ÜRKİYE VE BULGARİSTAN’DA HUKUK VE REFAH İLİŞKİSİ – Ruhittin SÖNMEZ
TÜRKİYE VE BULGARİSTAN’DA HUKUK VE REFAH İLİŞKİSİ - Ruhittin SÖNMEZ
“Hukuk devleti talebi” sadece aydın kesimi ilgilendiren soyut ve felsefi bir konu değildir. Doğrudan ülkenin ve insanların refahını ilgilendirir. Bu yüzden zaman zaman “ne kadar hukuk o kadar refah” mesajlı yazılar yazıyorum.
Bu yazdıklarımın önemini kısa bir gezi yaptığım Bulgaristan’da daha iyi anladım. Bu gezi esnasında çeşitli gözlemler, görüşmeler ve okumalar yaptım. Bulgaristan hakkında öğrendiğim bazı bilgileri özetliyorum:
Bulgaristan Avrupa Birliği üyesi ve AB’nin vizesiz seyahat bölgesi Schengen’e dahil bir ülke. Fakat “Bulgaristan’da yaygın yolsuzluk önemli bir sosyoekonomik sorun. Bulgaristan AB’de en çok yolsuzluk olan ülkelerin başında gelmekte.
Ülke ayrıca nüfusun 1990’dan bu yana her yıl azalması sorunu nedeniyle demografik bir krizle karşı karşıya. 1988’de yaklaşık 9 milyonu gören ülke nüfusu şu anda 6 milyonun birazcık üzerinde.”
Araştırmalara göre dünyada nüfusu en fazla azalan ülke Bulgaristan. 2050’ye kadar nüfusunun dörtte birini daha kaybedeceği hesaplanıyor. Şu anki trend devam eder ise Bulgaristan'ın nüfusu bu yüzyılın sonunda 3 milyonun altına düşecek.
Şu anda resmen 6 milyonun üzerinde olduğu bildirilen nüfus gerçekte 6 milyonun da hayli altında imiş. Çünkü “bazı siyasi amaçlar yüzünden” ölen kişilerin hepsinin nüfustan kaydı düşülmezmiş.
Bulgaristan, gezilerimde gördüğüm kadarıyla, cennet gibi tabiata sahip bir ülke. Müthiş verimli topraklara sahip, yemyeşil bir ülkenin bu kadar göç vermesi akıl alır gibi değil. Tek izahı kötü yönetim olabilir.
Nüfusun neredeyse üçte birinin kaybı korkunç bir durum. Bunun iki temel sebebi var: İlki doğurganlığın azalması, ikincisi hukuku ve ekonomisi gelişmiş ülkelere yoğun göç.
Bulgarlar Bulgaristan’da yaşamak istemiyorlar.
Göçenler daha çok genç ve işgücü olarak nitelikli nüfus. Mesela çok sayıda doktor göç etmiş. Bu bakımdan aktif nüfus oranı düşüyor. Bulgaristan nüfusunun üçte birden fazlası 60 yaşın üzerinde. Doğurganlık azalırken ölüm oranları yükselmekte.
Akça Koca Platformu Van’dan döndü
4 Mayıs 2023 Cumartesi / Hasan Uzunhasanoğlu Başkanlığındaki Akça Koca Kültür Platformu Van’dan döndü.
Turizmci Ayşegül Karakadılar’ın organize ettiği “VAN”’ın tarihi, dini, kültürel, ekonomik değerlerinin yanında doğal güzelliklerini, iklimini, yöresel lezzetlerini, yöresel el sanatlarını ve yöre insanını keşfetmeye yönelik yapılan seyahat başarı ile tamamlandı.
1.gün; Platform üyeleri Van Ferit Melen Havaalanına iniş ve rehberler Özkan Deniz ve Ahmet Erdoğan tarafından karşılandı. Van Müzesi ve hemen yanı başında bulunan Van Kalesi gezildi. Akşam Van Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteline giriş ve grubumuz için düzenlenen türkü gecesine katılındı.
2. gün sabah kahvaltıdan sonra Van Gölü (Van Denizi)‘nde yaptığımız tekne seyahati ile ulaştığımız Akdamar Adası’ndaki Ermeni Kilisesi ziyaret edildi.
Bitlis’teki öğle yemeği molası ve kısa şehir turunun ardından, Ahlat ilçesinde yaklaşık 200 dönüm arazi içindeki 8.200 civarında mezara ait mezar taşının bulunduğu yaklaşık 1.000 yıllık geçmişi ile dünyanın en büyük Türk-İslam Mezarlığı olan “Selçuklu Meydan Mezarlığı”, ziyaret edildi
Ahlat’ta, 2019 yılında Erciş ilçesinde, görevli iken geçirdiği trafik kazasında kaybettiğimiz Hereke’li hemşehrimiz, Kültür Bakanlığı Bakan Yardımcısı merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un hatıra ve hizmetlerinin unutulmaması için isminin verildiği caddeyi görüp, ruhuna fatihamızı da gönderme imkanı bulduk.
3.gün; Muradiye Şelalesi ve İshak Paşa Sarayı ile Ahmed-i Hani Türbesi.. Yolculuk sırasında sağımızda, solumuzda bulunan karlı dağları seyrederek Çaldıran İlçesine doğru gidildi.
Doğubayazıt İlçesi girişinde, yapımı 99 yıl süren, Anadolu’da günümüze ulaşabilen tek saray yapısı olarak kabul edilen İshak Paşa Sarayı ve Sarayın manevi sultanı Ahmed-i Hani türbesini ziyaret edildi. Doğubayazıt’taki Halk Eğitim Merkezi’nin halı ve kilim dokuma atölye ve satış salonları gezildi.
Gümüşün kazınarak savat (gümüş, bakır, kurşun ve kükürt) karışımının 450 derece sıcaklıkta eritilerek üzerine dökülüp işlenen sanat ürünleri ile “Kedi Evi” görüldü.
Otelde alınan akşam yemeğinden sonra, İrem Özyurt ve Ömer Faruk Kaçar’ın çaldıkları bağlamaya eşlik eden türkülerini hem dinleyip hem de iştirak ederek adeta bir veda gecesi programı gerçekleştirildi.
4.gün; Van’ın güney doğusundaki Zernek Barajı, Hoşap Kalesi görüldü. Yavuzlar Köyü’ndeki “Vanadokya” ismiyle anılan peri bacaları gezildi.
“Norduz Sofrası”nda Norduz çorbasından başlayarak, hızlı bir servisle önümüze getirilen, Beğendili Norduz Sote, Norduz Pirzolası, Keledoş Yatağında Norduz Kavurması, Fırında Kuzu Sırt, Yoğurtlu Sırmo, Kuru Patlıcan Dolması, Çiğ Köfte, közlenmiş soğan, salata, ayran, demirhindi şurubu ve dondurmalı İrmik helvasından oluşan menü sunuldu ve Van gezisi otlu Peynir, tereyağı, bal ve diğer yöresel ürünler alınarak tamamlandı.
Platform Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ahsen Okyar’ın Van adliyesinde hukukcu olarak görev yapan teyzesinin torunu Emre Bursalıoğlu’nun eşi ile birlikte Uygulama Otelinde Van Kafilesini ziyaret etti.
Van Kafilesi
Van gezisine; İlk AB Bakan Yardımcısı Dr. Alaattin Büyükkaya ve eşi Müjgan Büyükkaya, Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, eşi Emine ve kızı Nihal Uzunhasanoğlu, Platform Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ahsen Okyar ve eşi Nursel Okyar, Alfa Elektronik Sensör A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Bayram ve eşi Eğitimci Mürvet Bayram, İTÜ Öğretim Üyesi Dr. Ali Demir ve eşi Diş Hekimi Betül Demir, Ecz. Selçuk Arslan ve eşi Bankacı Gül Arslan, SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Bayrak, Sabriye Baysal, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Oktay Taşolar ve eşi Dr. Fatma E. Taşolar, Körfez Maramara Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Esener Macil ve eşi Zehra Tülay Macil, Özel Kocaeli Kültür Okulları kurucusu Ali Aydemir ve eşi Muazzez Aydemir, İzmit Bld. çalışanı Ramazan Dağtekin eşi Sağlıkçı Derya Dağtekin, Ecz. Fatma Uğur ve oğlu Makine Müh. Selim Uğur, İş insanı Necati Büyükkaya ve eşi Hilal Büyükkaya, e. Sağlıkçı Hacer Patan, , İş insanı Mustafa Dericioğlu ve eşi Fatime Dericioğlu, Ekonomist Necati Pilavcı ve eşi Huriye Pilavcı, Ressam Vildan Çağlar, Makine Müh. Bekir Civraz, Doç. Dr. Ayşe Zeynep Turan Civraz ve çocukları Zeynep Ece Civraz, İşadamı Metin Özler ve eşi Gülhan Özler KOÜ Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Ana Sanat Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Ömer Faruk Kaçar ve KOÜ Konservatuarı 2. sınıf öğrencisi İrem Özyurt katıldı.
VAN gezisi izlenimlerim; – Mustafa DERİCİOĞLU
VAN gezisi izlenimlerim; - Mustafa DERİCİOĞLU
VAN : Bir tarafında Van gölü, diğer tarafta Van gölünün etrafını çevirmiş yüce dağlar. Van kalesi eteklerindeki eski Van şehri oldukça etkileyici, Van kalesinin etrafına yapılanmış tarihi Van şehrinden kale, birkaç cami ve kilise harabesi kalmış. Gerçi son senelerde kale ve bazı camilerde önemli restorasyonlar yapılmış. Eğer harabe halinde eserler restorasyonla turizme kazandırılırsa ve eski Van tekrar kurulursa çok güzel olur.
AKDAMAR: Van, Gevaş'tan bir tekne turu havasında geçtiğimiz Van gölündeki Akdamar adası ve üzerindeki tarihi kilisede görülmesi gereken noktalardan.
AHLAT: Ahlat tarih demek. Türklerin Anadolu’yu yurt edinmelerinin ilk ve en önemli basamağı, bunun en önemli belgesi ise Selçuklu mezarlığı, Anadolu’daki Orhun abideleri olarak da adlandırılan o döneme ait izleri bin yıldır koruyan Selçuklu mezarlığı Anadolu Türk tarihinin en önemli şahidi. Tarihi açıdan kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
İSHAKPAŞA SARAYI: İshakpaşa sarayı bütün görkemi ile çok etkileyici. Türkiye’nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı saraydan görünmeyecek şekilde hakim bir tepeye inşa edilmiş. Bir çok tarihi mekan gibi hayran bırakacak mimariye sahip olan saray, Rus işgali sırasında talan edilmiş ve birçok kıymetli varlığı kaçırılmış olmasına rağmen heybetini koruyor. Van, Bitlis, Doğubayazıt, havasıyla, suyuyla, tarihiyle gezilip görülmesi gereken yerler.
"Seçkinlerden Bir Seçkin Hulûsü Çetinoğlu" Kitabından ibretlik bir bölüm:
"Seçkinlerden Bir Seçkin Hulûsü Çetinoğlu" Kitabından ibretlik bir bölüm:
"Sayın Bakan, (Mehmet Turgut) İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’nden sınıf arkadaşı Hulûsi Çetinoğlu’nu, o dönemde Türkiye’nin en büyük Kamu İktisâdî Teşebbüsü olan Sümerbank’a genel müdür olarak tâyin etmiştir.
Bakanın memleketi Kilis’ten bir heyet Sümerbank Genel Müdürlüğüne gelir. Adâlet Partisi Kilis ilçe bakanının kızının Sümerbank’ta işe alınması talep edilir.
Genel Müdür vazifeli olarak yurt dışındadır. Yardımcısı, bu konuda yetkisi olmadığını, genel müdürün halledebileceğini söyler.
Bir hafta sonra geldiklerinde genel müdür, ‘olmaz’ der. Heyet Sayın Bakan’a gider.
Bakan Bey, Genel Müdürü arayıp meseleyi karşılıklı görüşmek istediğini söyler. Bir araya gelirler.
Bakan Bey’in ilk sözü:
-Sen bu iş için bir çözüm bulursun…
-Bir değil iki çözüm teklifim var. Birincisi sizin personel alımının durdurulması hususundaki talimatınızın iptal edilmesi… Fakat bunun uygulanmasını doğru bulmam. Devlet ciddiyeti ile bağdaşmaz.
İkinci çözüm: istifamı veririm, yerime tâyin edeceğiniz yeni genel müdür seçmeninizin kızının işe giriş işlemini yapar.
Odayı derin bir sessizlik kaplar. Uzun süren sessizliği Bakan Bey’in kararlı sesi bozar:
-Hayır Hulûsi! Sen işinin başına dön. Devlet ancak devletin menfaatini koruyup kollamak için kendini fedâ eden prensip sâhibi idârecilerinin irâdesiyle yükselir.
İNSANLIĞIN İLK DİLİ TÜRKÇEDİR – Muazzez İlmiye ÇIĞ
Dün gece geç saatte kişinin biri boyundan büyük söz etmiş:
“Türkçeden arapça ve farsça sözcükleri çıkarırsanız Türkçe kalmaz!”
Gibi köksüz bir söz savurmuş…
Bayramı da unutmamış, kutlamış.
(Önce yine farsça, arapça sanılan Bayramını BAY’ladım!
Bey BAY Eden,
Ay gibi görünen ışık/kişi olur.
AY-ET (delil-kanıt) olur!
RAM rama’dan gelir. Barış/Mutluluk…
Anneler günü kutlu olsun…
Ebediyete uğurladığımız ANNELERİMİZİN
makamları CENNET olsun..
Yaşayan ANNLERİMİZE sağlık ve huzur içinde
UZUN bir ÖMÜR dilerim.
Eşim, kızım ve torunumun annesi başta olmak üzere bütün ANNELER sağolsun…
Kandıra’da Ailemizin büyüğü Mustafa Amcamlardayız…
10 Nisan 2024 Çarşamba / Kandıra’da Ailemizin büyüğü Mustafa Amcamlardayız…
Dün ve bugün kendi ülkesinde esir alınan paşalar – M. Tanzer ÜNAL
Dün ve bugün kendi ülkesinde esir alınan paşalar - M. Tanzer ÜNAL
O günleri hatırlıyor musunuz?
*Herkesin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üstüne çullandığı…
*Darbeci diye general ve amirallerin sabahın köründe evlerinden toplandığı…
*Tüm ordu mensuplarının itibarsızlaştırıldığı…
*Yandaş ve yalaka basının tetikçilik yaptığı…
Günleri…
Yok Balyoz, yok Ergenekon!
Çok zaman geçmedi, yaşananların “kumpas” olduğu ortaya çıktı, adalet yerini buldu.
Adalet yerini buldu bulmasına da, ölen öldüğüyle, Silivri zindanında yatan yattığıyla kaldı.
Dört yıl, beş yıl suçsuz yere cezaevi çilesi çektiler.
Mesleklerinden, terfilerinden oldular.
Adli sicilleri lekelendi.
Emekli olmayıp çalışmak zorunda olanlar, iş bulamadı.
Çoluk çocukları sefil oldu.
Operasyon günlerinde “Ben bu davanın savcısıyım” diyen dönemin başbakanı, baktı pabuç pahalı, “Biz de aldatıldık” numarasına yattı.
Beraat kararı çıkınca, bir de baktık, dünün “cellatları” bir anda “demokrasi kahramanı” oluverdi.
Dünün “kan emicileri”, askere yapılan haksızlıkları savunmaya başladı.
Dün yapılan zulümleri “Askeri vesayet kalkıyor” diye göbek atarak karşılayanlar, “sahte bir üzüntü” içine giriverdi.
Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan hocam Türkiye Günlüğü 157. sayısını getirdi.
10 Mayıs 2024 Cuma / Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan hocam Türkiye Günlüğü 157. sayısını getirdi. Sağ olsun… Sohbet etmeyi de özlemişiz…
Kış Mektubu - İhsan Ayal (Başyazı)
156. sayının mektubunu derginin e-posta adresine gönderdikten kısa bir süre sonra yed-i eminimiz Vedat Erden arayıp “Ağabey müteakip sayının başlığını ilan etmemişsiniz” dedi. Evet, etmemiştim, edememiştim… İnsana dair hiçbir şey yabancımız değildir. Mustafa Çalık’ın 2018 yılında yakalandığı menhus hastalık çok ilerlemişti. Artık hiçbir tedâvi fayda vermez olmuştu. 25 Kasım 2023 tarihinde Gümüşhane’nin Çalık köyünden arayıp “İhsan, yarın tedâvi için İstanbul’a geliyorum. Ölmeye geliyorum. Artık benim buradan cenazemi kaldırırsınız,” demişti. Ertesi gün, son tedavilerini yaptırmak üzere İstanbul’daki özel bir üniversite hastanesine eşi Sitare Çalık Hanımefendi ile birlikte geldiler. 6 Aralık 2023’te saat 12.40’ı gösterirken Hoca emaneti teslim eyledi. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn…