Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

12Haz/160

MEŞGULİYET TERAPİSİ NEDİR Kİ? – Şerif SİMAVİ

13435413_10207946398012325_8662678725309824816_n   MEŞGULİYET TERAPİSİ NEDİR Kİ? – Şerif SİMAVİ

“Fe iza ferağte fensab. Ve ila rabbike Ferğab.”
Böyle buyuruyor Kur’an.
Ne demek mi?
“Öyle ise, bir işi bitirince diğerine başla!
Ve yalnızca Rabbine yönel.”
Evet, böyle diyor fıtrat kitabı.
Bu kitabın tebliğcisi Yüce Elçi de,
Kıyametin kopmasına şahit olsak bile, elimizdeki fidanın dikilmesini, meşgul olmayı, iş yapmayı,
üretmeyi tavsiye ediyor.
Meşguliyet terapisini anlatan birçok örnek vardır.
Meselâ; bataklıklarda çoğalan sivrisinekler.
Onlar, akan, hareket halinde olan sularda üreyemezler.
Nerede sabit, durağan bir su varsa, oraya tohumlarını atarlar.
Tıpkı bunun gibi, zihinsel hareket halinde olan, kendini, bedenen ve zihnen sürekli meşgul eden
insanın zihninde, hiçbir dert kalmaz; böylesi bir zihinde sivrisinekler yuva yapıp çoğalamaz.
Küçük küçük problemlerin, sarmaşık gibi bünyemizi sarmasını istemiyorsak, sivrisineklerin zihnimizde yuva kurup kendimizi perişan etmesinden kaçınıyorsak, kendimizi her daim meşgul edelim; bir işten kopunca veya yorulunca hemen bir başka işe koşalım!
Bu bağlamda Nobel ödüllü,
100 yaşını aşmış İtalyan bilim kadını, fizyolog Rita-Levi Montalcini ile 98 yaşında yapılan uzunca bir söyleşiden şu cümleleri okuyalım mı?
-Emekliye ayırmadınız mı kendinizi?                                                                                     - Asla! Emeklilik beyni harap eder.
Bunu yapan birçok kişi dünyayı terk ettiler.
Emeklilik, beyni öldürür, hasta eder.
- Beyniniz nasıl çalışıyor?
- Tam 20 yaşımdaki gibi.
Arzu ve yeteneklerimde hiçbir fark görmüyorum.
Yarın tıbbi bir kongreye katılacağım.
- Ama genetik bir sınırı da yok mu bunun?
- Hayır. Beynim henüz yaşlanmadı.
Kaçınılmaz olarak vücudumda kırışıklıklar var, ama beynimde değil.
- Peki nasıl oluyor bu?
- Nöronlarla ilgili önemli bir esneklikten yararlanıyoruz:
Nöronlar ölmüş olsalar bile, kalanlar görevlerini sürdürebilmek için yeniden organize olurlar,
ancak yine de onları uyarmak gerekir.
- Bunun olacağını söyler misiniz?
-Arzu etmeye devam ediniz, beyninizi faal tutunuz, onu çalıştırınız, bu suretle asla bozulmaz…”
Evet, işte böyle. Şayet meşguliyet terapisiyle kendimizi tedavi etmezsek, bizi psikologlar
veya doktorlar tedavi etmek zorunda kalır.
Ya biz, bizzat kendimizle meşgul olacağız, ya da, uzmanlar bizimle ilgilenmek zorunda kalacaktır. Ne dersiniz

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.