“ATATÜRK’ÜN YÜKSEK KİŞİLİĞİ” – Prof.Dr. İbrahim ÖZTEK
KONFERANSA DAVET
10 Kasım'da "ATATÜRK'ÜN YÜKSEK KİŞİLİĞİ" başlıklı çevrimiçi konferansta konuğumuz, Sayın Prof.Dr. İbrahim ÖZTEK olacak.
Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı hocamız, Atatürk konusundaki araştırmasıyla bizlerle....
Tarih: 10 Kasım 2020
Saat: 21.00
ZOOM Programı Bağlantı Adresi:
https://us05web.zoom.us/j/8384100468?pwd=c2dKMGJhdVg5TUVBVTlYV3Q2dUt0UT09
Giriş ve Şifre Bilgileri:
Meeting ID: 838 410 0468
Passcode: ATATURK
SEHVEN Mİ? BİLİNÇLİ Mİ? – Fazlı KÖKSAL
SEHVEN Mİ? BİLİNÇLİ Mİ? – Fazlı KÖKSAL
Murat Bardakçı bir yazısında; “Cumhuriyet döneminde İslâmiyet, itikad, tarih, edebiyat, sanat ve şarkiyat gibi bahisleri toplu şekilde ele alan en mükemmel yayın hangisidir?” diye sorulacak olsa, cevabım “Diyanet’in çıkarttığı ve internete de ücretsiz olarak koyduğu 45 cildlik İslam Ansiklopedisi’dir”… Diyor.
Gerçekten de tamamlanması 25 yıl süren,15.541 maddeden ve 16.915 alt maddeden oluşan, bazı maddeleri onlarca sayfa süren büyük bir çabanın ürünü kapsamlı bir eser…
Müşkülpesent bir aydın olan Murat Bardakçı’nın bile takdirle bahsetmesi bir yana, her olayı eleştirmeleriyle tanınan Ekşi Sözlük yazarları bile Diyanet Vakfı’nın yayımladığı İslam Ansiklopedisi’nden övgüyle bahsediyorlar.
Medyada da, günümüz yaşantısıyla bağdaştırılmaması nedeni ile bazı fıkhi konularda getirilen eleştiriler dışında, yalnızca 6.12.2016 tarihli Yeniçağ Gazetesinde Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU’nun "İslam Ansiklopedisindeki Kürtler Maddesi" başlıklı eleştiri yazısına rastladım… Ayrıca bazı internet sitelerinde ufak tefek eleştiriler…
Ancak körün taşı gibi bana mı rastlıyor bilmem ama Diyanet Vakfı tarafından yayımlanan İslam Ansiklopedisinde ciddi yanlışlara rastladım. Muhtemelen bir ikisi sehven. Ama çoğu “yeni bir tarih inşa etme gayreti” ile ideolojik amaçla kaleme alınmış maddeler…
Örnek vereyim;
Kocabayramlar da kışa hazırlık.. Odunlar kesiliyor..
29 Ekim 2020 Perşembe / Kayınbiraderlerim; Ersin Baykara ağabey ile Sebahattin Baykara kardeşim motorlu testere ile Kocabayramlara geldiler..
GAZİ MUSTAFA KEMAL, NASIL ATATÜRK OLDU? – Dr. Sakin ÖNER
GAZİ MUSTAFA KEMAL, NASIL ATATÜRK OLDU? - Dr. Sakin ÖNER
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ün fâni varlığının aramızdan ayrılışının 82. yılını idrak ediyoruz.
Zaman ilerledikçe Atatürk’ün büyüklüğünü ve bize kazandırdıklarının değerini daha iyi anlıyoruz. O’nun gerçekleştirdiklerini ve düşündüklerini değerlendirdikçe, bizi ne kadar iyi tanıdığını, görüşlerinin ne kadar isabetli olduğunu, daha iyi kavrıyoruz. O zaman, diğer dünya liderlerinden tamamen farklı bir konumda olduğunu görüyoruz.
KOMŞU KOMŞUYA SESLENİRKEN DAHİ ZİKİR EDERDİK BİZ…
KOMŞU KOMŞUYA SESLENİRKEN DAHİ ZİKİR EDERDİK BİZ...
“Hu Hu” diye seslenirdik komşumuza...
“eyvallah” dilimizin pelesengi idi…
“Hay”dan gelip “hu”ya giderdik…
“Hay, Hay” Efendim! diye kabul ederdik teklifleri…
“Allah, Allah, Allah,
İzmitli İsmail Vardal New York’ta bayrak törenin de
İzmitli İsmail Vardal New York’ta bayrak törenin de
Heryıl geleneksel olarak ABD’nin New York kentindeki Bowling Green Parkı’na, 29 Ekim kutlamaları için Türk bayrağı çekiliyor ve bayrağımız bir hafta gönderde kalıyor.
New York'un finans merkezi Wall Street yakınındaki Bowling Green Parkı’nda, 29 Ekim kutlamaları için göndere çekilen Türk bayrağının indirme törenine New York Başkonsolosu Reyhan Özgür, İzmitli İsmail Vardal ve New York civarında yaşayan Türkler katıldı.
Geçtiğimiz yıllarda rahmetli olan Terzi Ali Vardal’ın büyük oğlu hemşehrimiz İsmail Vardal, New York’a giden Türklere yardımcı oluyor.
Katılımcılar, törenin sonunda ellerinde Türk bayrakları ile halay çekti.
Doç. Dr. Azime Telli Politika’nın Sorularını Yanıtladı
Doç. Dr. Azime Telli Politika’nın Sorularını Yanıtladı
Günümüzde Türk dış politikasının en önemli gündem maddesini Doğu Akdeniz merkezli gelişmeler oluşturuyor. Bölgedeki gelişmeleri enerji jeopolitiği açısından yorumlar mısınız?
Günümüzde dünya enerji jeopolitiğinde ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüm, 2000’li yılların ilk on yılında yaşanılan gelişmelerden beslenmektedir. Kaya gaz devriminin gerçekleşmesi ve başta Avrupa olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına talebin artması söz konusu dönüşümün ana dinamikleridir. Tüm bunların tetiklediği “enerji bolluğu” döneminde Doğu Akdeniz bölgesinde yeni rezerv keşfi yapılmıştır. Ancak bu rezervler, dünya enerji piyasasını etkileyecek boyutta olmamakla birlikte, bölgesel dengeleri ve oldukça kırılgan olarak dinamikleri etkilemektedir.
Coğrafi açıdan bölgeye sınırı olan Türkiye, İsrail, Mısır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan, Lübnan, Suriye ve Libya’nın dışında bölge üzerinde çıkarları bulunan küresel güçler de bu rekabete dahil olmuştur. Bölgeye sınırı olmamasına rağmen ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya; Akdeniz’deki enerji denkleminde ağırlığını korumak istiyor. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi verilerine göre, Doğu Akdeniz’de yaklaşık 3,5 trilyon metreküp doğal gaz ve 1,7 milyar varil civarında petrol rezervi bulunuyor. Bu miktar, dünya pazarı açısından önemli olmasa da bölgesel pazarın iştahını kabartmaktadır. Arz bolluğu, ekonomik kriz ve son olarak COVİD-19 salgınına bağlı olarak petrol fiyatında ciddi düşüş yaşanması, bölge rezervlerin geliştirilmesi sürecini yavaşlatmış durumdadır. Buna rağmen bölgedeki jeopolitik gerilim, münhasır ekonomik bölge ilanları üzerinden devam etmektedir. Bölge ülkelerinin hak iddiaları birbirleriyle çakışmakta olup; özellikle de Türkiye, bölgede yalnız bırakılmış durumdadır. GKRY’nin maksimalist politika izlemesi, sorunu enerji kaynaklarının ötesinde egemenlik ihlali boyutuna taşımış durumdadır. Buna bağlı olarak taraflar arasında sıcak çatışmaya giden süreçlerin yaşanması Doğu Akdeniz’i, küresel mücadelenin yeni düğüm noktası haline getirmiştir.
Halihazırda Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren başlıca enerji şirketleri arasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ABD’li Exxon Mobil ve Noble, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Koreli Kogas, Katar Petroleum, İngiliz BG ile İsrailli Delek ve Avner firmaları yer alıyor. Milli şirketlerinin menfaatlerini korumak isteyen ülkelerin bölgeye yakın ilgi göstermesi de dikkat çekicidir.
Ayrıca Türkiye’nin dışlandığı East-Med boru hattı projesi, bölgenin jeolojik yapısının kırılganlığı ve hat uzunluğu göz önünde bulundurulduğunda fizibil olmamasına rağmen gündemde tutulmaktadır. Türkiye’nin aktör olarak yok sayılmasına yönelik verdiği mücadelede AB’nin Yunanistan ve GKRY ile hareket etmesi, Doğu Akdeniz’de enerjinin iş birliği değil; çatışmaya yol açmasında etkili olmaktadır.
Kısa vadede bölge rezervleri başta ekonomik nedenler olmak üzere, jeopolitik çatışma yüzünden ancak iç piyasaya yönelik olarak geliştirilebilecek durumdadır. Fakat buna rağmen bölgedeki gerilimin düşmesini beklemek fazlaca iyimser olacaktır.
“Koronanın etkisi uzun sürecek, planlarınızı 3-5 yıl sonrası için yapın”
“Koronanın etkisi uzun sürecek, planlarınızı 3-5 yıl sonrası için yapın”
Koronavirüsün 2. Dalgası yayılırken salgınının seyahat endüstrisine etkisi yeniden değerlendiriliyor.
Daha önce yapılan değerlendirmelerde ‘Yeni normal’ olarak tanımlanan korona sonrası dönemin 2021’de başlayacağı öngörülürken şimdi bu dönemin kısa sürede değişmeyeceği, herkesin planını buna göre yapması söyleniyor.
İSU Kandıra Şube Müdürü Hakan Kocatürk’ü ziyaret..
6 Kasım 2020 Perşembe / İSU Kandıra Şube Müdürü Hakan Kocatürk’ü makamında ziyaret ettim.
TOPLUMA ÜMİT VERMEK AMA NASIL? – Ruhittin SÖNMEZ
TOPLUMA ÜMİT VERMEK AMA NASIL? - Ruhittin SÖNMEZ
2020 yılı karabasan gibi çöktü üzerimize. Ekonomideki sıkıntılar buhranadönüştü.Terörle mücadele devam ediyor. Suriye ve Libya’da savaşlara müdahil olduk. Dünya ölçeğindeki virüs salgınından orta derecede etkilenirken, salgının ekonomiyi en çok sarstığı ülkelerden biri olduk.
24 Ocak’ta Elazığ’da 6,7 büyüklüğünde depreminde 41 ve 30 Ekim’de İzmir’de 6,9 büyüklüğündeki depremde 114 vatandaşımızı kaybettik.
Oysaki dünyada Türkiye dışındaki 7 farklı ülkede gerçekleşen 6.5 ile 6.9 arasındaki 12 depremde sadece 2 kişi hayatını kaybetti.Bu yıl tüm dünyada deprem ölümünün en çok olduğu ülke olduk.
2020 yılı içinde en kötü performans gösteren yani en çok değer kaybeden para birimi de maalesef Türk Lirası oldu.
Bütün bunlar içimizi karartan, yaşama sevincimizi azaltan, ruhsal sıkıntılara yol açan haberler.
Bu haberlerin ve arkasındaki gerçeğin psikolojimizi bozmaması için saray kahinleri ve yandaş medya çok değerli (!) hizmetler veriyor. Tıpkı padişahın rüyasını yorumlayan müjdeci kâhin gibiler.
Kandıra da, Dostlarla ayaküstü sohbet..
6 Kasım 2020 Cuma / Kocaeli Büyükşehir ve Kandıra Belediyesi Meclis üyesi İsmail Akalın, Türk Telekom Kandıra Şefi Hamza Tüfenk, Kandıra Musiki ve Tiyatro Derneği Başkanı Rüştü Uygur ile Şefik Camii karşısında karşılaştık. Ayaküstü de olsa sohbet etme imkanı bulduk..
BİR DEVLET NE ZAMAN ÇÖKER?
BİR DEVLET NE ZAMAN ÇÖKER?
Kanuni Sultan Süleyman, muhteşem bir konuma getirmiş olduğu devletin akıbetini biran hayal eder. Günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı? diye derin bir düşünceye dalar...
Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi, meşhur alim ve veli Yahya Efendi Hazretlerine sorardı. Bunu da sormaya niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahya Efendi Hazretlerine gönderir...
- “Sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de bizi tenvir buyur. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının akibeti nice olur? Bir gün olur da izmihlale uğrar mı?” şeklindeki mektubunu gönderir.
Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahya Efendi Hazretleri’nin cevabı bir bakıma çok kısa, bir bakıma içinden çıkılmaz bir mana taşımaktadır:
- “Neme lazım be Sultanım”