Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

10Şub/160

Geleneksel Türkiye-Rusya Dostluğu Bozuldumu -Prof.Dr. Tuncay GÜLOĞLU

tuncay güloğluGeleneksel Türkiye-Rusya Dostluğu Bozuldumu -Prof.Dr. Tuncay GÜLOĞLU tguloglu96@yahoo.com

Geçtiğimiz Kasım ayında Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus uçağının düşürülmesi sonucu Türkiye-Rusya ilişkileri gergin bir döneme girdi. Olaydan sonra Rusya Türkiye’ye karşı açıkça düşmanca bir tavır içine girdi ve ilk olarak Türk ürünlerine ambargo koyarak tepkisini gösterdi.

Diğer taraftan Türkiye’de kamuoyunda ferdi veya organize olarak çeşitli reaksiyonlar ortaya çıktı. Özellikle bazı kişi ve gruplar Rusya’nın resmi söylemini referans alarak yetkilileri suçladılar ve gereksiz yere Türkiye-Rusya ilişkilerinin bozulduğunu iddia ettiler.

Meselenin romantik yanını bıraktığımızda aslında tarihi süreçte Türkiye-Rusya dostluğunun 500 yıllık tarih içinde 50 yıllık süreyi bile kapsamadığını görürüz. Yani birilerinin bahsettiği gibi geleneksel Türk-Rus dostluğu söz konusu değildir.

1547 yılında küçük Moskova Dükalığının Korkunç İvan tarafından Çarlık Rusya’sına dönüştürülmesiyle başlayan süreçte Rus Çarlığı ve Osmanlı Devleti 400 yıla yakın bir zaman mücadele halinde olmuştur. Önce Rusların Kırım Hanlığını ele geçirme politikası ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Kırım’ı himaye etmesi savaşlara neden olmuş ancak Osmanlı-Rus mücadelesi Rusların 1792’de Kırım’ı topraklarına katmasıyla da bitmemiştir. Milyonlarca Tatarı Osmanlı topraklarına göçe zorlayan Ruslar boğazlara hakim olma ve sıcak denizlere inme sevdasına düşmüşler ve bu konuda en büyük engel gördükleri Osmanlı ile sürekli savaşmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu ile 30’a yakın savaşa giren Ruslar sivil halka da acımasız davranmışlardır.

Tarihe “93 Harbi” olarak geçen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında Tuna’yı geçen Rus Ordusu Balkanlarda soykırım başlatmış milyonlarca Müslüman bu soykırımdan kaçarak Anadolu’ya sığınmıştır. Unutulmamalıdır ki Balkanlarda ve Kafkaslarda Rusya’nın uyguladığı sürgün ve soykırım politikaları sonucu Türkiye topraklarına sığınanların torunları bugünkü Türkiye nüfusunun %20’sinden fazlasını oluşturmaktadır. Bahsi geçen savaşlarda şehit düşen askerleri düşündüğümüzde ise neredeyse Türkiye’de her ailenin atalarında Rus savaşlarında şehit düşmüş bir birey vardır diyebiliriz. Bu nedenle Osmanlı döneminde Rusya için genellikle “Moskof” tabiri kullanılmış, halk arasında da “Ayıdan post Moskoftan dost olmaz” sözü yerleşmiştir.

Osmanlılar ile Rusların son büyük savaşı 1.Dünya Savaşıdır. 1915’ten itibaren Doğu Anadolu ve Kafkaslarda şiddetli savaşlar olmuş, 1917 yılında Çarlık Rusya ve 1923’te Osmanlı İmparatorluğu tarih sahnesinden çekilmişlerdir.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin dostane olduğu yakın tarihte sadece iki dönem olmuştur. İlk olarak Rusya 1920-1923 Kurtuluş Savaşı döneminde Ankara hükümetini desteklemiş maddi destek sağlamıştır. Bu dönemde Lenin Rusya’sı Türkiye’nin de komünizm etkisine gireceğini düşünmüş ve bu yöndeki hareketleri desteklemiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyetini kuran kadronun Sovyet sistemine sıcak bakmaması ve batıyı tercih etmesi ilişkileri mesafeli hale getirmiştir.

Özellikle İkinci Dünya Savaşının bitimiyle beraber Doğu Avrupa’ya da hakim olan Sovyetler Birliği Türkiye’den Kars ve Ardahan’ı talep etmiş ayrıca boğazlar bölgesinde üst kurmak istemiştir. Türkiye’nin NATO’ya girmesiyle bu istekleri frenlenen Sovyet Rusya, Soğuk Savaş Döneminde “rejim ihraç etme” hedefine yönelmiş 1950-1980 arasında Türkiye Cumhuriyeti muhaliflerinin ve terör örgütlerinin en önemli merkezi Moskova olmuştur.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin dostane olduğu ikinci dönem ise 1991 yılında Sovyetlerin dağılmasından sonra başlayan dönemdir. Bu dönemde ekonomisi krize giren Rusya’nın en önemli ticari ortaklarından birisi Türkiye olmuş, askeri ve ekonomik açıdan zayıf olan Rusya Türkiye ile dostane ilişkileri geliştirmeyi tercih etmiştir. Ancak 2000’lerden sonra Rusya’nın ekonomik olarak giderek güçlenmesi, son olarak Suriye ve Ukrayna krizleri ile Rusya’nın Kırım’ı işgali tekrar Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmiştir.

NATO üyesi bir Türkiye’ye her zaman şüphe ile bakan Putin Rusya’sı Türkiye’ye karşı geleneksel düşmanlık politikasına geri dönmüştür. Geleneksel Türkiye-Rusya dostluğunun bozulmasında bahsetmemiz mümkün olmamakla beraber eski duruma yani geleneksel Türkiye-Rusya düşmanlığına geri dönüldüğünü söylemek daha doğru olacaktır.

Gelinen noktada Türkiye-Rusya dostluğu yine başka bir bahara kalmıştır.

 

 

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.