TEKME – Süheyl ÇOBANOĞLU
TEKME - Süheyl ÇOBANOĞLU RUBASAM Bşk. V.
İstanbul’da otobüsle yolculuk yapan şortlu bir bayana tekme atan müptezelin teki, yakalandıktan sonra bu işten sıyıracağından emin olduğundan, toplumla alay eder gibi arsızca sırıtarak çıkınca ülkem ve Türk Kadını adına çok üzülmüştüm. 2 Mart 2014 tarihinde “cebir veya tehdit kullanarak, yaşam tarzına ilişkin tercihlere müdahele”eylemleri Türk Ceza Kanununda yapılan değişiklikle “suç” haline getirildiği halde, bu şahsın suçu “basit yaralama” kapsamında değerlendirildiğinden, serbest bırakılmıştı. Fakat kamuoyunda tepkiler yükselince TCK’nın 216. Maddesine göre“halkı kin ve düşmanlığa sevketmekten” tutuklanarak cezaevine konuldu...
Utanmaz adam savcılıktaki iafdesinde, “giyimini beyenmediğimi döverim, her şey islam hukukuna göre...” derken içimi bir kasvet bastı. Ne oldu da güzelim Türkiye’miz bu kadar ilkel bir seviyeye düştü!!! Bu “tekme” aslında tüm kadınlarımıza atılmıştır... O nedenle peşini bırakmamak ve hakettiği cezayı her ne olursa olsun mutlaka vermek şarttır.
Türkiye’de hukukun işlemediğinden, adaletin olmadığından, yargının siyasallaştığından, hakimlerin vicdanı ile cüzdanı arasında sıkıştığından bahsedilirdi genellikle vatandaşlar arasında. Bu konuşmalara son zamanlarda bir de tarikat-cemaat ve FETÖ tartışmaları eklenir oldu. Basından izlediğim kadarıyla 15 Temmuz darbe girişimi sonrası neredeyse mevcut hakimlerin yarısı meslekten çıkarıldılar... Durum söylentiyi aşıp gerçekten de vahim bir boyuta ulaşmış demekki...
EĞİTİM
Yıllardır çözülemeyip artan eğitim sorunlarının yanında bir çok okulun imam hatibe çevrilmesiyle Türkiye’nin hangi sorunu çözülecek bilemiyorum. Dindar ve kindar nesil yetiştirmek uğruna geldiğimiz nokta vahim...
Dünya Bankasının 2015 tarihli “İnsani Gelişim Raporun”nun eğitim bölümünde İran dünyada 69. Sıradayken Türkiye 72. Sıradaymış. BM’nin 2015 raporunda “okuduğunu anlama” dalında Türk öğrencilerin puanı 475’tir, Koreli öğrencilerin puanı 536’dır. Matematikte Türkiye 448, Kore 554’tür. Fende Türkiye 463, Kore 536’dır.(1)
Lise ve üniversiteye yükseldikçe öğrenci başarı seviyesinin gittikçe düştüğü ve başarısızlığın arttığı da aynı yazıda ifade ediliyor.
Bu nedenle eğitimi siyasi, kişisel, cemaat, tarikat, din-mezhep bağlamında değil bilimsel kriterle olması gerektiği gibi yapmak zorundayız ki yukardaki gibi benzer bir sürü acı olay karşımıza çıkmasın.
EĞİTİM’de SİLAHLI RANT SAVAŞLARI
Binbir emekle yetiştirip hayata hazırlanmaları için okula gönderdiğimiz çocuklarımızı emanet ettiğimiz iki servis firmasının çocukların gözü önünde rant uğruna silahlı çatışmaya girmişler. Eğitimimiz sadece öğrenim kalitesi açısından değil, her yönden dökülüyor. Okul değil sanki teksas... Tabi kişiye yönelik suçları önemsemez ve suçluyu toplumla alay eder gibi serbest bırakırsanız olacağı budur...
Her konuda üst akıl, yabancı parmağı, dış güçler, etki ajanları aramak yerine biraz da aynaya baksak da gerçekleri görsek daha iyi olmazmı?
K A Y N A K................:
(1) Taha AKYOL....Hürriyet Gazetesi
http://www.rubasam.com/ArticleDetail.Asp?AID=1512&Title=TEKME
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.