Cansu Yıldız ile Fatih Özay evlendi.
5 Ağustos 2017 Cumartesi / Cansu Yıldız ile Fatih Özay evlendi.
SİZİ VİCDAN MI, EGO MU YÖNETİYOR? – Yrd.Doç.Dr. Zülfikar ÖZKAN
SİZİ VİCDAN MI, EGO MU YÖNETİYOR? – Yrd.Doç.Dr. Zülfikar ÖZKAN
Ego, ben, benlik, kendilik anlamına gelir. İsteklerinde bencilce davranan kişi kibir ve kendini beğenmişlik duygularıyla birlikte egosunun emrine girmiş demektir. Emre girince de, çağımızın en önemli psikolojik sorunlarından biri ego ile yönetimle karşılaşmış oluyoruz.
Egonun yani nefsin amacı hayatta kalabilmektir. Ego bencildir, sadece kendi varlığını düşünür. Egosunun etkisindeki kişi, başka insanları umursamaz ve yüksek erdemleri göz ardı eder.
Ego, aç olduğumuzda en çok doyuracak yemeği ister, beğenilmek istendiğinde diğer insanların çirkin olmasını ister.
İşte bu noktada en büyü kılavuz vicdandır.
Ahmet Güngör kardeşimizi kaybettik..
Kocaeli Kandıralılar Derneği Denetim Kurulu üyesi, Federal Mogul emeklisi Ahmet Güngör vefat etti.
9 Ağustos 2017 Çarşamba günü (Yarın) ÖĞLE Namazına müteakip Bekirdere HAYRAT CAMİİNDEN ebediyete uğurlanacak olan Ahmet Güngör kardeşime Allah’tan rahmet, yengemiz hanımefendi başta olmak üzere, aile ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim.
Yıllardır Kocaeli Kandıralılar Derneği Denetim Kurulunda birlikte görev yaptığımız Ahmet Güngör kardeşim, samimi dost ve çevresine faydalı güzel bir insan olarak hatırlanacak..
Mehmet Baltacı amcamızı kaybettik..
8 Ağustos 2017 Salı / ALCA Şirket Müdürü Makine Mühendisi Hasan Baltacı’nın değerli babaları Mehmet Baltacı amcamız vefat etti.
Adıyaman’da bugün ebediyete uğurlanan güzel insan, Mehmet amcamıza Allah rahmet eylesin..
Hasan Baltacı ağabey başta olmak üzere, akraba, yakın ve dostlarına Rabbim sabır versin.
İZMİTLİ CENGİZ TOPELİ UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ… / Nurettin KOLAYLI
İZMİTLİ CENGİZ TOPELİ UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ… / Nurettin KOLAYLI
Sema Kırköse ile Ali Beyaznar evlendi.
5 Ağustos 2017 Cumartesi / Sema Kırköse ile Ali Beyaznar evlendi.
AK PARTİ NELER VAAT ETTİ NELER YAPTI? – Ruhittin SÖNMEZ
AK PARTİ NELER VAAT ETTİ NELER YAPTI? - Ruhittin SÖNMEZ
Ak Parti Türkiye’yi en uzun süre tek başına yönetme imkânına kavuşmuş bir parti. Aradan 15 sene geçince bize nasıl bir Türkiye vaat ettiklerini unutmuş olabiliyoruz. İnsan hafızası unutsa da yazılı belgeler imdadımıza yetişiyor.
Merak edip AKP’nin parti programını (resmi internet sitesinden) yıllar sonra yeniden okuyunca öyle cümleler gördüm ki tuhaf duygulara kapıldım.
Bakın programda ne yazmışlar, nasıl bir Türkiye vaat etmişler?
Ve neler yapmışlar, Türkiye’yi nereye getirmişler?
Ø “Ülkemizi sürekli üreten ve üreterek büyüyen bir ülke haline getireceğiz” demişler..
Fabrikaların kapandığı, yenilerinin açılmadığı; tüketim, inşaat ve hizmetler sektörü ile ayakta kalan bir ekonomik yapı kurdular. Tarım arazilerimizin işlenmediği, köylerin göçle boşaldığı; tarımsal hammadde ithalatının ihracatın 6 katına ulaştığı, tarımda da ithalata bağımlı bir Türkiye yarattılar.
Kurtuluş Savaşı ve Kazım Karabekir Paşa’ya vefa! – İsmail KAHRAMAN
Kurtuluş Savaşı ve Kazım Karabekir Paşa’ya vefa! – İsmail KAHRAMAN
Baç Çınarlı Camii ve çevresinde düzenleme..
5 Ağustos 2017 Cumartesi / Bugün Baç Çınarlı Camii ve çevresinde düzenleme..
Paşaların Mükerrem’ini de kaybettik..
4 Ağustos 2017 Cuma / Kandıra Kocabayramlar’dan Paşaların Mükerrem’i de (Altınten) ebediyete uğurlandı.
Dr. Nuri Çağlar’ın evinde…
2 Nisan 2017 Pazar / Vildan – Dr. Nuri Çağlar çiftine misafir olduk.
Emzirmek yaşadığım en müthiş deneyimlerden biriydi! – Ayşe ARMAN
Emzirmek yaşadığım en müthiş deneyimlerden biriydi! – Ayşe ARMAN
BİR erkeğin anlamasına olanak yok.
Erkekler ancak bu konuda geyik yapabilir ya da gevrek gevrek gülebilir.
Onlar için ya cinsel bir espridir bu mesele ya da “Annelik kutsaldır, cennet anaların ayaklarının altındadır, kadınlar çiçektir!” filan.
Ne geyik yapılacak bir şey ne de gereğinden fazla kutsanacak.
Ama çoğu kadın gibi benim için de eşsiz bir deneyimdi.
Bir çocuğu bedeninde butik otel gibi taşımak da öyleydi, sonra onu kendi bedeninden çıkan bir sıvıyla beslemek de...
En acayibi de aslında son derece hassas ve duyarlı olan bir cinsel organının bir beslenme organına dönüşmesiydi. Ve hislerin tamamen değişmesiydi. Sevgilin dokununca başka, bebeğinin dokununca başka. Sanki görünmez bir şalter vardı. Şehvet hissi, tarifi olmayan bir şefkate ve huzura dönüşüyordu.
Hâlâ çözebilmiş değilim.
Ama şanslı olduğumu biliyorum. Çünkü her anından olağanüstü keyif aldım. Ama yine de çok abartmak istemiyorum, anneliğin bu faslından hoşlanmayanlar da var; canı acıyanlar ya da yeterli sütü olmayanlar. Ben kimseyi yargılamıyorum, olabilir, herkesin deneyimi farklıdır...
Ben su dahil başka hiçbir gıda ilave etmeden bir yıl süt verdim. Bıraksalar daha da verebilirdim...
Sonunda pedagoğa başvurdum, “Bana yardım edin, kızım değil ben bırakamıyorum. Sanki, süt vermeyi kesersem aramızdaki sevgi akışında bir sorun olacak gibi hislere kapılıyorum!”
Annelik böyle bir şey.
Bitmez tükenmez bir suçluluk duygusu, acaba yanlış mı yapıyorum diye bir vicdan azabı. Kafa karışıklığı ve çoğu zamana yetersizlik hissi...
En azından benim için öyle.
Hemşehrilerimiz ile birlikte..
13 Nisan 2017 Perşembe / AnıtPark’ta Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi dinledikten sonra, İzmit Endüstri Meslek Lisesi köşesinde faaliyette bulunan kafede Kandıra’dan gelen dostlarla sohbet etme imkanı bulduk.
100 kişiyiz halimizi bilmeyiz – Kanat ATKAYA
100 kişiyiz halimizi bilmeyiz - Kanat ATKAYA
TÜRKİYE’de yaşayan 18 yaş üstü nüfusu temsil özelliklerini koruyarak, gözeterek 100 kişiye indirsek nasıl bir manzara çıkardı karşımıza?
100 kişi olsaydık bu ülkede, bu devirde, bu şartlarda nasıl bir “insan topluluğu”çıkardı karşımıza?
Eğitimi, gelir düzeyi, alışkanlıkları, yaşadıkları, yaşayamadıklarıyla, “aynı diyarda”birlikte yaşadığını düşünün 100 kişinin...
Araştırma şirketi Konda, anketler, raporlar ve TÜİK’in herkese açık kaynaklarından yola çıkarak 18 yaş üstündeki 56 milyonluk nüfusu 100 kişiye indiren bir çalışma sundu.
100 kişi olsaydık diye başlayalım biz de söze.
50 kadın, 50 erkek olacaktık.