Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

27Eki/160

KALİTELİ YAŞAMDA SOSYAL MEDYA KULLANIMI – Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER

süleyman coşkunerKALİTELİ YAŞAMDA SOSYAL MEDYA KULLANIMI - Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
Kaliteli Yaşam Uzmanı

Artık öyle bir hale geldik ki, kendimizi sosyal medyadan uzak tutmamız imkansız hale geldi. Bıçağı, kesme ihtimaline rağmen nasıl kullanmaktan vazgeçemiyorsak; televizyonları zararlı yayınlarına ve radyasyonuna rağmen kullanmaktan nasıl vazgeçemiyorsak; bir takım zararlarına rağmen, sosyal medyayı da kullanmak zorundayız ve de kullanıyoruz.

Peki zararları neler?

Sürekli az da olsa radyasyon alıyoruz.
Birden bire karşımıza zararlı bir şeyler çıkıveriyor.
Adımıza korsan sayfa açılıyor, sayfa arkadaşlarımız çeşitli şekillerde taciz ediliyor veya zarara uğruyorlar.

Anlamsız, seviyesiz ve belki de gereksiz siyasi ve sportif tartışmalar bazen kantarın topuzunu kaçırabiliyor.

Ne yazık ki, bazıları özel kavgalarını sosyal medyada yapmaktan çok hoşlanıyor ve sayfa arkadaşlarını ifrit edip, çileden çıkarabiliyorlar.

Kendisini tutamayan bazı öfkeliler, kendi özel kavgalarını sayfasına taşıyor, gereksiz ve izinsiz zamanımızı ve iyi niyetimizi çalıyorlar.

Bazıları enaniyet ve kibirlerinin önüne geçemiyor ve sayfasını gösteri yeri olarak kullanıyorlar.
Bazılarının paylaşımları kendilerine göre çok afilli olduğu için, sayfa arkadaşları tarafından beğenilmekte ve yorum yapılmakta gecikildiği ve unutulduğu zamanlarda, küplere binip, arkadaşlık temizliği yapacaklarına dair tehditler savurabiliyorlar ne yazık…

Peki hiç mi faydası yok?

Elbette ki, yerinde ve kaliteli kullanabilenler için sayısız faydaları var. Onun için ki, kullanmaktan kendimizi alamıyoruz. Zaman zaman izin istesek de, sayfamızı askıya alsak da, birisine kızsak da, yorulsak da; yorgunluğumuz geçtikten sonra, öfkemiz dindikten sonra, iznimiz bittikten sonra, yine soluğu sosyal medyanın başında alıyoruz.

Çok hızlı olması ve kısa sürede birçok kişiye dağıtılabilme imkanın olması, sosyal medyanın en güzel taraflarından. Yazdığımız, ürettiğimiz, bulduğumuz yazıları, şiirleri, resimleri, güzellikleri, anlamlı günleri, duyurulması gereken önemli bilgileri, çok kısa bir sürede arkadaşlarımıza ulaştırabiliyoruz.

Üretmesini ve paylaşmasını sevenler için, yeni üretimler yapmaya zorlayarak, beynimizin sürekli çalışmasını sağlaması da diğer bir üstün yönü.

Oldukça anlamlı ve faydalı videoların, yazıların, resimlerin paylaşılması, sayısız yararlar sağlamaktadır. Bazı videolar üç dakikada, ulaşılmaz bilgi ve belgeleri bizlerle paylaşabilmektedir.

30-40 yıl önceki okul arkadaşlarımızı, asker arkadaşlarımızı, eski komşularımızı vb. yitikleri bulmada, sevgi ve muhabbet paylaşımlarını süper lüks yapmada çok önemli bir rol üstleniyor.
Yazma, düşünme, muhakeme, analiz ve tahlil yapma yeteneklerimizi geliştiriyor.

Fotoğraf çekme, video hazırlama, sanat icra etme, gibi özellikli konularda melekelerimizin gelişmesine son derece yardımcı oluyor.

Eski ve yeni arkadaş ve meslektaşlarımızla gruplar kurarak, çok uzaklardan dahi, sanki masa başındaymışız gibi sohbet ve muhabbet imkanı tanıyor.

Görüldüğü gibi, sosyal medyanın yararları, zararlarından kat be kat fazladır. Kullanma yoğunluğumuz ve arzumuz da bu görüşümüzü desteklemektedir. Yorulan dinleniyor, kızan bir müddet ara veriyor, kavga edenin öfkesi diniyor ve sessizce ve çaktırmadan bazen gönüllü, bazen kerhen kendini sayfasında buluveriyor.

Çünkü aklı başındaki hiç kimse, bu büyük oyunun dışında kalmak istemiyor ve rolünü başkasına kaptırmamaya çalışıyor.

Her bireyin sosyal medyayı kullanma amaç ve hedefi farklıdır. Kimisi üretir paylaşır, yararlı olmak ister. Kimisi, başkalarını izleyerek açık arar ve kendince daha iyiye ulaşmak için güya yüksek kaliteli eleştiriler yapar. (Genellikle kavganın başlangıcı). Kimisi, güzel resim ve videoları yakalayıp, paylaşıp onure edilmek ister.

Amacımız ne olursa olsun, sosyal medyayı dört dörtlük kullanmaya ne zamanımız, ne de imkanımız yeter. Herkes önceliklerinin ve beklentilerinin peşindedir. Beğeni, gülen yüz, mükemmel butonu, günaydın-iyi pazarlar nidalarının sayıları, sosyal medyanın olumlu, etken ve kaliteli kullanıldığının ölçüleri değildir.

Onun için, bazılarının “sayfamdaki arkadaşların bazıları beni hiç tınmıyor. Yakında iyi bir temizliğe başlayacağım” diye kibar ve bıyık altından tehditler savurması, fayda yerine olağanüstü zararlara gebedir. Sen silersen birileri de gelir seni siler…

“İyi insanlarla, seni sevenlerle, pozitiflerle sosyal medyada oynamak; her kişinin işi; kötü insanlarla, sorun üretenlerle, yetersizlerle, enaniyet sahipleri ile, negatif düşüncelilerle sosyal medya oyununu başarı ile oynayabilmek ise, ER kişinin işidir”.

Selam, sevgi ve dularımla. Allah’a (cc) emanet olunuz.
24 Ekim 2016 Saat: 13.30 Antalya

https://www.facebook.com/groups/1096740040376315/permalink/1322194904497493/

 

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.