Kocabayramlar’da fındık hasadı devam ediyor.
18 Ağustos 2024 Pazar / Kocabayramlar’da fındık hasadı devam ediyor.
Kandıra Kocabayramlar Köyü’nde fındık hasadı devam ediyor. Fındık sezonunu kazasız-belasız sürdürmenin mutluluğunu yaşayan Kocabayramlar’da kuraklığın sebep olduğu yanık ve boş olan fındıklar randımanı düşürüyor.
Abdullah Köktürk Kocabayramlar da!…
14 Ağustos 2024 Çarşamba / Çardağımızın bu akşamki misafiri Abdullah Köktürk Başkanımız..
Akşam İzmit’e dönüş öncesi uğradı. Güzel bir sohbet oldu. Özlemişiz..
Gençlere iki cihan saadeti dilerim…
Kocaeli Kandıralılar Derneği 15. dönem Başkanımız Sinan YOLCU'nun kıymetli evladı Beyzanur ile Muhammet kardeşlerimizin İzmit Tepeköy Düğün Salonundaki cemiyetlerine katılan yöneticilerimiz..
Çiftimizi tebrik ediyor, YOLCU - ALTINTAŞ ailelerine hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye Muhtarlar Derneği Kandıra Şubesinde..
29 Temmuz 2024 Pazartesi / Salim Yaşar Başkanlığındaki Kocaeli Kandıralılar Derneği Kandıra’da ziyaretlerde bulundu.
11 Ocak 1994 tarihinde kurulan Kocaeli Kandıralılar Derneğinin 16. Başkanı olan Salim Yaşar, Türkiye Muhtarlar Derneği Kandıra Şubesini ziyaret etti.
Salim Yaşar’ın Dernek çalışmaları ile ilgili bilgi verdiği Kocaeli Kandıralılar Derneğinin Kandıra ziyaretine; Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Bayrak ve İş insanı Recep Yıldız, Yönetim Kurulu üyesi SAU Öğretim Görevlisi Adem Arı, Denetim Kurulu Başkanı Ahsen Okyar ve Denetim Kurulu üyesi İbrahim Üzmez katıldı.
Sıla-i Rahim: Akrabalık Hukuku ve ahlakı – Fahri SAĞLIK
Sıla-i Rahim: Akrabalık Hukuku ve ahlakı - Fahri SAĞLIK
İslâm dini aile fertleri ve akrabalar arasındaki sosyal statü ve roller ile onların yetki ve sorumluluklarını ayrıntılı bir şekilde orta koymuş ve aile büyüklerine karşı saygı, sevgi ve hürmeti, akrabalara karşı ilgi ve alakayı Yüce Allah’a yapılan kulluk ve ibadetlerle eşdeğer tutmuştur. Böylece akrabalarla ilişkiler konusu hem din ve ahlâkın hem de hukukun temel konuları arasında yer almıştır.
İslâm dini akrabalık bağlarıyla bağlı olan kişileri birbirlerine karşı derin bir sevgi, saygı, merhamet, yardımseverlik ve fedakârlık içerisinde birbirlerinin sevinç ve kederlerini paylaşan vefalı hısımlar olarak kabul etmiştir. İslâm dini akrabalığın kan, kayın/sıhrî ve süt emzirme olmak üzere üç yolla meydana geldiğini kabul etmiş, evlat edinme yolunu ise meşru bir akrabalık yolu olarak benimsememiştir.
Akrabalık bağı, bu vasfı taşıyanlara karşılıklı birtakım hak ve vazifeler yükler. Bu hak ve sorumluluklara “akrabalık hukuku” denir. Kur’an-ı Kerîm ve hadis-i şeriflerde akrabalık bağlarının karşılıklı ziyaret, haberleşme, maddî ve manevi yardımlaşma gibi çeşitli yollarla korunması ve güçlendirilmesi istenmiş ve akrabalar arasındaki bu ilişkiye dinî-ahlâkî bir tabir olarak “sıla-i rahim” adı verilmiştir. Sıla-i rahim terim olarak, akrabalık bağlarını yaşatma, akrabalarla ilişkiyi sürdürme, haklarını gözetme, onlara ilgi gösterme, iyilik ve yardımda bulunma, ziyaret etme gibi anlamlara gelir.
Kur’an-ı Kerîm’de Allah’a saygısızlıktan ve akrabalık haklarına riayet etmemekten sakınılması konularında şöyle buyurulmuştur: “Allah'a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lânet onlara, yurdun kötüsü (cehennem) de onlaradır.” (Ra’d Suresi, 25)
SESİMİ DUYAN VAR MI?
SESİMİ DUYAN VAR MI?
Yaşadığımız o büyük afetin 25.yıl dönümündeyiz.
Unutmak geçmişe ve geleceğe ihanettir.
Vîraneye dönmüş bir şehir,harabeye dönmüş gönüller,ölüm kokan sokaklar ve de enkaz altındakilere sesini duyurmaya çalışan çığlıklar!
Yirmibeş yıl geçti aradan ama; acı hep taze kalıyor ve yüreklerimizi yakmaya devam ediyor.
17 Ağustos 1999 Deprem felaketinde yitirdiğimiz binlerce canı bir kez daha hayırla ve rahmetle anıyoruz.
Mustafa Küpçü üstat bugün köşesinde paylaşmış…
Mustafa Küpçü üstat bugün köşesinde paylaşmış…
BUGÜN 25 YAŞIMA GİRDİM!
Yaşadığımız 17 Ağustos 1999 depreminde her saniye ölümü gördüm, yaşadım.
Kurtuluşumuz mucizeydi. ikinci kez yaşama tutunma olanağı buldum.
ANCAK; O GÜNDEN BU GÜNE CİDDİ ÖNLEMLER ALMAYAN, ALAMAYAN, YALNIZCA "RANT" YANİ KOLAY VE GILLI GIŞLI YOLLARDAN ZENGİN OLMA HIRSI İÇİNDEKİ YAMYAMLARA YENİLDİK! 6 ŞUBAT DEPREMİ SON KANITTIR.
YENİ FELAKETLERE AĞLAMAK YERİNE, "YAŞAMA HAKKIMIZA" SAHİP ÇIKALIM.
YİTİRDİĞİMİZ TÜM İNSANLARIMIZA SAYGIYLA...
Neslihan hanım dikkat!…
13 Ağustos 2024 Salı / Fahriye – Muhammet Altınten bahçesinde lavabo önünde Seçil Sözer tarafından çekilen fotoğrafımız…
Usta sanatçı Seçil kardeşimizi tebrik ederiz…
Kafamdaki ameliyat yerini bile göremedik… Sağolsun…
İlke Sözer kardeşimin hazırladığı
1 Ağustos 2024 Perşembe / İlif İlke Sözer sevgili yeğenim… Elleri ile hazırladığını görüyorsunuz… Kurumakta..
Ergün Bayram’ın sebze bahçesi…
Şefik Kaplan 1962-1967 dönemi Kandıra Zafer İlkokulu sınıf arkadaşım
29 Temmuz 2024 Pazartesi / Şefik Kaplan 1962-1967 dönemi Kandıra Zafer İlkokulu sınıf arkadaşım..
İyi bir klarnet üstadı… Rutin hayatını Kandıra orta çarşıda sürdürüyor…
Sağol Şefik kardeşim…
SPORDA VE EKONOMİDE BAŞARISIZLIK – Ruhittin SÖNMEZ
SPORDA VE EKONOMİDE BAŞARISIZLIK - Ruhittin SÖNMEZ
2024 Paris Olimpiyatları’ndan Türkiye 40 yıl sonra ilk defa altın madalyasız döndü. Ülkemizi temsil eden sporcularımız sadece 3 gümüş ve 5 bronz madalya alabildi ve oyunları 64’üncü sırada tamamladık.
Oysaki, 2020 Tokyo Olimpiyatlarında, 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplamda 13 madalya kazanmıştık. Ülke sıralamasında 35.inci sırada yer almıştık.
Sporun başındaki zat bile açık başarısızlığı inkar edemedi Yapılan eleştiriler üzerine Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye’nin “spor federasyonlarına bunun hesabının sorulacağını” söyledi.
Nüfusumuz ve ekonomimizin büyüklüğü gibi ölçütleri dikkate alırsak Türkiye’nin Olimpiyatlarda madalya
sıralamasında ilk 20’ye girmesi gerekirdi. Küçücük ülkelerin aldıkları madalyalarla Türkiye’yi geçmesi
utanç verici. Mesela nüfusu 3-5 milyon olan ülkelerden Çekya, Sırbistan, Bulgaristan, Gürcistan 3’er altın madalya kazandı.
Kardeş Özbekistan 8 altın, 2 gümüş, 3 bronz madalya ile 13’üncü sırada… Kardeş Azerbaycan ise 2 altın,
2 gümüş ve 3 bronzla 30’uncu sırada yer alarak bizi sevindirdiler.
Türkiye’nin ilk 20’ye girmesi hayalimiz bir yana 64. sıraya gerilememiz büyük hayal kırıklığı yarattı.