun % 90’ı açlık sınırında yaşarken, kimileri parayı nereye harcayacaklarını bilemiyor. İslam dünyası bunları konuşmaya başladığı vakit canı acıyacak ve sorumluluklar gelecek. Paylaşmayı öğrenecek. Fakat sorumluluktan kaçmak için bunlarla yüzleşmiyor.
‘KUR'AN O GÜNKÜ TARİHSEL ARKA PLAN VE SOSYAL GERÇEKLER DÜŞÜNÜLMEDEN ANLAŞILAMAZ'
‘İşlerine gelen ayeti ya da hadisi seçip, insanların dindarlıklarını sömürüyorlar'
Kuran’da o günkü güncel olaylara ilişkin ayetleri bugün nasıl yorumlamalıyız? 14 asır önce inmiş bir kutsal kitap ve hadisler 21. yüzyılın gerçekleriyle nasıl örtüşecek?
Bu harika bir soru. İşte bu noktada din bilginlerinin elini taşın altına koyması ve “Allah Kuran’da kime ne dedi? Biz bugüne nasıl aktaracağız?” sorusunu ciddiye alması gerekiyor. Kuran-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz ‘in 23 yıllık hayatı önümüzde sabit bir gerçek olarak duruyor. Peki, biz bunu nasıl anlayacağız? Allah bu dini sadece 3. ve 4. yüzyıldaki Abbasi toplumlarına göndermedi. İnsanların yaşam şekillerini değiştirerek hayatlarını sürdüreceğini bildiğine göre Müslümanlara düşen toplumların ihtiyaçlarına göre ana metinleri ve olayları yorumlamaktır.
IŞİD gibi terör örgütleri Kuran’daki “Kâfirleri gördüğünüz yerde öldürün” ayetini referans aldıklarını söylüyorlar. Bunun dinle çelişen tarafı nedir?
Hristiyan ve Yahudilerin olduğu ayetlerin bir kısmı ilişkilerin daha iyi olduğu dönemde bir kısmı da gerilimli dönemlerde inmiştir. Her bir ayetin o günkü tarihsel arka planı, sosyal gerçeklerle örtüşmesi vardır. Onları tarihinden koparıp bugüne metin olarak taşırsanız, doğru anlaşılmaz. İşlerine ne geliyorsa onu seçip, kendilerine kalkan edip insanların dindarlıklarını sömürüyorlar. Bu olmaz. Arapça bilmekle Kuran’ı anlamış olsaydık, bir tercüme birimine verip Kuran’ı anlayabilirdik. En sığ ve yanlış anlayış budur.
‘KURAL OLARAK YILBAŞI KUTLAMAK GÜNAH DEĞİLDİR AMA DİYANETİN SUÇLANMASINI DA DOĞRU BULMUYORUM’
Bu sene yılbaşı gecesi bir eğlence mekanına yapılan terör saldırısı Türkiye’deki yılbaşı kutlama tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Saldırının öncesinde ve sonrasında Diyanet’in iki açıklaması oldu. Siz yılbaşı meselesine nasıl bakıyorsunuz?
Reina’daki katliam tam bir vahşettir. Bunu yapan hangi dine mensup olursa olsun tasvip edilecek tarafı olmadığı gibi milletin yeni yıla girme umutlarını da havaya uçurdu. Hayatını kaybedenlere Allah’ın rahmetini diliyorum. Diyanetin hutbesinin suçlanmasını haklı bulmuyorum. Hutbenin yılbaşını kutlayanlara yönelik eleştiri olarak hazırlandığını düşünmüyorum. Belli haramları hatırlatan bir hutbeydi. Diyanet İşleri Başkanımızın “Mabet ile eğlence mekanına yapılan vahşet aynıdır” cümlesine katılıyorum. İki olay yan yana gelince algı yönetimi sorunu oldu. Bu katliam olmasaydı hiçbirimiz o hutbeyi konuşmayacaktık.
Siz yılbaşı meselesine nasıl bakıyorsunuz? Yılbaşı kutlamak günah mıdır?
Kutlama günah olmaz. Yılbaşını, hicri yılı ya da miladi yılı kutlamak da günah değildir. Hatta güzel bir davranıştır. İnsanların yeni yılı kutlamasına diyanet ve din bir şey demez. Diyanetin ve din hocalarının demesi gereken şey “Kutlamana haram bulaştırma. Kutlamana içkiyi, kumarı karıştırma” olmalıdır. Bizim tarihimizde nice güzel eğlenceler, sanat, musiki var. 14 asırı ağlayarak, başımız önde geçirmedik. Asık suratlı dindar profili oluşturuldu. Sorun eğlence değildir. Eğlenenleri kınayarak kutuplaştırmaya yol açmak yanlıştır. Toplumsal sinirlerimiz gevşedi. En küçük şeyde alev alacak gibiyiz. Siyasetçilerin, din ve üniversite hocalarının, aydınların, gazetecilerin sözlerine dikkat etmesi gerekiyor. Kutuplaşmayı besleyecek gibi görünen masum cümlelerden dahi kaçınmamız gerekiyor.
SATRANÇ YORUMU: ‘KİMSENİN GÜNAH ÜRETME HAKKI YOKTUR’
‘Satranç günahtır’ tartışmasına ne diyorsunuz?
Allah’ın haram dediği haramdır. Haram demediği helaldir. Kimsenin günah ve haram üretme hakkı yoktur. Maalesef din adamları “Benim yorumum” demiyor da “İslam’a göre”, “Allah’a göre” diyor. Bunu dinleyen gariban vatandaş birden fazla İslam’la karşı karşıya kalıyor. Birinin başında fes diğerinin yüzünde sakal var. Kılık kıyafetine mi bakacaksın? Dediğine mi bakacaksın? Allah’ın haram kıldıkları bellidir. Bunu anlayabilselerdi yaşam tarzlarına müdahale etmezlerdi, farklı görüşlere tahammül ederlerdi.
‘MEZHEPLER TEK HAKİKATÇİ VE TAHAMMÜLSÜZ’
Ya mezhep tartışması?
Devletlerin belli mezheplere sahip çıkmasının kaoslara ve şiddete yol açtığını görüyoruz. Ortadoğu’da olanlar da bunu bize anlattı. Din dili hoşgörülü ve mütevazı karakterini kaybetti. Mesela günümüzde Selefiliğin öne çıkan tezi “Kur’an ve Sünnet’e dönmek” ise de bu söylem slogandan öteye gitmez. Asıl sorun onların din adına tek hakikatçı ve tahammülsüz tutumudur. Şia dünyası da hiyerarşi içinde bir din söylemi geliştirdi. Din uleması adeta bir ruhban sınıfına dönüştü. Sünni kesimde de dini bilgide tek hakikatçılığın benimsendiğini görüyoruz. Gerek Şii gerekse Sünni kesimin sivil ve çoğulcu söylemler yerine siyasal ve ideolojik bir din i söyleme ağırlık vermesi dine zarar veriyor.
‘LAİKLER DE DİNDARLAR DA KADINI ŞEKLEN ÖNE ÇIKARDILAR’
“Alnı secdeden kalkmayan Müslümanlar dünyevileşmeye meydan okuyarak dünyevileşiyor. Şekli bir dindarlıkla yetinerek hızla dünyevileşiyoruz” demişsiniz. Şekli dindarlıktan kastınız nedir?
Günümüzde dindarlık şekil yönüyle arttıkça içi boşalmaya başladı. İbadete yoğunlaşan bir dindarlık anlayışımız var. Namaz kılıyoruz, sık sık Umre’ye gidiyoruz, Kuran-ı Kerim’i okuyoruz, gözümüzden yaşlar akıyor. Bir diyeceğim yok, yapalım ama o seccadeden başımızı kaldırıp, ticarete başladığımızda, trafikte, ilişkilerimizde başka bir insan oluyoruz. Biraz önce Allah’la buluşan, insan gidiyor, acımasız ve kibirli bir insan geliyor.
Türkiye’de ötekine karşı hoşgörüsüzlük ve toplumsal kutuplaşma yaşanmasında dindar kesimin hataları oldu mu?
Herkesin hatası oldu. Laiklik ve modernleşme adına büyük yanlışlar yapıldı. Modernleşme kadın üzerinden yapıldığı için bunun rövanşı da kadın üzerinden alınıyor. Erkekler kurulu ataerkil düzenlerini değiştirmeksizin sürekli kadının şeklen batılılaşmasını öne çıkardılar. Bu durumun muhafazakâr kesimle uyuşmayan tarafları vardı. Dindar kesim de ataerkil yapıdan taviz vermeksizin kadın üzerinden dindarlaşmayı sağlamaya çalışıyor. İki durum da kötü...
İslam laikliğe karşı mıdır?
Laiklik tartışmaları İslam dünyasına hoyratça ve dışarıdan dayatma ile girdi. Katı Batıcıların emri vakisi ve stratejik hatalar da olunca muhafazakâr kesimde değişmez bir önyargı oluştu. Laik kesimde de dindarlık ve din hakkında olumsuz bir yargı oluştu. Yobaz çizgide bir din eğitimi verirseniz adam onu dinin gereği zanneder. Çocuğunu da döver insanlara da sataşır. Tarihimizde farklı yaşam tarzlarına devlet eliyle sistematik bir müdahale yoktur. Ama son dönemde din siyasal ve ideolojik bir tavır haline gelmeye başladı. Dinin neye izin verip, neye vermediği konuşulmaya başlandı. Din adına konuşma Allah’a ve peygambere aittir. Din bilginlerinin din adına konuşması son derece yanlış ve tehlikelidir.
‘21. YÜZYIL MÜSLÜMANLIĞINI İNŞA ETMEK GEREKİYOR’
Müslüman modern olabilir mi? Modernite ve İslam arasında çelişki var mıdır?
Modernizm ve moderniteyi birbirinden ayırıyorum. Modernite içinde yaşadığımız gerçekliklerdir. Hem dindar hem modern dünyanın gereklerine cevap veren insan olabilir. Biz 21. yüzyılı yaşamak üzere Allah tarafından gönderildik. Bu yüzyılın dayattığı her şey doğru olmayabilir ama gerçekleri var. Modernitenin esiri olmadan 21. yüzyıl Müslümanlığını inşa etmek gerekiyor. Bu yüzyılda yaşadığımızın farkında olarak hesaplaşmak, alt etmek, kabullenmek, onarmak gerekiyor.
‘İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE ANTROPOLOJİ VE KÜLTÜR TARİHİ OKUTULMALI’
İslam, kadının kocasına hizmet eden, kocasının çizdiği sınırlar içinde yaşayan, işleriyle ve çocuk bakımıyla ilgilenen, mahreme bulaşmamak için iş hayatına fazla katılmayan bir kadın modeli mi istiyor?
Kültür tarihimizin kitapları böyle bir kadın çiziyor. Kuran’dan bahsetmiyorum. Eski alimlerin kadın tasavvuru böyledir. Hani bu din kıyamete kadar var olacaktı? Bu dinin anlaşılmasını 2. asırdaki alimlere bırakırsanız, onların anladıklarına İslam derseniz, bizim dediklerimize reform derseniz olmaz! Bu antropoloji ve kültürdür. Konuşmamız gereken de bugünkü Müslümanlıktır. İlahiyat fakültelerinde antropoloji ve kültür tarihi eksiktir. Din ilimlerinin okutulma biçiminde yanlış yok ama eksiklik var. Dini tarihten, toplumdan koparamayız. Antropolojiyi, kültür tarihini, medeniyet tarihini göz ardı ederek anlayamayız. Kuran’ı Kerim’deki bir hüküm hiç yoktan mı geldi yoksa tarihi bir arka planı var mı? Dini kültür tarihinden bağımsız tuttuğunuz zaman anlamsızlaşıyor. Kuran’ı Kerim’i anlama başlı başına önemli bir iş. İslam uleması dini anlama üzerine çok konuşmalı.
Ya “Niye kadına çok evlilik verilmiyor da erkeğe veriliyor?” “İçkiyi yasaklıyor da cariyeliği neden yasaklamıyor?” gibi tartışmalar?
Allah dini 21. yüzyıl İstanbul’una gönderecek olsaydı. Kolay olurdu. Ama öyle bir din ki ilkel kabilesi var, büyüye inananı var, tarım toplumu var. Çok geniş bir perspektif olduğu için birçok gevşek bırakıldı. O günkü toplumda bunu yasaklamak kolay bir şey değildi.
Röportaj: Kübra Par Fotoğraflar: Ece Oğultürk Proje Asistanları: Sema Köksal ve İlayda Şen Video ve Kurgu: Melik Demirel ---------------------------------------------------
Bu yazıyı beğendiniz mi?
Blogumu Beğenir misiniz?
Kategoriler
- Aile (1.917)
- A. Efe (167)
- Ahsen (408)
- Burak Okyar (32)
- Diğer (1.070)
- Fevziye Baykara (20)
- M Murat (47)
- Mete Küçük (168)
- Tuna Okyar (96)
- Zeynep Gökçen (112)
- Akça Koca Kültür Platformu (1.358)
- Arkadaşlarım (1.951)
- Bağırganlı Taflan Koyu (65)
- Bestekar Amir Ateş (7)
- Bestekar Amir Ateş (7)
- Burs (1)
- Cami (202)
- Çiçek (3)
- Danışman Nuri Avcı (32)
- Dernekler (235)
- Aydınlanma Derneği (44)
- Biz Kandıra'yız Korosu (186)
- Kandıra Çevre Derneği (1)
- Diğer (962)
- Dini Kavramlar – Açıklamalar (1)
- Dış Politika (13)
- Dr. M.Şefik POSTALCIOĞU (108)
- Dr. Seyfi Delilbaşı (2)
- Eski Dostlar (197)
- Gelen kitaplar (252)
- Gezi (412)
- 2013.04.25-28 Urfa (17)
- 2013.06.28/07.01 bosna hersek ayvaz dede (2)
- 2013.06.28/07.02 Bosna-Hersek, Sırbistan (11)
- 2013.11.01-03 Çanakkale 39.Şura (33)
- 2013.11.16 Hatay/Kırıkhan Koruma Fabrika Açılışı (10)
- 2013.12.28 İstanbul (6)
- 2014.01.16 Kandıra (7)
- 2014.03.06-08 Antalya (6)
- 2014.04.25 İstanbul Topkapı Sarayı (5)
- 2014.05.18-23 Kosova (11)
- 2014.06.08 Sakarya Taraklı – Göynük (15)
- 2014.06.21 İnegöl – Bursa (13)
- 2014.07.01 İstanbul Prof. Yalçıntaş iftarı (4)
- 2014.09.11-16 Orta Avrupa Turu (19)
- 2015.03.13-15 Kıbrıs (35)
- 2015.09.01-07 Balkan Turu (17)
- 2015.11.20-22 Adana (11)
- 2016.03.12 Tekirdağ (8)
- 2016.04.15-25 Kosova (24)
- 2016.05.17-22 İran (8)
- 2016.07.13-16 Kudüs Turu (6)
- 2016.10.28-30 Sivas 44.Şura (12)
- 2017.04.15-22 Fas&Endülüs (7)
- 2018.05.01-07 Özbekistan (7)
- 2018.10.31 Diyarbakır – Mardin (3)
- 2021.09.25-29 Sivas, Tokat, Amasya, Çorum (12)
- Gezi-Bursa 38. Şura (1)
- Gezi-İran (12)
- Gezi-İstanbul, Darüzziyafe (9)
- Gezi-Kayseri (22)
- Gezi-Kurban Bayramı (13)
- Gezi-Antalya, Akseki, Değirmenlik Köyü (17)
- Güzel sözler – Gediğine konmuş taşlar (194)
- Haluk Ulusoy (1)
- Hikmet Kutlu (20)
- İzmit Lisesi Okul Aile Birliği (5)
- Kandıra Fotoğrafları (82)
- Kandıra Türküleri (16)
- Kandıralı Mehmet Paşa kitabı (30)
- Karikatür (455)
- Kaza (19)
- Kişisel (592)
- Kitap-Bir Zamanlar Kandıra (57)
- Kitap-Kandıralı Mehmet Paşa (28)
- Kitap-Türkler nasıl ve niçin müslüman oldu? (34)
- Kocabayramlar – Kandıra (1.202)
- Kocaeli Aydınlar Ocağı (2.337)
- Kocaeli Dartı Platformu (3)
- Kocaeli Fotoğrafları (13)
- Kocaeli Kandıralılar Derneği (3.115)
- Kocaeli SMMM (188)
- Kocaeli Türk Ocağı (12)
- Lütfü Türkkan Bursu (8)
- M -Makale (2)
- M -Makale (1)
- Makale (669)
- Abdolhossein Laleh Dr. (1)
- Abdulkadir Erkal Yrd.Doç.Dr (1)
- Abdurrahman Kaymak Av. (1)
- Adem Arı (1)
- Adnan İslamoğulları (1)
- Ahmet Akçaalan (1)
- Ahmet Altan (1)
- Ahmet Aydın Prof. Dr. (1)
- Ali Bardakoğlu Prof.Dr. (3)
- Ali Osman Özcan Prof.Dr. (1)
- Arslan Küçükyıldız (1)
- Aysel Ferah Özcan (2)
- Azime Tell, Dr. (1)
- Aziz Alemdar Dr. (1)
- Bekir Günay Prof.Dr. (2)
- Bekir Yunus Uçar (1)
- Bilal Sami Gökdemir (1)
- Bülent Ekinci (1)
- Burak Candaş (1)
- Cafer Genç (1)
- Can Pulak (3)
- Celal Erdöl (2)
- Cem Şakoğlu (1)
- Cem Sökmen (1)
- Cemalettin Öztürk (1)
- Cevdet Akçakoca (1)
- Dede Ersel Aksu (1)
- Durmuş Yılmaz (1)
- Duygu Mert (1)
- Eftal Orhan (1)
- Einur Kazımlı Dr. (1)
- Erdal Eser Doç.Dr. (1)
- Erhan Afyoncu (1)
- Fahri Sağlık (15)
- Fahri Yağlı (1)
- Fethi Duru (61)
- Fevzi Genç (42)
- Fikret Alkan (1)
- Hacı Duran Prof. Dr. (2)
- Hakan Hacıibrahimoğlu (11)
- Hakkı Keskin Prof.Dr. (1)
- Halil Konuşkan (4)
- Halit Moralıoğlu Av. (1)
- Harun Demirkaya Prof.Dr. (2)
- Hasan Eren Ulu (1)
- Hicabi Meral (1)
- Hilmiye Ketenci (2)
- Hüsnü Mahalli (2)
- İdris Türkten (3)
- İkbal Vurucu Doç.Dr (1)
- İlber Ortaylı Prof.Dr. (1)
- İlker Keleş (1)
- İskender Öksüz Prof.Dr. (1)
- İsmail Kahraman (4)
- İsmet Koyuncu (1)
- Kadir Cevrim (1)
- Kanat Atkaya (1)
- Kandıralı Fethi Duru (8)
- Karaçay Ahıskalı (3)
- Kemal Batanay (1)
- Kemal Döner (2)
- Kenan Akın (1)
- Lale Ataman (1)
- Levent Gültekin (4)
- Mehmet Ali Kalkan (1)
- Mehmet Ali Körpınar Prof. Dr. (1)
- Mehmet Kaynak (1)
- Mehmet Soral (3)
- Mesut Şahin (1)
- Mim Kemal Öke Prof.Dr. (1)
- Muhammet Sakaoğlu (1)
- Mümin Sekman (1)
- Murat Bardakçı (2)
- Murat İde (2)
- Mustafa Göksel (1)
- Mustafa Sever Prof.Dr. (1)
- Mustafa Yıldız (15)
- Müyesser Yıldız (1)
- Nazım Peker (1)
- Necmi Özdemir Yrd.Doç.Dr (2)
- Nuray Savcı Güçlü (1)
- Orhan Balcı (5)
- Orhan Uğuroğlu (1)
- Özer Uğur (1)
- Rahmi Turan (3)
- Sadi Somuncuoğlu (2)
- Salih Altun (2)
- Sami Şekeroğlu Yrd.Doç.Dr. (1)
- Şebnem Kandıra (1)
- Sefa Özmen (1)
- Selahattin Özyurt Prof.Dr. (1)
- Serdar Turgut (1)
- Şeref Gönenli Av. (1)
- Serhat Duyar (4)
- Şerif Simavi (4)
- Süheyl Çobanoğlu (7)
- Süleyman Coşkuner Doç.Dr. (5)
- Süleyman Şensoy (1)
- Talha Kös (1)
- Taner Tatar Prof.Dr. (3)
- Tanzer Ünal (5)
- Tarık Toros (1)
- Tuğrul Gök (1)
- Tümay Mercan Öğr.Görv. (1)
- Turgut Çakar (1)
- Uğur Bayram (1)
- Uğur Dündar (1)
- Ümit Karaduman (1)
- Vehbi Kaya (1)
- Vincent Casronovo Prof.Dr. (1)
- Yavuz Elbirler (1)
- Yavuz Selim Demirağ (1)
- Yüksel Ercan (8)
- Yümni Sezen Prof.Dr. (3)
- Yusuf Tuna (1)
- Zafer Fehmi Yörük Yrd.Doç.Dr. (1)
- Zekeriya Tümer (9)
- Zeynep Ölçer (1)
- Zeynep Yalçın Aksan (1)
- Ziya Ünlüsoy (1)
- Makale (2.768)
- A. Nazmi Çora Dr. (1)
- A. Turan Alkan (1)
- Abdullah Arslantürk Dr. (1)
- Abdullah Köktürk (6)
- Abdullah Oğuz Somçay (1)
- Abdurrahim Karakoç – Şiir (2)
- Adem Öger Yrd. Doç. Dr. / Serkan Köse (1)
- Adnan İslamoğulları (1)
- Ahmet Akçaalan (1)
- Ahmet Hakan (1)
- Ahmet Haluk Dursun Prof. Dr. (3)
- Ahmet Kabaklı (1)
- Ahmet M. Gökçen Prof. Dr. (2)
- Ahmet Şimşirgil Doç. Dr. (1)
- Ahmet Takan (6)
- Ahmet Yavuz (3)
- Akif Çiçek (1)
- Alaettin Yalçınkaya Prof.Dr. (1)
- Ali Akben Doç.Dr. (1)
- Ali Coşkun (2)
- Ali Değirmenci Dr. (1)
- Ali Kürşat Erbaş (1)
- Alptekin Cevherli (56)
- Anıl Cecen Prof.Dr. (1)
- Arslan Bulut (9)
- Ata Atun Prof.Dr. (3)
- Atilla Çetin Prof. Dr. (4)
- Atilla Çilingir (2)
- Ayşe Zeynep Turan Dr. (1)
- Ayşegül Yazıcı (1)
- Ayşenur Kahraman Aytekin (1)
- Aysun Özcan Erenkaya (2)
- Banu Gürer Yrd. Doç. Dr. (3)
- Bartu Soral (1)
- Bayram Coşkun (1)
- Bekir Kale Ahıskalı (1)
- Bekr Çoşkun (1)
- Bihter Gördü (11)
- Bilal Dündar (3)
- Bülent Esinoğlu (1)
- Bülent Fidan (2)
- Burhan Özfatura Dr. (2)
- Cafer Genç (16)
- Cahide Kayış (1)
- Cazim Gürbüz (6)
- Celal Bayraktar (1)
- Cengiz Özdemir (1)
- Cevat Nas (9)
- Cihat Kaymas (1)
- Cüneyt Diler (3)
- Cüneyt Mengü Dr. (2)
- Cüneyt Ülsever (1)
- DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü (1)
- Demet Sunar (1)
- Dilek Kırcaoğlu (1)
- Doğa Eker (1)
- Doğan Cüceloğlu (1)
- Ekrem Öncü (3)
- Elbrus İsayev Dr. (1)
- Emrah Bekçi (1)
- Emre Uslu (1)
- Engin Şahin (5)
- Erdoğan Aslıyüce (1)
- Erkan Ayan (1)
- ERMENİ YALANLARI (1)
- Esen Çağlar (1)
- Faruk Saleem Dr. (1)
- Fatma Gülşen (1)
- Fazlı Köksal (42)
- Feyzullah Budak (12)
- Feyzullah Divli (2)
- Fikret Deniz Atçeken (2)
- Filiz Kıymaz (1)
- Galip Ataman (8)
- Galip Erdem (1)
- Gökhan Ayyıldız (1)
- Gültekin Avcı (1)
- Güngör Arslan (5)
- Hacı Duran Prof. Dr. (16)
- Halil Altıparmak (15)
- Halil İbrahim Kahraman Dr. (64)
- Halil Küçükparlak (1)
- Halit Yılmaz (1)
- Hari Bostan (2)
- Hasan Dermenci Dr. (3)
- Hasan Günaydın Dr. (6)
- Hasan Onat Prof. Dr. (9)
- Hasan Yılman (4)
- Hatice Kolçak (1)
- Hayrettin Nuhoğlu (1)
- Hayri Bostan (1)
- Hicabi Meral e. Albay (1)
- Hikmet Yıldırım Kılınçarslan (1)
- Hulki Cevizoğlu (2)
- Hüseyin Laptalı (1)
- İ. Yüksel Başer (1)
- İbrahim Gürsel (1)
- İbrahim Işıklı (1)
- İbrahim Metin (3)
- İbrahim Ortaş Prof. Dr. (1)
- İbrahim Öztek Prof. Dr. (12)
- İlker Akşit (2)
- İrfan Donat (1)
- İrfan Sönmez (1)
- İskender Öksüz Prof.Dr. (5)
- İsmail Erton Yrd. Doç. Dr. (1)
- İsmail Kahraman (16)
- Kadir Durgun (4)
- Kemal Öner (1)
- Kemal Tekden Dr. (2)
- M. Fatih Doğrucan (1)
- M. Fatih Köksal Prof. Dr. (1)
- M. Tanzer Ünal (5)
- Mahmut Bülent Yıldırım (1)
- Mahmut Haldun Sönmezer (1)
- Mecit Ünal (1)
- Mehmet Cemal Çiftçigüzeli (88)
- Mehmet Eryürek (1)
- Mehmet Mollaismailoğlu (1)
- Mehmet Sönmezoğlu (1)
- Melda Pınar Toykan (1)
- Meral AKŞENER Dr. (2)
- Mesut Uğur (3)
- Mevlüt Soysal (7)
- Mevlüt Uluğtekin Yılmaz (2)
- Mithat Kerim Aslan Prof.Dr. (1)
- Muhsin Kadıoğlu Yrd. Doç. Dr. (2)
- Murat Sayar SMMM (1)
- Murat Yılmaz (3)
- Musa Coşkun (1)
- Musa Ordu (18)
- Musa Taşdelen Prof. Dr. (1)
- Mustafa E. Erkal Prof. Dr. (34)
- Mustafa Enül (17)
- Mustafa Küpçü (25)
- Mustafa Özkurt Av. (6)
- Naci Akın (2)
- Naci Kara Av. (3)
- Nazım Çelik (1)
- Necati Cemaloğlu Prof.Dr. (1)
- Nevzat Artık Prof. Dr. (2)
- Nevzat Artık Prof.Dr. / U. Tansel Şireli Prof.Dr. (1)
- Nevzat Laleli (1)
- Neyzen Tevfik (2)
- Nurettin Kolaylı (4)
- Nurşen Mazıcı Prof. Dr. (1)
- Nurullah Aydın Prof. Dr. (43)
- Nurullah Çetin Prof.Dr. (3)
- Oğuz Çetinoğlu (10)
- Ömer Akdağ Yrd. Doç. dr. (1)
- Ömer Lütfi Taşçıoğlu (1)
- Orçun Oğuz (2)
- Orhan Bursalı (1)
- Osman Müftüoğlu Prof.Dr. (1)
- Osman Özbolat (1)
- Ozan Arif (4)
- Özcan Pehlivanoğlu Av. (70)
- Parna – Beka Çilaşvili (1)
- Ramazan Bakkal (9)
- Resul Kurt (2)
- Resul Narin (1)
- Rifat Serdaroğlu (10)
- Rıfat Serdaroğlu (10)
- Ruhittin Sönmez Av. (625)
- Sadun Köprülü (1)
- Şahin Ceylanlı Dr. (7)
- Sait Başer Yrd. Doç. Dr. (9)
- Sakin Öner Yrd. Doç. Dr. (42)
- Sâlih Balakbabalar Nahhat – Sait Başer (1)
- Salim Yavaşoğlu (1)
- Savan Günay (1)
- Savaş Süzal (4)
- Savaş Yıldız (1)
- Saygı Öztürk (3)
- Selcan Taşçı (2)
- Selçuk Çelebi (1)
- Semih Ergün Av. (1)
- Sevgi Alkan (1)
- Seyfettin Karamızrak (20)
- Sezgin Çelik Prof.Dr. (1)
- Sibel Edmond (1)
- Sinan Meydan (1)
- Siyami Boylu (1)
- Soner Altaş (1)
- Soner Polat Amiral (1)
- Sönmez Kutlu Prof.Dr. (3)
- Şükür Kızılot Prof. Dr. (3)
- Süleyman Çoşkuner Yrd. Doç. Dr. (43)
- Süleyman Pekin (142)
- Süleyman Şensoy (1)
- Süleyman Sırrı (1)
- Taha Akyol (2)
- Tarık Toros (1)
- Temel Sağıroğlu (1)
- Tevfik Karabulut Av. (47)
- Tolga Havuç (1)
- Tufan Karaca (3)
- Tülin Çizer Uzm. Psikolog (1)
- Tunay Aslan (1)
- Tuncay Güloğlu Prof.Dr. (2)
- Tuncay Mollaveisoğlu (1)
- Turan Akıncı (1)
- Turan Can (1)
- Turgut Sakin (1)
- Turgy Tüfekçioğlu (1)
- Türker Ertürk (1)
- Ümit Özdağ Prof. Dr. (1)
- Ümit Yalım (1)
- Vahdettin Engin Prof. Dr. (2)
- Yahya Arıkan (1)
- Yalçın Bayer (1)
- Yavuz Bülent Bakiler (1)
- Yeliz Koray (2)
- Yılmaz Özdil (6)
- Yılmaz Öztuna (1)
- Yüksel Ercan (11)
- Yunus Özen (4)
- Yusuf Ünel (2)
- Zahide Uçar (2)
- Zekeriya Soydaş (3)
- Zeki Hacıibrahimoğlu Av. (20)
- Zülfikar Özkan Yrd. Doç. Dr. (31)
- Makale (1)
- Mali Mevzuat, SGK, SMMM (131)
- Mali Sözlük (7)
- Mehmet Karagöz Prof.Dr. (1)
- Mesaj-Kutlama (4.756)
- Dr. Alaattin Büyükkaya (37)
- Duyuru (812)
- Mesaj (3.474)
- Mithat Kerim Arslan Prof.Dr. (1)
- Nihat Gürer (18)
- Nostalji (2.224)
- Röportaj (4)
- Sağlık (41)
- Sema Kızılkaya Sever (1)
- Şiir (213)
- Arif Nihat Asya (1)
- Cafer Genç (5)
- Cahit Sıtkı Tarancı (1)
- Erdoğan Alkan (2)
- Fevzi Genç (3)
- Osman Acar (1)
- Ozan Arif (4)
- Rüştü Okyar (1)
- Sakin Öner Dr. (1)
- Salih Altun (1)
- SMMM (223)
- Söz Sırası Kandıralı Gençlerde (15)
- Sözlük (10)
- Şükrü Topallar (3)
- Taflan Koyu (13)
- Uğraş Çiftçi (1)
- Uzunhasanoğlu (20)
- Yaşanmış Kandıra hikayeleri (207)
- Yavuz Selim Demirağ (1)
- Yazım Kılavuzu (54)
- Bazı Kelime ve Eklerin Yazılışı (1)
- Birleşik Kelimelerin Yazılışı (1)
- Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler (1)
- Büyük Ünlü Uyumu (1)
- Deyimlerin, İkilemlerin ve Alıntı Kelimelerin Yazılışla (1)
- Düzeltme işareti (1)
- Hece Yapısı ve Satır Sonundaki Kelimelerin Bölünmesi (1)
- Kısaltmalar (1)
- Küçük Ünlü Uyumu (1)
- Noktalama İşaretleri (1)
- Sayıların Yazılışı (1)
- Ses, Harf ve Alfabe (1)
- Sesler ve Ses Uyumları (1)
- Sözlük TDK (38)
- Ünlü Düşmesi (1)
- Ünsüz Uyumu ve Ünsüz Düşmesi (1)
- Yabancı Özel Adların Yazılışı (1)
- Yunus Özen (1)
- Zafer İlkokulu (1966-1967) (21)
- Zafer İlkokulu (1966-1967) (1)
- Zeynep Gökçen (1)
Arşiv
- Kasım 2024
- Ekim 2024
- Eylül 2024
- Ağustos 2024
- Temmuz 2024
- Haziran 2024
- Mayıs 2024
- Nisan 2024
- Mart 2024
- Şubat 2024
- Ocak 2024
- Aralık 2023
- Kasım 2023
- Ekim 2023
- Eylül 2023
- Ağustos 2023
- Temmuz 2023
- Haziran 2023
- Mayıs 2023
- Nisan 2023
- Mart 2023
- Şubat 2023
- Ocak 2023
- Aralık 2022
- Kasım 2022
- Ekim 2022
- Eylül 2022
- Ağustos 2022
- Temmuz 2022
- Haziran 2022
- Mayıs 2022
- Nisan 2022
- Mart 2022
- Şubat 2022
- Ocak 2022
- Aralık 2021
- Kasım 2021
- Ekim 2021
- Eylül 2021
- Ağustos 2021
- Temmuz 2021
- Haziran 2021
- Mayıs 2021
- Nisan 2021
- Mart 2021
- Şubat 2021
- Ocak 2021
- Aralık 2020
- Kasım 2020
- Ekim 2020
- Eylül 2020
- Ağustos 2020
- Temmuz 2020
- Haziran 2020
- Mayıs 2020
- Nisan 2020
- Mart 2020
- Şubat 2020
- Ocak 2020
- Aralık 2019
- Kasım 2019
- Ekim 2019
- Eylül 2019
- Ağustos 2019
- Temmuz 2019
- Haziran 2019
- Mayıs 2019
- Nisan 2019
- Mart 2019
- Şubat 2019
- Ocak 2019
- Aralık 2018
- Kasım 2018
- Ekim 2018
- Eylül 2018
- Ağustos 2018
- Temmuz 2018
- Haziran 2018
- Mayıs 2018
- Nisan 2018
- Mart 2018
- Şubat 2018
- Ocak 2018
- Aralık 2017
- Kasım 2017
- Ekim 2017
- Eylül 2017
- Ağustos 2017
- Temmuz 2017
- Haziran 2017
- Mayıs 2017
- Nisan 2017
- Mart 2017
- Şubat 2017
- Ocak 2017
- Aralık 2016
- Kasım 2016
- Ekim 2016
- Eylül 2016
- Ağustos 2016
- Temmuz 2016
- Haziran 2016
- Mayıs 2016
- Nisan 2016
- Mart 2016
- Şubat 2016
- Ocak 2016
- Aralık 2015
- Kasım 2015
- Ekim 2015
- Eylül 2015
- Ağustos 2015
- Temmuz 2015
- Haziran 2015
- Mayıs 2015
- Nisan 2015
- Mart 2015
- Şubat 2015
- Ocak 2015
- Aralık 2014
- Kasım 2014
- Ekim 2014
- Eylül 2014
- Ağustos 2014
- Temmuz 2014
- Haziran 2014
- Mayıs 2014
- Nisan 2014
- Mart 2014
- Şubat 2014
- Ocak 2014
- Aralık 2013
- Kasım 2013
- Ekim 2013
- Eylül 2013
- Ağustos 2013
- Temmuz 2013
- Haziran 2013
- Mayıs 2013
- Nisan 2013
- Mart 2013
- Şubat 2013
- Ocak 2013
- Aralık 2012
- Kasım 2012
- Ekim 2012
- Eylül 2012
- Ağustos 2012
- Temmuz 2012
- Haziran 2012
- Mayıs 2012
- Nisan 2012
- Mart 2012
- Şubat 2012
- Ocak 2012
- Aralık 2011
- Kasım 2011
- Ekim 2011
- Eylül 2011
- Ağustos 2011
- Temmuz 2011
- Haziran 2011
- Mayıs 2011
- Nisan 2011
- Mart 2011
- Şubat 2011
- Ocak 2011
- Aralık 2010
Bağlantılar
- Kocaeli Aydınlar Ocağı
- Kocaeli Kandıralılar Derneği
- Göksu Özen
- Yunus Özen
- Bihter Gördü
- Süleyman Pekin
- Akça Koca Kültür Platformu
Son Yorumlar
- PROF.DR. ALİ OSMAN ÖZCAN AŞKI BIRAKIP GİTTİ – Aysel FERAH ÖZCAN için Emrullah Toprak
- Ömer Seyfettin’in "PİÇ" adlı kitabından güzel bir hikaye.. için Fahri
- Ömer Seyfettin’in "PİÇ" adlı kitabından güzel bir hikaye.. için FATMA
- Geceyi onaran mimar – Yunus ÖZEN için Hüseyin
- Neşe-i Sağlık TSM Korosunun konseri!.. için Hüseyin
- Neşe-i Sağlık TSM Korosunun konseri!.. için behance
- Ayasofya meselesi…; – Prof. Dr. Zeki PALALI için Mahmut Esat Ertekin
- Ayasofya meselesi…; – Prof. Dr. Zeki PALALI için Mahmut Esat Ertekin
- Kandıra Kaymaz Erikli köyünde 100. Yıl Cumhuriyet konferansları ve mevlid… için Adem
- Dört Parmak.. Rabia.. İlginç!.. için M. K.
- KANDIRA KAYMAZ ERİKLİ KÖYÜNDE 100. YIL CUMHURİYET MEVLİDİNE DAVETLİYİZ için Adem Arı
- Şehitlerimizin ruhu şad olsun.. için Ahsen Okyar
- Şehitlerimizin ruhu şad olsun.. için Ayip
- KANDIRALI SAHHAF RAİF YELKENCİ – Adem ARI için Adem Arı
- Ayasofya meselesi…; – Prof. Dr. Zeki PALALI için Dr. Azmi Güran. PhD, Prof.El.Eng. (UPenn)
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.