Mete beyin tableti elinden düşmüyor..
30 Nisan 2020 Pazartesi / Mete Küçük bey tableti elinden düşürmüyor.. Kulaklıkları da kırmızı renkte..
*YÜZYILIN İTİRAFLARI* – *DAVİD ROCKEFELLER*
*YÜZYILIN İTİRAFLARI*- *DAVİD ROCKEFELLER*
*Mustafa Kemal, bizim temsil ettiğimiz dünyanın en büyük düşmanıdır.*
(Rothschild.)
2014 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde, ünlü petrol milyarderi, bankacı ve dünyanın en zengin ailelerinden biri olan Yahudi Rockefeller ailesinin, yakınlarda vefat eden en büyük ferdi David Rockefeller’in bir kitabı yayınlandı. “Yüz yılın İtirafları “ adını taşıyan bu kitap maalesef çok kısa zamanda piyasadan çekildi. Çünkü kitapta, itiraflar vardı.
Dünyayı yönetme isteği içinde olan ELİT bir tabakanın yüz yıl içerisinde, bazı devletler ve ülkeler içinde ve dışında, o ülkeleri kendi şemsiyeleri altına alabilmek için çevirdikleri dolaplar, entrikalar, soygunlar, sömürgeleştirme itiraf ediliyordu. Bu elit tabakanın daha fazla açığa çıkmaması ve masum halklara yaptıkları bilinmemesi için kitap piyasadan kaldırıldı.
Öncelikle Rockefeller ailesi hakkında bulabildiğimiz kadar bilgi verelim. Sonra bu ailenin en büyüklerinden olan David Rockefeller’in kaleme aldığı itiraflardan “Türkiye” hakkında yazdıklarını ve düşündüklerini öğrenelim:
ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR’DAN TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ DERSİ – Prof.Dr. Nurullah ÇETİN
ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR’DAN TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ DERSİ - Prof.Dr. Nurullah ÇETİN
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, (1878-1942) büyük bir tefsir âlimidir. Atatürk, 1926’da kendisine Kur’an’ı Türkçe tefsir etmesi görevini verdi. Bu görevi verirken Kur’an’ı bozacaksın, tahrif edeceksin, eğip bükeceksin, bazı ayetleri çıkarıp ekleyeceksin falan demedi, bunu aklının ucundan bile geçirmedi. Velev ki böyle bir dayatmada bulunsaydı bile Elmalılı Hamdi Yazır, bu türden siyasi dayatmalara boyun eğecek bir âlim değildi.
Yani Atatürk’ün niyeti dinde reform yapmak değil, dini halkın asıl kaynağından doğru biçimde öğrenmesini sağlamaktır.
Atatürk istedi ki Türkler, sahanın en iyi âlimi ve otoritesi olan Elmalılı’nın kaleminden kitapları olan Kur’an’ı anlasınlar ve öğrensinler.
Böylece Hak Dini Kur'an Dili (Kuran'ı Kerim'in Türkçe Tefsiri) kitabı çıktı ve Atatürk’ün emriyle 1935 yılında matbaa'ya verildi. Atatürk'ün Elmalılı'ya yazdırdığı bu tefsir, günümüzde bile önde gelen İslam âlimleri tarafından da hâlâ en güvenilir tefsir olarak kabul edilmektedir.
Mete Küçük bey camdan bakıyor..
1 Mayıs 2020 Cuma / Mete Küçük bey camdan bakıyor da, nereye, kime bakıyor?
Kars Ulu Cami’de Ermeniler 285 Türk’ü diri diri..
Kars Ulu Cami’de Ermeniler 285 Türk’ü diri diri yakmış
Ermeniler Kars'ta, 1915 yılında Ulu Cami'ye, "anlaşma yapacağız" diyerek toplayarak diri diri yaktığı Türklerin kan ve yağlarının izleri halen cami duvarlarında duruyor.
Kars Kaleiçi Mahallesi'nde bulunan ve 17'inci Yüzyılda Osmanlı Padişahı Sulan İbrahim döneminde yaptırılan Ulu Cami, Ermeni mezaliminin canlı izlerini günümüze taşıyor.
Cami, 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı'ndan sonra Kars'ın Rus işgalinde kaldığı yıllarda şehrin ileri gelenlerinden 285 kişiyi, "anlaşma yapacağız" vaadiyle kandırıp yakılarak tahrip edildi ve kullanılamaz hale getirildi. Diri diri yakılan insanların duvarlara sıçrayan kan ve yağlarının izi ise halen korunuyor. Yakılan insanların kan ve yağ izlerinin bulunduğu duvarın orijinal 2 taşı çerçeve içinde tutuluyor.
Ulu Cami Dernek Başkanı, Kars İl Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, Kars'ın mezalimin başkenti olduğunu söyledi.
Başkan Yasin Aşkın Yıldırım, "Kars gerçekten mezalimin başkenti olarak biliniyor. 1915 yıllarında Ulu Camii Kars'taki Ermeni katliamlarının yaşandığının en büyük örneğidir. Ulu Cami de Kars'ın önde gelenleri "toplantı yapılacak" denilerek, toplantıların yapılabileceği yerler müsaitliği bakımından camilerdi. Ulu cami de topladılar ve yaklaşık 285 ecdadımızı diri diri yakarak katlettiler. Kars Ulu Cami 285 insanımızın Ermeni taşnak çeteleri tarafından yakılarak şehit edildiği yerdir. İspatlıdır, biz ispatlamaya her zaman hazırız" dedi.
Kars Ulu Cami duvarlarında bulunan ve Ermeniler tarafından yakılan Türklerin "kan ve yağ" izleri çerçeveye alınarak muhafaza ediliyor.
Ulu Cami önünde bulunan kitabede ise Ermeni mezaliminin fotoğrafları yer alıyor.
Kocabayramlar da, İlker bey ekmek öncesi pide pişirmekte..
20 Nisan 2020 Pazartesi / Bugün fırında ekmek yapılıyor.. Öncesinde Pideler hazırlanıyor.. İlker bey mahir bir pide ustası..
AHLAK POLİSLERİ İLE DÜŞÜNCE POLİSLERİ GÖREVDE – Ruhittin SÖNMEZ
AHLAK POLİSLERİ İLE DÜŞÜNCE POLİSLERİ GÖREVDE – Ruhittin SÖNMEZ
İran’da gördüğüm “Ahlak Polisi” uygulaması ve George Orwell’in 1984 romanında okuduğum “Düşünce Polisi” kavramları bana hep çok ürkütücü gelmiştir.
Modern hukuklarda inanç ve ifade özgürlüğü kavramları, ürkütücü Ahlak Polisi ve Düşünce Polisi uygulamalarının ilacı gibi görünür.
İnanç özgürlüğü “herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olması” şeklinde tanımlanır. Herhangi bir dini inanca, felsefi görüşe inanma, inandığını açıklama ve yaşama özgürlüğünü de kapsar.
"Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir" şeklinde özetlenen düşünce ve ifade özgürlüğünün kapsamına da “düşünce ve düşündüğünü ifade etme, açıklama ve yayma özgürlüğü” dâhildir.
Bu kavramların Anayasalara yazılmış olması vatandaşlar için ciddi bir teminat gibi görülse de pratikte bazen bu güvence işe yaramıyor.
İnanç, düşünce ve ifade özgürlüğü kavramlarının en kuvvetli bir şekilde Anayasasında güvence altına alındığı ülkelerden biri Türkiye’dir.
Fakat Türkiye’de virüs salgını ve ekonomik krizin at başı koşturduğu ortamda tartışılan konulara bakınız:
Birileri önce insanların cinsel tercihleri konusunda kopardıkları fırtına ile “ahlak polisi” rolüne soyundular.
Akabinde muhalefet temsilcilerinin “iktidarın düşeceği, kendilerinin iktidar olacağı ve bunun gerçekleşmesi halinde yapacaklarına” dair sözlerinden “darbe” anlamı çıkarak “düşünce polisi” rolünü oynadılar. Sözlerin sahipleri “hayır öyle kastetmedim” diye açıklama yapsalar da “darbe demek istedin” diye linç kampanyası yaptılar.
Üstelik de bunları yapanlar iktidarlarını “başörtüsü özgürlüğü” kampanyalarına borçlu olanlardı.
Av. Naci Kara tablo çalışması.. -1
Genç ve olgun yaşında boş durma şansı olmayan kardeşim yeni hazırladığı tabloyu gönderdi.. Yakında orijinal ve tamamen kendine ait resimleri temaşa etme fırsatı bulacağız.. Geçikmeden sergi açılışında bulunmak temennisi ile..
*İBN-İ HALDUN VE MUKADDİME*
*İBN-İ HALDUN VE MUKADDİME*
Ronald Reagan 1981 yılında yaptığı bir konuşmada;
*ABD Ekonomi politikalarının*ilham kaynağının. ,
*İbn-İ Haldun* olduğunu işaret etmiş ve şu sözüne vurgu yapmıştır.
*Devletlerin kuruluşunda Vergiler düşük, gelirler yüksek olur.✅ Yıkılışlarında ise vergiler fazla gelirler az olur.*‼️ ✅
İbn-i Haldun’un en önemli eserlerinden biri *MUKADDİME'dir.*
Bu eserde devletlerin kuruluş, yükseliş ve yıkılışları " *asabiyye*" kavramı çerçevesinde izah edilirken devletlerin hayatı şöyle tasnif edilir:
*Birinci dönem,* Zafer ve kuruluş,
*İkinci dönem,* otorite ve yükseliş,
*Üçüncü dönem,* refah ve ümran,
*Dördüncü dönem,* Duraklama ve
*Beşinci dönem* ise israf, bozulma ve yıkılma dönemidir.
Bu son dönem sefahat, şehvet ve hırsların egemen olduğu ve devletlerin yıkılmaya ve çökmeye başladığı zaman dilimidir.
*İbn-i Haldun’a* göre. ;
_Bir toplumun çöküşünün belirtilerini özetle şöyle belirtmek mümkündür._ ❗✅
-Toplumda dayanışmanın yok olması.
-Üretimin zayıflaması.
-Fiat ve vergilerin artması.
-Liyakatın (ehliyetin) yok olması.
-Adaletsizliğin ve kayırmacılığın artması.
-Umutların kırılması, güvensizlik ve karamsarlığın hakim olması,
-Göçün hızlanması şeklinde belirtilmektedir.❗
Nostalji; 10 Nisan 2015 Çok kıymetli kardeşim Şaban Yılmaz beyefendi..
Şaban Yılmaz kardeşim, çok uzaklarda görev yapıyor…
Facebook arkadaşlarımın dikkatine..
Blogum da değişiklik yapıldı..
Bütün arkadaşlarımı yenilemem gerekiyor..
Bugünden itibaren Arkadaşlık talepleri göndereceğim..
Verdiğim zahmetler için özür dilerim..
Sağolunuz..
ARINÇ-ERDOĞAN-GÜL VE ÜÇLÜ İHANET – Rifat SERDAROĞLU
ARINÇ-ERDOĞAN-GÜL VE ÜÇLÜ İHANET - Rifat SERDAROĞLU
Devlet yönetmek, zor iştir. Önce devletini sevmek gerekir!
Bu görev, otelde T.C. Cumhurbaşkanlığı postunu, Suudi Kral’ın ayaklarına sermekle olmaz.
Bu görev, ederinden çok pahalı ihaleler yapıp, süper zengin olmakla olmaz.
Bu görev, Asteğmen Kubilay’ın kafasını kesen dedenin, intikamını almak için Türk Ordusuna iftira atmakla olmaz.
Devlet yönetmek, göreviniz gereği verdiğiniz sözlü-yazılı emrin sonucuna katlanmaktır.
Aralık 2009’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast yapıldı iddiasıyla, FETÖ’cu Savcı-Yargıçlar (Şu an kaçaklar) Türk Devletinin “Devlet Sırlarının” bulunduğu Kozmik Odaya girmek istediler.
“Değerli Konuklar – Prof. Dr. İlhan BAŞGÖZ
“Değerli Konuklar - Prof. Dr. İlhan BAŞGÖZ
Ben Cumhuriyetle yaşıtım, size anlatacaklarım yalnız duyup işittiklerim, okuyup öğrendiklerim değil, aynı zamanda kendi hayat hikâyem olacaktır.
Cumhuriyet yedi büyük savaşın ardından kurulmuştur. 1856 Kırım,, 1877 Osmanlı Rus, 1892 Yunan, 1911 Trablus, 1912 Balkan, 1914-18 Birinci Dünya Savaşı, nihayet 1920-22 Kurtuluş Savaşı. Bu savaşlardan yalnız sonuncusu zaferle bitmiştir. Ama bu zafer vatandaştan yalnız canını ve kanını istememiştir. Vatandaştan atını, arabasını, çorabını, kağnısını, keten bezini, pencere demirini alarak bu savaş kazanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’na niçin girdiğimizi bugün bile bilmiyoruz. Ama kardeşlerini bu savaşa kurban veren, Avşar kadını biliyor ve parmağını Alaman’a uzatıyor:
Mektup saldım da varmadı,
Tel vurdum aynı gelmedi,
Alamanya harbeylesin,
Gayri kardaşım kalmadı.
Savaş yılları Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomisini tümden harap etmiş, ekin tarlada çürümüş; toprak tohumsuz, evler erkeksiz kalmıştır. Kağnıya ve sabana koşulacak hayvan, çiftin sapına yapışacak erkek yokluğunda çifte, hayvan yerine kadınlar koşulmuştur. Bu çöküşün en gerçekçi destanını, hemşehrim Şarkışlalı Serdari yazmıştır.
Kocabayramlar da hazırlıklar devam ediyor..
26 Nisan 2020 Salı / Madem Kocabayramlar’dayız, boş oturmak olmaz değil mi? Erdi Bayram kardeşimiz ekilecek tarlayı, Recep Aydın kardeşimiz de kışlık odunları hazırladı.
Ekipte sohbet ile günü taçlandırdı.
VİRÜS SİZİ ÜZDÜ… BİRAZDA GÜLDÜRSÜN.–OKUYAMAYANLAR NELER KAÇIRDIĞINI BİLEMİYECEK..
VİRÜS SİZİ ÜZDÜ... BİRAZDA GÜLDÜRSÜN.
- Uzun süre sonra bugün ilk defa çöp atmaya çıkacağım o kadar heyecanlıyım ki ne giyeceğimi bilemiyorum.
- Şu karantina bitsin hepinizi pikniğe götüreceğim siz etleri ayranları alın, ben ormanı ayarlarım.
- Berberler kapalı diye herkes kafayı 3 numaraya vurmuş, memleket Isparta komanda Tugayı gibi.
- Fıkra gibi ülkeyiz testi pozitif çıktı diye tüm köyle sarılıp kucaklaşıp helalleşti, şimdi bütün köy karantinaya alındı.
- Oturma odasına İzmir, mutfağa Ankara, yatak odasına da İstanbul ismini yazdım, şehir şehir dolaşıyorum ohhh.
- Tarihte ilk defa dünyada tüm ülkedeki kadınlar kocalarının nerede olduklarını biliyorlar.
- Sevgilisi olup da evde eşiyle karantinada olanlara da geçmiş olsun dileklerimi sunarım.
- Korana'dan korunmak için 200 TL'ye muska yapan sahtekarlara itibar etmeyin ben size 100 TL'ye yaparım.
- Kolonya şişesini çamaşır suyu ile, çamaşır suyu şişesini kolonya ile, kolonya şişesini sirke ile siliyorum, çıldırmama az kaldı.
- Yüzyılın son kabadayısı korana adam, Dünyada ne kadar bar pavyon kumarhane varsa tek başına kapattı saygılar korona.