Dr. Halil İbrahim Kahraman’a; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ” isimli kitap…
21 Mart 2023 Salı / Atakent Sağlık Grubu hekimlerinden Uzman Dr. Halil İbrahim Kahraman’a; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ” ismini verdiğim 404 sayfalık 68. kitabımı takdim ettim…Atakent
Ahmet Görgün Küçük hocamın balkonun da!…
24 Şubat 2023 Cuma / Ailece Ahmet Görgün Küçük hocamın evindeyiz..
Emekliliğin tadını çıkaran Hocamın balkonuna çıktığımızda çiçek denizi ile karşılaşılıyor.
Birkaç tanesini fotoğrafladım..
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş hocamız iftarda anıldı…
2 Nisan 2023 Pazar / Merhum Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş hocamızın anısına Eyüp Mihmandar Et Lokantası & Cafe’de düzenlenen iftara Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, Dr. Alaattin Büyükkaya, Ahsen Okyar, Dr. İsmail Çapçı, Cihat Kaymas ve Çetin Mut kardeşlerimizle ile birlikte katıldık.
İzmit’ten bizden önce gelen Dr. Halil İbrahim Kahraman, Av. Gürkan Uysal, Diş Hekimi Ömer Erdal ve Dr. İbrahim Başkanımızın dünüşüsü ile aynı masayı paylaştık.
Salonda birçok dost ve arkadaşla karşılaştık.
Prof. Dr. Murat Yalçıntaş ve Mehmet Yalçıntaş kardeşlerimizi tebrik eder, davete icabet eden vefalı insanlara teşekkür ederiz.
Adem Arı’ya; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ”
21 Mart 2023 Salı / SAÜ Öğretim Görevlisi Adem Arı’ya; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ” ismini verdiğim 404 sayfalık 68. kitabımı takdim ettim…
13.cü iftarda; Aslı – Emre İlhan yeğenlerime misafiriz..
4 Nisan 2023 Salı / Ramazanın 13.cü iftarını Aslı – Emre İlhan kardeşlerimizde açtık.
Canan – Sabahattin Baykara çifti ve Nursel – Ahsen Okyar çifti ile Burak ve Zeynep Gökçen kardeşler iftara katıldı.
İftarın en tatlısı Deniz Alp İlhan’dı… Maşallah..
MİLLİ ŞEHİT KAYMAKAM KEMAL BEY’İ ANMA TÖRENİ
MİLLİ ŞEHİT KAYMAKAM KEMAL BEY’İ ANMA TÖRENİ |
I.DUYURU
1 Mart 1884 -10 Nisan 1919
BİR VATAN EVLADI İŞGAL KUVVETLERİNE VE ECNEBİ DEVLETLERE YARANMAK İÇİN ERMENİ, RUM VE İŞBİRLİKÇİLERİ TARAFINDAN BİR 10 NİSAN GÜNÜ BEYAZIT MEYDANINDA ASILDI. BU ASLAN, “EĞER ADALET BUNA DİYORLARSA, KAHROLSUN BÖYLE ADALET, FERTLER ÖLÜR, MİLLET YAŞAR. İNŞALLAH TÜRK MİLLETİ EBEDİYETE KADAR YAŞAYACAKTIR, YAŞASIN TÜRK MİLLETİ”.” ! DİYE KÜKREDİ.
UNUTMA, BU DEVLET, CANINI VATAN VE MİLLET AŞKI İLE SEVE SEVE VEREN NİCE KAHRAMANLAR SAYESİNDE BİNLERCE YILDIR DİM DİK AYAKTA, RUHLARI ŞAD OLSUN.
Mete Başkanla Sütten’deyiz…..
4 Nisan 2023 Salı / Son anda gelen telefonu kapatıp hızla Mete Başkanı almak için hareket ettim.
Neyse ki çok bekletmeden buluşup okuldan alınca, ne yapıyoruz deyince Sayın Başkan “hedef Sütten” dedi. Oruç yokmu? dediğimde “benimki bugün tamamlandı. Tekne oruçumu açabilirim” dedi…
Allah, nice güzel zamanlarda oruçlarını eksiksiz ve tam olarak tutmayı nasip etsin… Maşallah…
AKP’lileşen ÜLKÜCÜLER – Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN
AKP’lileşen ÜLKÜCÜLER - Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN
Öncelikle “Biz neden iktidar olamıyoruz? Niçin bizim cumhurbaşkanı adayımız yok?” diye hayıflanan ülkücüleri anlayamadığımı belirtmeliyim.
On parçaya bölünmüş, oraya buraya dağılmış bir yapı iktidar olabilir mi?
Bu hayıflanmaları her hâlde psikolojik bir durum olarak görmek gerekiyor. Geçmişi özlemle hatırlama, geçmişte takılıp kalma psikolojisi. Oysa her dönemin kendi şartları vardır.
Parçalardan bir bölümünün “Nihayet bizim de bir adayımız oldu.” diye sevinmelerini de anlamıyorum. Sanki bizim adayımız dedikleri kişi seçilecekmiş gibi.
Seçileceğine inananların hesabı kitabı çok zayıf olmalı.
Seçilemeyeceğini bile bile destekleyenler ise kendilerini tatmin ediyor olmalılar.
Orhan Balcı’ya; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ” kitabı
20 Mart 2023 Pazartesi / Gazeteci Yazar Orhan BALCI’YA ; “2017 YILINDA medya’da SOSYAL HAYATIMIN İZLERİ” ismini verdiğim 404 sayfalık 68. kitabımı takdim ettim.
4 Nisan 1953 tarihini unutma!
Türk Deniz Kuvvetlerine ait Dumlupınar denizaltısı, 4 Nisan 1953'te, NATO manevralarından dönerken Çanakkale Boğazı'nda "Naboland" adlı İsveç gemisiyle çarpışarak batmış, 81 Türk denizcisi şehit olmuştu. Bu facianın ardından 4 Nisan tarihi "Deniz Şehitlerini Anma Günü" ilan edilmişti.
Alparslan Türkeş’i saygıyla anıyoruz. / Av. Zeki HACIİBRAHİMOĞLU
Alparslan Türkeş’i saygıyla anıyoruz. / Av. Zeki HACIİBRAHİMOĞLU
Alparslan Türkeş 4 Nisan 1997 tarihinde vefat etmiştir. Ağaçlar ayakta ölür misali, Anadolu’ya yaptığı bir seyahatten sonra hastalanmış ve kaldırıldığı hastanede vefat etmiştir.
Türkeş Türk Milliyetçisi olduğu için 1980 darbesi sonucunda gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Yargılandığı Ankara 2.no’lu sıkı yönetim mahkemesinde Avukatlığını yaptım.
Başbuğ Türkeş 1944 yılında Türkçü olduğu için daha genç bir üstteğmen iken yargılanmış ve beraat etmiştir.
Dünya Türklüğünün lideri Başbuğ Türkeş’i bir yazı ile anlatmak imkansızdır.
Hayatını Türk milletine adamış bu uğurda işkenceler görmüş, vatanından sürgün edilmiş bunlardan yılmadan Türk milliyetçiliğini millete anlatmak için gece gündüz çalışmıştır.
HAK, HUKUK, AHLAK ÇİĞNENEBİLİR, SECCADE ASLA! – Ruhittin SÖNMEZ
HAK, HUKUK, AHLAK ÇİĞNENEBİLİR, SECCADE ASLA! - Ruhittin SÖNMEZ
Bu ülkede Anayasa çiğnenebilir. “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” kuralını çiğnemenin yasal ve ahlaki bir yaptırımı yoktur.
Anayasa Mahkemesi kararları çiğnenebilir. “Ben AYM’nin kararına saygı da duymuyorum, uygulamıyorum da” denebilir.
Kanunlar çiğnenebilir. Kanunları çiğneyenler için infaz affı, imar affı, vergi affı gibi aflar getirilebilir.
Kur’an hükümleri çiğnenebilir. Siyasi mitinglerde elde Kur’an gösterilerek propaganda yapılabilir. Kur’an-ı Kerim’in, devlet yönetimi için belirlediği ve temel Anayasa İlkeleri niteliğindeki
hükümleri çiğnenebilir. “Şura/ istişare/ meşveret (ortak akıl), Adalet ve Liyakat (işi ehline vermek)’’ şeklinde özetlenen İslam’ın temel ilkelerine aykırı bir yönetim sergilenebilir. Bu ilkelere aykırı
bir yönetim tarzı savunulabilir.
Dindar insanların inandığı değerlerle dalga geçilebilir. “Bakara makara” diye dalga geçenler büyükelçi bile yapılabilir.
Anayasa hükmü gereği edilen “yeminler” çiğnenebilir. “Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruyacağına” dair edilen yeminler unutulup Yunanistan’ın Ege’deki 20 adamızı işgaline sessiz kalınabilir.
“Herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağına” dair edilen yeminlere rağmen kendi partisi ve yakın çevresi dışındakiler adeta hasım görülebilir.
Devleti yönetenler açısından önceki sözleri her zaman çiğnenebilir. Dün söylenen sözlerin tam tersi söylenebilir. Ettikleri sözler yüzünden birbirlerinin yüzüne bakamayacak durumda olanlar el ele, göz göze yol yürüyebilir. Gerekirse “20 yıllık günahlara ortak olunur”, gerekirse “Harun gibi gelip Karun olanlara” hizmet edilir.
“Kamu hakkı” çiğnenebilir. Ulufe dağıtır gibi, yandaşlara kamu yatırımları ihalesiz olarak paylaştırılabilir. Kamu İhale Kanunu 200 defadan fazla değiştirilir, göstermelik ihalelerle haksız rekabet
yaratarak kamu kaynakları birilerine aktarılabilir.
“Kur Korumalı Mevduat” adı altında, parası olanlara 200 Milyar TL’den fazla örtülü faizi, bankalara değil, devlete (millete) ödettirilebilir.
Uluslararası Tahkim’in verdiği, faizi ile birlikte, 3 Milyar dolar tutarındaki cezayı, Kuzey Irak petrollerinin taşınmasından 10 Milyar dolar civarında para kazanan yakınlarının yerine devlete (millete) ödettirilebilir.
“Kul hakkı” çiğnenebilir. Makamlar ehil olana değil, kendilerine sadık olana paylaştırılır. Kamuya alınacak personel alımlarında sorular çalınarak işe girebileceklerin hakları çalınabilir. Sadece son 4 senede, emeği ile geçinenlerin Milli Gelirden aldığı pay %45’den %25’e düşürülerek bu servet yeni sermaye sınıfına aktarılabilir.
“Yaşama Hakkı” çiğnenebilir. Devletine güvenerek, sağlam olduğuna inanıp aldıkları evlerde 50 binden fazla insan ölümüne, daha fazlasının sakat kalmasına sebep olunabilir.
Seçmen iradesi çalınabilir, çiğnenebilir. Trafolara kedi girebilir, Atı alan Üsküdar’ı geçebilir.
Özgürlükler çiğnenebilir. Yürütme organının güdümündeki yargı mensupları aracılığıyla kahraman subaylar hapislerde çürütülebilir. Kumpas davalarıyla masum insanların özgürlüğü elinden alınır, TSK ve diğer devlet kadroları yürütme ile uyumlu hale getirilir.
Bütün bunları yapanlara devlet emanet edilir.
Ama arkadaş bu memlekette “SECCADE” ÇİĞNENEMEZ!
Esasında zaten kimse çiğnemez de… Ama muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı farkında olmadan, kazara bir
seccadeye ayakkabısı ile bastıysa dünya O’na dar edilir.
Burası bir cami değil, mescit değil, bir ofis olduğu halde, “yere serili seccadeyi görmeden bastığım için özür dilerim” diyen bir Cumhurbaşkanı adayının inancı sorgulanır.