AKILSIZ, İRADESİZ VE VİCDANSIZ ROBOT ÜRETEN MERKEZLER – Ruhittin SÖNMEZ
AKILSIZ, İRADESİZ VE VİCDANSIZ ROBOT ÜRETEN MERKEZLER - Ruhittin SÖNMEZ
Son günlerde sosyal medyada karşıma çıktığı için okuduğum bazı yaşanmış cinayet hikayeleri yazıdaki başlığı attırdı bana. Bu olayları okudukça “Narin cinayeti” ve köylülerin cinayeti gizleme çabasını anlamlandırmak daha kolay oluyor.
İlk hikaye Rufai tarikatına bağlı İsmail Hikmet Öncel’in 2006 yılında öldürülmesi olayı. Fethi Yılmaz’ın “Katli Vacip” kitabında anlatılan cinayeti Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, “Cesedin başında göbek atan tarikat” başlıklı yazısında köşesine taşımış.
Katledilenin de katledenin de “imanlı Müslüman kardeş” olduğu cinayetin özeti şöyle:
Mürit İsmail Hikmet Öncel karısı ile kavga eder. Kavga sebebi karısı ile şeyhi arasındaki duygusal ilişkiyi öğrenmesidir. Bu aşamadan sonra eşiyle ve şeyhiyle ters düşen müridin öldürülmesi kararını veren şeyh “manevi bir emir” diyerek müridi de olan kardeşini ve bir başka müridini görevlendirir.
Bu iki kişi maktule 15 kurşun sıkıp bir çukura gömerler. Aynı günün akşamında “şeyhin diğer kardeşinin kına gecesi kutlaması ertelenmez. Arka bahçede İsmail Hikmet’in cesedi soğurken, bağ evinde oyun oynanır.”
Bu dergaha girerken cinayeti işleyen iki kişinin de daha iyi bir Müslüman olmak niyetinde olduklarından eminim. Fakat orada aldıkları eğitim gereği aklını, iradesini ve vicdanını şeyhin kapısında bırakıp huzura çıktıkları için cinayet talimatını sorgulamaksızın yerine getirmişlerdi.
Sonrasında yapılan yargılamada şeyh delil yetersizliğinden beraat ederken iki katil müebbet hapse mahkum oldu. Ancak bu kararı veren hakimlerden biri 15 Temmuz’un ardından önce görevden alındı, sonra tutuklandı, 2019’da FETÖ üyeliğinden ceza aldı. Heyetin diğer hâkimi de FETÖ gerekçesiyle ihraç edildi.
Barış Terkoğlu bu gelişmeleri “Tarikatların suçlarını FETÖ’nün temizlediği, FETÖ’den boşalan yerlere diğer tarikatların geldiği döngü, yeni bir aşamaya geçmişti” diye yorumlamış.
Ali Aydemir’e; “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 4 ( 01 Ocak 2022-31.12.2023)” kitabı
24 Eylül 2024 Salı / İş insanı Ali Aydemir’e; “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 4 ( 01 Ocak 2022-31.12.2023)” kitabını takdim ettim.
Hikmet Değer amcamız beyefendiye rahmet
25 Eylül 2024 Çarşamba / Hikmet Değer amcamız beyefendiyi tanımaktan büyük mutluluk duydum.
Bugün aramızda değil, Allah rahmetini lütfetsin..
Oğlu Prof. Dr. Orhan Değer hocamı da kitap için tebrik ediyorum. Sağlık ve huzur içinde yengemiz hanımefendi ile birlikte uzun ve verimli yıllarının devamını diliyorum.
Adile Şensoy’a; “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 4 ( 01 Ocak 2022-31.12.2023)” kitabı
24 Eylül 2024 Salı / Eğitimci Adile Şensoy Hanımefendiye; “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 4 ( 01 Ocak 2022-31.12.2023)” kitabını takdim ettim.
Dr. Oktay Taşolar’a “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 4 ( 01 Ocak 2022-31.12.2023)” kitabı
24 Eylül 2024 Salı / Dr. Oktay Taşolar hocama “İNSANA DOST, FİKRE DOST – 4 ( 01 Ocak 2022-31.12.2023)” kitabını takdim ettim.
ERGENLİKTE KİMLİK BUNALIMI VE KİMLİK KARMAŞASI NEDİR ? – Psikolog Dr. Pınar AYDOĞDU ARSLAN
ERGENLİKTE KİMLİK BUNALIMI VE KİMLİK KARMAŞASI NEDİR ? – Psikolog Dr. Pınar AYDOĞDU ARSLAN
Kimlik Bunalımı, özellikle ergenlik döneminde kendini gösteren ruhsal dengenin bozulduğunu anlatmak için kullanılan bir terimdir. Kimlik Karmaşası ise içinde bulunulan dönemin belirsizliğinin, bocalamanın, çalkantılı süreçlerin genç ve ergen üzerinde devam etmesi ve sosyal ortamlarda aile içinde ciddi uyumsuzluğun ortaya çıkması ve bunun sonucunda da kimlik oluşturamaması olarak tanımlanır.
Ergenlik, kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle 11 ile 14 yaşlarında başlar. Zihinsel sosyal, fizyolojik, cinsel, toplumsal ve benlik kavramlarında ciddi değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Çocuk tüm bu değişiklikler ile kendini tanımaya çalışır. ‘‘Ben kimim, ben ileride ne olmak istiyorum, ben nereye doğru gidiyorum, beni ben yapan kişisel özelliklerim neler?’’ gibi temel sorulara cevap bulmaya çalışır.
Bugün, Saat: 21.00’de…
Sevgili Mehmed Veysi Dörtbudak Hocamız diyor ki!,
Her ayın son salı günü Uluslararası Mevlana Vakfı'nın YouTobe kanalında yaptığımız MESNEVÎ'DEN GÖNÜLLERE başlıklı, Mesnevî-i Şerif sohbetlerine 24 Eylül 2024 Salı akşamı saat 21:00'de başlıyoruz.
İlgi ve teşriflerinizi…
BEŞAR ESAD İLE GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ – Ruhittin SÖNMEZ
BEŞAR ESAD İLE GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ - Ruhittin SÖNMEZ
AKP’lilerin “asrın dünya lideri” diye anmayı sevdiği Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan Suriye ve Esed
politikasında U dönüşün en keskin virajını almak üzere.
Rusya’nın da desteklediği şekilde, “ilişkileri normalleştirme” adımlarını atmaya devam ediyor.
30 Haziran 2024’te “SAYIN ESED’le geçmişte nasıl yaptıksa ailece görüşebiliriz” mesajı vermişti.
Erdoğan, BM toplantısına gitmeden önce, yine benzer bir açıklama yaptı: “Biz, bu konuda çağrımızı yaptık. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için BEŞAR ESAD ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız. Halkı
Müslüman iki ülke olarak artık bu birlikteliği, beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz.”
Daha önce “katil” dediği, iktidardan devirmeye çalıştığı biriyle görüşmek için şimdi bu kadar rica minnet etmeyi yadırgamış olabilirsiniz. Bir “dünya lideri” için bu edilgen çağrı üslubunu “rencide edici” bulabilirsiniz. “Katil Esed’in” üstten almasından rahatsız olabilirsiniz. Ama “yenİ Türkiye’de” bunlara alıştık.
O kadar alıştık ki, bir sözde gazetecinin, büyük zararlara yol açan çelişkili dış politika tavırları için, “Erdoğan doğru yerde, doğru zamanda doğru tavır ortaya koyuyor. Bu da onun lider özelliklerinden biri” demesine de şaşırmadık. Çünkü “patlıcanın değil padişahın dalkavuğu olan” gazetecilere de alıştık.
Suriye politikasındaki büyük yanlışları çokça eleştirdim. Fakat normalleşme çabası için “zararın neresinden dönülürse kârdır” görüşündeyim.
Çardağımız da özel akşam…
12 Eylül 2024 Perşembe / Kocabayramlar da özel bir akşam.. Küçük kına neşeli bir şekilde sürüyor.
İlker Altınten ve dünüşüleri ve komşularımızla beraberiz…